Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb -hadis Ebu Küreyb'in lafızlarıyla aktarılmıştır-, onlara Ebu Muâviye, ona Ameş, ona Ebu Süfyân rivayet ettiğine göre Câbir (ra) şöyle demiştir: Numân b. Kavkal, Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelmiş ve "ey Allah'ın Rasulü! Farz namazı kılsam, haramı haram ve helali helal bilsem cennete girer miyim?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de "Evet" diye cevap verdi.


Açıklama: Raviler kısmında Ebu Küreyb eksik

    Öneri Formu
286028 M000108-2 Müslim, İman, 16

Bize Haccac b. eş-Şair ve el-Kasım b. Zekeriyya, o ikisine Ubeydullah b. Musa, ona Şeyban, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih ve Ebu Süfyan, onlara da Cabir’in rivayet ettiğine göre Numan b. Kavkal, Ey Allah'ın Rasulü! diyerek bundan önceki hadisin benzerini nakletmiştir. [Yani şöyle demişti: Farz namazı kılsam, haramı haram, helali helal saysam cennete girer miyim? diye sormuş, Hz. Peygamber de (sav); "evet!" diye cevap vermiştir]. [Bu hadise bundan fazla bir şey yapmam! ifadesini ilave etmişlerdir.]


    Öneri Formu
508 M000109 Müslim, İman, 17

Bize Muhammed b. Hâtim ve Abdurrahman b. Bişr, onlara Behz, onlara Şu'be, onlara Muhammed b. Osman b. Abdullah b. Mevheb ve babası Osman, onlara Musa b. Talha, ona da Ebu Eyyub el-Ensârî Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir: [Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken bir bedevi çıkageldi. Devesinin ipini yahut yularını tuttu ve "Ey Allah'ın Rasulü! -Yahut Ey Muhammed!- Beni cennete yaklaştıracak, cehennemden uzaklaştıracak bir şey söyle bana!" dedi. Hz. Peygamber (sav) bir süre sustu, sonra ashabına baktı ve "Muvaffak oldu -doğru soruyu buldu!-" dedi ve o kişiye "Nasıl soru sormuştun?" diye sordu. O adam sorusunu tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'a ibadet eder, ona hiç bir şeyi ortak koşmaz, namaz kılar, zekat verir ve akraba ile bağını sıkı tutarsın. Haydi deveyi bırak!" buyurdu.]


    Öneri Formu
286025 M000105-3 Müslim, İman, 13

Bize Haccâc b. eş-Şâir ve el-Kâsım b. Zekeriyyâ, onlara Ubeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih ve Ebu Süfyan, onlara da Câbir’in rivayet ettiğine göre Nu'mân b. Kavkal "Ey Allah'ın Rasulü!" diyerek bundan önceki hadisin benzerini nakletmiştir. [Yani şöyle demişti: "Farz namazı kılsam, haramı haram, helali helal saysam cennete girer miyim?" diye sormuş, Hz. Peygamber (sav) de "Evet!" diye cevap vermiştir]. Bu hadise "Bundan fazla bir şey yapmam!" ifadesini ilave etmişlerdir.


    Öneri Formu
286029 M000109-2 Müslim, İman, 17

Bana Muhammed b. Hâtim ve Abdurrahman b. Bişr, onlara Behz, ona Şu'be, ona Muhammed b. Osman b. Abdullah b. Mevheb ve babası Osman, onlara Musa b. Talha, ona Ebu Eyyub el-Ensârî Hz. Peygamber'den bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. [İlgili hadis şöyle] “Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken bir bedevi çıkageldi. Devesinin yedeğini yahut yularını tuttu ve ‘Ey Allah'ın Resulü! -Yahut Ey Muhammed!- Beni cennete yaklaştıracak, cehennemden uzaklaştıracak bir şey söyle bana!" dedi. Hz. Peygamber (sav) bir süre sustu, sonra ashâbına baktı ve ‘Muvaffak oldu -doğru soruyu buldu-‘ dedi ve o kişiye "Nasıl [Ne] sormuştun?" diye sordu. O adam sorusunu tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ‘Allah'a ibadet eder, ona hiç bir şeyi ortak koşmaz, namaz kılar, zekat verir ve akraba ile bağını sıkı tutarsın. Haydi deveyi bırak!’ buyurdu.”


