Giriş

Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona da el-A'rec, Ebu Hureyre'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) namazların birisinde bazı kimselerin cemaate katılmadığını fark edince şöyle buyurdu: "İçimden öyle geçiyor ki, bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ben de cemaatle namaza katılmayan kimselerin evlerine gideyim. Onları odun demetleri ile içinde bulundukları evlerinde yakmalarını emredeyim. Hâlbuki eğer onlardan biri (mescitte) yağlı bir kemik bulacağını bilseydi mutlaka namaza gelirdi." Hz. Peygamber bu sözleri ile 'yatsı namazını' kastetmişti.


    Öneri Formu
5442 M001481 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 251

Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona da Hemmâm b. Munebbih, 'Bunlar bize Ebu Hureyre'nin Rasulullah'tan (sav) naklettiği rivayetlerdir' diyerek (sahifesinde) zikrettiği hadislerden biri olarak Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İçimden öyle geçiyor ki, genç delikanlılarıma emredeyim, bana odun demetleri hazırlasınlar. Sonra bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ardından (namaza gelmeyip evlerinde oturanların) evlerini, içindekilerle birlikte yakayım."


    Öneri Formu
5447 M001483 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 253

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr el-Abdî, ona Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Ebu Ahvas, Abdullah'ın (b. Mes'ud) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben aramızda ancak nifakı açıkça bilinen bir münafığın yahut bir hastanın cemaatten geri kaldığını (cemaate katılmadığını) görmüşümdür. Eğer bir kişi hasta ise mutlaka iki kişi arasında arasında yürüyerek bile olsa namaza gelirdi. -Abdullah b. Mes'ud sözünü şöyle sürdürdü- Şüphesiz Rasulullah (sav) bize hidayet sünnetlerini (sünen-i hüdâ) öğretti. (Namaz için) ezan okunan bir mescitte namaz kılmak da hiç şüphesiz hidayet sünnetlerindendir.


    Öneri Formu
5455 M001487 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 256

Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Bişr –b. Mufaddal-, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb b. Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”


    Öneri Formu
5471 M001493 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 261

Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb es-Kasrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”


    Öneri Formu
5473 M001494 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 262

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona el-Hasen, ona da Cündeb b. Süfyan, Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etti. Ancak "Onu cehennem ateşine yüzüstü atar" cümlesini zikretmedi. [Hadisin metni şöyledir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar.”]


    Öneri Formu
5478 M001495 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 262

Bize Yahya b. Yahya, ona Abser, ona Süleyman et-Teymî, ona da Ebu Osman en-Nehdî, Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Medine’de) bir adam vardı, mescide ondan daha uzak oturan başka birini bilmiyorum. Ama buna rağmen hiçbir namazı kaçırmazdı. Ona şöyle dendi (veya ben dedim): ‘Karanlıkta ve sıcakta binebileceğin bir eşek alsan nasıl olur?’ Adam bu söze: ‘Evimin mescidin hemen yanı başında olması beni memnun etmez. Çünkü ben mescide giderken ve oradan ailemin yanına dönerken adımlarının yazılmasını arzu ediyorum.’ şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine Resûlullah (sav): 'Allah senin için bunların hepsini birleştirmiş bulunuyor (hepsinin sevabını sana yazdı).' buyurdu."


    Öneri Formu
5551 M001514 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 278

Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Abbad b. Abbad, ona Asım, ona da Ebu Osman, ona Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ensar'dan bir adam vardı. Evi Medine'deki en uzak evdi. Buna rağmen Resûlullah (sav) ile kılınan hiçbir namazı kaçırmazdı. (Übey sözüne şöyle devam etti): Biz ona acıyorduk. Bu sebeple ben ona: 'Ey falanca, kendine bir merkep alsan da sıcağa yolda çıkabilecek haşere karşı korunmuş olsan ya!' dedim. O da bana: 'Vallahi, evimin Muhammed'in (sav) evinin kazıklarının hemen yanında olması hoşuma gitmez' karşılığını verdi. (Übey) şöyle devam etti: Onun bu sözleri bana çok dokundu. Sonunda Hz. Peygamber'e (sav) gidip durumu O'na bildirdim. Allah Rasulü (sav) onu çağırdı. Adama aynı şeyleri O da (sav) söyledi. Ama adam yolda yürüyerek mescide gitmekten dolayı sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Nebi (sav): "Şüphesiz umduğun şey (atılan her adım için sevap) sana verilecektir" buyurdu.


    Öneri Formu
5557 M001516 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 278


    Öneri Formu
5261 M001417 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 200


    Öneri Formu
5265 M001419 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 201