Öneri Formu
Hadis Id, No:
14347, T002478
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى الْبَكَّاءُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: تَجَشَّأَ رَجُلٌ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « كُفَّ عَنَّا جُشَاءَكَ فَإِنَّ أَكْثَرَهُمْ شِبَعًا فِى الدُّنْيَا أَطْوَلُهُمْ جُوعًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Abdulaziz b. Abdullah el-Kuraşî, ona Yahya el-Bekkâ, İbn Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Birisi Rasulullah’ın (sav) yanında (çok yediğinden dolayı) geğirdi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem (sav) “Bizim yanımızda geğirme! Çünkü dünyada en çok doyanlar, kıyamet günü en uzun süre aç kalacaklardır.”
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Bu konuda Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 37, 4/649
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Müslim el-Huddani (Yahya b. Müslim)
3. Ebu Yahya Abdülaziz b. Abdullah er-Razi (Abdülaziz b. Abdullah)
4. Muhammed b. Humeyd et-Temimi (Muhammed b. Humeyd b. Hayyan)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Beslenme, çok yemenin zararı
Beslenme, ihtiyaç kadar yemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14334, T002471
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :إِنْ كُنَّا آلَ مُحَمَّدٍ نَمْكُثُ شَهْرًا مَا نَسْتَوْقِدُ بِنَارٍ إِنْ هُوَ إِلاَّ الْمَاءُ وَالتَّمْرُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Âişe (r.anha)’dan rivayete göre, şöyle demiştir; “Biz Muhammed (s.a.v.)’in hanımları bir ay boyunca yemek pişirmek için ateş yakmazdık, gıdamız sadece su ve hurma idi.”Tirmizî: Bu hadis sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 34, 4/645
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14336, T002472
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ أَسْلَمَ أَبُو حَاتِمٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« لَقَدْ أُخِفْتُ فِى اللَّهِ وَمَا يُخَافُ أَحَدٌ وَلَقَدْ أُوذِيتُ فِى اللَّهِ وَمَا يُؤْذَى أَحَدٌ وَلَقَدْ أَتَتْ عَلَىَّ ثَلاَثُونَ مِنْ بَيْنِ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ وَمَا لِى وَلِبِلاَلٍ طَعَامٌ يَأْكُلُهُ ذُو كَبِدٍ إِلاَّ شَىْءٌ يُوَارِيهِ إِبْطُ بِلاَلٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . - وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ: حِينَ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هاربا مِنْ مَكَّةَ وَمَعَهُ بِلاَلٌ إِنَّمَا كَانَ مَعَ بِلاَلٍ مِنَ الطَّعَامِ مَا يَحْمِلُهُ تَحْتَ إِبْطِهِ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivayete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda korkutulduğum kadar hiç kimse korkutulmadı. Allah yolunda bana eziyet edildiği kadar hiç kimseye eziyet edilmedi, üzerimden gecesi ve gündüzü ile otuz gün geçmiştir ki bu süre içerisinde ne benim ne de Bilâl’in yiyeceği yoktu sadece Bilâl’in koltuğunun altında sıkıştırdığı şeyden başka bir canlının yiyebileceği bir şey yoktu.” Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.Bu hadisin manası şudur: “Rasûlullah (s.a.v.), Mekke’den Bilâl ile birlikte kaçmak için çıktığı zaman Bilâl’in koltuğunun altında taşıdığından başka yiyecek yoktu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 34, 4/645
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Siyer, Hz. Peygamber'in Mekke döneminde çektiği sıkıntılar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14354, T002482
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا زَافِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ شَبِيبِ بْنِ بَشِيرٍ هَكَذَا قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ شَبِيبُ بْنُ بَشِيرٍ وَإِنَّمَا هُوَ شَبِيبُ بْنُ بِشْرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « النَّفَقَةُ كُلُّهَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ إِلاَّ الْبِنَاءَ فَلاَ خَيْرَ فِيهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Tüm harcamalar Allah yolunda sayılır yani kişiye sevap kazandırır, sadece bina ve inşaata yapılan harcamalarda hayır yoktur.” Tirmizî: Bu hadis garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 40, 4/651
Senetler:
()
Konular:
Bina Yapmakta Hayır Olmadığı
Dünya, dünyaya düşkünlük
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14359, T002484
