Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn Cüreyc arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278600, B001230-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ بُحَيْنَةَ الأَسْدِىِّ حَلِيفِ بَنِى عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ فِى صَلاَةِ الظُّهْرِ وَعَلَيْهِ جُلُوسٌ ، فَلَمَّا أَتَمَّ صَلاَتَهُ سَجَدَ سَجْدَتَيْنِ فَكَبَّرَ فِى كُلِّ سَجْدَةٍ وَهُوَ جَالِسٌ قَبْلَ أَنْ يُسَلِّمَ ، وَسَجَدَهُمَا النَّاسُ مَعَهُ مَكَانَ مَا نَسِىَ مِنَ الْجُلُوسِ . تَابَعَهُ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ فِى التَّكْبِيرِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Şihab, ona el-A'rec, ona da Abdülmuttalib oğullarının yeminli dostu Abdullah b. Buhayne el-Esdî şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) öğle namazını kıldırdığı sırada, teşehhüde oturması gerekirken (oturmayıp üçüncü rekata) kalktı. Namazını tamamladığında iki defa secde yaptı. Oturduğu halde, selam vermeden evvel her bir secdede tekbir aldı, unuttuğu oturuşun yerine Peygamber'le (sav) beraber bu iki secdeyi insanlar da yaptılar. İki sehv secdesinde tekbir getirmek hakkındaki bu hadisi İbn Şihab'dan rivayet etmede, İbn Cüreyc, Leys b. Sa'd'a mutâbaat etmiştir.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn Cüreyc arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Sehv 5, 1/429
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Malik b. Buhayne (Abdullah b. Malik b. Cündüb b. Nadle b. Abdullah)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ بُحَيْنَةَ
"أَنَّهُ قَالَ صَلَّى لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ قَامَ فَلَمْ يَجْلِسْ فَقَامَ النَّاسُ مَعَهُ فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ وَانْتَظَرْنَا التَّسْلِيمَ كَبَّرَ فَسَجَدَ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ قَبْلَ التَّسْلِيمِ ثُمَّ سَلَّمَ صلى الله عليه وسلم."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7989, D001034
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ بُحَيْنَةَ
"أَنَّهُ قَالَ صَلَّى لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ قَامَ فَلَمْ يَجْلِسْ فَقَامَ النَّاسُ مَعَهُ فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ وَانْتَظَرْنَا التَّسْلِيمَ كَبَّرَ فَسَجَدَ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ قَبْلَ التَّسْلِيمِ ثُمَّ سَلَّمَ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Abdullah b. Buhayne şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) bizlere iki rekât namaz kıldırdı. Sonra oturmadı. İnsanlar da onunla beraber kıyama durdular. Namazı bitirmeye (yakın) selam verme(sini) bekledik (ancak), tekbir alıp secdeye vardı (ve) oturur halde iken (ve) selamdan önce iki (sehiv) secdesinde bulundu. Ardından Hz. Peygamber (sav), selam verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 201, /241
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Malik b. Buhayne (Abdullah b. Malik b. Cündüb b. Nadle b. Abdullah)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Namaz, şüphe namazda veya abdestte
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9505, B001230
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ بُحَيْنَةَ الأَسْدِىِّ حَلِيفِ بَنِى عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ فِى صَلاَةِ الظُّهْرِ وَعَلَيْهِ جُلُوسٌ ، فَلَمَّا أَتَمَّ صَلاَتَهُ سَجَدَ سَجْدَتَيْنِ فَكَبَّرَ فِى كُلِّ سَجْدَةٍ وَهُوَ جَالِسٌ قَبْلَ أَنْ يُسَلِّمَ ، وَسَجَدَهُمَا النَّاسُ مَعَهُ مَكَانَ مَا نَسِىَ مِنَ الْجُلُوسِ . تَابَعَهُ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ فِى التَّكْبِيرِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Şihab, ona el-A'rec, ona da Abdülmuttalib oğullarının yeminli dostu Abdullah b. Buhayne el-Esdî şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) öğle namazını kıldırdığı sırada, teşehhüde oturması gerekirken (oturmayıp üçüncü rekata) kalktı. Namazını tamamladığında iki defa secde yaptı. Oturduğu halde, selam vermeden evvel her bir secdede tekbir aldı, unuttuğu oturuşun yerine Peygamber'le (sav) beraber bu iki secdeyi insanlar da yaptılar. İki sehv secdesinde tekbir getirmek hakkındaki bu hadisi İbn Şihab'dan rivayet etmede, İbn Cüreyc, Leys b. Sa'd'a mutâbaat etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Sehv 5, 1/429
