حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب بن أبى حمزة عن الزهري قال أخبرنا سالم عن بن عمر انه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته الإمام راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع في أهله والمرأة راعية في بيت زوجها والخادم في مال سيده سمعت هؤلاء عن النبي صلى الله عليه وسلم وأحسب النبي صلى الله عليه وسلم قال والرجل في مال أبيه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164026, EM000214
Hadis:
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب بن أبى حمزة عن الزهري قال أخبرنا سالم عن بن عمر انه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : كلكم راع وكلكم مسؤول عن رعيته الإمام راع وهو مسؤول عن رعيته والرجل راع في أهله والمرأة راعية في بيت زوجها والخادم في مال سيده سمعت هؤلاء عن النبي صلى الله عليه وسلم وأحسب النبي صلى الله عليه وسلم قال والرجل في مال أبيه
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nafi'), ona Şuayb (b. Ebu Hamza), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Salim (b. Abdullah), ona da (Abdullah) b. Ömer Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittiğini haber vermiştir: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumluluğunuz altında bulunan kişilerden mesulsünüz. İmam çobandır ve sorumlu olduğu kişilerden mesuldür. Kişi çobandır ve ailesinden sorumludur. Kadın çobandır ve eşinin evinden sorumludur. Hizmetçi de efendisinin malından sorumludur." Bunların hepsini Hz. Peygamber'den (sav) işittim. Bir de" kişinin babasının malından sorumlu olduğunu" işittiğimi zannediyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 214, /201
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Kadın, hak ve sorumlulukları
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Sorumluluk bilinci, Devlet başkanının, aile reisinin vs.
Yönetici, sorumlulukları
حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا عمر بن سعيد بن أبى حسين عن بن أبى مليكة قال مزحت عائشة عند رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت أمها : يا رسول الله بعض دعابات هذا الحي من كنانة قال النبي صلى الله عليه وسلم بل بعض مزحنا هذا الحي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164079, EM000267
Hadis:
حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا عمر بن سعيد بن أبى حسين عن بن أبى مليكة قال مزحت عائشة عند رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت أمها : يا رسول الله بعض دعابات هذا الحي من كنانة قال النبي صلى الله عليه وسلم بل بعض مزحنا هذا الحي
Tercemesi:
İbni Ebi Müleyke (Radiyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Hazreti Âişe, Resûlüllah (SaUallahü Aleyhi ve Seîlem) 'in. yanında şaka etti. Bunun üzerine Hazreti Âişe'nin annesi:
«Ya Resûlallah! Bu mahalle insanlarının şakalarından bazısı, ok tor-basındandır (ok gibi isabet eder).» dedi.
Peygamber (Sallalbhü Aleyhi ve SeHem) şöyle buyurdu: «Bilâkis bizim bazı şakalarımız bu mahalle insanlarıdır.»[531]
Bu hadîs-İ şerîfin metnine diğer hadîs kitaplarında rastgelİnememİş olduğu gibi, metinde kasd edilen manâyı açıklar bîr şerh de yoktur. Sarih Fadtu'MahEI-Ceylân t diyor ki:
«— biz bu İbareden kaydedilen manâyı anlıyamad;k. Gerçekten ifadede bir kapalılık vardır. Çeşitli manâlara yorumlanabilirse de, gerçekten kasd olunan manâ üzerinde tereddüt hasıl olabileceğinden, üzerinde bir fikir yürütmek faydalı olmaz.»
