21 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Halid b. Mahled, ona Musa b. Yakub [b. Abdullah], ona Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Zem'a, ona babası [Abdullah b. Zem'a], ona da Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Süt içtiğiniz zaman ağzınızı suyla çalkalayın. Zira süt yağlı bir içecektir."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Ebu Muaviye arasında inkıta' vardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara İbn Nümeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün hutbe verip (Semûd kavmini anlatırken) deveden ve onu boğazlayandan bahsetti. Ardından, "Onların en şerlileri atılıverdi" (Şems, 91/12) ayetini izah etti. Dedi ki: 'Onların içinden önde gelen, kötü ve Ebu Zem'a gibi kavmi içinde kuvvetli bir adam atılıverdi' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadınları andı, onlar hususunda nasihatte bulundu ve "Sizden biri karısını hem dövüp hem de akşama onunla yatmayı ne zamana kadar sürdürecek?" buyurdu. Ebu Bekir'in rivayetinde "cariye döver gibi" ifadesi yer almaktadır. Ebu Küreyb rivayetinde ise "Köle döver gibi" ifadesi bulunmaktadır. Hz. Peygamber (sav) daha sonra yellenmekten dolayı gülmemek gerektiğine dair nasihat etti ve: "Kendiniz de yapıp dururken bunda gülecek ne varmış?" buyurdu.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara İbn Nümeyr, ona Hişâm b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün hutbede [Semûd kavminden bahisle, onlara imtihan için gönderilen] deveyi ve onu boğazlayanı anlattı. (Ardından), "(Onların en azılısı cüretle ileri atıldığında) (Şems, 91/12) ayetini okudu ve [bunu açıklarken] 'Onların içinden Ebu Zem'a gibi kavmi içinde önde gelen, kaba ve kuvvetli bir adam atılıverdi' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadınlardan bahsetti, onlar hususunda ashabına tavsiyelerde bulundu. 'İçinizden bazılarınız hanımlarını dövüyorlar, sonra da akşam olunca belki onlarla yatıyorlar. Bu nereye kadar böyle sürecek? ' buyurdu. Ebu Bekir'in rivayetinde 'cariyelerinizi döver gibi' ifadesi yer almaktadır. Ebu Küreyb'in rivayetinde ise 'kölelerinizi döver gibi' ifadesi bulunmaktadır. Akabinde yellenmekten dolayı gülmemek gerektiğine dair bir konuşma yaptı ve 'kendinizin de yaptığınız bir işten dolayı gülecek ne var?' buyurdu.
Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Nebî'yi (sav), bir gün (Semud kavminin) deve(sinden) ve onu boğazlayan(dan) bahsederken dinledim. Hz. Peygamber (sav), "Hani onların en azgınları ileri atılıverdi" (Şems, 91/12) ayetini okuyup "kavmi içinde kaba, önde gelen ve Ebu Zem'a gibi kuvvetli bir adam atılıverdi" buyurdu. Sonra kadınlardan şöyle bahsetti: "Ne zamana kadar köle döver gibi karılarınızı döveceksiniz, üstelik bazen de akşam olunca onlarla yatıyorsunuz?" buyurdu. Daha sonra (cemaate) yellenmekten dolayı gülmemek gerektiği hususunda vaazda bulunup "Kendiniz de aynısını yaptığınız bir şeye ne diye gülüp duruyorsunuz?" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.