حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ نَحَرْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ الْبَدَنَةَ عَنْ سَبْعَةٍ وَالْبَقَرَةَ عَنْ سَبْعَةٍ .
Bana Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zübeyr el-Mekkî, ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hudeybiye yılında Rasulullah'la (sav) birlikte kurban olarak bir deveyi yedi kişi adına ve bir sığırı da yedi kişi adına kestik."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36584, MU001039
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ نَحَرْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ الْبَدَنَةَ عَنْ سَبْعَةٍ وَالْبَقَرَةَ عَنْ سَبْعَةٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zübeyr el-Mekkî, ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hudeybiye yılında Rasulullah'la (sav) birlikte kurban olarak bir deveyi yedi kişi adına ve bir sığırı da yedi kişi adına kestik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1039, 1/173
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
Konular:
Kurban, deve ve sığırda hisse
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ وَاقِدٍ أَنَّهُ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْلِ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَتْ صَدَقَ سَمِعْتُ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَقُولُ دَفَّ نَاسٌ مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ حَضْرَةَ الأَضْحَى فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ادَّخِرُوا لِثَلاَثٍ وَتَصَدَّقُوا بِمَا بَقِىَ. قَالَتْ فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ قِيلَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَقَدْ كَانَ النَّاسُ يَنْتَفِعُونَ بِضَحَايَاهُمْ وَيَجْمِلُونَ مِنْهَا الْوَدَكَ وَيَتَّخِذُونَ مِنْهَا الأَسْقِيَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ وَمَا ذَلِكَ. أَوْ كَمَا قَالَ . قَالُوا نَهَيْتَ عَنْ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا نَهَيْتُكُمْ مِنْ أَجْلِ الدَّافَّةِ الَّتِى دَفَّتْ عَلَيْكُمْ فَكُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَادَّخِرُوا. يعني بالدافنة قوما مساكين قدموا المدينة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36582, MU001037
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ وَاقِدٍ أَنَّهُ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْلِ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَتْ صَدَقَ سَمِعْتُ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَقُولُ دَفَّ نَاسٌ مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ حَضْرَةَ الأَضْحَى فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ادَّخِرُوا لِثَلاَثٍ وَتَصَدَّقُوا بِمَا بَقِىَ. قَالَتْ فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ قِيلَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَقَدْ كَانَ النَّاسُ يَنْتَفِعُونَ بِضَحَايَاهُمْ وَيَجْمِلُونَ مِنْهَا الْوَدَكَ وَيَتَّخِذُونَ مِنْهَا الأَسْقِيَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ وَمَا ذَلِكَ. أَوْ كَمَا قَالَ . قَالُوا نَهَيْتَ عَنْ لُحُومِ الضَّحَايَا بَعْدَ ثَلاَثٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا نَهَيْتُكُمْ مِنْ أَجْلِ الدَّافَّةِ الَّتِى دَفَّتْ عَلَيْكُمْ فَكُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَادَّخِرُوا. يعني بالدافنة قوما مساكين قدموا المدينة.
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes), ona da Abdullah b. Ebubekir, Abdullah b. Vakid'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) kurban etlerinin üç günden fazla muhafaza edilmemesini emretmişti. Abdullah b. Ebu Bekr hemen giderek bu durumu Abdurrahman'ın kızı Amre'ye sordu. Amre: 'Doğru. Rasulullah'ın (sav) hanımı Hz. Aişe'den duymuştum. O şöyle diyordu: Rasulullah (sav) zamanında bayram günü çöl halkından ihtiyaç sahibi olanlar (kurban eti almak için) geldiler de Rasulullah (sav):'Üç (gün/gece) (et) biriktirin, sonra kalanı tasadduk edin!' buyurdu. Bundan bir müddet sonra Hz. Peygambere, müslümanlar kurbanlarından faydalanıyorlar, onların yağlarını eritiyor, bunlarla yemekler yapıyorlardı, dediler. Rasulullah (sav): 'Hayrola bir durum mu var?'dedi. Gelen müslümanlar: "Kurban etlerinin üç günden fazla muhafazasını yasaklamıştınız,"dediler. Rasulullah (sav): 'Şu gelen ihtiyaç sahibi kimseler için yasaklamıştım. Şimdi ise siz onları yiyiniz, tasadduk ediniz ve saklayınız.'buyurdu.Gelen topluluktan kasıt: Medine'ye gelen fakirlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1037, 1/172
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Abdullah b. Vâkid (Abdullah b. Vâkid b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
Konular:
Kurban, etlerini üç günden fazla saklamak
Yardımseverlik, yardımlaşma
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّهُ قَدِمَ مِنْ سَفَرٍ فَقَدَّمَ إِلَيْهِ أَهْلُهُ لَحْمًا . فَقَالَ انْظُرُوا أَنْ يَكُونَ هَذَا مِنْ لُحُومِ الأَضْحَى . فَقَالُوا هُوَ مِنْهَا . فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ أَلَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْهَا فَقَالُوا إِنَّهُ قَدْ كَانَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَكَ أَمْرٌ . فَخَرَجَ أَبُو سَعِيدٍ فَسَأَلَ عَنْ ذَلِكَ فَأُخْبِرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضْحَى بَعْدَ ثَلاَثٍ فَكُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَادَّخِرُوا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ الاِنْتِبَاذِ فَانْتَبِذُوا وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَلاَ تَقُولُوا هُجْرًا. يَعْنِى لاَ تَقُولُوا سُوءًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36583, MU001038
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّهُ قَدِمَ مِنْ سَفَرٍ فَقَدَّمَ إِلَيْهِ أَهْلُهُ لَحْمًا . فَقَالَ انْظُرُوا أَنْ يَكُونَ هَذَا مِنْ لُحُومِ الأَضْحَى . فَقَالُوا هُوَ مِنْهَا . فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ أَلَمْ يَكُنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْهَا فَقَالُوا إِنَّهُ قَدْ كَانَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَكَ أَمْرٌ . فَخَرَجَ أَبُو سَعِيدٍ فَسَأَلَ عَنْ ذَلِكَ فَأُخْبِرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضْحَى بَعْدَ ثَلاَثٍ فَكُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَادَّخِرُوا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ الاِنْتِبَاذِ فَانْتَبِذُوا وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَلاَ تَقُولُوا هُجْرًا. يَعْنِى لاَ تَقُولُوا سُوءًا .
