حدثنا مسدد قال حدثنا يزيد بن زريع قال حدثنا عبد الرحمن عن سعيد بن أبي سعيد عن أبي هريرة:
" أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن الأفنية والصعدات أن يجلس فيها فقال المسلمون لا نستطيعه لا نطيقه قال إما لا فأعطوا حقها قالوا وما حقها قال غض البصر وإرشاد بن السبيل وتشميت العاطس إذا حمد الله ورد التحية."
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey‘, ona Abdurrahman, ona Saîd b. Ebû Saîd, ona da Ebû Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasûlullah (sav) ev önlerinde ve yollarda oturulmasını yasakladı. Müslümanlar, bunu yapamayız, buna güç yetiremeyiz, dediler. Rasûlullah, eğer buralarda oturacaksanız, o zaman mekânların hakkını veriniz, buyurdu. Onlar, buraların hakkı nedir, dediler. Rasûlullah, gözleri (haramdan) korumak, yolcuya (yol bilmeyene, sorana) yol göstermek, aksırdığında Allah’a hamd edene يرحمك الله/Allah sana rahmet etsin demek ve selama karşılık vermektir, buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165717, EM001014
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يزيد بن زريع قال حدثنا عبد الرحمن عن سعيد بن أبي سعيد عن أبي هريرة:
" أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن الأفنية والصعدات أن يجلس فيها فقال المسلمون لا نستطيعه لا نطيقه قال إما لا فأعطوا حقها قالوا وما حقها قال غض البصر وإرشاد بن السبيل وتشميت العاطس إذا حمد الله ورد التحية."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey‘, ona Abdurrahman, ona Saîd b. Ebû Saîd, ona da Ebû Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasûlullah (sav) ev önlerinde ve yollarda oturulmasını yasakladı. Müslümanlar, bunu yapamayız, buna güç yetiremeyiz, dediler. Rasûlullah, eğer buralarda oturacaksanız, o zaman mekânların hakkını veriniz, buyurdu. Onlar, buraların hakkı nedir, dediler. Rasûlullah, gözleri (haramdan) korumak, yolcuya (yol bilmeyene, sorana) yol göstermek, aksırdığında Allah’a hamd edene يرحمك الله/Allah sana rahmet etsin demek ve selama karşılık vermektir, buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1014, /794
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Adab, hapşıran kişiye hayır duada bulunulmalı
Adab, oturma adabı
Göz, haramdan korumak
Hak, yola oturma/yol hakkı
Korunmak, harama/mahreme bakmaktan sakınmak
Selam, aynı şekilde veya daha güzeliyle karşılık vermek
Yardım, Yardımlaşma, yol konusunda
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا بن أبي حازم عن كثير يرويه عن الوليد بن رباح عن أبي هريرة :
" أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فقال آمين آمين آمين قيل له يا رسول الله ما كنت تصنع هذا فقال قال لي جبريل رغم أنف عبد أدرك أبويه أو أحدهما لم يدخله الجنة قلت آمين ثم قال رغم أنف عبد دخل عليه رمضان لم يغفر له فقلت آمين ثم قال رغم أنف امرئ ذكرت عنده فلم يصل عليك فقلت آمين"
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim, ona Kesir, ona Velid b. Ebu Rebah, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) minbere çıktı ve 'amin, amin, amin', dedi. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav) bu yaptığın şey nedir?' diye kendisine soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Cibril (as) anne babasının ikisi ya da birinin (ihtiyarlık döneminde onların yanında olup da hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtsün' dedi bende 'amin' dedim. 'Ramazan gelip geçtiği halde affedilmeyen kulun burnu yerde sürtsün', dedi ben de 'amin', dedim. 'Yanında adın anıldığı halde sana salavat getirmeyen kişinin burnu yerde sürtsün' dedi ben de 'amin', dedim." diye cevap verdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164919, EM000646
Hadis:
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا بن أبي حازم عن كثير يرويه عن الوليد بن رباح عن أبي هريرة :
" أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فقال آمين آمين آمين قيل له يا رسول الله ما كنت تصنع هذا فقال قال لي جبريل رغم أنف عبد أدرك أبويه أو أحدهما لم يدخله الجنة قلت آمين ثم قال رغم أنف عبد دخل عليه رمضان لم يغفر له فقلت آمين ثم قال رغم أنف امرئ ذكرت عنده فلم يصل عليك فقلت آمين"
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim, ona Kesir, ona Velid b. Ebu Rebah, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) minbere çıktı ve 'amin, amin, amin', dedi. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav) bu yaptığın şey nedir?' diye kendisine soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Cibril (as) anne babasının ikisi ya da birinin (ihtiyarlık döneminde onların yanında olup da hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtsün' dedi bende 'amin' dedim. 'Ramazan gelip geçtiği halde affedilmeyen kulun burnu yerde sürtsün', dedi ben de 'amin', dedim. 'Yanında adın anıldığı halde sana salavat getirmeyen kişinin burnu yerde sürtsün' dedi ben de 'amin', dedim." diye cevap verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 646, /507
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Velid b. Rabah ed-Devsi (Velid b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Kesir b. Zeyd el-Eslemî (Kesir b. Zeyd)
4. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
5. Ebu Sabit Muhammed b. Ubeydullah el-Kuraşî (Muhammed b. Ubeydullah b. Muhammed b. Zeyd)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Oruç, ramazan orucu günahların bağışlanması için fırsattır
Ramazan Ayı, geçmişi günahların bağışlanması için fırsattır
Ramazan, Ramazan ayının fazileti
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني عبد الله بن نافع الصائغ عن عصام بن زيد وأثنى عليه بن شيبة خيرا عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله : أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فلما رقى الدرجة الأولى قال آمين ثم رقى الثانية فقال آمين ثم رقى الثالثة فقال آمين فقالوا يا رسول الله سمعناك تقول آمين ثلاث مرات قال لما رقيت الدرجة الأولى جاءني جبريل صلى الله عليه وسلم فقال شقي عبد أدرك رمضان فانسلخ منه ولم يغفر له فقلت آمين ثم قال شقي عبد أدرك والديه أو أحدهما فلم يدخلاه الجنة فقلت آمين ثم قال شقي عبد ذكرت عنده ولم يصل عليك فقلت آمين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164917, EM000644
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني عبد الله بن نافع الصائغ عن عصام بن زيد وأثنى عليه بن شيبة خيرا عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله : أن النبي صلى الله عليه وسلم رقى المنبر فلما رقى الدرجة الأولى قال آمين ثم رقى الثانية فقال آمين ثم رقى الثالثة فقال آمين فقالوا يا رسول الله سمعناك تقول آمين ثلاث مرات قال لما رقيت الدرجة الأولى جاءني جبريل صلى الله عليه وسلم فقال شقي عبد أدرك رمضان فانسلخ منه ولم يغفر له فقلت آمين ثم قال شقي عبد أدرك والديه أو أحدهما فلم يدخلاه الجنة فقلت آمين ثم قال شقي عبد ذكرت عنده ولم يصل عليك فقلت آمين
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Şeybe, ona Abdullah b. Nafi' es-Saiğ, ona Asım b. Zeyd -İbn Şeybe onu hayırla methetti-, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etti:
Peygamber (sav) minbere çıktı. Birinci basamağa çıktığı zaman 'amin' dedi. Sonra ikinci basamağa çıkıp 'amîn' dedi. Sonra üçüncü basamağa çıkıp 'amîn' dedi. (Sahabe-i Kiram) 'Ey Allah'ın resulü! Üç kere amin dediğini işittik [sebebi nedir?]' dediler. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Birinci basamağa çıktığım zaman, Cibril (as) bana gelip, 'Ramazana yetişip de günahları bağışlanmadan, ondan sıyrılıp çıkan bir kul bedbaht olsun.' dedi. Ben, 'amin', dedim. Sonra, 'Anne ve babasına yahut bunlardan birine kavuşan bir kulu, anne-babası [nın duası, rızası] Cennet'e koymamışsa, o kul bedbaht olsun.' dedi. Ben, 'amin', dedim. Sonra, 'Yanında sen anılıp da, sana salât getirmeyen bir kul bedbaht olsun.' dedi. Buna da 'amin', dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 644, /506
