Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülmelik b. Sabbah, ona Sevr b. Yezid, ona Husayn (b. Abdurrahman) el-Himyerî, ona Ebu Said el-Hayr (Âmir b. Sa'd el-Hubrânî), ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Taş ile istinca eden kimse (taş sayısını) tek yapsın. Kim böyle yaparsa şüphesiz güzel (bir iş) yapmış olur, yapmayan kimse için de sıkıntı yoktur. Dişlerinin arasını (kürdan ve benzeri ile) kurcalayan kimse (dişleri arasından çıkardığını yutmayıp) dışarı atsın. (Dişleri arasında kalan veya diş etleri ile damak üzerinde duran yemek kırıntısını) dili ile çıkaran kimse (çıkardığını) yutsun. Kim böyle yaparsa güzel (bir iş) yapmış olur. Yapmayan kimse için sıkıntı yoktur. Abdest bozmaya giden kimse gizlensin. Şayet kum yığınından başka bir siper bulamazsa ondan faydalanmaya çalışsın. Çünkü şüphesiz şeytan insan oğlunun makatları (abdest bozmak için oturdukları yerlerde) oynarlar. Kim (böyle) yaparsa güzel (bir iş) yapmış olur. Yapmayan için sıkıntı yoktur."


Açıklama: Hadisin râvilerinden Ebu Said el-Hayr hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır. Tabâkat kitaplarında isminin Âmir b. S'ad, ya da Ziyad b. Sa'd olduğu, nisbesinin el-Hayr, el-Enmaârî ya da el-Hubrânî olduğu, kendisinin sahabe ya da tabiin tabakasında yer aldığı gibi bilgilere rastlanmaktadır. (Mizzî, Tehzîbu'l-kemâl, Beyrut 1400/1980, 33: 353) Elbani مَنِ اسْتَجْمَرَ فَلْيُوتِرْ kısmı sahih diğer kısım zayıftır demiştir.

    Öneri Formu
9235 İM000337 İbn Mâce, Tahâret, 23

Bize Abdurrahman bin Ömer, ona Abdülmelik b. Sabbâh, aynı isnadla [ona Sevr b. Yezid, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Amir b. Sa'd, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'tan (sav)] benzer metni rivayet ederek şu ilavede bulundu: "Gözüne sürme süren kimse sürmeyi tek sayıda yapsın. Böyle yapan kimse iyi bir amel işlemiş olur, yapmayan da günaha girmiş olmaz. [Dişler arasında kalan yemek kırıntılarını] dili ile çıkaran kimse onu yutsun."


Açıklama: İsnadın tamamı için bk. İM000337.

    Öneri Formu
9236 İM000338 İbn Mâce, Tahâret, 23

Bize Haccâc, ona Şerîk, ona Ebu İshak, ona Teymî, ona da İbn Abbas'ın dediğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Dişlerimi misvaklamak hususunda bana o kadar çok tavsiyede bulunuldu ki, neredeyse bu konuda bana bir ayet ya da vahiy inecek sandım."


Açıklama: hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.

    Öneri Formu
42310 HM003122 İbn Hanbel, I, 337

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Usame, ve Abdullah b. Numeyr, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetime zor gelmesinden endişe etmeseydim, her namazdan önce misvak kullanmalarını emrederdim."


    Öneri Formu
8729 İM000287 İbn Mâce, Tahâret, 7

Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan, ona A'rec Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üm­metimi güçlüğe düşürmekten endişe etmeseydim, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."


    Öneri Formu
17943 N000007 Nesai, Taharet, 7

Bana Malik (b. Enes), ona Ebu Zinad [Abdullah b. Zekvan], ona A'rec [Abdurrahman b. Hürmüz], ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:"Ümmetime zorluk geleceğinden çekinmeseydim, onlara mutlaka misvak kullanmalarını emrederdim"


    Öneri Formu
34750 MU000145 Muvatta, Taharet, 32

Bana Malik [b. Enes], ona [Muhammed] b. Şihab [ez-Zührî], ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: "Hz. peygamber (sav)] Ümmetine zor geleceğinden çekinmeseydi her abdest alırken misvak kullanmalarını emrederdi."


    Öneri Formu
34752 MU000146 Muvatta, Taharet, 32

Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame [Hammâd b. Üsame] ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Übeydullah b. Ömer, ona Said b. Ebu Said el-Makbûrî, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetime meşakkat vermek [endişesi] olmasaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."


