Bize İbrahim b. Yakub el-Cuzecânî, ona Safvân b. Sâlih, ona el-Velid b. Müslim, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Şüphesiz yüce Allah’ın doksan dokuz (yani) bir eksiğiyle yüz ismi vardır. Bunları anlayıp ezberleyen cennete girer. O kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’tır: er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü’min, el-Muheymin, el-Aziz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlik, el-Bâri, el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kabıd, el-Bâsıt, el-Hâfid, er-Râfi’, el-Muiz, el-Müzil, es-Semî’, el-Basîr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Ğafûr, eş-Şekûr, el-Alî, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mucîb, el-Vâsi’, el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hak, el-Vekîl, el-Kavî, el-Metîn, el-Velî, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mubdi’, el- Muîd, el-Muhyî, el-Mumît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kadîr, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Muteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Muntakım, el-Afuv, er-Raûf, Mâliku’l-Mülk, Zü’l-celâl ve’l-ikrâm, el-Muksıt, el-Câmî’, el-Ğanî, el-Muğnî, el-Mânî’, ed-Dârr, el-Nâfî’, en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedî’, el-Bâkî, el-Vârîs, er-Reşîd, es-Sabûr(dur)."
[Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hadis gariptir, bunu bize birden çok kişi Safvân b. Sâlih’den diye rivayet etmiştir. Biz bu hadisi ancak Safvân b. Sâlih’in rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz. O da hadis âlimleri nezdinde sika (güvenilir) birisidir. Bu hadis Ebu Hureyre yoluyla Nebi’den (sav) rivayet edilmiş olmakla birlikte rivayetlerin birçoğunda isimlerin zikredildiği, isnadı sahih daha başka bir hadis olduğunu bilmiyoruz. Âdem b. Ebu İyas da bu hadisi bunun dışındaki bir sened ile Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) rivayeti olarak nakledilmiş ve bunda isimler (Esmâ-i Hüsnâ) zikredilmiş olmakla birlikte, onun sahih bir isnadı bulunmamaktadır.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21013, T003507
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ الْجُوزَجَانِىُّ حَدَّثَنِى صَفْوَانُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِى حَمْزَةَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
" إِنَّ لِلَّهِ تَعَالَى تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْمًا مِائَةً مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ هُوَ اللَّهُ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ :الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلاَمُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ الْغَفَّارُ الْقَهَّارُ الْوَهَّابُ الرَّزَّاقُ الْفَتَّاحُ الْعَلِيمُ الْقَابِضُ الْبَاسِطُ الْخَافِضُ الرَّافِعُ الْمُعِزُّ الْمُذِلُّ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ الْحَكَمُ الْعَدْلُ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ الْحَلِيمُ الْعَظِيمُ الْغَفُورُ الشَّكُورُ الْعَلِىُّ الْكَبِيرُ الْحَفِيظُ الْمُقِيتُ الْحَسِيبُ الْجَلِيلُ الْكَرِيمُ الرَّقِيبُ الْمُجِيبُ الْوَاسِعُ الْحَكِيمُ الْوَدُودُ الْمَجِيدُ الْبَاعِثُ الشَّهِيدُ الْحَقُّ الْوَكِيلُ الْقَوِىُّ الْمَتِينُ الْوَلِىُّ الْحَمِيدُ الْمُحْصِى الْمُبْدِئُ الْمُعِيدُ الْمُحْيِى الْمُمِيتُ الْحَىُّ الْقَيُّومُ الْوَاجِدُ الْمَاجِدُ الْوَاحِدُ الصَّمَدُ الْقَادِرُ الْمُقْتَدِرُ الْمُقَدِّمُ الْمُؤَخِّرُ الأَوَّلُ الآخِرُ الظَّاهِرُ الْبَاطِنُ الْوَالِى الْمُتَعَالِى الْبَرُّ التَّوَّابُ الْمُنْتَقِمُ الْعَفُوُّ الرَّءُوفُ مَالِكُ الْمُلْكِ ذُو الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ الْمُقْسِطُ الْجَامِعُ الْغَنِىُّ الْمُغْنِى الْمَانِعُ الضَّارُّ النَّافِعُ النُّورُ الْهَادِى الْبَدِيعُ الْبَاقِى الْوَارِثُ الرَّشِيدُ الصَّبُورُ "
[ قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ حَدَّثَنَا بِهِ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ صَالِحٍ . وَلاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ صَفْوَانَ بْنِ صَالِحٍ وَهُوَ ثِقَةٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نَعْلَمُ - فِى كَثيرِ شَىْءٍ مِنَ الرِّوَايَاتِ لَهُ إِسْنَادٌ صَحِيحٌ ذِكْرَ الأَسْمَاءِ إِلاَّ فِى هَذَا الْحَدِيثِ . وَقَدْ رَوَى آدَمُ بْنُ أَبِى إِيَاسٍ هَذَا الْحَدِيثَ بِإِسْنَادٍ غَيْرِ هَذَا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَذَكَرَ فِيهِ الأَسْمَاءَ وَلَيْسَ لَهُ إِسْنَادٌ صَحِيحٌ .]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Yakub el-Cuzecânî, ona Safvân b. Sâlih, ona el-Velid b. Müslim, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Şüphesiz yüce Allah’ın doksan dokuz (yani) bir eksiğiyle yüz ismi vardır. Bunları anlayıp ezberleyen cennete girer. O kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’tır: er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü’min, el-Muheymin, el-Aziz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlik, el-Bâri, el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kabıd, el-Bâsıt, el-Hâfid, er-Râfi’, el-Muiz, el-Müzil, es-Semî’, el-Basîr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Ğafûr, eş-Şekûr, el-Alî, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mucîb, el-Vâsi’, el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hak, el-Vekîl, el-Kavî, el-Metîn, el-Velî, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mubdi’, el- Muîd, el-Muhyî, el-Mumît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kadîr, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Muteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Muntakım, el-Afuv, er-Raûf, Mâliku’l-Mülk, Zü’l-celâl ve’l-ikrâm, el-Muksıt, el-Câmî’, el-Ğanî, el-Muğnî, el-Mânî’, ed-Dârr, el-Nâfî’, en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedî’, el-Bâkî, el-Vârîs, er-Reşîd, es-Sabûr(dur)."
[Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hadis gariptir, bunu bize birden çok kişi Safvân b. Sâlih’den diye rivayet etmiştir. Biz bu hadisi ancak Safvân b. Sâlih’in rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz. O da hadis âlimleri nezdinde sika (güvenilir) birisidir. Bu hadis Ebu Hureyre yoluyla Nebi’den (sav) rivayet edilmiş olmakla birlikte rivayetlerin birçoğunda isimlerin zikredildiği, isnadı sahih daha başka bir hadis olduğunu bilmiyoruz. Âdem b. Ebu İyas da bu hadisi bunun dışındaki bir sened ile Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) rivayeti olarak nakledilmiş ve bunda isimler (Esmâ-i Hüsnâ) zikredilmiş olmakla birlikte, onun sahih bir isnadı bulunmamaktadır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 82, 5/530
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Safvan b. Salih es-Sekafî (Safvan b. Salih b. Safvan)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Allah İnancı, Allah'ın isimleri, Esmâ-i Hüsnâ
Allah İnancı, kullarının vekilidir
Allah, her şeyi işiten ve bilendir
Bize Yusuf b. İsa, ona Fadl b. Musa, ona Seleme b. Verdân, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi dua daha faziletlidir?' dedi. Rasulullah da (sav) 'Rabbinden dünya ve ahirette afiyet ve bağışlanma dile' buyurdu. Sonra ikinci gün tekrar gelerek 'Ey Allah'ın Rasülü! Hangi dua daha faziletlidir?' diye sordu. Rasulullah (sav) ona aynı cevabı verdi. Üçüncü gün tekrar gelip aynı soruyu sorduğunda, Rasulullah (sav) yine aynı cevabı verdi ve şöyle ilave etti: Sana dünya ve ahirette afiyet verilmişse, zaten felaha ermişsin demektir.”
