حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ لِلرُّكْنِ الأَسْوَدِ إِنَّمَا أَنْتَ حَجَرٌ وَلَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبَّلَكَ مَا قَبَّلْتُكَ ثُمَّ قَبَّلَهُ .
[ قال مالك سمعت بعض أهل العلم يستحبّ إذا رفع الذى يطوف بالبيت يده عن الركن اليماني أن يضعها على فيه.]
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Hişam b. Urve (el-Esedî), ona da babasının (Urve b. Zübeyr (el-Esedî) rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab, Beytullah'ı tavaf ederken; "Şüphesiz sen sadece bir taşsın. Eğer ben, Rasulullah'ın (sav) seni öptüğünü görmeseydim, seni öpmezdim." demiş ve ardından da Hacerü'l-esved'i öpmüştür.
[Malik (b. Enes) şöyle dedi: İlim sahiplerinden birinden duydum. Beytullah'ı tavaf eden kişinin, elini Rüknü Yemânî'ye istilam için kaldırınca elini ağzının üzerine koyması müstehaptır.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36035, MU000819
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ لِلرُّكْنِ الأَسْوَدِ إِنَّمَا أَنْتَ حَجَرٌ وَلَوْلاَ أَنِّى رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبَّلَكَ مَا قَبَّلْتُكَ ثُمَّ قَبَّلَهُ .
[ قال مالك سمعت بعض أهل العلم يستحبّ إذا رفع الذى يطوف بالبيت يده عن الركن اليماني أن يضعها على فيه.]
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Hişam b. Urve (el-Esedî), ona da babasının (Urve b. Zübeyr (el-Esedî) rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab, Beytullah'ı tavaf ederken; "Şüphesiz sen sadece bir taşsın. Eğer ben, Rasulullah'ın (sav) seni öptüğünü görmeseydim, seni öpmezdim." demiş ve ardından da Hacerü'l-esved'i öpmüştür.
[Malik (b. Enes) şöyle dedi: İlim sahiplerinden birinden duydum. Beytullah'ı tavaf eden kişinin, elini Rüknü Yemânî'ye istilam için kaldırınca elini ağzının üzerine koyması müstehaptır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 819, 1/132
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
Konular:
Dinî semboller, İstilâm
Hacerü'l-esved, İstilam, hacerü'l-esvedi öpmek veya selamlamak
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
Sünnet, Hz. Peygamber'e tabi olma hassasiyeti
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى ذَلِكَ مِثْلَ قَوْلِ عَائِشَةَ رضى الله تعالى عنها .
Açıklama: Hadisin bütünü için bk. MU000960.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36505, MU000961
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى ذَلِكَ مِثْلَ قَوْلِ عَائِشَةَ رضى الله تعالى عنها .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre o, bu hususta Âişe’nin (r.anhâ) dediği gibi derdi.
Açıklama:
Hadisin bütünü için bk. MU000960.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 961, 1/155
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35962, MU000746
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ الْمِقْدَادَ بْنَ الأَسْوَدِ دَخَلَ عَلَى عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ بِالسُّقْيَا وَهُوَ يَنْجَعُ بَكَرَاتٍ لَهُ دَقِيقًا وَخَبَطًا فَقَالَ هَذَا عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ يَنْهَى عَنْ أَنْ يُقْرَنَ بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ . فَخَرَجَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَعَلَى يَدَيْهِ أَثَرُ الدَّقِيقِ وَالْخَبَطِ - فَمَا أَنْسَى أَثَرَ الدَّقِيقِ وَالْخَبَطِ عَلَى ذِرَاعَيْهِ - حَتَّى دَخَلَ عَلَى عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ فَقَالَ أَنْتَ تَنْهَى عَنْ أَنْ يُقْرَنَ بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَقَالَ عُثْمَانُ ذَلِكَ رَأْيِى . فَخَرَجَ عَلِىٌّ مُغْضَبًا وَهُوَ يَقُولُ لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ مَعًا . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ عِنْدَنَا أَنَّ مَنْ قَرَنَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لَمْ يَأْخُذْ مِنْ شَعَرِهِ شَيْئًا وَلَمْ يَحْلِلْ مِنْ شَىْءٍ حَتَّى يَنْحَرَ هَدْيًا إِنْ كَانَ مَعَهُ وَيَحِلُّ بِمِنًى يَوْمَ النَّحْرِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Cafer b. Muhammed, ona babasının rivayet ettiğine göre el-Mikdâd b. el-Esved, Ali b. Ebu Talib’in, -es-Sükyâ’da genç birkaç devesine habat denilen ağaç yaprağı, un ve su bulamacı yem olarak yedirirken- yanına girdi ve: Şu Osman b. Affan var ya o, hac ve umrenin birlikte (kıran haccı) yapılmasını yasaklıyor, dedi. Ali b. Ebu Talib ellerinde unun ve habat yaprağının kalıntıları bulunduğu halde dışarı çıkıverdi. Ali kolları üzerinde unun ve habatın hamurunun izlerinin bulunduğunu unutarak, Osman b. Affan’ın huzuruna girdi ve: Sen, hac ve umrenin birlikte yapılmasını yasaklıyorsun öyle mi? dedi. Osman: Bu benim görüşümdür, dedi. Ali: Lebbeyk Allahumme lebbeyk, bi haccın ve umretin mean: Allah’ım, birlikte bir hac ve bir umre yapmak üzere buyur emrine amadeyim” diyerek kızgın bir şekilde dışarı çıktı.
