Bize Ebu Bekir Muhammed b. Ebân, ona Yezid b. Harun, ona Şerîk, ona Leys, ona İkrime, ona da İbn Abbâs, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"Küçüklerimize şefkat, büyüklerimize saygı göstermeyen ve iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırmayan bizden değildir."
[Tirmizî şöyle dedi: Bu hadis, hasen garibtir. Amr b. Şuayb’ın, Muhammed b. İshâk’tan rivâyet ettiği hadis ise hasen sahihtir.
Bu hadis, Abdullah b. Amr’dan aynı şekilde başka senetlerle de rivâyet edilmiştir.
Bazı ilim adamları, "Rasûlullah (s.a.v.)’in bizden değildir" sözünün manasının 'Bizim sünnetimize uymamışlardır, bizim ahlakımıza uygun davranmamışlardır' şeklinde açıklamışlardır.
Ali b. Medînî, Yahya b. Saîd’den naklen diyor ki: Sûfyân es Sevrî: 'Bizden değildir' sözünün; 'Bizim dinimizden değildir' şeklinde tefsir edilmesinden hoşlanmaz ve 'bizim gibi değillerdir' diye açıklardı.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23254, T001921
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ قَالَ: حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ شَرِيكٍ عَنْ لَيْثٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم " لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا وَيَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ" .
قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَحَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ
وَقَدْ رُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ أَيْضًا .
- قَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم " لَيْسَ مِنَّا " .
يَقُولُ لَيْسَ مِنْ سُنَّتِنَا لَيْسَ مِنْ أَدَبِنَا .
وَقَالَ عَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ كَانَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ يُنْكِرُ هَذَا التَّفْسِيرَ:" لَيْسَ مِنَّا" يَقُولُ لَيْسَ مِنْ مِثْلَنَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir Muhammed b. Ebân, ona Yezid b. Harun, ona Şerîk, ona Leys, ona İkrime, ona da İbn Abbâs, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir:
"Küçüklerimize şefkat, büyüklerimize saygı göstermeyen ve iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırmayan bizden değildir."
[Tirmizî şöyle dedi: Bu hadis, hasen garibtir. Amr b. Şuayb’ın, Muhammed b. İshâk’tan rivâyet ettiği hadis ise hasen sahihtir.
Bu hadis, Abdullah b. Amr’dan aynı şekilde başka senetlerle de rivâyet edilmiştir.
Bazı ilim adamları, "Rasûlullah (s.a.v.)’in bizden değildir" sözünün manasının 'Bizim sünnetimize uymamışlardır, bizim ahlakımıza uygun davranmamışlardır' şeklinde açıklamışlardır.
Ali b. Medînî, Yahya b. Saîd’den naklen diyor ki: Sûfyân es Sevrî: 'Bizden değildir' sözünün; 'Bizim dinimizden değildir' şeklinde tefsir edilmesinden hoşlanmaz ve 'bizim gibi değillerdir' diye açıklardı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 15, 4/322
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Leys b. Süleym el-Cüheni (Leys b. Süleym)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Muhammed b. Eban el-Belhi (Muhammed b. Eban b. Vezir)
Konular:
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
KTB, ADAB
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
Bize İbn Ömer, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî; (T) Bize Said b. Abdurrahman, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona Ebu Eyyûb el Ensarî'nin (r.a.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslümanın, Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir. İki Müslüman birbirleriyle karşılaştıkları zaman birisi yüzünü bu tarafa, diğeri de öteki tarafa çevirir. Halbuki bu iki müslümanın hayırlısı önce selam verendir.”
Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Enes, Ebû Hüreyre, Hişâm b. Âmir, Ebû Hind ed Dârî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23323, T001932
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ ح قَالَ :وَحَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ الأَنْصَارِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « لاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثٍ يَلْتَقِيَانِ فَيَصُدُّ هَذَا وَيَصُدُّ هَذَا وَخَيْرُهُمَا الَّذِى يَبْدَأُ بِالسَّلاَمِ » . قال: وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَنَسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَهِشَامِ بْنِ عَامِرٍ وَأَبِى هِنْدٍ الدَّارِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İbn Ömer, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî; (T) Bize Said b. Abdurrahman, ona Süfyan, ona ez-Zuhrî, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona Ebu Eyyûb el Ensarî'nin (r.a.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslümanın, Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın durması helal değildir. İki Müslüman birbirleriyle karşılaştıkları zaman birisi yüzünü bu tarafa, diğeri de öteki tarafa çevirir. Halbuki bu iki müslümanın hayırlısı önce selam verendir.”
Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Enes, Ebû Hüreyre, Hişâm b. Âmir, Ebû Hind ed Dârî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 21, 4/327
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Selam, selamı yaymak
Selam, Selamlaşma fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23281, T001926
Hadis:
حَدَّثَنَا محمد بن بشار حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ عِيسَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ عَنِ الْقَعْقَاعِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدِّينُ النَّصِيحَةُ » . ثَلاَثَ مِرَارٍ . قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ لِمَنْ ؟ قَالَ: « لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلأَئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَتَمِيمٍ الدَّارِىِّ وَجَرِيرٍ وَحَكِيمِ بْنِ أَبِى يَزِيدَ عَنْ أَبِيهِ وَثَوْبَانَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Safvan b. İsa,, ona Muhammed b. Aclan, ona Ka'kâ' b. Hakîm, ona Ebu Salih (es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) üç defa: "Din samimiyettir" buyurdu. Oradakiler: "Ya Rasulullah! Kim için?" diye sordu. Rasulullah da (sav): "Allah'a, kitabına, Müslümanların yöneticilerine ve insanlara" buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda İbn Ömer, Temîm ed-Dârî, Cerir, Sevban ve Hakîm b. Ebu Yezid'in babasından da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الدِّينُ النَّصِيحَةُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 17, 4/324
Senetler:
()
Konular:
İhlas, ihlas ve samimiyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23311, T001930
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ أَسْبَاطِ بْنِ مُحَمَّدٍ الْقُرَشِىُّ قَالَ: حَدَّثَنِى أَبِى عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ: حُدِّثْتُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ .« مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الدُّنْيَا نَفَّسَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ يَسَّرَ عَلَى مُعْسِرٍ فِى الدُّنْيَا يَسَّرَ اللَّهُ عَلَيْهِ فِى الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَمَنْ سَتَرَ عَلَى مُسْلِمٍ فِى الدُّنْيَا سَتَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ فِى الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَاللَّهُ فِى عَوْنِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِى عَوْنِ أَخِيهِ » قال: وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَى أَبُو عَوَانَةَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَلَمْ يَذْكُرُوا فِيهِ حُدِّثْتُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ .
Tercemesi:
Bize Ubeyd b. Esbât b. Muhammed el-Kuraşî, ona babası (Esbât b. Muhammed), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Salih (Zekvân es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Avs) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim bir Müslüman’ın dünyaki sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse Allah’ta onun ahiretteki sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Yine kim darda kalan bir Müslümanın imdadına yetişirse Allah ta o kimsenin hem bu dünyada hem de ahirette imdadına yetişir ve işlerini kolaylaştırır. Kim dünyada bir Müslümanın ayıbını örterse Allah’ta o kimsenin dünya ve ahirette ayıplarını örter. Kul; kardeşine yardım ettikçe Allah da o kula yardım eder."
Tirmizî dedi ki: Bu konuda İbn Ömer ve Ukbe b. Âmir’den de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasendir. Ebu Avane ve pek çok kişi bu hadisi A’meş'in Ebu Salih’den onun da Ebu Hüreyre’den rivayetiyle bu hadisin bir benzerini bize nakletmiştir. Fakat senedinde “Ebu Salih’den bana haber verildi” dememişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 19, 4/326
Senetler:
()
Konular:
Ayıplamak, günahından dolayı müslümanı aşağılamak
Dayanışma, inananlar arasında dayanışma ve şefkat
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Kültür, Tecessüs, insanların ayıbını örtenin Allah ayıbını örter
Kültür, Yardım, insanlara yardımcı olanın yardımcısı Allah'tır
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Ümmet, Allah kardeşinin sıkıntısını giderenin dünya ve ahirette sıkıntısını giderir
Yardımseverlik, yardımlaşma
Yardımseverlik, yol sorana rehberlik etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23303, T001929
Hadis:
حَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ: أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ قَالَ: أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّ أَحَدَكُمْ مِرْآةُ أَخِيهِ فَإِنْ رَأَى بِهِ أَذًى فَلْيُمِطْهُ عَنْهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَيَحْيَى بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ ضَعَّفَهُ شُعْبَةُ . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Siz müminler birbirinizin aynası durumundasınız. Eğer birbirinizde düzeltilmesi gereken bir hata bir yara görürseniz hemen onu giderin.” Tirmizî: Yahya b. Ubeydullah’ı, Şu’be; hadis konusunda zayıf saymıştır.
Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 18, 4/325
Senetler:
()
Konular:
Haklar, Mü'minin mü'min üzerindeki hakkı
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23331, T001933
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ: حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ الْمَدِينَةَ آخَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَهُ وَبَيْنَ سَعْدِ بْنِ الرَّبِيعِ فَقَالَ لَهُ :هَلُمَّ أُقَاسِمْكَ مَالِى نِصْفَيْنِ وَلِى امْرَأَتَانِ فَأُطَلِّقُ إِحْدَاهُمَا فَإِذَا انْقَضَتْ عِدَّتُهَا فَتَزَوَّجْهَا . فَقَالَ: بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِى أَهْلِكَ وَمَالِكَ دُلُّونِى عَلَى السُّوقِ . فَدَلُّوهُ عَلَى السُّوقِ فَمَا رَجَعَ يَوْمَئِذٍ إِلاَّ وَمَعَهُ شَىْءٌ مِنْ أَقِطٍ وَسَمْنٍ قَدِ اسْتَفْضَلَهُ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ ذَلِكَ وَعَلَيْهِ وَضَرٌ مِنْ صُفْرَةٍ فَقَالَ « مَهْيَمْ ؟» . قَالَ :تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ . قَالَ :« فَمَا أَصْدَقْتَهَا؟ » . قَالَ: نَوَاةً . قَالَ حُمَيْدٌ أَوْ قَالَ: وَزْنَ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ . فَقَالَ « أَوْلِمْ وَلَوْ بِشَاةٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ :وَزْنُ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَزْنُ ثَلاَثَةِ دَرَاهِمَ وَثُلُثٍ . وَقَالَ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ: وَزْنُ نَوَاةٍ مِنْ ذَهَبٍ وَزْنُ خَمْسَةِ دَرَاهِمَ . أَسمعت إِسْحَاقَ بْنَ مَنْصُورٍ يذكر عنهما هذا .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir. Abdurrahman b. Avf, Mekke’den hicret edip Medîne’ye geldiğinde Rasûlullah (s.a.v.), onunla Sa’d b. Rabî’i kardeş yapmıştı. Bunun üzerine Sa’d, Abdurrahman’a gel malımı ikiye bölüp seninle paylaşalım. Benim iki hanımım var birini boşayayım iddeti bitince onunla sen evlenirsin dedi. Abdurrahman: Allah malını ve aileni sana bağışlasın bereketli kılsın siz bana çarşının yolunu gösterin diye karşılık verdi. Hemen çarşıyı gösterdiler. O gün yaptığı ticaretle bir miktar keş ve yağ kazanarak döndü. Daha sonraları Rasûlullah (s.a.v.), onun elbisesi üzerinde damatlık kokusu izi görerek bu nedir? Buyurdular. Abdurrahman: Ensâr’dan bir kadınla evlendim dedi. Mihir olarak ona ne verdin? Buyurunca; Bir çekirdek dedi. Humeyd: “… Veya çekirdek ağırlığında bir altın” dedi diyor. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Bir koyunla da olsa düğün ziyafeti ver” buyurdular. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Ahmed b. Hanbel diyor ki: Altından bir çekirdeğin ağırlığı üç dirhem ve üçte bir dirhem ağırlığındadır.
İshâk b. İbrahim diyor ki: Bir altın çekirdeğin ağırlığı beş dirhemdir. Bunu İshâk b. Mansur’dan işittim o da Ahmed b. Hanbel ve İshâk’tan naklederek bana bildirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 22, 4/328
Senetler:
()
Konular:
Dayanışma, inananlar arasında dayanışma ve şefkat
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Kazanç, Emeği ile geçinmek
Nikah, mehir
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Yardımseverlik, yardımlaşma