Öneri Formu
Hadis Id, No:
19175, T003224
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسٌ فِى نَفَرٍ مِنْ أَصْحَابِهِ إِذْ رُمِىَ بِنَجْمٍ فَاسْتَنَارَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « مَا كُنْتُمْ تَقُولُونَ لِمِثْلِ هَذَا فِى الْجَاهِلِيَّةِ إِذَا رَأَيْتُمُوهُ؟ » . قَالُوا كُنَّا نَقُولُ :يَمُوتُ عَظِيمٌ أَوْ يُولَدُ عَظِيمٌ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَإِنَّهُ لاَ يُرْمَى بِهِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ وَلَكِنَّ رَبَّنَا عَزَّ وَجَلَّ إِذَا قَضَى أَمْرًا سَبَّحَ لَهُ حَمَلَةُ الْعَرْشِ ثُمَّ سَبَّحَ أَهْلُ السَّمَاءِ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ حَتَّى يَبْلُغَ التَّسْبِيحُ إِلَى هَذِهِ السَّمَاءِ ثُمَّ سَأَلَ أَهْلُ السَّمَاءِ السَّادِسَةِ أَهْلَ السَّمَاءِ السَّابِعَةِ :مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ؟ قَالَ فَيُخْبِرُونَهُمْ ثُمَّ يَسْتَخْبِرُ أَهْلُ كُلِّ سَمَاءٍ حَتَّى يَبْلُغَ الْخَبَرُ أَهْلَ السَّمَاءِ الدُّنْيَا وَتَخْتَطِفُ الشَّيَاطِينُ السَّمْعَ فَيُرْمَوْنَ فَيَقْذِفُونَهَا إِلَى أَوْلِيَائِهِمْ فَمَا جَاءُوا بِهِ عَلَى وَجْهِهِ فَهُوَ حَقٌّ وَلَكِنَّهُمْ يُحَرِّفُونَ وَيَزِيدُونَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْحُسَيْنِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ رِجَالٍ مِنَ الأَنْصَارِ قَالُوا: كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَذَكَرَ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdüla'lâ (b. Abdüla'lâ), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) ashabından bir takım kişilerle birlikte otururken birden bir yıldız kaydı ve ortalık aydınlandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Siz cahiliye döneminde buna benzer bir şey gördüğünüzde ne derdiniz?" Biz ya büyük bir adam ölecek ya da büyük bir adam doğacak derdik, dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "O kayan yıldız sizden kimsenin ölümü veya doğumu için kaymaz. Fakat Rabbimiz azze ve celle bir işe hükmettiğinde arşı taşıyanlar tesbih ederler. Sonra onların altındaki sema ehli tesbih eder. O şekilde sonraki topluluk tesbih ederken bu tesbih bizim bu semamıza erişir. Sonra altıncı sema ehli yedinci sema ehline, rabbiniz ne buyurdu? diye sorarlar. Onlar da haber verirler. Sonra her sema ehli bu haberi sorar ve haber dünya seması ehline ulaşır. Şeytanlar da gizlice ondan bir haber kapar ve kendi dostlarına iletirler. O gizlice duydukları haberleri hakikat olarak iletirler ancak dostları o sözleri tahrif eder ve sözlere ekleme yaparlar.
Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu hadis aynı şekilde (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona (Abdullah) b. Abbas, ona da Ensar'dan bazı adamlardan nakletmiş ve şu lafızla nakletmişlerdir: Biz Hz. Peygamber'in (sav) yanındaydık. Bundan sonra benzerini yakın anlamda nakletmiştir.