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Isam b. Zeyd el-Medeni (Isam b. Zeyd)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
5. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Ramazan, ibadetle değerlendirilmesi
Ramazan, Ramazan ayının fazileti
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
حدثنا هشام بن عمار قال حدثنا صدقة بن خالد قال حدثنا أبو حفص عثمان بن أبي العاتكة قال حدثني سليمان بن حبيب المحاربي أنه سمع أبا أمامة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : ثلاثة كلهم ضامن على الله إن عاش كفي وإن مات دخل الجنة من دخل بيته بسلام فهو ضامن على الله عز وجل ومن خرج إلى المسجد فهو ضامن على الله ومن خرج في سبيل الله فهو ضامن على الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165797, EM001094
Hadis:
حدثنا هشام بن عمار قال حدثنا صدقة بن خالد قال حدثنا أبو حفص عثمان بن أبي العاتكة قال حدثني سليمان بن حبيب المحاربي أنه سمع أبا أمامة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : ثلاثة كلهم ضامن على الله إن عاش كفي وإن مات دخل الجنة من دخل بيته بسلام فهو ضامن على الله عز وجل ومن خرج إلى المسجد فهو ضامن على الله ومن خرج في سبيل الله فهو ضامن على الله
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Ebu Hafs Osman b. Ebü’l-Atike, ona Süleyman b. Habib el-Muharibi Ebu Ümame’nin şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Üç sınıf insan vardır ki bunların tümü Allah’a emanettir. Eğer yaşarsa hedeflediği şeyler (i gerçekleştirme) de Allah ona yeter. Ölürse cennete girer. Kim evine selam vererek girerse Allah’a emanettir Kim de mescide giderse Allah’a emanettir. Kim de Allah yoluna (savaşmak için) çıkarsa o da Allah’a emanettir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1094, /841
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Süleyman b. Habib el-Muharibî (Süleyman b. Habib)
3. Ebu Hafs Osman b. Süleyman el-Ezdî (Osman b. Süleyman)
4. Ebu Abbas Sadaka b. Halid el-Kuraşî (Sadaka b. Halid)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cihad, cihada teşvik
Cihad, fazileti
İbadethane, Camii, mescitlerde ibadete teşvik
KTB, SELAM
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
Savaş, Allah için; mal için, gösteriş için
Selam, eve girerken Selam vermek,
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد بن معدان عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إن الله يوصيكم بامهاتكم ثم يوصيكم بأمهاتكم ثم يوصيكم بآبائكم ثم يوصيكم بالأقرب فالأقرب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163358, EM000060
Hadis:
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن بحير عن خالد بن معدان عن المقدام بن معدى كرب أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إن الله يوصيكم بامهاتكم ثم يوصيكم بأمهاتكم ثم يوصيكم بآبائكم ثم يوصيكم بالأقرب فالأقرب
Tercemesi:
— (Resûlüllah (Sallaüahü Aleyhi ve Selîem) 'in şöyle buyurduğunu, El-Mıkdam îbni Ma'dî Kerib'in işittiği rivayet edilmiştir:
«— Allah, annelerinize iyilik etmenizi emrediyor, sonra annelerinize iyilik etmenizi emrediyor; sonra babalarınıza iyilik etmenizi emrediyor. Sonra en yakın akrabaya, ondan sonra en yakın sırasına göre iyilik etmeyi size emrediyor..»[120]
3, 4 ve 5. hadîs-i şeriflerde ana ve babaya iyilik etmek hususunda gerekli açıklama yapılmış ve annenin hakkına daha çok itina göstermek icab ettiği belirtilmişti. Burada da anneye, babaya ve yakınlık derecelerine göre en yakını tercih ederek akrabaya iyilik etmenin lüzumu ifade buyuruluyor.
