Giriş


Açıklama: Rivayetlerdeki مرقة ifadesinden et pişirilerek yapılan çorba (haşlama) olduğu anlaşılmaktadır.

    Öneri Formu
163524 EM000113 Buhari, Edebü'l-Müfred, 62


Açıklama: "Hiçbir komşu kadın, bir koyun parçası bile olsa, komşusuna vereceği [ikramı] küçük görüp vermemezlik etmesin." ifadesi aynı zamanda şöyle anlaşılabilir: "Hiçbir komşu kadın, bir koyun parçası bile olsa, komşusunun verdiği [ikramı] küçük görüp almamazlık etmesin." Rivayete göre hediyeyi gönderenin ve alanın "bundan da hediye mi olurmuş" diye düşünmesi doğru değildir.

    Öneri Formu
163534 EM000123 Buhari, Edebü'l-Müfred, 67


Açıklama: Tevazu : Hiç kimse özerine kendini üstün görmemek, başkanı katında kendinde bir hak bilmemek ve Allah'ın kullarına merhametli olup, Cenab-i Hakkın emirlerine daima boyun eğmek tevazudur. Buna alçak gönüllülük de denir. Tevazu, kibrin karşılığıdır. Büyüklenmek ve kendinden üstün kim­seyi görmemek ve beğenmemek, daima kendine hürmet edilmesini istemek çok kötü bir ahlâktır. İnsanı Allah'a İsyana ve küfre kadar götürür tehli­keli bîr hastalıktır. İnsanlar arasında da şerefi düşürür, hoş karşılanmaz, nffret kazandırır/Tevazu ise,insanı yüj(^BJ^4*^^rhürmet-kazarfdırır. Allah katında da tevazu sahibi makbul olur. Bir de horluk ve dalkavukluk vardır ki, bu bayağı ve adi bir hareket­tir. Bazı nefsanî arzulara ve menfaatlere kavuşmak İçin şahsiyeti yok ederek başkasına yaltaklanmak ve ona boyun eğmek, yapmacık sadakat hareket­lerinde bulunmak hastalığıdır. Bu kötü huy, insanın şahsiyet ve vakarını yok eder, insanı bayağılaştınr ve hasîs duruma sokar. İyi ve makbul olan tevazu şudur: Allah'ın emirleri bahis konusu olduğu zaman onlara sarılmak ve onları yerine getirmek, yasaklan ile karşılaşıl­dığı zaman da onlardan sakınmak. Allah'ın emir ve yasaklarına böyle ria­yet etmeyen, Allah'a kulluktan kaçmış olacağı için, kendinde bir nevi kibir var demektir. Allah'ın emirlerini yerine getirmemek, ona boyun eğmemek­tir. Bu bakımdan kibir alâmeti vardır. Allah'ın emir ve yasaklan çerçeve­sinde kullarla münasebette bulunmak, kullara karşı da tevazuun ifadesi olur. Nefsanî his ve arzular kabarıp da insan kendinde bir azamet ve varlık duyunca, Allah'ın kudret ve azametini jdüşüfterefc "kendi mevkiini tayin et­meli ve tevazu yolunu tu+maJithr. Bir hadîs-i şerifte buyurulduğu gibi : «— Mütevazı olanı Allah yükseltir ve büyüklenenİ de Allah küçültür.» İşte Allah katında derece kazanmak ve insanlar arasında makbul ol­mak için tevazu yolunu seçmelidir.[833]

    Öneri Formu
164466 EM000426 Buhari, Edebü'l-Müfred, 200


    Öneri Formu
163515 EM000104 Buhari, Edebü'l-Müfred, 57


    Öneri Formu
163522 EM000111 Buhari, Edebü'l-Müfred, 60


    Öneri Formu
166347 EM001210 Buhari, Edebü'l-Müfred, 575


    Öneri Formu
166349 EM001212 Buhari, Edebü'l-Müfred, 575


    Öneri Formu
166389 EM001240 Buhari, Edebü'l-Müfred, 592


    Öneri Formu
163525 EM000114 Buhari, Edebü'l-Müfred, 62


    Öneri Formu
166360 EM001221 Buhari, Edebü'l-Müfred, 582