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ طَهْمَانَ أَبُو الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا حُصَيْنٌ قَالَ: جَاءَ سَائِلٌ فَسَأَلَ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ لِلسَّائِلِ أَتَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ؟ قَالَ نَعَمْ . قَالَ: أَتَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ قَالَ نَعَمْ . قَالَ :وَتَصُومُ رَمَضَانَ ؟قَالَ نَعَمْ . قَالَ: سَأَلْتَ وَلِلسَّائِلِ حَقٌّ إِنَّهُ لَحَقٌّ عَلَيْنَا أَنْ نَصِلَكَ . فَأَعْطَاهُ ثَوْبًا ثُمَّ قَالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « مَا مِنْ مُسْلِمٍ كَسَا مُسْلِمًا ثَوْبًا إِلاَّ كَانَ فِى حِفْظِ اللَّهِ مَا دَامَ مِنْهُ عَلَيْهِ خِرْقَةٌ » . قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir dilenci geldi ve İbn Abbâs’tan bir şeyler istedi. İbn Abbâs dilenciye dedi ki: “Allah'tan başka ilah olmadığını kabul ediyor musun?” Dilenci “evet” dedi. İbn Abbâs, “Muhammed (s.a.v.)'in Allah'ın Rasulû olduğuna şehâdet ediyor musun?” dedi. Dilenci “evet” dedi. İbn Abbâs, “Ramazan’da oruç tutuyor musun?” dedi. Dilenci “evet” dedi. Bunun üzerine İbn Abbâs şöyle devam etti: “İstedin ve isteyenin hakkı vardır. Bu sebeple sana bir şeyler vermek bize gerekir dedi ve bir elbise verdi ve şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Herhangi bir Müslüman, bir Müslüman’a bir elbise giydirirse o elbiseden bir parça kalmayıncaya kadar yani kullandığı sürece o Müslüman, Allah'ın himayesindedir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 41, 4/651
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Teşvik Edilenler, Giydirmenin fazileti, bir müslümanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14332, T002470
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى مَيْسَرَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهُمْ ذَبَحُوا شَاةً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَا بَقِىَ مِنْهَا ؟ » . قَالَتْ مَا بَقِىَ مِنْهَا إِلاَّ كَتِفُهَا . قَالَ : « بَقِىَ كُلُّهَا غَيْرَ كَتِفِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو مَيْسَرَةَ هُوَ الْهَمْدَانِىُّ اسْمُهُ عَمْرُو بْنُ شُرَحْبِيلَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona Ebu Meysere, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmektedir: Peygamberin hane halkı (hanımları) bir koyun kesmişlerdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Koyundan ne kadarı kaldı' diye sordu. Aişe dedi ki, 'Sadece kürek kemiği kaldı! Gerisini dağıttık' deyince Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Kürek kemiğinden başka hepsi bize sevap olarak kaldı.' Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle dedi: "Bu hadis sahihtir." Ebu Meysere el-Hemedanî'nin ismi Amr b. Şurahbil'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 33, 4/644
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Meysere Amr b. Şurahbil el-Hemdani (Amr b. Şurahbil)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
İnfak, malın en iyisini vermek
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Sevap, sevap
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14349, T002479
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ: يَا بُنَىَّ لَوْ رَأَيْتَنَا وَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصَابَتْنَا السَّمَاءُ لَحَسِبْتَ أَنَّ رِيحَنَا رِيحُ الضَّأْنِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ: أَنَّهُ كَانَ ثِيَابَهُمُ الصُّوفُ فَكَانَ إِذَا أَصَابَهُمُ الْمَطَرُ يَجِىءُ مِنْ ثِيَابِهِمْ رِيحُ الضَّأْنِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebû Avâne, ona Katâde, ona Ebû Bürde b. Ebî Musa, ona da babası şöyle anlatmış:
"Rasûlullah (sav) ile birlikte olduğumuz günlerde, yağmura tutulduğumuz zaman bizi görmüş olsaydın, kokumuzu koyun kokusu zannederdin."
Ebû Îsa et-Tirmizî şöyle demiştir: 'Bu hadis sahihtir. Anlamı da şudur: 'Onların giydikleri elbiseleri yündendi. Bu yüzden yağmur değdiği zaman elbiselerden koyun kokusu gibi koku gelmekteydi.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 38, 4/650
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14341, T002475
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ: بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ ثَلاَثُمِائَةٍ نَحْمِلُ زَادَنَا عَلَى رِقَابِنَا فَفَنِىَ زَادُنَا حَتَّى إِنْ كَانَ يَكُونُ لِلرَّجُلِ مِنَّا كُلَّ يَوْمٍ تَمْرَةٌ . فَقِيلَ لَهُ يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ وَأَيْنَ كَانَتْ تَقَعُ التَّمْرَةُ مِنَ الرَّجُلِ؟ فَقَالَ: لَقَدْ وَجَدْنَا فَقْدَهَا حِينَ فَقَدْنَاهَا وَأَتَيْنَا الْبَحْرَ فَإِذَا نَحْنُ بِحُوتٍ قَدْ قَذَفَهُ الْبَحْرُ فَأَكَلْنَا مِنْهُ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ يَوْمًا مَا أَحْبَبْنَا . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . وَرَوَاهُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَتَمَّ مِنْ هَذَا وَأَطْوَلَ .