R a v i E I - M ı k d a m :
El-Mıkdam ibni Ma'dî Kerib, ashabdan olup, künyesi Ebu Kerîme 'dır. Ebu Yahya da olduğu söylenir. Kendisi hadîs-i şerifler rivayet ettiği gibi, oğlu Yahya ile torunu Salih ve daha başka zevat ondan rivayet etmişlerdir. Hicretin 87. yılında 91 yaşında olduğu halde vefat etti. Allah ondan razı olsun.[121]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 60, /103
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
4. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
5. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Haklar, Anne hakkı
Haklar, Baba hakkı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Sadaka, aileye yapılan harcama
Sadaka, öncelikle aile efradına ve yakınlara verilmelidir
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني يونس بن يحيى بن نباته عن عبيد الله بن موهب عن شهر بن حوشب قال : خرجنا مع بن عمر فقال له سالم الصلاة يا أبا عبد الرحمن
Bize Abdurrahman b. Şeybe, ona Yunus b. Yahya b. Nebate, ona Ubeydullah b. Mevheb, ona da Şehr b. Havşeb şöyle demiştir:
"Biz İbn Ömer ile beraber çıktık, ona (oğlu) Salim, 'Namaza! Ey Ebu Abdurrahman' diye hitap etti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163298, EM000045
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني يونس بن يحيى بن نباته عن عبيد الله بن موهب عن شهر بن حوشب قال : خرجنا مع بن عمر فقال له سالم الصلاة يا أبا عبد الرحمن
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Şeybe, ona Yunus b. Yahya b. Nebate, ona Ubeydullah b. Mevheb, ona da Şehr b. Havşeb şöyle demiştir:
"Biz İbn Ömer ile beraber çıktık, ona (oğlu) Salim, 'Namaza! Ey Ebu Abdurrahman' diye hitap etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 45, /93
Senetler:
1. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
2. Ebu Muhammed Ubeydullah b. Abdurrahman el-Kuraşi (Ubeydullah b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mevheb)
3. Ebu Nübâte Yunus b. Yahya b. Nübâte el-Ümevî (Yunus b. Yahya b. Nübâte)
4. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
Konular:
Baba, evladın babasına saygı göstermesi
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze
حدثنا محمد بن أبي بكر قال حدثنا فضيل بن سليمان عن موسى بن عقبة قال حدثني عبيد الله بن سلمان عن أبيه عن عبد الله بن عمرو بن العاص قال : الكذوب من كذب على يمينه والبخيل من بخل بالسلام والسروق من سرق الصلاة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165743, EM001041
Hadis:
حدثنا محمد بن أبي بكر قال حدثنا فضيل بن سليمان عن موسى بن عقبة قال حدثني عبيد الله بن سلمان عن أبيه عن عبد الله بن عمرو بن العاص قال : الكذوب من كذب على يمينه والبخيل من بخل بالسلام والسروق من سرق الصلاة
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebû Bekir, ona Fudayl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona Ubeydullah b. Selman, ona da babası, Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'ın şöyle dediğini rivayet etti.
