355 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Asım [Dahhâk b. Mahled], ona Sevr b. Yezid, ona Husayn [b. Abdurrahman] el-Himyeri, ona Ebu Saîd [Âmir b. Sa'd] el-Hayr, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Gözüne sürme çeken kimse [sürme sayısını] tek yapsın. Bunu yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günah yoktur. Avret mahallini taşla temizleyen kimse [taş sayısını] tek yapsın. Bunu yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günah yoktur. Yemek yiyen kimse dişlerinin arasında kalan kırıntıları [kürdan gibi bir şeyle] temizlesin ve çıkan kırıntıları dışarı atsın. Diliyle [çıkarıp] ağzında dolaştırdığı şeyleri ise yutsun! Abdest bozmaya giden kimse gizlensin. Bir kum yığınından başka bir bulamayan kimse onu arkasına alsın. Çünkü şeytanlar ademoğlunun makatlarıyla oynar. Bunu yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da hiçbir günah yoktur."
Açıklama: hadiste geçen "Şeytanın ademoğlunun makatıyla oynar" ifadesi günaha ve yanlış düşünceye sevkeder anlamındadır. Örtülmesi gereken yerleri örtmeyen ve sakınmayan kimse başkalarının yanlış ve kötü düşüncelere kapılmasına yol açabilir.
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame [Hammâd b. Üsame] ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Übeydullah b. Ömer, ona Said b. Ebu Said el-Makbûrî, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetime meşakkat vermek [endişesi] olmasaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."
Bize Ubeydullah b. Saîd ve Muhammed b. Hâtim -hadisin metni İbn Hâtim’e aittir-, onlara Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Kurre b. Halid, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Ebû Burde, Ebû Musa’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: “Bir sağımda, diğeri solumda bulunan Eş’arîlerden iki kişi ile birlikte Hz. Peygamber'e (sav) gittim. Bu kişilerin ikisi de Rasûlullah’dan (sav) görev istediler. O sırada Hz. Peygamber (sav) misvakla dişlerini temizliyordu. Bana, “- Sen ne diyorsun ey Ebû Musa –yahut ey Abdullah b. Kays-?” diye sordu. Ben de, “- Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bunlar niyetlerini bana söylemediler. Ben de bunların senden görev isteyeceklerini anlayamadım” dedim. Rasûlullah’ın (sav), yukarı kalkmış dudağının altındaki misvağı hala görür gibiyim. Bana, “- Biz işlerimizin başına ona talip olanları getirmeyiz! Ama sen git ey Ebû Musa -yahut ey Abdullah b. Kays!” dedi ve onu Yemen'e gönderdi. Sonra ardından Muâz b. Cebel'i de Yemen’e yolladı. Muâz yanına varınca, Ebû Musa onu buyur etti ve altına bir minder koydu. Muâz, Ebû Musa'nın yanında bağlı bir adam gördü. “- Bu kimdir?” diye sordu. Ebu Musa, “- Bu Yahudi idi, Müslüman oldu. Sonra tekrar kendi dinine, kötülük dinine döndü ve Yahudi oldu” dedi. Bunun üzerine Muâz, “- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi. Ebû Musa, “- Tamam otur” dedi ise de, Muâz yine, “- Allah ve Rasûlünün hükmü gereği olarak bu adam öldürülmeden oturmam” dedi ve bu sözü üç kez tekrar etti. Ardından Ebû Musa’nın emriyle adam öldürüldü. Sonra aralarında gece ibadeti konusunu müzakere ettiler. İkiliden biri olan Muâz, “- Ben hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadetle geçirdiğim zaman diliminde umduğum sevabı uyku halinde iken de alacağımı umuyorum” dedi.
Açıklama: İsnad Husayn'ın zayıf olması ve Ebû Sa'd el-Hayr'ın meçhûl olmasından dolayı zayıftır.
Açıklama: mütabileriyle hasendir.