Konu şakaya ait bir bölüm olduğundan, bu hadîs-i şerîfin de burada zikredilmiş olmasından ve zahirî manâsı bakımından anlıyoruz ki. Peygamber Efendimiz ve ashab-ı kiram şakalaşmalardır.[532]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 267, /242
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ömer b. Said el-Kuraşi (Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Bişr b. Muhammed es-Sahtiyani (Bişr b. Muhammed)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Şaka, şakalaşma
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن أبيه أو سعيد عن أبى هريرة قالوا : يا رسول الله إنك تداعبنا قال إني لا أقول إلا حقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164077, EM000265
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن أبيه أو سعيد عن أبى هريرة قالوا : يا رسول الله إنك تداعبنا قال إني لا أقول إلا حقا
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahuanh)'den rivayet edildiğine göre, ashab :
«Ya Resûlallah! Sen bize şaka ediyorsun!» dediler. Peygamber (Saİlallahü Aleyhi ve Selkm) «Ben, gerçekten başka bir şey söylemem.» buyurdu.[527]
Peygamber Efendimiz mizahta bulunurlarken dahi, asla aldatma şeklinde veya boşuna olarak kelâm sarf etmemişlerdir. Her sözleri bir hakkın ve gerçeğin ifadesi olmuştur. Nitekim bu hadîs-i şeriften de anlıyoruz ki, şakaları hakkı söylemekten başka bir şey olmamıştır.[528]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 265, /241
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حدثنا صدقة قال أخبرنا معتمر عن حبيب أبى محمد عن بكر بن عبد الله قال : كان أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم يتبادحون بالبطيخ فإذا كانت الحقائق كانوا هم الرجال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164078, EM000266
Hadis:
حدثنا صدقة قال أخبرنا معتمر عن حبيب أبى محمد عن بكر بن عبد الله قال : كان أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم يتبادحون بالبطيخ فإذا كانت الحقائق كانوا هم الرجال
Tercemesi:
Bekir İtani Abdullah (Radiyallahu anft/dan rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m ashabı, birbirlerine karpuz atarlardı, (birbirlerine şaka edip eğlenirlerdi). Gerçek işler ortaya çıktığı zaman da, onlar erkekler olurlardı, (o işlerin sahipleri olurlardı).[529]
Peygamber Efendimizin ashabı da kendi aralarında ülfet ve ünsiyetî kuvvetlendirmek ve gönüllerini hoş kılmak maksadıyle şakalaşmışlar, fakat asla birbirlerini incitmemişierdir. Diğer taraftan bir vazife ve hizmet ortaya çıktığı zaman, onu en ciddî ve en iyi bjr'fekilde başaran ve yerine getiren kimseler olmuşlardır. Şaka ve ciddiyet ayrı şeylerdir. Bunlar birbirine karıştırılıp vazifeler gevşetilmemelidir.[530]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 266, /241
Senetler:
1. Ashabu'n-Nebi (Ashabu'n-Nebi)
2. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
3. Ebu Muhammed Habib b. Muhammed el-Acemi (Habib b. İsa b. Muhammed)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Sahabe, birbirlerine sıcak, samimi davranmaları
Şaka, şakalaşma
حدثنا بن سلام قال حدثنا وكيع عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه عن أبى هريرة : أخذ النبي صلى الله عليه وسلم بيد الحسن أو الحسين رضي الله عنهما ثم وضع قدميه على قدميه ثم قال ترق
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن القاسم بن أبى برزة قال سمعت عطاء الكيخارانى عن أم الدرداء عن أبى الدرداء عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما من شيء في الميزان أثقل من حسن الخلق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164082, EM000270
Hadis:
حدثنا بن سلام قال حدثنا وكيع عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه عن أبى هريرة : أخذ النبي صلى الله عليه وسلم بيد الحسن أو الحسين رضي الله عنهما ثم وضع قدميه على قدميه ثم قال ترق
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن القاسم بن أبى برزة قال سمعت عطاء الكيخارانى عن أم الدرداء عن أبى الدرداء عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما من شيء في الميزان أثقل من حسن الخلق
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve Sellem), Hasan'ın yahut Hüseyin'in —Allah her ikisinden razı olsun— elinden tutar, sonra (çocuğun) ayağını kendi ayağı üzerine koyup:
"Yukarı çık," dedi. (Torunlarını eğlendirirdi.)[537]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 270, /243
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
3. Ata b. Nafi' el-Keyharânî (Ata b. Nafi')
4. Kasım b. Ebû Bezze (Ebû Abdullah Kasım b. Nafi' b. Yesar)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا خالد هو بن عبد الله عن حميد الطويل عن أنس بن مالك قال : جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم يستحمله فقال أنا حاملك على ولد ناقة قال يا رسول الله وما أصنع بولد ناقة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم وهل تلد الإبل إلا النوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164080, EM000268
Hadis:
حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا خالد هو بن عبد الله عن حميد الطويل عن أنس بن مالك قال : جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم يستحمله فقال أنا حاملك على ولد ناقة قال يا رسول الله وما أصنع بولد ناقة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم وهل تلد الإبل إلا النوق
Tercemesi:
Enes İbni Malik (Radtyallahu anh)'den rivayet edildiğine'göre, şöyle dedi:
«(Safça) bir adam, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gidip, kendisini bir yük hayvanına bindirmesini istedi.»
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona :
«Biz seni, bir dişi deve yavrusuna yükliyeceğiz.» dedi.
(Saf adam) :
«Ey Allah'ın Resulü! Ben dişi devenin yavrusunu ne yapayım?» dedi.
Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«Develeri, dişi develerden başkası mı doğurur?»[533]
Peygamber Efendimizin bu hadîs-İ şeriflerinde varid olan şakada ince bir nükte vardır. Arapçada mutlak olarak develerin ismi «I bil»'d ir. Yani devenin erkeğine ve dişisine de söylenir. İnsan lâfzı gibi... Dişi devenin adı «Nakcm'dır ki, çoğulu «Nûk» gelir. İnsanların dişisine kadın dendiği gibi... Develerin erkeğine de «Cemel» denir. İnsanların erkeğine «Er = Adam» dendiği gibi.
Bütün develer, dişi develerden doğmuş oldukları için, her deve anasına nispetle onun yavrusu demektir. Bu itibarla Peygamber Efendimiz, adama:
«Seni bir dişi deve yavrusuna 'bindireceğiz.»
Diye buyurması ile dişi deveden doğmuş olan bir deveyi murad etmişler ve diğer taraftan da adamcağıza şaka etmişlerdir. Halbuki adam saflığından, dişi deve yavrusu sözünden, yük taştyamıyacak küçücük hayvan yavrusunu hayalinde canlandırmış ve bu manâyı anlamıştır. Bunun için, ben deve yavrusunu ne edeyim, benim işime yaramaz şeklinde Hz. Peygambere cevap verdi. Peygamber Efendimiz de, bütün develerin dişi develerden doğmuş olduklarını ve dişilerin yavruları bulunduklarını açıklayarak adamı aydınlığa kavuşturdu. Bu misalden de anlıyoruz ki, Peygamber'in şakaları hakkın ifadesini taşır.[534]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 268, /242
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
4. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدخل علينا ولي أخ صغير يكنى أبا عمير وكان له نغر يلعب به فمات فدخل النبي صلى الله عليه وسلم فرآه حزينا فقال ما شأنه قيل له مات نغره فقال يا أبا عمير ما فعل النغير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165541, EM000847
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدخل علينا ولي أخ صغير يكنى أبا عمير وكان له نغر يلعب به فمات فدخل النبي صلى الله عليه وسلم فرآه حزينا فقال ما شأنه قيل له مات نغره فقال يا أبا عمير ما فعل النغير
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Settem) bize gelirdi ve benim Ebû Umeyr künyesini taşıyan küçük bir kardeşim vardı. Onun oynayıp durduğu bir serçesi vardı da ölmüştü. (Bir gün) Peygamber (Salkdlahü Aleyhi ve Sellem) bize geldi de, bu küçük kardeşimi kederli gördü. Bunun üzerene Peygamber:
— Bunun hali ne böyle?» dedi. Serçesi öldü, diye Peygambere cevap verildi. Peygamber de şöyle buyurdu:
«— Ey Ebû Umeyr! Serçecik ne oldu?»[416]
Bu hadls-i şerif, çocukların künye ile çağrılmalarına ve çocuklara künye verilmenin cevazına delil teşkil eder. Bu hadîs-i şerîf çocuklarla şakalaşmak ve kafeste kuş beslemek mevzuları ile ilgili bölümlerde 269 ve 384 sayılarda geçmiştir, kaynaklan da verilmiştir.[417]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 847, /664
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara hitap tarzı
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, şakalaşması
Künye, künye kültürü
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو التياح قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم ليخالطنا حتى يقول لأخ لي صغير يا أبا عمير ما فعل النغير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164081, EM000269
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو التياح قال سمعت أنس بن مالك يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم ليخالطنا حتى يقول لأخ لي صغير يا أبا عمير ما فعل النغير
Tercemesi:
Enes îbni Malik (Radiyallahu anh) 'den şöyle dediği işitilmiştir: Peygamber (SallalUthü Aleyhi ve Sellem) (şaka ve latifelerle) bizim aramızda bulunurdu. Hatta benim küçük kardeşime, (daha önce kafeste sakladığı kuştan ötürü) :
«Ey Ebû Ümeyr! Serçecik ne oldu? (Artık onu görmüyorum.)» der idi.[535]
Küçük çocukların kalblerini neşelendirmek ve onların sevgisini kazanmak için, onlarla şakalaşmak müstahabdır. Zira bu hadîs-i şerif, bu hususta bize delil teşkil etmektedir.