"Gerçek yalancı, yalan yere yemin eden, gerçek cimri, selamda (selam vermekte) cimrilik eden ve gerçek hırsız da (erkanına dikkat etmeyerek)namazı çalandır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1041, /808
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdullah Selman el-Eğar (Selman)
3. Ubeydullah b. Selman el-Cühenî (Ubeydullah b. Selman)
4. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
5. Fudayl b. Süleyman en-Nümeyri (Fudayl b. Süleyman)
6. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Hırsızlık
KTB, SELAM
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Selam, aynı şekilde veya daha güzeliyle karşılık vermek
Yemin, Yalan yere
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن خالد بن يزيد عن عبد الله بن دينار عن بن عمر :
" مر أعرابى في سفر فكان أبو الأعرابي صديقا لعمر رضي الله عنه فقال الأعرابي ألست بن فلان قال بلى فأمر له بن عمر بحمار كان يستعقب ونزع عمامته عن رأسه فأعطاه فقال بعض من معه أما يكفيه درهمان فقال قال النبي صلى الله عليه وسلم احفظ ود أبيك لا تقطعه فيطفىء الله نورك."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163293, EM000040
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن خالد بن يزيد عن عبد الله بن دينار عن بن عمر :
" مر أعرابى في سفر فكان أبو الأعرابي صديقا لعمر رضي الله عنه فقال الأعرابي ألست بن فلان قال بلى فأمر له بن عمر بحمار كان يستعقب ونزع عمامته عن رأسه فأعطاه فقال بعض من معه أما يكفيه درهمان فقال قال النبي صلى الله عليه وسلم احفظ ود أبيك لا تقطعه فيطفىء الله نورك."
Tercemesi:
Hazreti Ömer'in oğlundan rivayet edildiğine göre, bir yolculukta Hazreti Ömer'in oğlu (İbni Ömer) bir Bedevi'ye tesadüf etti. Bu Bedevi'nin babası, Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) 'in dostu id.i. Bedevi dedi ki, sen falanın oğlu değil misin? O da : «Evet!» dedi.. BÜnun üzerine İbni Ömer, yedekte bulundurduğu bir merkebin ona verilmesini emretti ve başından da sarığını çıkararak ona verdi. İbni Ömer'in beraberinde olanlardan biri: «(Bedeviler kanaatkardır, aza razı olurlar) ona iki dirhem para yetmez miydi?» dedi. İbni Ömer dedi ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Babanın dostunu gözet (ona ikram et ve sevgi göster). Onunla ilgiyi kesme, yoksa Allah (iman) nurunu söndürür.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 40, /90
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Halid b. Yezid el-Cümehî (Halid b. Yezid)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Bedevi, bedevilik
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Sosyalleşme, temel prensipler
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا إسماعيل قال حدثني سليمان بن بلال عن يونس عن الزهري عن سعيد بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : العبد المسلم إذا أدى حق الله وحق سيده له أجران والذي نفس أبى هريرة بيده لولا الجهاد في سبيل الله والحج وبر أمى لأحببت أن أموت مملوكا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164020, EM000208
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني سليمان بن بلال عن يونس عن الزهري عن سعيد بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : العبد المسلم إذا أدى حق الله وحق سيده له أجران والذي نفس أبى هريرة بيده لولا الجهاد في سبيل الله والحج وبر أمى لأحببت أن أموت مملوكا
Tercemesi:
Ebü Hüreyre'den (Radtyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Re-sûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«Müslüman köle, Allah'ın hakkım ve efendisinin hakkını yerine getirirse, onun iki mükâfatı vardır.»