    Öneri Formu
286026 M000105-4 Müslim, İman, 13

Bize Haccâc b. eş-Şâir ve el-Kâsım b. Zekeriyyâ, onlara Ubeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih ve Ebu Süfyan, onlara da Câbir’in rivayet ettiğine göre Nu'mân b. Kavkal "Ey Allah'ın Rasulü!" diyerek bundan önceki hadisin benzerini nakletmiştir. [Yani şöyle demişti: "Farz namazı kılsam, haramı haram, helali helal saysam cennete girer miyim?" diye sormuş, Hz. Peygamber (sav) de "Evet!" diye cevap vermiştir]. Bu hadise "Bundan fazla bir şey yapmam!" ifadesini ilave etmişlerdir.


    Öneri Formu
286030 M000109-3 Müslim, İman, 17

Bize Haccâc b. eş-Şâir ve el-Kâsım b. Zekeriyyâ, onlara Ubeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih ve Ebu Süfyan, onlara da Câbir’in rivayet ettiğine göre Nu'mân b. Kavkal "Ey Allah'ın Rasulü!" diyerek bundan önceki hadisin benzerini nakletmiştir. [Yani şöyle demişti: "Farz namazı kılsam, haramı haram, helali helal saysam cennete girer miyim?" diye sormuş, Hz. Peygamber (sav) de "Evet!" diye cevap vermiştir]. Bu hadise "Bundan fazla bir şey yapmam!" ifadesini ilave etmişlerdir.


    Öneri Formu
286031 M000109-4 Müslim, İman, 17

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr -lafızları birbirine yakın bir halde- rivayet ettiler. Ebu Bekir şöyle dedi: Bize Gunder, ona Şu'be rivayet etti. Diğer ikisi (yani Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr) şöyle dediler: Bize Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona da Ebu Cemre rivayet etti. İbn Abbas'ın huzurunda onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Bir kadın gelip ona testi şırasının (nebiz) hükmünü sordu. İbn Abbas şöyle dedi: Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldiklerinde Rasulullah (sav) onlara; "bu heyet veya bu topluluk kimlerdir?" diye sormuştu. Onlar Rebîa kabilesi dediler. Rasulullah (sav); "hoş geldiniz ey topluluk veya ey heyet, Allah sizi utandırmasın ve pişman etmesin" buyurdu. Onlar; Ey Allah'ın Rasulü! Sana uzak bir yerden geldik. Aramızda Mudar kabilesi kafirlerinin obaları var. Biz ancak (senin) yanına haram aylarda gelebiliyoruz. Bize geride bıraktıklarımıza haber vereceğimiz ve sayesinde cennete gireceğimiz kesin emirleri söyler misin? dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onlara dört şeyi emredip, dört şeyi yasakladı. Onlara Allah'a iman etmeyi emretti ve "Allah'a iman etmek ne demektir, bilir misiniz?" diye sordu. Onlar; Allah ve Rasulü daha iyi bilir’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şahitlik etmektir" buyurdu. Onlara şehadetin yanında zekât vermeyi, Ramazan orucu tutmayı ve ganimetin beşte birini vermeyi emretti. Onları (şıra taşımak için kullanılan) dübbâ (içi oyulmuş kuru kabaktan yapılan kap), hantem (topraktan yapılmış içki fıçısı) ve müzeffetten (zift ile sıvanmış fıçı) nehyetti. Şube; sanırım nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap) demiştir. Şube; Mukayyer (ziftlenmiş kap) demiş de olabilir dedi. Ardından "bunu iyice belleyin ve ardınızda bıraktığınız kimselere de anlatın" buyurdu. Ebu Bekir rivayetinde "sizden sonrakilere" demiştir ve onun rivayetinde mukayyer kelimesi yoktur.