Mâlik dedi ki: Bize göre hüküm şudur: Hac ve umreyi aynı niyetle niyet eden (hacc-ı kıran yapmak isteyen) bir kimse, beraberinde varsa kurbanlığını kesinceye ve Nahr (kurban bayramı birinci) günü Minâ’da ihramdan çıkacağı vakte kadar hiçbir şekilde saçlarını kısaltamaz, (kesemez ve) ihram dolayısıyla kendisine haram olan hiçbir şey ona helâl olmaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 746, 1/119
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hac, Hacc-ı kıran
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35976, MU000760
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ الْمَرْأَةُ الْحَائِضُ الَّتِى تُهِلُّ بِالْحَجِّ أَوِ الْعُمْرَةِ إِنَّهَا تُهِلُّ بِحَجِّهَا أَوْ عُمْرَتِهَا إِذَا أَرَادَتْ وَلَكِنْ لاَ تَطُوفُ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَهِىَ تَشْهَدُ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا مَعَ النَّاسِ غَيْرَ أَنَّهَا لاَ تَطُوفُ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَلاَ تَقْرَبُ الْمَسْجِدَ حَتَّى تَطْهُرَ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle derdi: Hac yahut umre için ihrama girip ay hali olan bir kadın arzu ederse haccı ya da umresi için ihrama girip telbiye getirebilir, fakat Beyt’i tavaf etmez, Safa ile Merve arasında sa’y yapmaz. Bununla birlikte sair insanlarla beraber haccın bütün menâsikinde bulunur. Ancak Beyt’i tavaf etmez, Safa ile Merve arasında sa’y yapmaz ve temizleninceye kadar Mescide yaklaşamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 760, 1/122
Senetler:
()
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, ihrama girmek
Hac, Sa'y etmek
Kadın, Hayız, hayızlı kadının mescide girmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36080, MU000864
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ يَسَارٍ أَنَّ أَبَا أَيُّوبَ الأَنْصَارِىَّ خَرَجَ حَاجًّا حَتَّى إِذَا كَانَ بِالنَّازِيَةِ مِنْ طَرِيقِ مَكَّةَ أَضَلَّ رَوَاحِلَهُ وَإِنَّهُ قَدِمَ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ يَوْمَ النَّحْرِ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ عُمَرُ اصْنَعْ كَمَا يَصْنَعُ الْمُعْتَمِرُ ثُمَّ قَدْ حَلَلْتَ فَإِذَا أَدْرَكَكَ الْحَجُّ قَابِلاً فَاحْجُجْ وَأَهْدِ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Bana Süleyman b. Yesâr’ın haber verdiğine göre Ebu Eyyûb el-Ensarî hac etmek üzere yola çıktı. Mekke yolunda en-Nâziye denilen yere gelince bineklerini kaybetti. Nahr (kurban bayramı birinci) günü Ömer b. Hattâb’ın yanına vardı ve bu durumunu ona söyleyince, Ömer: Umre yapan kişinin yaptığı gibi sen de yap, ondan sonra ihramdan çıkmış olursun. Ertesi sene hac vakti gelince hac et ve kolayına gelen bir kurban kes, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 864, 1/139
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, ihsar/muhsar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36083, MU000867
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ الدِّيلِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ لاَ أَظُنُّهُ إِلاَّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ الَّذِى يُصِيبُ أَهْلَهُ قَبْلَ أَنْ يُفِيضَ يَعْتَمِرُ وَيُهْدِى .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Sevr b. Zeyd ed-Dîlî, ona İbn Abbas’ın azatlısı İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ben nakledeceğim şu rivayetin ancak İbn Abbas’tan gelmiş olduğunu zannediyorum. O şöyle demişti: İfada tavafını yapmadan önce hanıMinâ yaklaşan bir kimse umre yapar ve kurban keser.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 867, 1/139
