حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا الفزاري عن حميد عن أنس قال :
"اطلع رجل من خلل في حجرة النبي صلى الله عليه وسلم فسدد رسول الله صلى الله عليه وسلم بمشقص فأخرج الرجل رأسه"
Bize Muhammed b. Selam, ona Fezarî, ona Humeyd, ona da Enes, Hz. Peygaber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Bir adam, Peygamber'in (sav) evindeki aralıktan içeriye baktı da. Rasulullah (sav) bir okla ona doğru yürüdü ve adam başını geri çekti."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165774, EM001072
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا الفزاري عن حميد عن أنس قال :
"اطلع رجل من خلل في حجرة النبي صلى الله عليه وسلم فسدد رسول الله صلى الله عليه وسلم بمشقص فأخرج الرجل رأسه"
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona Fezarî, ona Humeyd, ona da Enes, Hz. Peygaber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Bir adam, Peygamber'in (sav) evindeki aralıktan içeriye baktı da. Rasulullah (sav) bir okla ona doğru yürüdü ve adam başını geri çekti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1072, /827
Senetler:
()
Konular:
Göz, haramdan korumak
Mahremiyet, Röntgencilik, evleri gözetleme / röntgencilik
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد قال حدثنا إسحاق بن عبد الله عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم قائما يصلي فاطلع رجل في بيته فأخذ سهما من كنانته فسدد نحو عينيه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165771, EM001069
Hadis:
حدثنا حجاج قال حدثنا حماد قال حدثنا إسحاق بن عبد الله عن أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم قائما يصلي فاطلع رجل في بيته فأخذ سهما من كنانته فسدد نحو عينيه
Tercemesi:
Enes'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) namaz kılıyordu da, bir adam uzanıp evine (kapı aralığından) baktı. Bunun üzerine Peygamber ok torbasından bir ok alıp» o adamın gözlerine doğru çevirdi.»[865]
Haber vermeksizin Peygamberin evi -içine gözü İle tecavüz edenin bir Bedevi olduğu rivayeti vardır. -Bunun yaptığı hareketin fenalığını kendisine bildirmek ve bir daha böyle bîr işe teşebbüs etmemek İçin Hz. Peygamber Bedevinin gözlerine doğru oku doğrultnıuş, adam da sakınıp gitmiştir. Bu Hadîs-i Şerifi biraz değişik lâfızla Tirmizİ de rivayet etmiştir. Bundan önceki Hadîs-i Şerife ve açıklamasına, bakılsın.[866]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1069, /826
Senetler:
()
Konular:
Mahremiyet, Röntgencilik, evleri gözetleme / röntgencilik
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثنا الليث قال حدثني بن شهاب أن سهل بن سعد أخبره : أن رجلا اطلع من جحر في باب النبي صلى الله عليه وسلم ومع النبي صلى الله عليه وسلم مدرى يحك به رأسه فلما رآه النبي صلى الله عليه وسلم قال لو أعلم أنك تنظرني لطعنت به في عينك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165772, EM001070
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثنا الليث قال حدثني بن شهاب أن سهل بن سعد أخبره : أن رجلا اطلع من جحر في باب النبي صلى الله عليه وسلم ومع النبي صلى الله عليه وسلم مدرى يحك به رأسه فلما رآه النبي صلى الله عليه وسلم قال لو أعلم أنك تنظرني لطعنت به في عينك
Tercemesi:
— Sehi ibni Sa'd haber verdiğine göre, bir adam Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kapısındaki bir delikten içeriye baktı. Peygamberde kendisiyle başını kaşıdığı bir çalı vardı.
