Giriş


    Öneri Formu
23460 T001951 Tirmizi, Birr ve Sıla, 33


    Öneri Formu
23637 T001965 Tirmizi, Birr ve Sıla, 42


    Öneri Formu
23989 T002014 Tirmizi, Birr ve Sıla, 68

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî; (T) Bize Said b. Abdurrahman, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona Ebu Eyyûb el- Ensarî'nin rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın, Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir. İki Müslüman birbirleriyle karşılaştıkları zaman birisi yüzünü bu tarafa, diğeri de öteki tarafa çevirir. Halbuki bu iki müslümanın hayırlısı önce selam verendir." [Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Enes, Ebû Hüreyre, Hişâm b. Âmir, Ebû Hind ed Dârî’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
270604 T001932-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 21

Bize Bündâr, Ahmed b. Menî' ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla" buyurdular. Efendimiz (sav) beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve "Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de "Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Öyleyse bu nimetin izi [varlığı] üzerinde görünsün" buyurdular. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen-sahihtir. Ebu'l-Ahves'in ismi, Avf b. Mâlik b. Nadle el Cüşemî'dir. "Akrihî" kelimesi onu misafir et, ağırla demektir. "el-Kırâ" misafiri ağırlamak anlamına gelir.


    Öneri Formu
281921 T002006-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 63

Bize Bündâr, Ahmed b. Menî' ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla” buyurdular. Efendimiz (sav) beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve “Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de "Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Öyleyse bu nimetin izi [varlığı] üzerinde görünsün" buyurdular. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen-sahihtir. Ebu'l-Ahves’in ismi, Avf b. Malik b. Nadle el Cüşemî'dir. "Akrihî" kelimesi onu misafir et, ağırla demektir. "el-Kırâ" misafiri ağırlamak anlamına gelir.


    Öneri Formu
281922 T002006-3 Tirmizi, Birr ve Sıla, 63

Bize Mekke'de Hüseyin b. Hasan el-Mervezî ve İbrahim b. Said el-Cevherî, onlara Ahvas b. Cevvâb, ona Süayr b. Hıms, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Üsame b. Zeyd'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kendisine bir iyilik yapılan kimse, iyiliği yapana 'Allah seni en hayırlı şekilde ödüllendirsin!' diye dua ederse, bu duasıyla o, en güzel teşekkürü etmiş olur." [Ebu İsa Tirmizî dedi ki: Üsame b. Zeyd'den nakledilen bu hadisi sadece bu rivayet tarikinden bilmekteyiz. Bu yüzden, hasen-ceyyid-garib bir hadistir. Ebu Hüreyre'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir. Ancak ben hocam Muhammed'e sorduğumda o, bahsedilen ikinci tariki tanımadı.] [Bize Abdurrahman b. Hazım el-Belhî, ona da Mekkî b. İbrahim şöyle rivayet etmiştir: Biz İbn Cüreyc el-Mekkî'nin yanındayken, bir dilenci gelerek ondan bir şeyler istedi. İbn Cüreyc hizmetçisine, 'Ona bir dinar ver' dedi. Hizmetçi, 'Yanımda bir dinardan başka para kalmadı. Eğer onu verirsem çoluk çocuk aç kalırsınız' dedi. Bunun üzerine İbn Cüreyc sinirlendi ve 'Onu fakire ver!' diye emretti. Mekkî (b. İbrahim) olayın devamını şöyle anlattı: Biz İbn Cüreyc'in hâlâ yanındayken bir adam, elinde bir pusula ve bir kese ile çıkageldi. Adamı, İbn Cüreyc'in dostlarından biri göndermişti. Pusulada, 'Sana elli dinar gönderdim' yazıyordu. İbn Cüreyc keseyi açıp paraları saydı. Sonra da hizmetçisine şöyle dedi: 'Sen fakire bir dinar verdin, Allah da onu sana elli dinar fazlasıyla geri gönderdi.']


    Öneri Formu
281994 T002035-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 87


    Öneri Formu
23427 T001946 Tirmizi, Birr ve Sıla, 29


    Öneri Formu
23433 T001947 Tirmizi, Birr ve Sıla, 30


    Öneri Formu
281999 T001969-2 Tirmizi, Birr ve Sıla, 44