[Tirmizî şöyle demiştir: Hadis bu senedle hasen-garîbdir. Bu hadisi sadece Seleme b. Verdân tarikiyle bilmekteyiz.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21031, T003512
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ وَرْدَانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ:
"أَنَّ رَجُلاً جَاءَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الدُّعَاءِ أَفْضَلُ؟ قَالَ سَلْ رَبَّكَ الْعَافِيَةَ وَالْمُعَافَاةَ فِى الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ. ثُمَّ أَتَاهُ فِى الْيَوْمِ الثَّانِى فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الدُّعَاءِ أَفْضَلُ؟ فَقَالَ لَهُ مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ أَتَاهُ فِى الْيَوْمِ الثَّالِثِ فَقَالَ لَهُ مِثْلَ ذَلِكَ. قَالَ فَإِذَا أُعْطِيتَ الْعَافِيَةَ فِى الدُّنْيَا وَأُعْطِيتَهَا فِى الآخِرَةِ فَقَدْ أَفْلَحْتَ."
[قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ، إِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ سَلَمَةَ بْنِ وَرْدَانَ.]
Tercemesi:
Bize Yusuf b. İsa, ona Fadl b. Musa, ona Seleme b. Verdân, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
"Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hangi dua daha faziletlidir?' dedi. Rasulullah da (sav) 'Rabbinden dünya ve ahirette afiyet ve bağışlanma dile' buyurdu. Sonra ikinci gün tekrar gelerek 'Ey Allah'ın Rasülü! Hangi dua daha faziletlidir?' diye sordu. Rasulullah (sav) ona aynı cevabı verdi. Üçüncü gün tekrar gelip aynı soruyu sorduğunda, Rasulullah (sav) yine aynı cevabı verdi ve şöyle ilave etti: Sana dünya ve ahirette afiyet verilmişse, zaten felaha ermişsin demektir.”
[Tirmizî şöyle demiştir: Hadis bu senedle hasen-garîbdir. Bu hadisi sadece Seleme b. Verdân tarikiyle bilmekteyiz.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 84, 5/533
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ya'lâ Seleme b. Verdân el-Cünde'î (Seleme b. Verdân)
3. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
4. Yusuf b. İsa ez-Zührî (Yusuf b. İsa b. Dinar)
Konular:
Dua, af sebebi
Dua, en üstünü
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21009, T003506
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ حَمَّادٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى رَافِعٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْمًا :مِائَةً غَيْرَ وَاحِدٍ مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ » قَالَ يُوسُفُ وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ هِشَامِ بْنِ حَسَّانَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. Hammad el-Basrî, ona Abdula'lâ, ona Said (b. Ebu Arube), ona Katade (b. Diame), ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Allah'ın yüzden bir eksik doksan dokuz ismi vardır. Kim onları sayarsa (ezberlerse) cennete girer.
Yusuf şöyle demiştir: Aynı zamanda bu hadisi bize Abdula'lâ, ona Hişam b. Hassan, ona Muhammed, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْمًا مِائَةً إِلاَّ وَاحِدًا مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 82, 5/530
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Râfi' Nüfey' b. Râfi' el-Medenî (Nüfey' b. Râfi')
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Yusuf b. Hammad el-Ma'ni (Yusuf b. Hammad)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın isimleri, Esmâ-i Hüsnâ
Bize Harun b. İshak el-Hemedânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe “Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi” demiştir:
"Allah’ım Cehennem’in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabir fitnesinin şerrinden ve yoksulluk fitnesinin şerrinden ve Mesih Deccâl’ın fitnesinden sana sığınırım. Allah’ım hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de günahlardan temizle. Doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi benimle günahlarımın arasını aç, uzaklaştır. Allah’ım tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan ve borçtan sana sığınırım."
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20978, T003495
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدْعُو بِهَؤُلاَءِ الْكَلِمَاتِ :« اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ النَّارِ وَعَذَابِ النَّارِ وَعَذَابِ الْقَبْرِ وَفِتْنَةِ الْقَبْرِ وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْغِنَى وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْفَقْرِ وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ اللَّهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَاىَ بِمَاءِ الثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَأَنْقِ قَلْبِى مِنَ الْخَطَايَا كَمَا أَنْقَيْتَ الثَّوْبَ الأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ وَبَاعِدْ بَيْنِى وَبَيْنَ خَطَايَاىَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَالْمَأْثَمِ وَالْمَغْرَمِ » . قَالَ: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Harun b. İshak el-Hemedânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe “Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi” demiştir:
"Allah’ım Cehennem’in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabir fitnesinin şerrinden ve yoksulluk fitnesinin şerrinden ve Mesih Deccâl’ın fitnesinden sana sığınırım. Allah’ım hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de günahlardan temizle. Doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi benimle günahlarımın arasını aç, uzaklaştır. Allah’ım tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan ve borçtan sana sığınırım."
