567 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl şöyle rivayet etmiştir: "Bizim aramızda bir kadın vardı. Su arklarının yanı başındaki tarlasında pancar yetiştirirdi. Cuma günü geldiğinde pancarların köklerini söker ve bir tencereye koyardı. Üstüne de öğüttüğü arpadan bir avuç katardı. Pazı kökleri iyice pişmiş et yemeği gibi olurdu. Cuma namazından dönünce ona selam verirdik. Kadın da yaptığı yemeği önümüze koyar biz de onun sıyırır yerdik. Kadının bu yemeği için Cuma günü çabuk gelsin diye beklerdik."
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Enes (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bayram namazından evvel kurbanını kesmiş ise tekrar kurban kessin!" Bunun üzerine bir adam ayağa kalktı ve 'Bugün canın et çektiği bir gündür' dedi ve komşularının (fakirlik ve ihtiyâçlarını) zikretti. Hz. Peygamber (sav) onu onaylar gibiydi. Adam, 'Benim yanımda, bana etlik iki koyundan daha sevimli bir çebiç/iki yaşına henüz girmemiş oğlak yahut kuzu var' dedi. Hz. Peygamber (sav) ona (bu hayvanı kesmesi için) izin verdi. Lakin ben, bu ruhsatın ondan başkaları için de geçerli olup olmadığını bilmiyorum."
Bize Müsedded, ona Ebu Ahves, ona Mansur b. Mu'temir, ona eş-Şa'bî, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) Kurban Bayramı günü, namazdan sonra bize hutbe okudu ve şöyle buyurdu: "Her kim bizim bu namazımızı kılar ve (sonra) bizim kurbanımızı keserse, kurban ibadetini doğru şekilde ifa etmiş olur. Namazdan önce kurbanı kesen kişiye gelince, o sadece et yemek için kesilmiş demektir." Bunun üzerine Ebû Burde b. Dinar kalktı ve sordu: "- Ey Allah'ın rasûlü! Vallahi ben, namaza gelmeden önce kurbanı kestim. Ben bu günü yeme içme günü olarak bildiğim için acele ettim, hem kendim yedim hem ailemi ve komşularımı doyurdum." Bunun üzerine Rasûlullah (sav), "O, eti yenmek için kesilmiş hayvan sayılır" buyurdu. (Ebû Burde b. Dinar) dedi ki: "- Bende yaşına girmemiş dişi bir keçi yavrusu var, ki o bana göre iki koyun etinden daha iyidir. Onu kessem, benim için kurban yerine geçer mi?" Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: "- Evet, (bu seferlik geçerli olacak) ancak senden başkası için bir daha (yaşına girmemiş dişi bir keçi yavrusu) kurban yerine geçmeyecektir."
Bize Hâmid b. Ömer, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Kurban Bayramı günü namazı kıldı. Sonra hutbe okudu ve namazdan önce kurban kesenlere, tekrar kurban kesmeleri için emir buyurdu. Bunun üzerine Ensar'dan bir adam kalktı ve dedi ki: "- Ey Allah'ın Rasûlü! Benim komşularım var, - ya ihtiyaç halindeler dedi yahut fakirdirler dedi-, bu yüzden ben de namazdan önce kurbanı kestim. Ancak benim yaşına basmamış bir oğlağım daha var ki bana göre iki besi koyunundan daha güzel." Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onu kesmesine ruhsat verdi.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Câmi', ona Ebû Vâil, ona da Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Ömer, 'Fitne konusunda Hz. Peygamber'den (sav) kim hadis işitti?' diye sordu. Huzeyfe, "- Ben işittim" dedi ve Hz. Peygamber'in (sav), 'İnsanın ailesi, malı ve komşusu hakkındaki fitnesine namaz, oruç ve sadaka keffaret olur' buyurduğunu rivayet etti. Hz. Ömer, "- Ben onu sormuyorum. Ben, deniz dalgaları gibi gelecek olan fitneleri soruyorum" dedi. Huzeyfe cervaben, "- Onun önünde kapalı bir kapı vardır" dedi. Hz. Ömer, "- O kapı açılacak mı, yoksa kırılacak mı?" diye sorunca Huzeyfe, "- Kırılacak" dedi. Bunun üzerine Hz Ömer, "Öyleyse bu kapı kıyamete dek kapanmaması gerekir" dedi. Bizler Mesrûk'a dedik ki: "Huzeyfe'ye sor bakalım; Hz. Ömer o kapının kim olduğunu biliyor muydu?" Mesrûk, Huzeyfe'ye sordu, Huzeyfe de, "Evet! Yarından önce bu geceyi bildiği gibi biliyordu" dedi.
Bize Yakub b. İshak, ona Yahya el-Himmânî, ona Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem, ona babası, ona da Abdullah b. Ömer (ra) rivâyet etti: Rasûlullah (sav) bir gazaya çıkmıştı, buyurdu ki: "Komşusunu üzenler, bugün bizimle beraber gelmesinler!" Ordudaki adamlardan biri, "Ben, komşumun bahçe duvarının temelini ıslatmıştım" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Sen bugün bizimle gelme!" dedi.