10265 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Hatim ve Ebu Ma'n er-Rekâşî, o ikisine Ömer b. Yunus, ona İkrime b. Ammar, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da el-Mehrî'nin azatlısı Salim (b. Abdullah) şöyle rivayet etmiştir: "Abdurrahman b. Ebu Bekir ile Sa'd b. Ebu Vakkas'ın cenazesine gitmiştik. Aişe'nin odasının kapısından geçtik. Salim, Hz. Aişe'den nakille Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir." [Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Ateşte yanacak şu topuklara yazık! (Hiçbir yeri kuru bırakmadan) abdestinizi güzelce alın!]
Açıklama: Ravi girişindeki sıkıntı anlaşılamadı. Eğer Abdurrahman b. Ebu Bekir'in ravi olduğu düşünülüyorsa o, ravi değildir.
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak b. Hemmam, ona Mamer b. Raşid, ona da Vehb b. Münebbih'in kardeşi Hemmâm b. Münebbih; "işte bize Ebu Hureyre'nin Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiği budur dedi ve bazı hadisler zikretti. Onlardan birisi de şu hadis idi: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz abdestini bozduğu zaman yeniden abdest alıncaya kadar namazı kabul olmaz."
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası, ona Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Osman b. Affân güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: Rasulullah bir gün güzelce abdest aldı ve ardından şunları söyledi: "Her kim böyle abdest alır ve sadece namaz kılma niyeti ile camiye giderse geçmiş günahları bağışlanır."
Bana Seleme b. Şebîb, ona Hasan b. A'yen, ona Füleyh (b. Süleyman), ona Nuaym b. Abdullah, ona da Şeddad b. Hâd'ın azatlısı Salim (b. Abdullah) şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Hz. Aişe'nin (r.anha) yanındaydım. Ardından Hz. Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'in (sav) bu hadisinin bir benzerini nakletmiştir. [Hz. Peygamber (sav) (yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topuklara yazıklar olsun! buyurmuştur.]
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderî, -Lafız Said'e aittir- onlara Ebu Avane, ona Simak b. Harb, ona Mus'ab b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Amir'i ziyarete gitmişti. İbn Amir ona; ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin? diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: Nevevî, İbn Ömer'in kendisinden dua isteyen İbn Âmir'e "Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin" demesini, Basra'da valilik yaptığı sırada haksız yere insanların malını almış olabileceğine dair bir telmih ve tövbe etmeye davet için söylenmiş bir söz olarak açıklar. (Nevevî, el-Minhâc şerhu Sahîhi Müslim b.el-Haccâc, Matbaatu'l-Mısrıyye, Kahire 1929, c. III, s. 103-104)
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kamil el-Cahderî -Hadisin lafzı Said'e aittir.-, onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşrukî), ona Simak b. Harb, ona da Musab b. Saîd şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Âmir'i ziyarete gitmişti. İbn Âmir ona 'Ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin?' diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasûlüllah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: İbn Amir'in dua talebine karşılık, Abdullah b. Ömer'in ganimetlerle ilgi bir hadis aktardıktan sonra ona Basra' da valilik yaptığını hatırlatmasının nedeni, muhtemelen valilik döneminde ganimet mallarından bilerek ve ya bilmeyerek kullanmış olabileceğini ima etmek ve onun bizzat kendisinin tevbe etmesi gerektiğine işaret etmek istemesidir. Bk. en-Nevevî, Minhâc, III, 104.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kamil el-Cahderî -Hadisin lafzı Said'e aittir-, onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşrukî), ona Simak b. Harb, ona Musab b. Saîd şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Âmir'i ziyarete gitmişti. İbn Âmir ona 'Ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin?' diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasûlüllah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: İbn Amir'in dua talebine karşılık, Abdullah b. Ömer'in ganimetlerle ilgi bir hadis aktardıktan sonra ona Basra'da valilik yaptığını hatırlatmasının nedeni, muhtemelen valilik döneminde ganimet mallarından bilerek ve ya bilmeyerek kullanmış olabileceğini ima etmek ve onun bizzat kendisinin tevbe etmesi gerektiğine işaret etmek istemesidir. Bk. en-Nevevî, Minhâc, III, 104.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide rivayet etmiştir. Ebû Bekir (b. Ebû Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bunların hepsi bu hadisin benzerini, Peygamber'den (sav) bu isnadla Simâk b. Harb'ten rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki M000535-2, M000535-3 hadislerde geçmektedir.
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn Şihab, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona da Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Hz. Osman'ı gördüm; abdest almak için bir kap istedi. Avuçlarına üç kez su döktü ve ellerini yıkadı. Sonra sağ elini su kabına daldırdı, (aldığı suyla) ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti. Ardından yüzünü ve dirsekleriyle birlikte kollarını üçer defa yıkadı. Sonra başını meshetti. Ayaklarını da üçer kez yıkadıktan sonra Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Her kim benim şimdi aldığım gibi abdest alır ve gönlünden bir şeyler geçirmeden (huşu içinde) iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdula’lâ, ona Hişam (b. Hassan el-Ezdi), ona Muhammed (b. Sirin), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beş vakit namaz ve diğer cumaya kadar bir cuma (namazı), aralarındakilere (işlenen günahlara) kefarettir."