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes), ona da Rabi' b. Ebu Abdurrahman,Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Bir seferden dönmüştüm, ailem bana et getirdi, 'Bakın! kurban eti olmasın' dedim. 'Kurban eti' dediler. Bunun üzerine ben: 'Rasulullah (sav) üç günden fazla onun muhafaza edilmeyeceğini söylememiş miydi?' dedim. 'Evet ama, senden sonra da, muhafaza edebileceğimizi söyledi' dediler. Hemen evden çıkıp durumu soruşturdum. Bana Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber verdiler: 'Size kurban etini üç günden fazla muhafaza etmemenizi emretmiştim. Şimdi ise yiyiniz, tasadduk ediniz ve ondan bir kısmını muhafaza ederek kullanınız. İçki yapmak için kullandığınız kapları kullanmamanızı da emretmiştim. Şimdi kullanabilirsiniz. Şıra yapımını yasaklamıştım, artık yapabilirsiniz. Sizlerin kabir ziyareti yapmanızı da yasaklamıştım, artık oraları ziyaret edebilirsiniz. Yalnız oralarda yatanlar hakkında fena sözler (luzumsuz) söylemeyiniz.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1038, 1/172
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Osman Rabî'a er-Rey (Rabî'a b. Ferrûh)
Konular:
Kurban, etlerini üç günden fazla saklamak
Yardımseverlik, yardımlaşma
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ قَالَ مَا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهُ وَعَنْ أَهْلِ بَيْتِهِ إِلاَّ بَدَنَةً وَاحِدَةً أَوْ بَقَرَةً وَاحِدَةً . قَالَ مَالِكٌ لاَ أَدْرِى أَيَّتَهُمَا قَالَ ابْنُ شِهَابٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36586, MU001041
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ قَالَ مَا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهُ وَعَنْ أَهْلِ بَيْتِهِ إِلاَّ بَدَنَةً وَاحِدَةً أَوْ بَقَرَةً وَاحِدَةً . قَالَ مَالِكٌ لاَ أَدْرِى أَيَّتَهُمَا قَالَ ابْنُ شِهَابٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona da İbn Şihab (ez-Zühri) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) kendisi ve ailesi (eşleri) adına kurban olarak sadece tek bir deve" ya da "tek bir sığır kesmiştir."
Malik (b. Enes) şöyle dedi: "İbn Şihab'ın (ez-Zühri), bunlardan (deve mi yoksa sığır mı) hangisini söylediğini bilemiyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1041, 1/173
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Kurban, deve ve sığırdan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36592, MU001047
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ مِنْ بَنِى حَارِثَةَ كَانَ يَرْعَى لِقْحَةً لَهُ بِأُحُدٍ فَأَصَابَهَا الْمَوْتُ فَذَكَّاهَا بِشِظَاظٍ فَسُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ لَيْسَ بِهَا بَأْسٌ فَكُلُوهَا.
Tercemesi:
Bize Zeyd b. Eslem, ona da Atâ b. Yesâr şöyle demiştir: Ensar'ın Harisoğulları kolundan bir adam Uhut'da sağmal devesini otlatıyordu. Hayvan (aniden) hastakandı, ölmek üzereydi. Sahibi hemen kenarı keskin bir ağaçla bu hayvanı kesti. Daha sonra durum Rasulullah'a (sav) soruldu. O da: "Bir mahzur yok, etini yiyiniz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zebâih 1047, 1/174
Senetler:
1. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
2. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
Konular:
Kurban, boğazlamak
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ يَأْتُونَنَا بِلُحْمَانٍ وَلاَ نَدْرِى هَلْ سَمَّوُا اللَّهَ عَلَيْهَا أَمْ لاَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمُّوا اللَّهَ عَلَيْهَا ثُمَّ كُلُوهَا. قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ فِى أَوَّلِ الإِسْلاَمِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36590, MU001045
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ يَأْتُونَنَا بِلُحْمَانٍ وَلاَ نَدْرِى هَلْ سَمَّوُا اللَّهَ عَلَيْهَا أَمْ لاَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمُّوا اللَّهَ عَلَيْهَا ثُمَّ كُلُوهَا. قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ فِى أَوَّلِ الإِسْلاَمِ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav): "Ey Allah'ın Rasulü! Bedevilerden bazıları et getiriyor, fakat biz bunları keserken besmele çekip çekmediklerini bilmiyoruz." dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Allah adını anın, sonra da onları yiyin" buyurdu.