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 76, 5/525
Senetler:
()
Konular:
Dua, duanın kader ile ilişkisi
Hz. Peygamber, duaları
KTB, KADER
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21043, T003517
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا يَحْيَى أَنَّ زَيْدَ بْنَ سَلاَّمٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا سَلاَّمٍ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْعَرِىِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْوُضُوءُ شَطْرُ الإِيمَانِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلأُ الْمِيزَانَ وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلآنِ أَوْ تَمْلأُ مَا بَيْنَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَالصَّلاَةُ نُورٌ وَالصَّدَقَةُ بُرْهَانٌ وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ كُلُّ النَّاسِ يَغْدُو فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فَمُعْتِقُهَا أَوْ مُوبِقُهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Habbân b. Hilâl, ona Ebân, ona Yahya, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebu Sellâm, ona Ebu Malik el-Eş’arî rivayetle dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
- Abdest imanın yarısıdır. Elhamdülillah mizanı doldurur. Sübhanallahi velhamdülillahi de göklerle yer arasını doldururlar –ya da doldurur-. Namaz bir nurdur. Sadaka bir burhan/ delildir. Sabır bir aydınlıktır. Kur’ân da senin lehine ya da aleyhine bir delildir. Sabaha varan bütün insanların kimisi nefsini satın alarak onu azat eder kimisi de onu helâke götürür.
Ebu İsa dedi ki: Bu sahih bir hadistir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الصدقة برهان
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 85, 5/535
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Ebu Sellam Memtur el-Esved el-Habeşî (Memtur)
3. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
6. Ebu Habib Habban b. Hilal el-Bahilî (Habban b. Hilal b. Habib)
7. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Sabır, sabretmek
Temizlik, beden bakımı
Zekat, zekat malın nerede harcandığını gösteren delildir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21026, T003511
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أُمِّهِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « إِذَا أَصَابَ أَحَدَكُمْ مُصِيبَةٌ فَلْيَقُلْ ( إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ ) اللَّهُمَّ عِنْدَكَ احْتَسَبْتُ مُصِيبَتِى فَأْجُرْنِى فِيهَا وَأَبْدِلْنِى مِنْهَا خَيْرًا » . فَلَمَّا احْتُضِرَ أَبُو سَلَمَةَ قَالَ :اللَّهُمَّ اخْلُفْ فِى أَهْلِى خَيْرًا مِنِّى فَلَمَّا قُبِضَ قَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ ( إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ ) عِنْدَ اللَّهِ احْتَسَبْتُ مُصِيبَتِى فَأْجُرْنِى فِيهَا . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَرُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو سَلَمَةَ اسْمُهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الأَسَدِ .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Yakub (es-Sa'dî), ona Amr b. Asım (el-Kaysî), ona Hammad b. Seleme (el-Basrî), ona Sabit (b. Eslem el-Bünânî), ona Amr b. Ebu Seleme (el-Kuraşî), ona annesi (Hz. Peygamber'in (sav) eşi ) Ümmü Seleme, ona da Ebu Seleme'nin (Abdullah b. Abdülesed el-Mahzûmî) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Birinizin başına bir musibet geldiği vakit; 'Şüphesiz biz, Allah'a aitiz ve sadece O'na döndürüleceğiz. (Bakara, 2/156). Allah'ım! Başıma gelen bu musibete karşı mükafatımı senin katında umuyorum. Bu konuda bana ecir ihsan eyle ve bu musibetin yerine bana, ondan daha hayırlısını lutfet.' diye dua etsin."