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) o adamı görünce, şöyle buyurdu :
— «Eğer maksatlı olarak bana baktığını hileydim, bunu gözüne sokardım.»[867]
Göz harama değmesin, evin mahremiyetine vakıf olunmasın ve böylece haram işlenmesin diye, yabancı- evlere-girmekte izin almak meşru kılınmıştır. Bunun için hiç kimseye, kapı deliğinden veya aralığından içeri bakmak delâl değildir. Israrla bu haramı işleyenlerin cezası da, göz oyulması kadar ağırdır. 1086 sayılı Hadîs-i Şerîf açıklamasına bakılsın.[868]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1070, /826
Senetler:
()
Konular:
Mahremiyet, Röntgencilik, evleri gözetleme / röntgencilik
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن خالد بن يزيد عن سعيد بن أبي هلال عن مروان بن عثمان أن عبيد بن حنين أخبره عن أبي موسى قال : استأذنت على عمر فلم يؤذن لي ثلاثا فأدبرت فأرسل الي فقال يا عبد الله اشتد عليك أن تحتبس على بابي اعلم أن الناس كذلك يشتد عليهم أن يحتبسوا على بابك فقلت بل استأذنت عليك ثلاثا فلم يؤذن لي فرجعت وكنا نؤمر بذلك فقال ممن سمعت هذا فقلت سمعته من النبي صلى الله عليه وسلم فقال أسمعت من النبي صلى الله عليه وسلم ما لم نسمع لئن لم تأتني على هذا ببينة لأجعلنك نكالا فخرجت حتى أتيت نفرا من الأنصار جلوسا في المسجد فسألتهم فقالوا أو يشك في هذا أحد فأخبرتهم ما قال عمر فقالوا لا يقوم معك إلا أصغرنا فقام معي أبو سعيد الخدري أو أبو مسعود إلى عمر فقال خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم وهو يريد سعد بن عبادة حتى أتاه فسلم فلم يؤذن له ثم سلم الثانية ثم الثالثة فلم يؤذن له فقال قضينا ما علينا ثم رجع فأدركه سعد فقال يا رسول الله والذي بعثك بالحق ما سلمت من مرة إلا وأنا أسمع وأرد عليك ولكن أحببت أن تكثر من السلام علي وعلى أهل بيتي فقال أبو موسى والله إن كنت لأمينا على حديث رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال أجل ولكن أحببت أن أستثبت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165775, EM001073
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن خالد بن يزيد عن سعيد بن أبي هلال عن مروان بن عثمان أن عبيد بن حنين أخبره عن أبي موسى قال : استأذنت على عمر فلم يؤذن لي ثلاثا فأدبرت فأرسل الي فقال يا عبد الله اشتد عليك أن تحتبس على بابي اعلم أن الناس كذلك يشتد عليهم أن يحتبسوا على بابك فقلت بل استأذنت عليك ثلاثا فلم يؤذن لي فرجعت وكنا نؤمر بذلك فقال ممن سمعت هذا فقلت سمعته من النبي صلى الله عليه وسلم فقال أسمعت من النبي صلى الله عليه وسلم ما لم نسمع لئن لم تأتني على هذا ببينة لأجعلنك نكالا فخرجت حتى أتيت نفرا من الأنصار جلوسا في المسجد فسألتهم فقالوا أو يشك في هذا أحد فأخبرتهم ما قال عمر فقالوا لا يقوم معك إلا أصغرنا فقام معي أبو سعيد الخدري أو أبو مسعود إلى عمر فقال خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم وهو يريد سعد بن عبادة حتى أتاه فسلم فلم يؤذن له ثم سلم الثانية ثم الثالثة فلم يؤذن له فقال قضينا ما علينا ثم رجع فأدركه سعد فقال يا رسول الله والذي بعثك بالحق ما سلمت من مرة إلا وأنا أسمع وأرد عليك ولكن أحببت أن تكثر من السلام علي وعلى أهل بيتي فقال أبو موسى والله إن كنت لأمينا على حديث رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال أجل ولكن أحببت أن أستثبت
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan haber verildiğine göre, şöyle demiştir:
— Ömer'in yanma varmak için (kapıda) izin istedim —üç kerre — de bana izin verilmedi. Ben de geri döndüm. (Arkamdan Ömer adam gönderip) beni çağırttı ve dedi ki:
—" Ey Abdullah! Kapımda beklemek sana zor geldi. Şunu bilmiş ol ki, insanların senin kapında beklemeleri aynı şekilde onlara zor geliyor. Ben de:
— Hayır, ben senin yanma girmek için üç defa izin istedim, bana izin verilmedi. Ben de geri döndüm. «Biz böyle hareket etmekle emrolunuyor-duk, (Peygamberin bize emri bu idi).» dedim. Bunun üzerine Ömer:
— Bunu kimden işittin? dedi de ;
— Bunu Peygamber (SaîiaUahü A teyhi ve Selknı) 'den işittim, dedim. Buna karşı Ömer şöyle dedi:
— Bizim işitmediğimizi, Peygamber (SaîiaUahü Aleyhi ve Selîem) 'den sen mi işittin? Bu hususta bana bir delil getirmezsen, seni azaba sokacağım.