Malik dedi ki: Bu, İslam'ın ilk yıllarındaydı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Zebâih 1045, 1/174
Senetler:
1. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
2. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Kurban, boğazlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36587, MU001042
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ الأَضْحَى يَوْمَانِ بَعْدَ يَوْمِ الأَضْحَى .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer'den: Kurban kesme günleri bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günleridir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1042, 1/173
Senetler:
()
Konular:
Kurban, Kesim Zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36588, MU001043
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ مِثْلُ ذَلِكَ .
Tercemesi:
İmam Malik'ten: Ali b. Ebi Talib'den de bu manada bir haber nakledilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1043, 1/173
Senetler:
()
Konular:
Kurban, Kesim Zamanı
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ صَيَّادٍ أَنَّ عَطَاءَ بْنَ يَسَارٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا أَيُّوبَ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ قَالَ كُنَّا نُضَحِّى بِالشَّاةِ الْوَاحِدَةِ يَذْبَحُهَا الرَّجُلُ عَنْهُ وَعَنْ أَهْلِ بَيْتِهِ ثُمَّ تَبَاهَى النَّاسُ بَعْدُ فَصَارَتْ مُبَاهَاةً . قال مالك و أحسن ما سمعت في البدنة و البقرة و الشاة الواحد أن الرجل ينحر عنه و عن أهل بيته البدنة و يذبح البقرة و الشاة الواحدة هو يملكها و يذبحها عنهم و يشركهم فيها فأما أن يشتري النفر البدنة أو البقرة أو الشاة يشتركون فيها في النسك و الضحايا فيخرج كل إنسان منهم حصة من ثمنها و يكون له حصة من لحمها فإن ذلك يُكرَهُ و إنما سمعنا الحديث أنه لا يُشتَرَكُ في النسك و إنما يكون عن أهل البيت الواحد.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36585, MU001040
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ صَيَّادٍ أَنَّ عَطَاءَ بْنَ يَسَارٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا أَيُّوبَ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ قَالَ كُنَّا نُضَحِّى بِالشَّاةِ الْوَاحِدَةِ يَذْبَحُهَا الرَّجُلُ عَنْهُ وَعَنْ أَهْلِ بَيْتِهِ ثُمَّ تَبَاهَى النَّاسُ بَعْدُ فَصَارَتْ مُبَاهَاةً . قال مالك و أحسن ما سمعت في البدنة و البقرة و الشاة الواحد أن الرجل ينحر عنه و عن أهل بيته البدنة و يذبح البقرة و الشاة الواحدة هو يملكها و يذبحها عنهم و يشركهم فيها فأما أن يشتري النفر البدنة أو البقرة أو الشاة يشتركون فيها في النسك و الضحايا فيخرج كل إنسان منهم حصة من ثمنها و يكون له حصة من لحمها فإن ذلك يُكرَهُ و إنما سمعنا الحديث أنه لا يُشتَرَكُ في النسك و إنما يكون عن أهل البيت الواحد.
Tercemesi:
Ebû Eyyüb el-Ensari'den aktarılmıştır: "Biz kurban olarak tek bir koyun keserdik. Kişi bunu hem kendisi hem de ailesi adına kesebilirdi. Fakat zamanla insanlar kestikleri kurbanı birbirlerine karşı Övünme vesilesi haline getirdiler ve kurban kesmek övünmek için yapılan bir şey halini aldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1040, 1/173
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Eyyüb Umare b. Abdullah (Umare b. Abdullah b. Sayyad)
Konular:
KTB, KURBAN
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36589, MU001044
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ لَمْ يَكُنْ يُضَحِّى عَمَّا فِى بَطْنِ الْمَرْأَةِ . قَالَ مَالِكٌ الضَّحِيَّةُ سُنَّةٌ وَلَيْسَتْ بِوَاجِبَةٍ وَلاَ أُحِبُّ لأَحَدٍ مِمَّنْ قَوِىَ عَلَى ثَمَنِهَا أَنْ يَتْرُكَهَا .
Tercemesi:
Nafi'den: Abdullah b. Ömer anasının karnındaki çocuk için kurban kesmezdi.İmam Malik'ten: Kurban vacib değil, sünnettir. Buna rağmen gücü yetenin kesmemesini hoş karşılamanı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Dahâyâ 1044, 1/173
Senetler:
()
Konular:
Kurban