    Öneri Formu
276798 İM000287-2 İbn Mâce, Tahâret, 7

Bize İshak b. İbrahim, Muaz b. Hişam, ona babası [Hişam b. Ebu Abdullah], ona Katade [b. Diame], ona da Zürâre b. Evfâ, ona Sa'd b. Hişam şöyle rivayet etti: "Sa'd b. Hişam karısını boşadı ve bir kısım gayr-ı menkulünü satıp silah ve ata yatırmak için Medine'ye geldi. Ensardan bir toplulukla karşılaştı [ve bu düşüncesinden bahsedince] onlar şöyle dediler: 'Rasulullah (sav) zamanında bizden altı kişi, bunu yapmak istedi ancak Hz. Peygamber (sav), onları menetti ve 'sizin için bende uyulacak bir örnek yok mudur?' buyurdu.' Sa'd b. Hişam’ın aktardığına göre kendisi daha sonra Basra'ya geldi, Abdullah b. Abbâs'la karşılaştı ve ona vitir namazını sordu. Abdullah b. Abbas: 'Sana, Rasulullah'ın (sav) vitir namazını en iyi bilenin kim olduğunu haber vereyim mi?' dedi. 'evet' dedim. 'müminlerin annesi Aişe'dir. Binaenaleyh ona gidip sor, sonra bana dön ve sana anlattığı şeyleri bana anlat!' dedi. Bunun üzerine ben Hakîm b. Efleh'e geldim ve ona; 'birlikte mü'minlerin annesi Aişe'ye gidelim' dedim. O: 'Ben gelmem. Çünkü ben onu, şu iki grubun [yani Hz. Ali ile Hz. Muâviye arasındaki anlaşmazlıklara müdaheleden) menetmiştim de o, gitmekte ısrar etmişti' dedi. 'Allah aşkına geleceksin!' dedim ve birlikte Hz. Aişe'nin yanına gelip selâm verdik. O, Hakîm'in sesini tanıdı. Bu sebeple, [benim için]; 'bu kim?' dedi. 'Sa'd b. Hişâm!' dedim. 'Hangi Hişam?' dedi. 'Âmir'in oğlu Hişâm!' dedim. 'O, ne iyi bir kişi idi. Uhud Savaşında şehid edilmişti!' dedi. 'Bize, Rasulullah'ın (sav) ahlakından bahseder misin' dedim. 'Kur'an'ı okumuyor musun?' dedi. 'Evet, okuyorum' dedim. Bunun üzerine 'İşte o (Kur'an), Rasulullah'ın (sav) ahlâkıdır' cevabını verdi. Bunun üzerine ben, kalkıp gitmeye ve Allah'a kavuşuncaya kadar hiç kimseye bir şey sormamaya niyetlendim. Fakat gece ibadeti aklıma geldi. 'Bize, Rasulullah'ın (sav) gece ibadetinden bahsedin!' dedim. Hz. Aişe: 'yâ Eyyühe'l-Müzemmilu Sûresini okumuyor musun?' dedi. 'Okuyorum' dedim. 'İşte bu sûre [içinde anlatılanlar] Rasulullah'ın (sav) gece ibadetidir. Bu Sûrenin baş tarafı indirildiğinde Rasulullah (sav) ve Ashabı, gece kalkıp, ayakları şişinceye kadar ibadet ederlerdi. Bu sûrenin sonu on altı ay gökte tutuldu, sonra indirildi ve böylece, gece kalkıp [namaz kılmak], farz iken nafile oldu' dedi. Bunun üzerine ben, kalkıp gitmeye ve Allah'a kavuşuncaya kadar hiç kimseye bir şey sormamaya niyetlendim. Ancak vitir (namazı) aklıma geldi ve 'Bize, Rasulullah'ın (sav) vitir (namazından) bahsedin' dedim. Şöyle cevap verdi: 'Rasulullah (sav) uyuduğu zaman misvağını benim yanıma kordu. Sonra Allah’ın uyanmasını dilediği vakitte uyanır ve dokuz rekat namaz kılardı. Sadece sekizinci rekâtta oturur, Allah'a hamd, Rabb'ine dua eder sonra, selâm vermeden ayağa kalkar, dokuzuncu rekâtta [tekrar] oturur, Allah'a hamd, Rabb'ine dua eder, bize işittirecek şekilde bir selâm verirdi. Sonra oturarak iki rekât daha namaz kılardı. İşte, yavrucuğum, [Hz. Peygamber’in gece namazı ] bu onbir rekâttır. Hz. Peygamber yaşlanıp et tutunca [yani kilo alınca] sadece altıncı rekâtta oturup Allah'a hamd, Rabbine dua eder, sonra [ayağa kalkıp yedinci rekâtı kılıp oturup] selâm vererek yedi rekât, sonra, oturarak iki rekât daha namaz kılardı. İşte, yavrucuğum, [Hz. Peygamber’in yaşlılığındaki gece namazı da] bu dokuz rekâttır. Hz. Peygamber'e (sav) uyku veya bir hastalık ağır basıp [da bu gece namazını kılamadığı] zaman ise, gündüz oniki rekât namaz kılardı. Rasulullah (sav) bir şeyi yapmayı adet edindiğinde, ona devam etmeyi severdi. Hz. Peygamber (sav) hiçbir gece, sabahlayıncaya kadar namaz kılmadı ve hiçbir zaman Kur'an'ın tamamını bir gecede hiç okumadı. Ramazan dışında hiçbir ayı da tamamen oruçla geçirmemiştir'" [Sa'd b. Hişam der ki]: "Ben de gelip İbn Abbas'a [Hz. Aişe'nin verdiği cevapları] anlattım. O da şöyle dedi: 'Sana doğru söyledi. Şunu bil ki, ben onun huzuruna girebilseydim, onunla yüz yüze konuşurdum.' Dedi. Bunun üzerine ben de: 'Eğer onun huzuruna girmediğini bilseydim bunları sana anlatmazdım' dedim."


    Öneri Formu
41361 DM001516 Darimi, Salat, 165

Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad [Abdullah b. Zekvân], ona A'rec [Abdurrahman b. Hürmüz], ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ümmetimi güçlüğe düşürmek [korkusu] olmasaydı yatsı namazını geç vakitte kılmalarını ve her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."


    Öneri Formu
22290 N000535 Nesai, Mevâkıt, 20