    Öneri Formu
520 M000116 Müslim, İman, 24

Bize Halef b. Hişâm, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebû Cemre, ona İbn Abbas; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona aittir-, ona Abbâd b. Abbâd, ona Ebû Cemre, ona İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Abdülkaysoğullarının heyeti Hz. Peygamber'e (sav) gelip "Ey Allah'ın Rasulü! Bizler Rabîa kabilesinin bir koluyuz. Seninle aramızda Mudar kabilesinin kafirleri var. Yanına ancak haram ayda gelebiliyoruz. Bize öyle bir şey emredin ki, biz onu yapalım ve ardımızdaki insanları ona davet edelim." dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi emreder, sizi dört şeyden nehyederim: Size Allah'a imanı emrederim. -Sonra bunu açıkladı- Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (sav) onun elçisi olduğuna şehadet etmeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi,elde ettiğiniz ganimetin beşte birini ödemenizi emrederim. Size dubbâ (su kabağı), hantem (yeşil çömlek), nakîr (ağaçtan oyulmuş şarap fıçısı), mukayyer (ziftle kaplanmış içki kaplarını) kullanmayı yasaklarım. Halef rivayetinde "Allah'tan başka ilah yoktur" sözüyle beraber "ve bir parmağını yummuştur." ifadesini ziyade etmiştir.


    Öneri Formu
286032 M000115-2 Müslim, İman, 23

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr -lafızları birbirine yakın bir halde- rivayet ettiler. Ebu Bekir şöyle dedi: Bize Gunder, ona Şu'be rivayet etti. Diğer ikisi (yani Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr) şöyle dediler: Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre rivayet etti. İbn Abbas'ın huzurunda onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Bir kadın gelip ona testi şırasının (nebiz) hükmünü sordu. İbn Abbas şöyle dedi “Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldiklerinde Rasulullah (sav) onlara ‘Bu heyet veya bu topluluk kimlerdir?’ diye sormuştu. Onlar ‘Rebîa kabilesi’ dediler. Rasulullah (sav) ‘Hoş geldiniz ey topluluk veya ey heyet, Allah sizi utandırmasın ve pişman etmesin’ buyurdu. Onlar ‘Ey Allah'ın Rasulü! Sana uzak bir yerden geldik. Aramızda Mudar kabilesi kafirlerinin obaları var. Biz ancak (senin) yanına haram aylarda gelebiliyoruz. Bize geride bıraktıklarımıza haber vereceğimiz ve sayesinde cennete gireceğimiz kesin emirleri söyler misin?’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onlara dört şeyi emredip, dört şeyi yasakladı. Onlara Allah'a iman etmeyi emretti ve ‘Allah'a iman etmek ne demektir, bilir misiniz?’ diye sordu. Onlar ‘Allah ve Rasulü daha iyi bilir’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ‘Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şahitlik etmektir’ buyurdu. Onlara şehadetin yanında zekat vermeyi, Ramazan orucu tutmayı ve ganimetin beşte birini vermeyi emretti. Onları (şıra taşımak için kullanılan) dübbâ (içi oyulmuş kuru kabaktan yapılan kap), hantem (topraktan yapılmış içki fıçısı) ve müzeffetten (zift ile sıvanmış fıçı) nehyetti. Şu'be ‘Sanırım nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap)’ demiştir. Şu'be ‘Mukayyer (ziftlenmiş kap) demiş de olabilir’ dedi. Ardından ‘Bunu iyice belleyin ve ardınızda bıraktığınız kimselere de anlatın’ buyurdu.” Ebu Bekir rivayetinde ‘Sizden sonrakilere’ demiştir ve onun rivayetinde mukayyer kelimesi yoktur.


    Öneri Formu
286033 M000116-2 Müslim, İman, 24