10609 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Bekir b. Mudar, ona Ubeydullah b. Zahr, onun da Hibban b. Ebu Cebele rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. As şöyle demiştir: "Şarap içen kimseye selâm vermeyin."
Bize Musa, ona Vehb, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih Zekvân b. Abdullah), ona da Ebû Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ehl-i kitaba selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Abdullah b. Dînâr, ona da Abdullah b. Ömer naklettiğine göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde size ancak, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' der. Siz de (buna karşı) 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' deyin.
Bize Ebu’l-Yemân, ona Şuayb ona, Zührî, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, Abdullah b. Abbas'ın verdiği şu haberi nakletti: Rum hükümdarı Hirakl, Ebu Süfyan b. Harb’e haber yollayıp onu yanına çağırdı. Sonra Rasulullah'ın (sav) Dıhye el-Kelbî ile Busra emirine gönderdiği mektubu istedi. Busra emiri mektubu Hirakl’e verdi, O da okudu. Mektupta şöyle yazıyordu: "Bismillahirrahmanirrahîm (Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Allah'ın (cc) kulu ve elçisi olan Muhammed’den Rum büyüğü (hükümdarı) Hirakl’e. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun. Bundan sonra (Konumuza gelince): Ben seni İslam’a davet ediyorum. Müslüman ol; kurtul. Böylece Allah sana iki kat mükafat verir. Eğer (bu daveti) reddedersen, halkının günahı da senin boynunadır. 'Ey Kitap Ehli, Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin…', (ayeti) 'şahit olun ki, biz Müslümanlarız.' [Âl-i İmrân, 3/64)] sözüne kadar( yazılıydı)".
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih Zekvân b. Abdullah), ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müşriklerle yolda karşılaştığınız zaman, Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona da Ebu Ca'fer el-Ferrâ rivayet ettiğine göre Abdurrahman (b. Ebu Leyla el-Ensârî) şöyle demiştir: İbn Ömer bir Hıristiyana rastladı ve ona selam verdi. Adam da onun selamını aldı. Sonra İbn Ömer'e onun Hıristiyan olduğu söylendi. İbn Ömer bunu öğrenince ona döndü ve 'Selamımı bana geri ver' dedi.
Bize Muhammed b. Mahbub, Mualla ve Ârim, onlara Ebu Avâne ona da Katade, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Fâsık kişiyle aranda saygınlık yoktur."