(Ebu İsa şöyle devam etmiştir.) Bize bu hadisi Hüseyin b. Harîs ona Velid b. Müslim ona da Evzaî tarikiyle nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 34, 5/362
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
cahiliye, âdetleri
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Tesbih, parmakla saymak
Uğur, Uğursuzluk, yıldız kayması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19155, T003211
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ حُسَيْنٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أُمِّ عُمَارَةَ الأَنْصَارِيَّةِ أَنَّهَا أَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ: مَا أَرَى كُلَّ شَىْءٍ إِلاَّ لِلرِّجَالِ وَمَا أَرَى النِّسَاءَ يُذْكَرْنَ بِشَىْءٍ ؟ فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ: ( إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ وَإِنَّمَا يُعْرَفُ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
kurÜmmü Imara el Ensârîyye (r.anha)’den rivâyet edilmiştir. Kendisi, Rasûlullah (s.a.v.)’e gelmiş ve Kur’ân da her şeyi erkekler için görüyorum, kadınların herhangi bir şeyle anıldıklarını görmüyorum, dedi.Bunun üzerine Ahzab sûresi 35. ayeti nazil olmuştur: “Gerçek şu ki, Allah’a teslim olmuş bütün erkekler ve kadınlar, inanan bütün erkekler ve kadınlar, kendini ibadet ve taata vermiş erkekler ve kadınlar, niyet ve davranışlarında doğru ve samimi olan erkekler ve kadınlar, sıkıntılara göğüs geren erkekler ve kadınlar, gönülden saygı ile Allah’a karşı gelmekten korkan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffet ve namuslarını koruyan erkekler ve kadınlar, Allah’ı durmaksızın çokça anan erkekler ve kadınlar var ya; işte Allah onlara bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu şekliyle bilinir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 33, 5/354
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, nuzül sebebi
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الفَضْلِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ :نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( وَتُخْفِى فِى نَفْسِكَ مَا اللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى النَّاسَ ) فِى شَأْنِ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ جَاءَ زَيْدٌ يَشْكُو فَهَمَّ بِطَلاَقِهَا فَاسْتَأْمَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ: النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم: « أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَاتَّقِ اللَّهَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19157, T003212
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الفَضْلِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ :نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( وَتُخْفِى فِى نَفْسِكَ مَا اللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى النَّاسَ ) فِى شَأْنِ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ جَاءَ زَيْدٌ يَشْكُو فَهَمَّ بِطَلاَقِهَا فَاسْتَأْمَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ: النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم: « أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَاتَّقِ اللَّهَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cahş’ın kızı Zeyneb hakkındaki Ahzab sûresi 37. ayeti indiği zaman Zeyd şikayetçi olarak geldi, boşamadan dolayı üzgündü. Rasûlullah (s.a.v.), kendisine “Eşini terk etme, Allah’a kendine ve diğer insanlara karşı vazifene dikkat et” diyordu. Tirmizî: Bu hadis sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 33, 5/354
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Zeynep
Hz. Peygamber, hanımları, Zeyneb bnt. Cahş
Kur'an, nuzül sebebi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19177, T003225