Enes ibni Malik'İn sütten kesilmiş ana bir küçük kardeşi vardı. Künyesi Ebu Umeyr olup, ismi Zeyd idi. Bu çocuğun kafeste bir kuşu vardı. Arabca «Nuğar» isminde olan bu kuş, küçültme edatı ile «Nuğayr» olarak söylenir. Serçeye benziyen kırmızı gagalı veya ince gagalı ve kırmızı başlı bir kuştur. Hindi iler buna «Lât», Medîne'liler «Bülbül» der. Bu hususta görüşler ayrı olup, kuş serçeye müştereken benzetildiğin-den biz, Nuğayr'i serçecik diye terceme ettik.
İşte Peygamber Efendimiz Enes ibni Malik'in evini her teşriflerinde Ebu Umeyr ile meşgul olur ve onu severek eğlenirlerdi. Son teşriflerinde kafesteki kuş ölmüş olduğundan Hz. Peygamber çocuğa sordu :
«Ey Ebu Ümeyr! Serçecik ne oldu?»
Bu kelâmları ile çocuğun hatırını sorarak onu sevdiler ve gönlünü aldılar. Böylece hem büyüklerle olan münasebetlerde, hem de küçüklerle olan karşılaşmalarda üstün ve eşsiz ahlâkı yaşıyarak insanlığa ötmez bir örnek oldular. Zira Hz. Peygamber'İn ahlâkı, Kur'ân'dı ve Cenab-ı Hak da onun hakkında :
«Sen en büyük bir ahlâk üzeresin.» buyurmuştur.
Bir hadîs-i şeriflerinde de şöyle buyurmuşlardır:
«Ben, ancak ahlâkın güzellerini tamamlamak için gönderildim.»
Her hususta Peygamber'İn üstün ahlâkını öğrenip tatbik etmek suretiyle onun yolunda yürümek, kurtuluşun ve faziletin yoludur.[536]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 269, /243
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, çocuklara hitap tarzı
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن أبيه أو سعيد عن أبى هريرة قالوا : يا رسول الله إنك تداعبنا قال إني لا أقول إلا حقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272726, EM000265-2
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن أبيه أو سعيد عن أبى هريرة قالوا : يا رسول الله إنك تداعبنا قال إني لا أقول إلا حقا
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahuanh)'den rivayet edildiğine göre, ashab :
«Ya Resûlallah! Sen bize şaka ediyorsun!» dediler. Peygamber (Saİlallahü Aleyhi ve Selkm) «Ben, gerçekten başka bir şey söylemem.» buyurdu.