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyet edilmiştir; “Rasûlullah (s.a.v.), bizi bir müfreze olarak gönderdi ve biz üç yüz kişi idik. Azıklarımızı boyunlarımızdaki çantalarda taşıyorduk… Derken azığımız tükendi o dereceye geldik ki her kişiye günde bir hurma düşüyordu! Bunun üzerine Ey Ebû Abdullah bir hurma bir kişiye nasıl yetsin denildi. Dedi ki bir hurmayı da bulamaz olduğumuz zaman onun yokluğunu da hissettik. Sonra denize vardık, denizin kıyıya attığı kocaman bir balığa rastladık, On sekiz gün arzu ettiğimiz kadar o balıktan yedik.” Bu hadis hasen sahihtir. Câbir b. Abdullah’tan değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Mâlik b. Enes, Vehb b. Kaysan’dan bu hadisi daha mükemmel ve uzunca rivâyet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 34, 4/646
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, deniz avları
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, sahabilerin geçim sıkıntıları
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14343, T002476
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ زِيَادٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ كَعْبٍ الْقُرَظِىِّ حَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ يَقُولُ إِنَّا لَجُلُوسٌ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَسْجِدِ إِذْ طَلَعَ عَلَيْنَا مُصْعَبُ بْنُ عُمَيْرٍ مَا عَلَيْهِ إِلاَّ بُرْدَةٌ لَهُ مَرْقُوعَةٌ بِفَرْوٍ فَلَمَّا رَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَكَى لِلَّذِى كَانَ فِيهِ مِنَ النِّعْمَةِ وَالَّذِى هُوَ الْيَوْمَ فِيهِ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« كَيْفَ بِكُمْ إِذَا غَدَا أَحَدُكُمْ فِى حُلَّةٍ وَرَاحَ فِى حُلَّةٍ وَوُضِعَتْ بَيْنَ يَدَيْهِ صَحْفَةٌ وَرُفِعَتْ أُخْرَى وَسَتَرْتُمْ بُيُوتَكُمْ كَمَا تُسْتَرُ الْكَعْبَةُ ؟ » . قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مِنَّا الْيَوْمَ نَتَفَرَّغُ لِلْعِبَادَةِ وَنُكْفَى الْمُؤْنَةَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « لأَنْتُمُ الْيَوْمَ خَيْرٌ مِنْكُمْ يَوْمَئِذٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَيَزِيدُ بْنُ زِيَادٍ هُوَ ابْنُ مَيْسَرَةَ وَهُوَ مَدَنِىٌّ وَقَدْ رَوَى عَنْهُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ وَيَزِيدُ بْنُ زِيَادٍ الدِّمَشْقِىُّ الَّذِى رَوَى عَنِ الزُّهْرِىِّ رَوَى عَنْهُ وَكِيعٌ وَمَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ وَيَزِيدُ بْنُ أَبِى زِيَادٍ كُوفِىٌّ .
Tercemesi:
Ali b. Ebî Tâlib’den (r.a) rivâyet edildiğine göre o şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s.a) ile beraber (bir gün) mescidde oturuyorken (birden) Mus'ab b. Umeyr çıkageldi, üzerinde deriden yapılmış tek parça elbisesi vardı. Rasûlullah (s.a) onu bu halde görünce önceki konforlu hayatını hatırlayıp ve bugünkü bu garib durumundan dolayı ağladı. Sonra Rasûlullah (s.a) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz akşam bir elbise, sabah bir elbise giydiği zaman, bir tabak yemek kaldırıp ikinci bir tabak konulduğu zaman, evlerinizi Ka’be gibi değişik şeylerle örttüğünüz zaman haliniz ne olacak?”
Ashab “Ey Allah’ın Rasûlü o gün biz, bugünkü halimizden daha iyi oluruz öylece geçimimizi temin eder ve kendimizi ibadete veririz” dedik. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a), şöyle buyurdu:
“Siz, bugün, o günkünden daha hayırlısınız.”
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiştir. Bu hadis hasendir.Yezîd b. Ziyâd, İbn Meysere’dir ve Medînelidir kendisinden Mâlik b. Enes ve pek çok ilim adamı rivayette bulunmuştur. Yezîd b. Ziyâd ed Dımışkî ise Şamlı olup kendisinden Zührî, Vekî’, Mervan b. Muaviye hadis rivayet etmişlerdir. Yezîd b. Ebî Ziyâd ise Küfelidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 35, 4/647
Senetler:
()
Konular:
Dünya, dünyaya düşkünlük
Dünya, Zenginlik
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Zühd