Giriş

Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur es-Selûlî, ona Hüreym b. Süfyan, ona el-A'meş bu isnatla söz konusu hadisin benzerini rivayet etmiştir.


Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M001201.

    Öneri Formu
4357 M001202 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.


Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)

    Öneri Formu
270364 M001201-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) beni bir iş için göndermişti. Sonra ona yolda giderken yetiştim. Kuteybe "Namaz kılarken" demiştir-, Ona selam verdim, ama bana sadece işaret etti, namazını bitirdiğinde beni çağırdı ve şöyle buyurdu: "Demin, ben namaz kılarken selam vermiştin" O zaman Hz. Peygamber doğuya yönelmişti.


Açıklama: Yukarıdaki rivayetlerden birinde Hz. Peygamber'in "giderken" diğerinde ise "namaz kılarken" denmesi arasında bir çelişki yoktur. Bu olayda Hz. Peygamber'in hem binek sırtında gittiği hem de namaz kıldığı anlaşılmaktadır. Binek sırtındaki nafile namazlarda kıble şartı olmadığı için Allah Resûlü'nün kıble dışındaki bir yöne yöneldiği açıkça belirtilmektedir.

    Öneri Formu
271292 M001205-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 36

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.


Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)

    Öneri Formu
270366 M001201-3 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.


Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)

    Öneri Formu
270367 M001201-4 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Hammad b. Zeyd, ona Kesir, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydik. Beni bir ihtiyacı için gönderdi. Döndüğümde bineği üzerinde namaz kılıyordu ve yüzü de kıbleden başka tarafa doğruydu. Ona selam verdim ama selamımı almadı. Namazı bitince; "senin selamımı almama namazda olmam mâni oldu" buyurdu.


    Öneri Formu
4371 M001207 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 38

Bize Muhammed b. Mihran er-Razi, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Evzaî, ona Ebu Necaşi, ona Râfi b. Hadîc şöyle demiştir: Biz akşam namazını Rasulullah (sav) ile kılardık da bizden herhangi birisi ayrılıp gittiğinde oklarının düştüğü yeri görebiliyordu.


    Öneri Formu
5325 M001441 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 217

Bize İbn Nümeyr, ona A'meş (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Münafıklar için sabah ve yatsı namazından daha ağır hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. İçimden öyle geçti ki emredeyim de namaza kalkılsın sonra da birine emredeyim insanlara namaz kıldırsın, ben de yanımda odun taşıyan adamlarla, namaza gelmeyenlerin yanına gideyim ve onlar içinde iken evlerini ateşe vereyim."


    Öneri Formu
5445 M001482 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 252


    Öneri Formu
5159 M001372 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 162


    Öneri Formu
281040 M001561-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 310