Peygamber Efendimiz mizahta bulunurlarken dahi, asla aldatma şeklinde veya boşuna olarak kelâm sarf etmemişlerdir. Her sözleri bir hakkın ve gerçeğin ifadesi olmuştur. Nitekim bu hadîs-i şeriften de anlıyoruz ki, şakaları hakkı söylemekten başka bir şey olmamıştır.[528]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 265, /241
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Aclân Mevla Fatıma bt. Utbe (Aclân)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حدثنا عبد الله بن سعيد قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد المحاربي عن ليث عن عبد الملك عن عكرمة عن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تمار أخاك ولا تمازحه ولا تعده موعدا فتخلفه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164400, EM000394
Hadis:
حدثنا عبد الله بن سعيد قال حدثنا عبد الرحمن بن محمد المحاربي عن ليث عن عبد الملك عن عكرمة عن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لا تمار أخاك ولا تمازحه ولا تعده موعدا فتخلفه
Tercemesi:
— İbni Abbas demiştir ki, Resûlüllah (Salîallahü Aleyh! ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Kardeşinle mücadele etme, onunla (aşırı) şaka etme ve yerine getirmeyeceğin bir şeyi ona va'd etme.»[774]
Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şeriflerinde üç şeyi yasaklamışlardır :
1— Din kardeşiyle münakaşa ve mücadele etmek : İslâm dininin cemiyete getirmiş olduğu yapıcı unsurların başında kardeşlik ve birlik geiir. Cemiyetin bünyesini teşkil eden ferdlerin birbirlerine yakınlığı ve bağlılığı kuvvetli olduğu ölçüde cemiyet binası sağlam olur ve çökmek, yıkılmak tehlikesinden kurtulur. İslâm'ın yaşaması da, ancak böyle sağlam bir bünyenin kurulması ile mümkündür. Bunun için, böyle mühim olan birlik ve beraberlik çatısını kemirecek veya yıkmıya vesile olacak her türlü hareketler yasaklanmıştır.
İşte hadîs-i şerifte yasaklanan mücadele ve münakaşa hali bu hikmete bİnoendir; zira din kardeşi ile yapılacak münakaşa ve mücadele çok kere dargınlığa, kırgınlığa ve birbirinden nefrete sebep olur. Bu gibi haller çoğaldıkça ferdler arasındaki kardeşlik bağlan çözülür,- birbirlerine karşı düşmanlık duyguları beslenmeye başlar. Bunlar çoğaldığı nispette de cemiyet zayıflar ve nihayet çökmeye kadar gider. Bu bakımdan kırıcı ve soğutucu münakaşalara girmek, din kardeşi ile mücadele etmek yasaklanmıştır.
2— Aşırı derecede şaka etmek : Taşkınlığa varmıyacak ve incitmeyecek şekilde Şaka yapmak mubahtır; çünkü şaka, insanlar arasında ünsıyei ve yakınlık doğurur. Hiç şaka yapmayanlarda yabancılık, soğukluk hissedilir. Nitekim Peygamber Efendimizin şaka ettiklerine dair 264, 265 sayılı hadîs-i şerîfler ve buna ait açıklama geçmiş ve Peygamber Efendimizin :
«— Ben şaka ederim; ancak doğru söylerim.»
Buyurdukları da ifade edilmişti.
Burada caiz görülmeyen şaka, şaka edilene eziyet veren ve onu aldatan hareketlerdir. Çünkü bunda haktan uzaklaşma ile çekişme ve isyana doğru gidiş vardır. Böyle şakaların her iki tarafa da zararı vardır. Bir defa taşkınlık derecesinde ve sık sık şaka edenin vakar ve heybeti kalkar, insanlar arasında bayağı duruma döşer. Çok kere kendisi ala* mevzuu olur. Şaka edilenin zarar görmesi de, onun ağır şakadan eziyet çekmesi ve kırılmasıdır. Her İki tarafa zarar veren bu gibi şakalardan sakınmak gerekir. Hİç bir zaman ölçü kaçırılmamalıdır.
3— Va'd edilen şeyden caymak : İslâm dini doğruluk ve ciddiyet dinidir. Verilen sözü veya va'd edilen bir isi yerine getirmemek, karşı tarafı aldatmak veya ona yalancı olmak demektir. Bir Müslüman! aldatmak ve ona yalan sövlemek en büvök günahlardandır. Peygamber Efendimiz :
«— Müslüman yalan söylemez.» Ve «Aldatan bizden değildir.» Buyurmuşlardır. Diğer bîr hadîs-i şerifte de. va'dînden cayanda nifak alâmetlerinden bir mevcut olduğu ifade buyurulmustur. Va'd edilen şeyi yerine getirmek vacîb derecesinde müekked sünnettir.[775]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 394, /323
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Abdülmelik b. Ebu Beşir el-Basrî (Abdülmelik b. Ebu Beşir)
4. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
5. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Kardeşlik, insanlar arasında kardeşliğe teşvik,
Şaka, şakalaşma
Sosyalleşme, temel prensipler
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Tartışma