Ebû Hüîeyre *nin nefsi, kudret elinde olan Allah'a yemin ede> rim ki, Allah yolunda. cihad, hac ve anneme iyilik olmıyaydı, köle olarak ölmemi isterdim.[415]
Saclâkatla çalışan kölenin iki mükâfatı olduğuna dair hadîs-i şerifler geçmişti. Burada Ebu Hüreyre Hazretleri bazı ibadetlerdeki faziletler olmasa, elde edeceği jki kat ecirden dolayı köle olarak ölmeyi tercih etmektedir. Bu tercih de kölelere tanınan manevî ecir büyüklüğünden ileri gelmektedir.[416]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 208, /196
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Cihad, fazileti
Hac, fazileti
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Köle, ibadeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin mükafatı
Kölelik
KTB, ADAB
Savaş, Allah için; mal için, gösteriş için
حدثنا عياش بن الوليد قال حدثنا عبد الأعلى قال حدثنا محمد بن إسحاق عن يزيد بن عبد الله بن قسيط عن محمد بن شرحبيل أخى بنى عبد الدار عن أبى هريرة قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : ما تكلم مولود من الناس في مهد الا عيسى بن مريم صلى الله عليه وسلم وصاحب جريج قيل يا نبي الله وما صاحب جريج قال فإن جريجا كان رجلا راهبا في صومعة له وكان راعى بقر يأوي إلى أسفل صومعته وكانت امرأة من أهل القرية تختلف إلى الراعى فأتت أمه يوما فقالت يا جريج وهو يصلى فقال في نفسه وهو يصلى أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته ثم صرخت به الثانية فقال في نفسه أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته ثم صرخت به الثالثة فقال أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته فلما لم يجبها قالت لا أماتك الله يا جريج حتى تنظر في وجه المومسات ثم انصرفت فأتى الملك بتلك المرأة ولدت فقال ممن قالت من جريج قال أصاحب الصومعة قالت نعم قال اهدموا صومعته وأتوني به فضربوا صومعته بالفئوس حتى وقعت فجعلوا يده إلى عنقه بحبل ثم انطلق به فمر به على المومسات فرآهن فتبسم وهن ينظرن إليه في الناس فقال الملك ما تزعم هذه قال ما تزعم قال تزعم أن ولدها منك قال أنت تزعمين قالت نعم قال أين هذا الصغير قالوا هو ذا في حجرها فأقبل عليه فقال من أبوك قال راعي البقر قال الملك أنجعل صومعتك من ذهب قال لا قال من فضة قال لا قال فما نجعلها قال ردوها كما كانت قال فما الذي تبسمت قال أمرا عرفته أدركتنى دعوة أمى ثم أخبرهم [ ص 27 ]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163286, EM000033
Hadis:
حدثنا عياش بن الوليد قال حدثنا عبد الأعلى قال حدثنا محمد بن إسحاق عن يزيد بن عبد الله بن قسيط عن محمد بن شرحبيل أخى بنى عبد الدار عن أبى هريرة قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : ما تكلم مولود من الناس في مهد الا عيسى بن مريم صلى الله عليه وسلم وصاحب جريج قيل يا نبي الله وما صاحب جريج قال فإن جريجا كان رجلا راهبا في صومعة له وكان راعى بقر يأوي إلى أسفل صومعته وكانت امرأة من أهل القرية تختلف إلى الراعى فأتت أمه يوما فقالت يا جريج وهو يصلى فقال في نفسه وهو يصلى أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته ثم صرخت به الثانية فقال في نفسه أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته ثم صرخت به الثالثة فقال أمى وصلاتى فرأى أن يؤثر صلاته فلما لم يجبها قالت لا أماتك الله يا جريج حتى تنظر في وجه المومسات ثم انصرفت فأتى الملك بتلك المرأة ولدت فقال ممن قالت من جريج قال أصاحب الصومعة قالت نعم قال اهدموا صومعته وأتوني به فضربوا صومعته بالفئوس حتى وقعت فجعلوا يده إلى عنقه بحبل ثم انطلق به فمر به على المومسات فرآهن فتبسم وهن ينظرن إليه في الناس فقال الملك ما تزعم هذه قال ما تزعم قال تزعم أن ولدها منك قال أنت تزعمين قالت نعم قال أين هذا الصغير قالوا هو ذا في حجرها فأقبل عليه فقال من أبوك قال راعي البقر قال الملك أنجعل صومعتك من ذهب قال لا قال من فضة قال لا قال فما نجعلها قال ردوها كما كانت قال فما الذي تبسمت قال أمرا عرفته أدركتنى دعوة أمى ثم أخبرهم [ ص 27 ]
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den ;
Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Seliem) 'in şöyle dediğini işittim:
«— İnsanlardan hiç bir çocuk beşikte konuşmamış tır; yalnız Meryem'in oğlu İsa (Aleyhissclâm) ile Cureyc'in (beşikte dile gelen) sahibi konuşmuştur.»
