177 Kayıt Bulundu.
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.
İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.
İman edip güzel işler yapanlara gelince, imanları sebebiyle Rableri onlara kılavuz olup kendilerini altlarından ırmaklar akan nimet dolu cennetlerde ağırlar.
Açıklama: عَاجِلُ بُشْرَى ifadesi erken çabucak erişen müjde demektir. Yani insanların henüz dünyadayken onu yaptığı işte dolayı sevmesi erken bir müjdedir. Ertelenmiş müjdesini de kıyamette alacaktır.
ize İbrahim, ona Hişâm, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona da İbn Abbas; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Müleyke, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etmiştir: Ömer (ra) bir gün sahabeye "-Sizden biri kendisine ait bir bahçenin olmasını arzu eder mi?- ayeti hakkında görüşünüz nedir?" diye sordu. Onlar, "Allah daha iyi bilir" dediler. Ömer kızıp "biliyoruz ya da bilmiyoruz diye cevap verin" dedi. İbn Abbâs "Ey müminlerin emiri! Bu konuda benim bir düşüncem var" dedi. Ömer "Ey kardeşimin oğlu! Söyle, kendini küçük görme" dedi. İbn Abbas, "Bu ayette bir amele örnek verilmiştir" dedi. Ömer "hangi amele?" dedi. İbn Abbas tekrar "Bir amel için" dedi. Ömer "Bu ayet Allah'a (ac) itaat eden zengin bir adam hakkında örnektir! Daha sonra Allah ona şeytanı gönderdi, o da bir çok günah işledi ve sonunda (salih) amelleri boşa gitti." Ayetteki (فَصُرْهُنَّ) kelimesi, amellerini boşa çıkardı anlamına gelmektedir.
Bize İbrahim, ona Hişâm, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona da İbn Abbas; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Müleyke, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etmiştir: Ömer (ra) bir gün sahabeye "-Sizden biri kendisine ait bir bahçenin olmasını arzu eder mi?- ayeti hakkında görüşünüz nedir?" diye sordu. Onlar, "Allah daha iyi bilir" dediler. Ömer kızıp "biliyoruz ya da bilmiyoruz diye cevap verin" dedi. İbn Abbâs "Ey müminlerin emiri! Bu konuda benim bir düşüncem var" dedi. Ömer "Ey kardeşimin oğlu! Söyle, kendini küçük görme" dedi. İbn Abbas, "Bu ayette bir amele örnek verilmiştir" dedi. Ömer "hangi amele?" dedi. İbn Abbas tekrar "Bir amel için" dedi. Ömer "Bu ayet Allah'a (ac) itaat eden zengin bir adam hakkında örnektir! Daha sonra Allah ona şeytanı gönderdi, o da bir çok günah işledi ve sonunda (salih) amelleri boşa gitti." Ayetteki (فَصُرْهُنَّ) kelimesi, amellerini boşa çıkardı anlamına gelmektedir.