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Malik b. Buhayne (Abdullah b. Malik b. Cündüb b. Nadle b. Abdullah)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11890, T000391
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ بُحَيْنَةَ الأَسَدِىِّ حَلِيفِ بَنِى عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَامَ فِى صَلاَةِ الظُّهْرِ وَعَلَيْهِ جُلُوسٌ فَلَمَّا أَتَمَّ صَلاَتَهُ سَجَدَ سَجْدَتَيْنِ يُكَبِّرُ فِى كُلِّ سَجْدَةٍ وَهُوَ جَالِسٌ قَبْلَ أَنْ يُسَلِّمَ وَسَجَدَهُمَا النَّاسُ مَعَهُ مَكَانَ مَا نَسِىَ مِنَ الْجُلُوسِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى وَأَبُو دَاوُدَ قَالاَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ وَ عبد الله بن السَّائِبَ الْقَارِئَ كَانَا يَسْجُدَانِ سَجْدَتَىِ السَّهْوِ قَبْلَ التَّسْلِيمِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ بُحَيْنَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ يَرَى سُجُودَتي السَّهْوِ كُلِّهِ قَبْلَ السَّلاَمِ وَيَقُولُ هَذَا النَّاسِخُ لِغَيْرِهِ مِنَ الأَحَادِيثِ وَيَذْكُرُ أَنَّ آخِرَ فِعْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كَانَ عَلَى هَذَا . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ إِذَا قَامَ الرَّجُلُ فِى الرَّكْعَتَيْنِ فَإِنَّهُ يَسْجُدُ سَجْدَتَىِ السَّهْوِ قَبْلَ السَّلاَمِ عَلَى حَدِيثِ ابْنِ بُحَيْنَةَ . وَعَبْدُ اللَّهِ ابْنُ بُحَيْنَةَ هُوَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَالِكٍ وَهُوَ ابْنُ بُحَيْنَةَ مَالِكٌ أَبُوهُ وَبُحَيْنَةُ أُمُّهُ . هَكَذَا أَخْبَرَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمَدِينِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى سَجْدَتَىِ السَّهْوِ مَتَى يَسْجُدُهُمَا الرَّجُلُ قَبْلَ السَّلاَمِ أَوْ بَعْدَهُ فَرَأَى بَعْضُهُمْ أَنْ يَسْجُدَهُمَا بَعْدَ السَّلاَمِ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ يَسْجُدُهُمَا قَبْلَ السَّلاَمِ . وَهُوَ قَوْلُ أَكْثَرِ الْفُقَهَاءِ مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ مِثْلِ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ وَرَبِيعَةَ وَغَيْرِهِمَا وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِذَا كَانَتْ زِيَادَةً فِى الصَّلاَةِ فَبَعْدَ السَّلاَمِ وَإِذَا كَانَ نُقْصَانًا فَقَبْلَ السَّلاَمِ . وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ . وَقَالَ أَحْمَدُ مَا رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَجْدَتَىِ السَّهْوِ فَيُسْتَعْمَلُ كُلٌّ عَلَى جِهَتِهِ يَرَى إِذَا قَامَ فِى الرَّكْعَتَيْنِ عَلَى حَدِيثِ ابْنِ بُحَيْنَةَ فَإِنَّهُ يَسْجُدُهُمَا قَبْلَ السَّلاَمِ وَإِذَا صَلَّى الظُّهْرَ خَمْسًا فَإِنَّهُ يَسْجُدُهُمَا بَعْدَ السَّلاَمِ وَإِذَا سَلَّمَ فِى الرَّكْعَتَيْنِ مِنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ فَإِنَّهُ يَسْجُدُهُمَا بَعْدَ السَّلاَمِ وَكُلٌّ يُسْتَعْمَلُ عَلَى جِهَتِهِ . وَكُلُّ سَهْوٍ لَيْسَ فِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ذِكْرٌ فَإِنَّ سَجْدَتَىِ السَّهْوِ قَبْلَ السَّلاَمِ . وَقَالَ إِسْحَاقُ نَحْوَ قَوْلِ أَحْمَدَ فِى هَذَا كُلِّهِ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ كُلُّ سَهْوٍ لَيْسَ فِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ذِكْرٌ فَإِنْ كَانَتْ زِيَادَةً فِى الصَّلاَةِ يَسْجُدُهُمَا بَعْدَ السَّلاَمِ وَإِنْ كَانَ نُقْصَانًا يَسْجُدُهُمَا قَبْلَ السَّلاَمِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona el-A'rec, ona da Abdülmuttalib oğullarının antlaşmalısı (halîf) Abdullah b. Bühayne el-Esedî şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), öğle namazında oturması gerekirken ayağa kalktı. Namazını tamamladığında, selam vermeden önce, oturduğu halde her secde için tekbir getirmek suretiyle iki (sehiv) secdesi yaptı. İnsanlar da (unutulan) oturmanın yerine onunla birlikte secde yaptılar.