— Ben de çıktım, Mescid'de oturmakta olan Ensar'dan ibaret birkaç kişinin yanına kadar gittim. Onlara (izin İstemeye dair Hadîs-i Şerifi işiten olup olmadığını) sordum. Onlar dediler ki:
— Bundan şüphe eden mi var?
Ben de Ömer'in söylediklerini onlara haber verdim. Onlar:
— Sen?ale ancak en küçüğümüz kalkıp gidebilir, dediler. Bunun üzerine Ebû Saîd El-Hudrî —yahut Ebû Mes'ûd— Ömer'e gitmek üzere benimle kalktı. (Ebû Saîd, Ömer'in huzurunda şu Hadîs-i Şerifi) anlattı:
— Sa'd ibni Ubade'yi ziyaret etmek isteyen Peygamber (Sallat ahu AhyhtYeSeltehOiH (yola) çıktık. Nihayet Peygamber onun yanma vardı da selâm verdi, fakat içeri girmeye kendisine izin verilmedi. Sonra ikinci defa selâm verdi, sonra üçüncü defa verdi. Yine kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine Peygamber:
«— Biz, üzerimizdeki borcu ödedik» buyurdu. Sonra geri döndü. Arkasından Sa'd, Peygambere yetişip, dedi ki:
. — Ey Allah'ın Resulü! Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, sen selâm verdiğin her defa, ben işitiyordum ve selâmına karşılık veriyordum, (ve aleyküm selâm ve rahmetullah diyordum). Ancak istiyordum ki, bana ve ehlime çok selâm veresin, (bunun için sizi bekletmiş oldum). Bundan sonra Ebû Musa, (Hazreti Ömer'e hitaben) :
— Vallahi, benim Resûlüllah (SaUaîlahü Aleyhi ve Sellem)'in Hadîs-i Şerifine güvenim vardı, (bunu kesin olarak biliyordum), dedi.
Hazreti Ömer de:
— Evet, doğrusun. Ancak ben işi gerçekleştirmek (ve şüpheden kurtarmak) istedim, buyurdu.[873]
Daha önce 1066 sayılı haberde İzin almak, selâmdan başka şey olduğu bildirilmişti. Bununla beraber izîn isteme, kapı çalınması, öksürme ve seslenme gibi-hareketlerle yapıldıktan sonra, içeri girerken selâm vermek de şart kılınmıştı. Şimdi buradaki Hadîs-i Şeriften öğreniyoruz-kı/yalnız selâm vârm-ek :suneiİyle içeri girme müsaadesi alınabilir. Sesin, ve selâmın duyu-labildiği yerlerde yalnız selâm vererek içeri girme izni alınabilir. 1065 sayılı Hadîs-i Şerife bakılsın.