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Sevr b. Zeyd ed-Dîlî (Sevr b. Zeyd)
Konular:
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36094, MU000878
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ مَنْ لَمْ يَقِفْ بِعَرَفَةَ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ قَبْلَ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ فَاتَهُ الْحَجُّ وَمَنْ وَقَفَ بِعَرَفَةَ مِنْ لَيْلَةِ الْمُزْدَلِفَةِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ فَقَدْ أَدْرَكَ الْحَجَّ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle derdi: Müzdelife”ye gidilecek gece tan yeri ağarmadan önce Arafat’ta vakfe yapmayan kimse haccı kaçırmış olur. Müzdelife’ye gidilen gece fecir doğmadan önce Arafat’ta vakfe yapabilen kimse ise hacca yetişmiş olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 878, 1/142
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36100, MU000884
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ - وَأَنَا جَالِسٌ مَعَهُ - كَيْفَ كَانَ يَسِيرُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ حِينَ دَفَعَ قَالَ كَانَ يَسِيرُ الْعَنَقَ فَإِذَا وَجَدَ فَجْوَةً نَصَّ . قَالَ مَالِكٌ قَالَ هِشَامٌ وَالنَّصُّ فَوْقَ الْعَنَقِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Üsâme b. Zeyd’e –ben de onunla birlikte oturmakta iken- Rasulullah (sav) Veda haccında Arafat’tan inerken nasıl yol alırdı? diye soruldu. O: Anek (denilen) normal yürüyüş ile yol alırdı. Bir boşluk buldu mu (bineğini) koştururdu, dedi.
Mâlik dedi ki: Hişâm dedi ki: Nass (denilen hızlı yürüyüş) anak (denilen normal) yürüyüşten daha hızlıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 884, 1/143
Senetler:
()
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36445, MU000902
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ كَتَبَ عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ مَرْوَانَ إِلَى الْحَجَّاجِ بْنِ يُوسُفَ أَنْ لاَ تُخَالِفَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ فِى شَىْءٍ مِنْ أَمْرِ الْحَجِّ . قَالَ فَلَمَّا كَانَ يَوْمُ عَرَفَةَ جَاءَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حِينَ زَالَتِ الشَّمْسُ وَأَنَا مَعَهُ فَصَاحَ بِهِ عِنْدَ سُرَادِقِهِ أَيْنَ هَذَا فَخَرَجَ عَلَيْهِ الْحَجَّاجُ وَعَلَيْهِ مِلْحَفَةٌ مُعَصْفَرَةٌ فَقَالَ مَا لَكَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَ الرَّوَاحَ إِنْ كُنْتَ تُرِيدُ السُّنَّةَ . فَقَالَ أَهَذِهِ السَّاعَةَ قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَأَنْظِرْنِى حَتَّى أُفِيضَ عَلَىَّ مَاءً ثُمَّ أَخْرُجَ . فَنَزَلَ عَبْدُ اللَّهِ حَتَّى خَرَجَ الْحَجَّاجُ فَسَارَ بَيْنِى وَبَيْنَ أَبِى فَقُلْتُ لَهُ إِنْ كُنْتَ تُرِيدُ أَنْ تُصِيبَ السُّنَّةَ الْيَوْمَ فَاقْصُرِ الْخُطْبَةَ وَعَجِّلِ الصَّلاَةَ - قَالَ - فَجَعَلَ يَنْظُرُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ كَيْمَا يَسْمَعَ ذَلِكَ مِنْهُ فَلَمَّا رَأَى ذَلِكَ عَبْدُ اللَّهِ قَالَ صَدَقَ سَالِمٌ .