Nitekim Ebu Seleme vefat edeceği vakit şöyle dua etmişti: "Allah'ım! Benden sonra ailem için yerime, benden daha hayırlısını nasip et." Vefat edince de Ümmü Seleme; "Şüphesiz biz, Allah'a aitiz ve sadece O'na döndürüleceğiz. Başıma gelen bu musibete karşı sevabımı Allah'ın nezdinde umuyorum. Allah'ım! Bu konuda bana ecir ihsan eyle" diye dua etti.
Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: "Bu rivayet, bu senedle garib bir hadistir. Bu hadis, Ümmü Seleme vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) bir çok farklı senetle rivayet edilmiştir. Ebu Seleme'nin ismi, Abdullah b. Abdülesed'dir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 83, 5/533
Senetler:
1. Ebu Seleme Abdullah b. Abdulesed el-Mahzumi (Abdullah b. Abdulesed b. Hilal b. Abdullah)
2. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
3. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
4. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
7. Ebu İshak İbrahim b. Yakub es-Sa'dî (İbrahim b. Yakub b. İshak)
Konular:
Dua
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21008, T003505
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَعْدٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « دَعْوَةُ ذِى النُّونِ إِذْ دَعَا وَهُوَ فِى بَطْنِ الْحُوتِ: لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ . فَإِنَّهُ لَمْ يَدْعُ بِهَا رَجُلٌ مُسْلِمٌ فِى شَىْءٍ قَطُّ إِلاَّ اسْتَجَابَ اللَّهُ لَهُ » قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى: قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ مَرَّةً عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ سَعْدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَقَدْ رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ سَعْدٍ وَلَمْ يَذْكُرُوا فِيهِ عَنْ أَبِيهِ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ فَقَالُوا عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ ابْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَعْدٍ وَكَانَ يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ رُبَّمَا ذَكَرَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ أَبِيهِ وَرُبَّمَا لَمْ يَذْكُرْهُ . .
Tercemesi:
Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yunus’un balığın karnında iken yaptığı duâ olan: “Senden başka gerçek ilah yoktur. Sınırsız kudret ve yüceliğinle sen, her şeyin üstündesin doğrusu ben yapılması gerekeni yapmamak suretiyle kendime haksızlık edenlerdenim.” (Enbiya: 87) Bu duâyı herhangi konuda yaparsa Allah onun duâsını mutlaka kabul eder.” Muhammed b. Yahya diyor ki: Muhammed b. Yusuf b. Mürre b. İbrahim b. Muhammed b. Sa’d bu hadisi Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmiş olup “Âişe’den” dememiştir.Tirmizî: Başkaları bu hadisi Yunus b. ebî İshâk’tan, İbrahim b. Muhammed b. Sa’d’den ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmişler ve senedinde “babasından” dememişlerdir.Bazıları ise Yunus b. İshâk’tan rivâyet ederek şöyle demişlerdir: “İbrahim b. Muhammed b. Sa’d, babasından ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmişlerdir.” Yunus b. ebî İshâk ise bazen hadisin senedinden “babasından” demekte bazen da dememektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 81, 5/529
Senetler:
()
Konular:
Dua, Hz. Yunus'un duası
Dua, kabul saati
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21041, T003516
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عُمَرَ بْنِ أَبِى الْوَزِيرِ حَدَّثَنَا زَنْفَلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أَرَادَ أَمْرًا قَالَ « اللَّهُمَّ خِرْ لِى وَاخْتَرْ لِى » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ زَنْفَلٍ . وَهُوَ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ وَيُقَالُ لَهُ زَنْفَلٌ الْعَرَفِىُّ وَكَانَ سَكَنَ عَرَفَاتٍ وَتَفَرَّدَ بِهَذَا الْحَدِيثِ وَلاَ يُتَابَعُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir işi yapmak istediği zaman: “Allah’ım bana hayırlısını ver ve benim için en uygun olanı seç” diye duâ ederdi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Zenfel’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler yanında Zenfel zayıf birisidir. Kendisine Zenfel-ül Arafî’de denilmektedir. Arafat ta oturmakta idi. Bu hadisi tek olarak rivâyet etmiş ve kendisi gibi rivâyet eden biri olmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 85, 5/535
Senetler:
()
Konular:
Dua, işe başlarken yapılacak dua
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA