4875 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Rifâ'a b. Yahya b. Abdullah b. Rifâ'a b. Râfi' ez-Zürakî, ona babasının amcası Muaz b. Rifâ'a, ona da babası (Rifâ'a b. Râfi') şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kılıyordum. Bir ara aksırdım ve "el-Hamdü lillâhi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh, mübâreken aleyhi kemâ yühibbü rabbünâ ve yerdâ" (Rabbimizin razı ve hoşnut olacağı gibi, çokça, gönülden, onu tenzih ederek, onu mübarek sayarak hamdolsun!) dedim. Hz. Peygamber (sav), namazını bitirince döndü ve 'namazda konuşan kimdi?' buyurdu. (Ancak) kimse cevap vermedi . Nebî (sav), ikinci defa 'namazda konuşan kimdi?' buyurdu. (Yine) kimse cevap vermedi. Rasulullah (sav) üçüncü kez 'namazda konuşan kimdi?' buyurunca 'Bendim yâ Rasulullah' dedim. Hz. Peygamber (sav), 'nasıl demiştin, tekrarla bakayım?' buyurdu. Bunun üzerine 'el-Hamdü lillâhi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh, mübâraken aleyhi kemâ yühibbü rabbünâ ve yerdâ' dedim. Rasulullah (sav) da, 'canımı yed-i kudretinde tutan (Allah'a) yemin olsun ki, otuz küsur melek, bu sözü Allah katına hangisi önce taşıyacak diye yarıştı' buyurdu. Bu konuda Enes, Vâil b. Hucr ve Âmir b. Rabî'a'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Rifâ'a hadisi, hasen bir hadistir. Bir kısım ilim ehli nezdinde bu hadis(in gereğince amel etmek), nafile namazlarda söz konusu olsa gerektir. Zira tâbiînden pek çok kimsenin görüşüne göre kişi farz namazda aksırdığında sadece içinden Allah'a hamdeder. Onlar, bundan daha fazlasını caiz görmemişlerdir.
Açıklama: Rifa'a b. Yahya rivayetlerinde saduk ve hasenul-hadistir.
Bize Hennad, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Damra b.Saîd bu isnad ile aynı hadisin benzerini rivayet etti. Ebu İsa der ki: Ebu Vakid el-Leysî’nin adı Haris b. Avf’dır.
Açıklama: hadisin tam metni için T000534 numaralı hadise bakınız.
Bize Kuteybe, ona Hüşeym, ona Muhammed b. İshak, ona Hafs b. Ubeydullah b. Enes, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, Nebî (sav) ramazan bayramı günü namazgâha çıkmadan önce birkaç kuru hurma yerdi. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen-garib-sahih bir hadistir.
Bize Abdüla'lâ b. Vâsıl b. Abdüla'lâ el-Kûfî ile Ebu Zür'a, onlara Muhammed b. Salt, ona Füleyh b. Süleyman, ona Said b. Haris, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) bayram namazına giderken bir yolu, namazdan dönüşte başka bir yolu kullanırdı. (Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Abdullah b. Ömer ve Ebu Râfi'den gelmiş rivayetler de vardır. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Ebu Hureyre’nin rivayeti hasen-garib bir hadistir. Ayrıca Ebu Tümeyle ve Yunus b. Muhammed de bu hadisi Fuleyh b. Süleyman’dan, o Said b. Haris'ten, o Cabir b. Abdullah'tan rivayet etmişlerdir. Tirmizi dedi ki: İlim ehlinden bazıları imamın bayram namazına giderken bir yolu, dönüşte başka bir yolu kullanmasını –bu hadise uymak maksadıyla- müstehab görmüşlerdir. Bu Şafii’nin de görüşüdür. Cabir’in rivayet ettiği hadis daha sahih gibidir.
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona el-A'meş, ona Zekvân, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse güzelce abdest alıp sadece namaz kılmak üzere evinden çıkarsa attığı her bir adım için Allah onun derecesini yükseltir veya bir günahını bağışlar." Ebû İsa, bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.
Bize Hasan b. Sabbah el-Bezzar el-Bağdadî, ona Abdüssamed b. Abdülvaris, ona Sevab b. Utbe, ona Abdullah b. Bureyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) söyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) ramazan bayramı birinci günü bir şeyler yemeden bayram namazına çıkmazdı. Kurban bayramı birinci günü ise bayram namazını kılmadan önce bir şey yemezdi. (Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Ali ve Enes’ten rivayetler de gelmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Büreyde b. Husayb el-Eslemî’nin rivayeti garib bir hadistir. Muhammed (Buhari) dedi ki: Ben, Sevab b. Utbe’nin bundan başka rivayeti olduğunu bilmiyorum. İlim ehlinden bazıları, Ramazan bayramı günü bir şey yemeden bayram namazına gitmemeyi ve (mümkünse) hurma yemeyi müstehab saymışlardır. Kurban bayramı günü de bayram namazından dönünceye kadar bir şey yememeyi müstehab görmüşlerdir.