(Sa'd ibni Ubade'nin hal tercemesi İçin 846 sayılı hadîse bakılsın.).[874]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1073, /827
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Ubeyd b. Huneyn et-Tâî (Ubeyd b. Huneyn)
3. Mervan b. Osman ez-Züraki (Mervan b. Osman b. Ebu Said b. Mualla)
4. Said b. Ebu Hilal el-Leysi (Said b. Ebu Hilal)
5. Halid b. Yezid el-Cümehî (Halid b. Yezid)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Haber, Hadis, haber-i vahidin delil oluşu
Hadis rivayeti, hadisi kabulde şahit, delil vs. isteme
Hadis, hadis tenkidine örnekler
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Yalan, Hz. Peygamber'e yalan isnadı
حدثنا مالك بن إسماعيل قال حدثنا المطلب بن زياد قال حدثنا أبو بكر بن عبد الله الأصفهاني عن محمد بن مالك بن المنتصر عن أنس بن مالك : أن أبواب النبي صلى الله عليه وسلم كانت تقرع بالأظافير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165782, EM001080
Hadis:
حدثنا مالك بن إسماعيل قال حدثنا المطلب بن زياد قال حدثنا أبو بكر بن عبد الله الأصفهاني عن محمد بن مالك بن المنتصر عن أنس بن مالك : أن أبواب النبي صلى الله عليه وسلم كانت تقرع بالأظافير
Tercemesi:
Enes ibni Malik'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (SatlaHahü Aleyhi ve Sellem)"m kapıları (ashab tarafından) tırnaklarla çalınırdı.[887]
Ashab-ı Kiramın edebe son derece riayetlerinden dolayı Peygamberin huzuruna çıkmak İstedikleri zaman duyulacak kadar hafif bir sesle parmak uçların! ve tırnaklarını kullanarak kapıyı çalarlardı. Işitilemeyecek bir durum olduğu zaman, daha fazla, ihtiyaç miktarı bîr sesle kapıyı çalmak gerekir. Pat pat şeklinde veya kapılardaki zillere devamlı basarak kapı çalmak edebe aykırıdır. Hem kaba bir harekettir, hem de ev sahibine rahatsızlık vermektir.
(Bu Hadîs-İ Şerif için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[888]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1080, /832
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muğira Muhammed b. Malik Cuzecani (Muhammed b. Malik)
3. Ebu Bekir b. Abdullah es-Sekafi (Ebu Bekir b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Muttalib b. Ziyad es-Sekafi (Muttalib b. Ziyad b. Ebu Züheyr)
5. Ebu Gassan Malik b. İsmail en-Nehdi (Malik b. İsmail b. Ziyad b. Dirhem)
Konular:
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, evindeki eşyalar
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا بقية قال حدثني محمد بن عبد الرحمن اليحصبي قال حدثني عبد الله بن بسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم : أن النبي صلى الله عليه وسلم إذا أتى بابا يريد أن يستأذن لم يستقبله جاء يمينا وشمالا فإن أذن له وإلا انصرف
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165780, EM001078
Hadis:
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا بقية قال حدثني محمد بن عبد الرحمن اليحصبي قال حدثني عبد الله بن بسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم : أن النبي صلى الله عليه وسلم إذا أتى بابا يريد أن يستأذن لم يستقبله جاء يمينا وشمالا فإن أذن له وإلا انصرف
Tercemesi:
Peygamber (Saîlalİahü Aleyhi ve Sellem) 'in arkadaşı olan Abdullah ibni Büsr'ün anlattığına göre, Peygamber (Sallatlahü Aleyhi ve Sellem) bir (kimseye ait) kapıya gelip de (içeri girmek için) izin istediği zaman kapıya karşı durmazdı. Sağa ve sola gelirdi. Eğer kendisine izin verilir ise (içeri girerdi). Değilse dönerdi.[883]
Bir kimsenin evine veya odasına girmek için tam kapı karşısında durmak edebe aykırıdır. Kapı açılır açılmaz içeriyi gözetlemek ve görmek halleri taşınıldığî fikrini verir. 6u da nezaketsizlik olur. Onun için Hz. Peygamber bize öğrettiği şekilde kapının yan taraflarına çekilmek suretiyle içeri girme izni istenmelidir, üç defa istendikten sonra da, İzin verilmezse dönüp gitmelidir.
