1024 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim hurma ağacını aşılandıktan sonra satarsa, müşterinin ağaç üzerindeki mahsulün kendisine ait olacağını şart koşması hariç, ağacın meyvesi satanın hakkıdır. Her kim, mal sahibi bir köleyi satarsa, müşteri bu malın da kendisinin olacağını şart koşması hariç, sattığı kölenin malı satana aittir." Ayrıca Leys, Mâlik'ten, o Nâfi'den o da İbn Ömer'den bu hadisin köle ile ilgili kısmını rivayet etmiştir.
Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyân, ona Zührî, ona Sâlim, ona babası (Abdullah b. Ömer) Hz. peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, malı olan bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Salim b. Abdullah, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hepiniz çobansınız ve elinizin altındaki kişilerden sorumlusunuz. Devlet adamı da bir çobandır, halkından sorumludur, erkek, ailesinin çobanıdır ve ailesinden sorumludur, kadın, kocasının evinde bir çobandır ve ailesinden sorumludur, Hizmetçi, efendisinin parasının çobanıdır ve onun tasarrufundan sorumludur" Abdullah b. Ömer der ki: Ben Hz. Peygamber'den bunları duydum ve zannediyorum Hz. Peygamber (sav) şunu da söyledi: "Adam (evlad), babasının malının çobanıdır ve yaptığı harcamadan sorumludur. Hepiniz çobansınız ve hepiniz yaptığınız çobanlıktan sorumlusunuz."
Bize Nuh b. Habib, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Sâlim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse ortağı olduğu bir köledeki hissesini azat ederse ve diğer hisseleri alacak kadar da malı varsa, diğer ortakların hissesini de vererek köleyi tamamen azat etmesi gerekir."
Abdullah der ki: Ben bir yılanı öldürmek için arkasından kovalıyordum. Ebu Lubâbe bana “onu öldürme” diye seslendi. Ben de “Rasulullah (sav) yılanları öldürmeyi emretmiştir” dedim. Ebu Lubâbe “Rasulullah (sav), genel olarak yılanların öldürülmesini emretmiş ancak (beyaz ve zehirsiz) ev yılanlarının öldürülmesini yasaklamıştır. Bunlar uzun ömürlüdürler” dedi.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Salim b. Abdullah, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hepiniz çobansınız ve elinizin altındaki kişilerden sorumlusunuz. Devlet adamı da bir çobandır, halkından sorumludur, erkek, ailesinin çobanıdır ve ailesinden sorumludur, kadın, kocasının evinde bir çobandır ve ailesinden sorumludur, Hizmetçi, efendisinin parasının çobanıdır ve onun tasarrufundan sorumludur" Abdullah b. Ömer der ki: Ben Hz. Peygamber'den bunları duydum ve zannediyorum Hz. Peygamber (sav) şunu da söyledi: "Adam (evlad), babasının malının çobanıdır ve yaptığı harcamadan sorumludur. Hepiniz çobansınız ve hepiniz yaptığınız çobanlıktan sorumlusunuz."
Abdullah der ki: Ben bir yılanı öldürmek için arkasından kovalıyordum. Ebu Lubâbe bana “onu öldürme” diye seslendi. Ben de “Rasulullah (sav) yılanları öldürmeyi emretmiştir” dedim. Ebu Lubâbe “Rasulullah (sav), genel olarak yılanların öldürülmesini emretmiş ancak (beyaz ve zehirsiz) ev yılanlarının öldürülmesini yasaklamıştır. Bunlar uzun ömürlüdürler” dedi.
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah ona Abdullah b. Muhammed b. Ebu Bekir, ona Abdullah b. Ömer, ona da Hz. Peygamber'in eşi Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "baksana, senin kavmin Kâbe'yi yeniden yaptı ama İbrahim'in temellerinden geri çekti" buyurdu. Ben de "Ey Allah'ın Rasulü, Kâbe'yi tekrar İbrahim'in temelleri üzerine oturtmaz mısın?" dedim. Bunun üzerine "senin kavmin küfürden yeni çıkmış olmasaydı (yapardım)" buyurdu. Abdullah b. Ömer der ki: Şayet Âişe bu hadisi Rasulullah'tan işitmiş ise, o zaman, Rasulullah'ın Hicr'i takip eden iki rüknü istilam etmemesi, Kâbe'nin İbrahim'in temelleri üzerine oturmamasından dolayıdır diye düşünüyorum.