10634 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. el-Hakem, ona Heyyâc b. Bessâm el-Absî Ebû Kurre el-Hurasânî –ki kendisini Basra’da gördüm- şöyle dedi: “Yanımızdan geçerken Enes’i gördüm, bizi eliyle selamladı; saçlarına aklar düşmüştü. Ayrıca Hasan’ı gördüm, kâkülünü sarıya boyamıştı, başının üzerinde ise siyah bir sarık vardı”. Esmâ şöyle dedi: “Nebî (s.a.v.) elini kaldırarak kadınlara selam verdi”.
Açıklama: Abraşlık diye tercüme ettiğimiz “vadah” kelimesi, saçın beyazlaması anlamına da gelmektedir (bkz. İbnü'l-Esîr, Nihâye, thk. Ebû Abdurrahmân Salâh b. Muhammed b. Uvayda, Beyrut : Dâru'l-Kütübi'l-ilmiyye, 1418/1997, V, 170.
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim ve el-Ka'nebî, onlara Abdulaziz, ona Alâ, ona da babası, Ebu Hüreyre (r.a.)'ın şöyle söylediğini rivayet etti. "Rasûlullah (s.a.v.); "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Kendisi sebebi ile birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi?" dedi. Sahabe "Evet (göster) Ya Rasûlullah!" dediler. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu; "Aranızda selamı yayınız."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak 'iman etmedikçe cennete giremezsiniz' cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Ârim, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvâf, ona Ebu'z-Zübeyr ona da Cabir b. Abdullah rivâyet etmiştir: Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber’e “Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? diye sordu. Hz. Peygamber, Alah bu şerefi Ensara saklandığı için kabul etmedi. Bunun üzerine Tufeyl hicret etti. Onunla birlikte kavminden biri daha hicret etti. Adam hastalandı ve dayanamadı -ya da buna benzer bir şey söyledi-. Adam ok torbasına doğru gitti ve ucu keskin bir ok alarak bileklerini kesti, sonra da öldü. Tufeyl onu rüyasında gördü ve 'Sana nasıl muamele edildi?' diye sordu. Rabbim beni Hz. Peygamber'e (sav) hicretim nedeniyle bağışladı. "Elinin hali ne?" diye sordum. Adam: “Bana elinin halini düzeltmeyeceğiz denildi.” dedi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca, Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak onun için "Ey Rabbim! Ellerini de bağışla!" diye dua etti.
Bize İsmail b. Ebu Uveys, ona kardeşi, ona Süleyman b. Bilal, ona İbrahim b. Ebu Useyd, ona dedesi, ona da Ebu Hüreyre, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki Müslüman olmadıkça cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) Müslüman olamazsınız. Selamı yayınız ki birbirinizi sevesiniz. Kindarlıktan kaçınınız. Kindarlık (kökünden) kazıyandır. Size saçı (kökünden) kazıyandır demiyorum bilakis o dini (kökünden) kazıyandır." [Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Enes b. Iyad, ona da İbrahim b. Ebu Useyd benzerini rivayet etti.]