Abdullah ibni B ü s r kimdir? :
Eb Û B ü s r künyesini taşıyan A b d u I I a h 'in Medîne'Ii ashab* dan ve Mazin kabilesinden olduğu söylenir. Ebeveyni ile iki kardeşi de as-habdandır. Daha genç yaşta iken Peygamber (Sattalkthü Aleyhi ve Sellem) eüni. bunun başına koyup :
«— Bu oğlan bir asır yaşayacaktır.» buyurmuş ve rivayet edildiğine göre de 96 veya 100 yaşında Şam'da vefat etmiştir. Şam'da en son vefat eden şahabı budur. Abdest alırken ansızın vefat etmiştir. Allah ondan razı olsun.[884]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1078, /831
Senetler:
1. Ebu Safvân Abdullah b. Büsr en-Nasrî (Abdullah b. Büsr b. Ebu Büsr)
2. Ebu Velid Muhammed b. Abdurrahman el-Yahsubî (Muhammed b. Abdurrahman b. Irk)
3. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
4. Muhammed b. Abdülaziz er-Remeli (Muhammed b. Abdülaziz b. Muhammed)
Konular:
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
حدثنا علي بن الحسن قال حدثنا الحسين قال حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه قال : خرج النبي صلى الله عليه وسلم إلى المسجد وأبو موسى يقرأ فقال من هذا فقلت أنا بريدة جعلت فداك فقال قد أعطي هذا مزمارا من مزامير آل داود
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165789, EM001087
Hadis:
حدثنا علي بن الحسن قال حدثنا الحسين قال حدثنا عبد الله بن بريدة عن أبيه قال : خرج النبي صلى الله عليه وسلم إلى المسجد وأبو موسى يقرأ فقال من هذا فقلت أنا بريدة جعلت فداك فقال قد أعطي هذا مزمارا من مزامير آل داود
Tercemesi:
— Abdullah ibni Büreyde, babasından rivayet ettiğine göre, babası şöyle demiştir:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) Mescid'e çıktı. Ebû Musa da (Mescidde) Kur'ân okuyordu. Peygamber (beni kasdederek) :
«— Bu kimdir?» dedi. Dedim ki:
— Ben (Abdullah'ın babası) Büreyde'yim, sana 'i'eda kılındım. Bunun üzerine o, şöyle buyurdu;
Buna (Ebû Musa'ya), Davud'un güzel sesinden bir ses verildi.»[901]
Hem ben kelimesini, hem de ismi vererek «Ben Büreyde, ben Ahmed* tarzında «Bu kim, kim o?» sorularına cevap vermekte bir beis olmadığına bu Hadts-i Şerîf bir delildir. Çünkü bu cevaba karşı Hz. Peygamber hiç bir hoşnutsuzluk alâmeti göstermemiştir. Güzel sesle Kur'ân okumayı da tahsin buyurmuşlardır. Şu tabiî ki, mânâya ve İhlâsa nüfuz etmeden sırf madde ve gösteriş için okunan Kur'ân-t Kerîm'İn vebali çok büyüktür.