(Ashab tarafından Peygambere) soruldu :
«— Ey Allah'ın Peygamberi! Cureyc'in yardımcısı kimdir?»
Peygamber dedi ki:
«— Cüreyc, kendisine ait bir manastırda (inzivaya çekilip ibadet eden) rahip bir kinişe idi. Manastırının altında barınan bir sığır çobanı vardı. KÖy halkından bir kadın da, bu çobana gider gelirdi. Bir gün, Cüreyc namaz kılarken annesi gelip: "Ey Cüreyc!" (diye ona) seslendi. Cürçyc namazda iken kendi kendine: "Anneme mi (cevap vereyim), namazıma mı (devam edeyim?)" dedi. Namazını seçmeyi (ona devam etmeyi) uygun buldu. Sonra annesi ikinci defa ona seslendi. Yine Cüreyc kendi kendine: "Anneme mi, namazıma mı?" dedi. Namazım seçmeyi uygun buldu. Sonra Üçüncü defa annesi ona bağırdı, Cüreyc: "Anneme mi, namazıma mı?" dedi. Yine namazını tercih etmeyi uygun gördü. Annesine cevab vermeyince, annesi (ona beddua ederek) şöyle dedi: "Ey Cüreyc! Fahişelerin yüzüne bakmadıkça, Allah senin canını almasın." Sonra kadıncağız döndü gitti. Bir müddet sonra (sığır çobanına gidip gelmekte olan) o kadın (gayrı meşru') doğurduğu çocukla Melik'e getirildi, (dava edildi). Melik sordu: "Bu çocuk kimden?" Kadın: "Cüreyc'den," dedi. Melik yine sordu. ''Manastırın sahibinden mi?" Kadın: "Evet,' dedi. Melik:
"— Manastırını yıkın ve onu, bana getirin," dedi.
Baltalarla manastırına vurarak onu yıktılar. Cüreyc'in kolunu, boynuna iple bağladılar ve onu götürdüler. Fahişelerin karşısına çıkarıldı. Cüreyc fahişeleri gördü de gülümsedi. Onlar da, insanlar içerisinde CÜ-reyc'e bakıyorlardı.
Melik, Cüreyc'e sordu:
"— Bu kadın ne iddia ediyor?" Cüreyc: "Ne iddia ediyor," deyince, Melik: "İddia ediyor ki, çocuğu sendendir." Cüreyc, kadına sordu:
"— Sen böyle mi iddia ediyorsun?" Kadın: "Evet," dedi. Cüreyc:
"— Bu çocuk nerede?" dedi. "İşte o, kadının kucağında," dediler. Cüreyc, çocuğa dönüp sordu: "Senin baban kim?" Çocuk: "Sığır çobanı," dedi. (Cüreyc'in iftiraya uğradığı anlaşılınca) Melik dedi ki:
"— Senin manastırını altından yapalım mı?" Cüreyc: "Hayır," dedi.
**— Gümüşten yapalım mı? dedi. Cüreyc: "Hayır," dedi. Melik:
"— O halde onu nasıl yapalım?" dedi... Cüreyc: "Onu eskiden olduğu gibi yapın/ dedi, "Hangi şeye gülümsedin," diye Melik sordu. Cüreyc:
"— Hatırladığım bir işe, annemin bedduası bana erişti." dedi. Sonra başından geçen hadiseyi, onlara anlattı.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 33, /84
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Şurahbil (Muhammed b. Şurahbil)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Ebu Velid Ayyaş b. Velid er-Rakkam (Ayyaş b. Velid)
Konular:
Dua, duası makbul kimseler
Ehl-i kitap, Yahudi tasvirleri, Kur'an, Rasulullah ve Sahabenin
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Hz. Peygamber, kıssa anlatması
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Peygamberler, Hz. İsa