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَيْزَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ رَجُلاً مِنْ ثَقِيفٍ يُحَدِّثُ عَنْ رَجُالٍ مِنْ كِنَانَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ فِى هَذِهِ الآيَةِ: ( ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِهِ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ ) قَالَ :« هَؤُلاَءِ كُلُّهُمْ بِمَنْزِلَةٍ وَاحِدَةٍ وَكُلُّهُمْ فِى الْجَنَّةِ » . قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), “Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık, derken onlardan, yaratılış gayesi dışında yaşayan da var ve onlardan orta yolda hareket eden de var ve onlardan Allah’ın izniyle hayırlarda herkesten ileri giden de var, bu ise en büyük fazilettir.” Fatır sûresi 32. ayeti hakkında şöyle demiştir: Bunların hepsi aynı derecede ve hepsi Cennet’tedirler. Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 35, 5/363
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19171, T003222
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا: أَخْبَرَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ الْحَكَمِ النَّخَعِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو سَبْرَةَ النَّخَعِىُّ عَنْ فَرْوَةَ بْنِ مُسَيْكٍ الْمُرَادِىِّ قَالَ: أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلاَ أُقَاتِلُ مَنْ أَدْبَرَ مِنْ قَوْمِى بِمَنْ أَقْبَلَ مِنْهُمْ ؟فَأَذِنَ لِى فِى قِتَالِهِمْ وَأَمَّرَنِى فَلَمَّا خَرَجْتُ مِنْ عِنْدِهِ سَأَلَ عَنِّى مَا فَعَلَ الْغُطَيْفِىُّ ؟فَأُخْبِرَ أَنِّى قَدْ سِرْتُ قَالَ :فَأَرْسَلَ فِى أَثَرِى فَرَدَّنِى فَأَتَيْتُهُ وَهُوَ فِى نَفَرٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فَقَالَ « ادْعُ الْقَوْمَ فَمَنْ أَسْلَمَ مِنْهُمْ فَاقْبَلْ مِنْهُ وَمَنْ لَمْ يُسْلِمْ فَلاَ تَعْجَلْ حَتَّى أُحْدِثَ إِلَيْكَ » . قَالَ :وَأُنْزِلَ فِى سَبَإٍ مَا أُنْزِلَ فَقَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا سَبَأٌ؟ أَرْضٌ أَوِ امْرَأَةٌ ؟قَالَ. « لَيْسَ بِأَرْضٍ وَلاَ امْرَأَةٍ وَلَكِنَّهُ رَجُلٌ وَلَدَ عَشَرَةً مِنَ الْعَرَبِ فَتَيَامَنَ مِنْهُمْ سِتَّةٌ وَتَشَاءَمَ مِنْهُمْ أَرْبَعَةٌ فَأَمَّا الَّذِينَ تَشَاءَمُوا فَلَخْمٌ وَجُذَامٌ وَغَسَّانُ وَعَامِلَةٌ وَأَمَّا الَّذِينَ تَيَامَنُوا :فَالأَزْدُ وَالأَشْعَرِيُّونَ وَحِمْيَرُ وَمَذْحِجٌ وَأَنْمَارُ وَكِنْدَةُ » . فَقَالَ رَجُلٌ :يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا أَنْمَارُ؟ قَالَ: « الَّذِينَ مِنْهُمْ خَثْعَمُ وَبَجِيلَةُ » . وَرُوِىَ هَذَا عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Ferve b. Müseyk el Murâdî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)’e geldim ve Ey Allah’ın Rasûlü! Müslümanlıktan yüzçevirenlerine karşı müslümanlığa yönelenleriyle beraber savaşabilir miyim? Rasûlullah (s.a.v.), onlara karşı bana savaş izni verdi ve beni komutan tayin etti. Yanından çıktığım zaman Gutayfî ne yaptı? Diyerek beni sormuş ve kendisine benim hareket ettiğim bildirilmişti. Hemen peşimden adam gönderip beni geri çevirdi. Yanına geldim kendisi ashabıyla beraberdi. Buyurdu ki: Kavmini İslam’a davet et onlardan müslüman olanlardan Müslümanlıklarını kabul eyle. Kim de müslüman olmazsa sana yeni bir emir verinceye kadar acele etme… Sonradan Sebe’ hakkında indirilen ayetler indirildi. Bunun üzerine bir adam: Ey Allah’ın Rasûlü! Sebe’ nedir? Bir ülke mi, yoksa bir kadın mı? Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sebe’ ne bir ülkedir ne de bir kadın… Fakat O, Arapların on çocuğu olan bir adamdır. Bu çocuklardan altısı Yemen dolaylarına indi dördü de Şam tarafına yerleşmiştir. Şam tarafına inenler: Lahm, Cüzam, Gassan ve Âmile’dir. Yemen’e inenler de Ezd, Eşariler, Hımyer, Müzhiç, Enmar ve Kindelilerdir. Bir adam Ey Allah’ın Rasûlü! Enmar kimlerdir? Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Onlar Has’am ve Becîle’dir. Aynı şekilde bu hadis İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 34, 5/361
Senetler:
()
Konular:
Önceki ümmetler, Sebe hakkında
Savaş, Hukuku