Mizmar, bir çalgı âletinin adıdır kİ4 bununla güzel ses murad edilmiştir. Â I - İ D a v u d sözü, Peygamber Hazretİ D a v u d run şahsına dalâlet eden ve şeref İfade eden sözdür. Hazreti D a v u d 'un sesinin güzelliğine E b û Musa 'nın sesi benzetilmiştir. Bu Hadîs-i Şerîf 805. sayıda geçmiştir. Oraya müracaat edilsin.[902]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1087, /838
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن بن عون عن مجاهد قال : كان بن عمر لا يستأذن على بيوت السوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165801, EM001098
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن بن عون عن مجاهد قال : كان بن عمر لا يستأذن على بيوت السوق
Tercemesi:
— (283-s.) Mücahid'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— İbni Ömer, çarşı dükkânlarına girmek için izin istemezdi.»[925]
ÇarşıIardakİ mağaza ve dükkânlarla her çeşit ticaret evleri, insanların menfaatine açık yerler olduğu için, bu gibi yerlere girerken izin istemeye lüzum yoktur. Zaten herkese karşı açılmış iş yerleridir. Bunun için İbni Ömer dükkân sahiplerinden izin almaksızın içeri, giriyordu. Fakat selâmı terketmek diye bİrşey yoktur. Selâm verilmeyen haller müstesna, müminler her karşılaştıkça selâmlaşırlar. Selâm bölümüne bakılsın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1098, /843
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Çarşı, alışveriş yerleri, pazarlar
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني عروة بن الزبير أن أسامة بن زيد أخبره : أن النبي صلى الله عليه وسلم ركب على حمار على إكاف على قطيفة فدكية وأردف أسامة بن زيد وراءه يعود سعد بن عبادة حتى مر بمجلس فيه عبد الله بن أبي بن سلول وذلك قبل أن يسلم عدو الله فإذا في المجلس أخلاط من المسلمين والمشركين وعبدة الأوثان فسلم عليهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165932, EM001108
Hadis:
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني عروة بن الزبير أن أسامة بن زيد أخبره : أن النبي صلى الله عليه وسلم ركب على حمار على إكاف على قطيفة فدكية وأردف أسامة بن زيد وراءه يعود سعد بن عبادة حتى مر بمجلس فيه عبد الله بن أبي بن سلول وذلك قبل أن يسلم عدو الله فإذا في المجلس أخلاط من المسلمين والمشركين وعبدة الأوثان فسلم عليهم
Tercemesi:
— Üsame ibni Zeyd haber verdiğine göre :
— Peygamber (SaîiallahüA'eyhi veSelîem) bir eşeğe bindi ki, üzerinde bir palan vardı; palanın üzerinde de Fedek kadifesi vardı. Üsame ibni Zeyd'i de arkasına terkiye almıştı. Hasta olan .Sa'd ibni* Ubade'yi ziyarete gidiyordu. Nihayet bir topluluğa tesadüf etti ki, o toplulukta Abdullah ibni Übeyy ibni Selûl vardı —Bu hâdise, Allah'ın düşmanı Müslüman olmadan Önceydi —; bir de o mecliste Müslümanlardan, müşriklerden ve putperestlerden karışık kimseler vardı. Peygamber onlara selâm verdi.»[946]
Müslümanlardan başka gayri müşlimlerin de İçinde bulunduğu bir meclise veya topluluğa gidildiği zaman, kalben müslümanlar niyyet edilerek umuma selâm verilir. Sünnet olan budur.
Fedek, Medine'ye 60-70 km. mesafede olan bir yerin adıdır kİ, bugün buranın izi kalmamıştır. Burada imal edilen kadife kasdedilmektedir. İmam Müslim bu hadîsi uzunca bir ifade ile rivayet etmiştir. Tirmizî ise daha kısalîmıştır.[947]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1108, /848
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا سفيان عن حكيم بن ديلم عن أبي بردة عن أبي موسى قال : كان اليهود يتعاطسون عند النبي صلى الله عليه وسلم رجاء أن يقول لهم يرحمكم الله فكان يقول يهديكم الله ويصلح بالكم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165938, EM001114
Hadis:
حدثنا محمد بن يوسف قال حدثنا سفيان عن حكيم بن ديلم عن أبي بردة عن أبي موسى قال : كان اليهود يتعاطسون عند النبي صلى الله عليه وسلم رجاء أن يقول لهم يرحمكم الله فكان يقول يهديكم الله ويصلح بالكم
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Yahudiler, Hz. Peygamber (sav) kendilerine Yer-hamukellah Allah sana merhamet etsin, desin diye Hz. Peygamberin yanında aksırırlardı. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyururdu: «— Allah sise hidayet etsin ve halinizi düzeltsin.»
Hadîs-İ şerifin açık beyanına göre, yine-kitap'ehline rahmet dileme olmayıp, hidayete ermelerine dua edilir, hallerini düzeltmeleri istenir. Böylece gerek haberler, gerekse hadîs-i şerifler aynı hükümleri ifade etmiş oluyorlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1114, /852
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Hakim b. Deylem el-Medaini (Hakim b. Deylem)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Adab, hapşıran kişiye hayır duada bulunulmalı
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
KTB, ADAB