10265 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaz kılacak olan kişiler üç kişi oldukları takdirde, içlerinden birisi onlara imam olsun. İmam olmaya en layık olan da içlerinde en iyi Kur'an okuyandır." buyurdu.
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Müsennâ –hadis (Muhammed) b. Müsennâ'nın lafızlarıyla aktarılmıştır- - onlara Dahhâk b. Mahled, ona Abdülhamid b. Cafer, ona babası (Cafer b. Abdullah), ona Mahmud b. Lebid’in rivayet ettiğine göre Osman b. Affan Mescid(-i Nebebiy)'i (yeniden) bina etmek istemiş fakat halk bunu hoş görmeyip onu olduğu gibi bırakmasını arzu etmişti. Bunun üzerine Osman, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da o kimseye cennette onun benzerini bina eder."
Bize Muhammed b. Alâ el-Hemdânî Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Esved ve Alkame şöyle demiştir: Abdullah b. Mesud'u evinde ziyarete gittik, bize “(yanınızdaki) bu kişiler sizinle birlikte (cemaatle) namaz kıldılar mı?” diye sordu. Biz de “hayır, kılmadılar” dedik. Bunun üzerine “o halde kalkın, birlikte namaz kılalım” dedi. Ancak bize ne ezan okumayı ne de kamet getirmeyi emretti. (Ravi) der ki: Arkasına geçip namaza durmak isteyince ellerimizden tutarak birimizi sağına, diğerimizi soluna aldı. Rükûa vardığımızda ellerimizi dizlerimize koyduk. (Bunu görünce) ellerimize vurdu, avuçlarını birbirine yapıştırıp ellerini uyluklarının arasına soktu (bize böyle yapmamızı öğretti). Namazını bitirince “Zaman gelecek, namazı vaktinde kılmayan, onu ölülerin doğuş vaktine (yani güneşin doğumuna) kadar geciktiren kişiler size yönetici olacak. Onları böyle yaparken gördüğünüzde, namazınızı kendi vaktinde kılın. Onlarla birlikte kıldığınız namazı da nafile olarak kabul edin. Eğer üç kişi olursanız cemaatle namaz kılın. Üçten fazla iseniz, içinizden biri size imamlık etsin. Rükûa vardığınızda kollarınızı uyluklarınıza yayarak kapanın, avuçlarınızı birbirine yapıştırarak (ellerinizi) koyun. Ben, Allah Rasulü’nün (sav) parmaklarının duruşundaki açıklığı hâlâ gözümde görüyor gibiyim” dedi. Ardından onlara (bize uygulamalı olarak) gösterdi."
Bize İshak b. İbrahim ve İshak b. Mansur, onlara Nadr b. Şümeyl, ona Şu‘be, ona Muhammed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dün cinlerden bir ifrit namazımı bozmak maksadıyla benim gafil bir ânımı yakalamak istedi de, Allah ona karşı bana imkân verdi, ben de onun boğazını sıktım. Hatta ben onu sabah olunca hepiniz birlikte onu göresiniz diye mescitteki direklerden birisine bağlamak istedim ama sonradan kardeşim Süleyman’ın: “Rabbim, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle” demiş olduğu hatırıma geldi (vazgeçtim). Allah onu hor bir şekilde defetti." İbn Mansur der ki: Şu‘be'ye bu hadisi Muhammed b. Ziyad rivayet etmiştir.