Bu konuda Abdurrahman b. Avf'tan da hadis rivayet edilmiştir. Bize Muhammed b. Beşşâr ve Ebu Davud, onlara Hişâm, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Hureyre ve Abdullah b. Sâib'den rivayet edildiğine göre (ikisi), selamdan önce iki sehiv secdesi yaparlardı. Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Bühayne hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir kısım ilim ehli nezdinde amel buna göredir ki bu, Şâfiî'nin görüşüdür. (Şâfiî), sehiv secdelerinin hepsinin selamdan önce olduğunu ifade etmiş ve ''bu, diğer hadisleri nesheden bir hadistir'' demiş, Hz. Peygamber (sav)'in son amelinin buna göre olduğunu belirtmiştir. Ahmed ve İshak, ''kişi, ikinci reketta (oturmadan) kalktığında İbn Bühayne hadisi gereğince selamdan önce iki sehiv secdesi yapar'' demişlerdir. Abdullah b. Bühayne, Abdullah b. Malik olup o, İbn Bühayne'dir. Malik, babası; Bühayne de annesidir. Bu bilgiyi bana İshak b. Mansûr, Ali b. Abdullah b. el-Medînî'den naklen haber vermiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: İlim ehli, iki sehiv secdesini kişinin selamdan önce mi yoksa sonra mı yapacağı hususunda ihtilaf etmiştir. Bir kısmı selamdan sonra yapacağını benimsemiştir ki Süfyân es-Sevrî ve ehl-i Kûfe'nin görüşü budur. Bir kısmı da selamdan önce yapacağını benimsemiştir ki, Yahya b. Said, Rabî'a ve başka (kimselerden) Medineli fakîhlerin büyük çoğunluğu bu görüştedir. Şâfiî'de bu görüşü benimsemiştir. Bir kısmı da ''namazı fazla kıldığında selamdan sonra; eksik kıldığında ise selamdan önce (sehiv secdelerini yapar)'' demişlerdir. Malik b. Enes bu görüştedir. Ahmed (b. Hanbel), ''Nebî (sav)'den sehiv secdesine dair rivayet edilen hadislerin hepsiyle gereğince amel edilir'' demiştir. Ona göre (kişi), İbn Bühayne hadisinde olduğu gibi ikinci rekatta (oturmadan) kalktığında selamdan önce; öğle namazını beş rekat kıldığında selamdan sonra; öğle ve ikindi namazlarının ikinci rekatında selam verdiğinde ise selamdan sonra sehiv secdesi yapar. Her hadis ile gereğince amel edilir. Hz. Peygamber (sav)'den konu ile alakalı rivayet bulunmayan sehivlerde ise secdeler, selamdan önce yapılır. İshak (b. Râhûye) de bu meselelerin tamamında Ahmed gibi görüşte bulunmuştur ancak o, ''Hz. Peygamber (sav)'den konu ile alakalı rivayet bulunmayan sehivlerde secdeler, eğer (namaz) fazla kılınmışsa selamdan sonra; eksik kılınmışsa selamdan önce yapılır'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 171, 2/235
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Malik b. Buhayne (Abdullah b. Malik b. Cündüb b. Nadle b. Abdullah)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı