566 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî rivâyet etti; (T) Yine bize İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Ebî Sevr, ona Abdullah b. Abbas (ra), ona da Hz. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Benim, Medîne'nin Avâlî bölgesinde Ümeyye b. Zeyd oğulları mahallesinde oturan Ensârdan bir komşum vardı. Onunla nöbetleşe Rasûlullah'ın (sav) yanında kalırdık; bir gün o gidiyor, bir gün ben gidiyordum. Ben gittiğimde, o günün vahiy ve diğer haberlerini kendisine getirirdim, o gittiğinde de aynısını yapardı. Ensardan olan komşum kendi nöbet gününde Rasûlullah'ın (sav) yanına gitti. Döndüğünde şiddetle kapımı çaldı, 'O burada mı?' diye seslendi. Çok korkmuştum, hemen yanına gittim, bana 'Bugün büyük bir olay oldu' dedi. Ben hemen şehre indim, kızım Hafsa'nın yanına gittim. İçeri girdiğimde Hafsa ağlıyordu, kendisine, 'Rasûlullah (sav) sizi boşadı mı?' diye sordum. 'Bilmiyorum' dedi. Sonra çıkıp Hz. Peygamber'in (sav) yanına gittim, ayakta durarak kendisine, 'Zevcelerini boşadın mı?' diye sordum. "Hayır!" dedi. Bunun üzerine ben 'Allahu ekber!' diye sevinçten tekbir getirdim.
Açıklama: Çok muhtasar olarak rivâyet edilen bu hadîste, eşlerinin kendisine karşı davranışlarından üzülen Rasûlullah’ın (sav), hanımlarından bir ay süre ile ayrı kalması ve bunun üzerine de muhayyerlik âyetinin nuzûlü anlatılmaktadır. Rasûlullah (sav) zevcelerinin bazı davranışlarından üzülmüş, bu üzüntüsünü bir ay onlardan uzak kalmakla gâyet etkili bir şekilde belli etmişti. Bu durum da sahâbe arasında Rasûlullah (sav) eşlerini boşadı şeklinde anlaşılmıştı. Hadiste sözü edilen "Büyük bir olay"dan maksat, Hz. Peygamber'in zevcelerini boşadığı şayiasıdır.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd, ona Musa b. İsmail, ona Cerîr b. Hâzim, ona ez-Zübeyr b. el-Hirrît, ona İkrime, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle dedi: “Rasûlullah (sav), bir komşunun, komşusunun duvarının kenarına komşusu karşı çıksa da dilerse kurumuş ağaç dallarını veya odununu koyabileceğine hükmetti.”
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan, ona Ebû’l-Abbas, ona er-Rabî’, ona eş-Şâfiî, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “Hiç biriniz, duvarının kenarına komşusunun odun koymasına mani olmasın.” Sonra Ebû Hureyre şöyle diyor: “Görüyorum ki bundan hoşlanmadınız. Vallahi o odunları sizin omuzlarınıza atarım.”
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Mahled b. Cafer el-Bâkarhî, ona Muhammed b. Yahya, ona Asım b. Ali, ona İbn Ebî Zi’b, ona Saîd el-Makburî, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “Ey Müslüman kadınlar! Bir koyun paçası dahi olsa komşu kadının ikramını hor görmeyin!” Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Asım b. Ali’den, Müslim de başka bir vecihten Saîd’den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkita vardır.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ebû’l-Fadl el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Yunus b. Muhammed el-Müeddib, ona Leys b. Sa’d, ona Malik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Hürmüz el-A’rac, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Komşusu kendisinden, odunlarını duvarının kenarına koymak isteyen birine kimse mani olmasın!” Bunu Buhârî ve Müslim es-Sahîh’de Malik’ten rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Bu konu ile ilgili rivayetlerde verilmek istenen mesaj, komşuların birbirlerine kolaylık göstermeleri, birbirlerine engel olmamaları, aksine destek sağlamalarıdır. Gayet tabii, birbirlerinin hukukuna tecavüz de söz konusu olmamalıdır.