Tercemesi:
Yine O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Abdülmelik b. Mervan, Haccâc b. Yusuf’a: Hac ile ilgili herhangi bir hususta Abdullah b. Ömer’e muhalefet etme, diye mektup yazdı. Arefe günü gelince Abdullah b. Ömer, güneş zevale erdikten sonra ben de onunla beraber olduğum halde, çadırı yanında ona: Bu adam nerede? diye yüksek sesle bağırdı. Haccâc da üzerinde sarıya boyanmış bir örtüye bürünmüş olarak dışarı çıktı ve: Ey Ebu Abdurrahman, neyin var? dedi. Abdullah b. Ömer: Eğer sünnete uygun hareket etmek istiyorsan şimdi gitme zamanıdır, dedi. Haccâc: Bu saatte mi? deyince, Abdullah b. Ömer: Evet dedi. Haccâc: Bana biraz müsaade et de başıma su döküp sonra çıkayım, dedi. Bunun üzerine Abdullah bineğinden indi. Nihayet Haccâc dışarı çıkınca benimle babam arasında yürüdü. Ben ona: Eğer bugün sünnete uygun hareket etmek istiyorsan hutbeyi kısa tut, namazı kılmakta da acele et, dedim. (Sâlim) dedi ki: Haccâc, (babam) Abdullah b. Ömer’e bu sözleri kendisinden işitmek maksadıyla bakmaya başladı. (Babam) Abdullah bunu görünce: Sâlim doğru söylemiştir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 902, 1/145
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Hac, Arafat'ta Vakfe
Hac, hac emiri tayin etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36446, MU000903
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يُصَلِّى الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ وَالْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ وَالصُّبْحَ بِمِنًى ثُمَّ يَغْدُو إِذَا طَلَعَتِ الشَّمْسُ إِلَى عَرَفَةَ . قَالَ مَالِكٌ وَالأَمْرُ الَّذِى لاَ اخْتِلاَفَ فِيهِ عِنْدَنَا أَنَّ الإِمَامَ لاَ يَجْهَرُ بِالْقُرْآنِ فِى الظُّهْرِ يَوْمَ عَرَفَةَ وَأَنَّهُ يَخْطُبُ النَّاسَ يَوْمَ عَرَفَةَ وَأَنَّ الصَّلاَةَ يَوْمَ عَرَفَةَ إِنَّمَا هِىَ ظُهْرٌ وَإِنْ وَافَقَتِ الْجُمُعَةَ فَإِنَّمَا هِىَ ظُهْرٌ وَلَكِنَّهَا قُصِرَتْ مِنْ أَجْلِ السَّفَرِ . قَالَ مَالِكٌ فِى إِمَامِ الْحَاجِّ إِذَا وَافَقَ يَوْمُ الْجُمُعَةِ يَوْمَ عَرَفَةَ أَوْ يَوْمَ النَّحْرِ أَوْ بَعْضَ أَيَّامِ التَّشْرِيقِ إِنَّهُ لاَ يُجَمِّعُ فِى شَىْءٍ مِنْ تِلْكَ الأَيَّامِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer Minâ’da öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarını kıldıktan sonra (Zülhicce’nin dokuzuncu gününde) sabah güneş doğunca Arafat’a giderdi.
Mâlik dedi ki: Bize göre hakkında ihtilafın olmadığı husus şudur: İmam Arefe gününde öğle namazında Kur’ân’ı açıktan okumaz. Arefe gününde insanlara bir hutbe verir ve Arefe gününde (öğle vaktinde) öğle namazı kılınır. Cuma gününe denk gelse dahi kılınacak namaz öğle namazıdır. Fakat seferden ötürü bu namaz (iki rekât olarak) kasr ile kılınır.
Mâlik, hac imamı hakkında şunları söylemektedir: Eğer Cuma günü, Arefe gününe yahut Nahr (kurban bayramı birinci) gününe ya da (bayramın diğer günleri olan) teşrik günlerinin birisine denk gelecek olursa bu günlerin hiçbirisinde Cuma namazı kıldırmaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 903, 1/145
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat'ta Vakfe
Hac, Mina