1632 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Ebu Said el-Eşec, onlara Vekî, ona A'meş; (T) Bana Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Fudayl, ona babası, onlara Umara b. Ka'kâ, ona Ebu Zür'a (b. Amr), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dua ettiğini nakletmiştir: "Allah'ım! Muhammed ailesinin rızkını (başkasına muhtaç olmayacak derecede) yetecek kadarcık ver!"
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona el-Ka'neb'in dayısı Abdurrahman b. Mukatil ve Muhammed b. İsa, onlara Abdurrahman b. Ebu Mevali, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah “Rasulullah (sav), Kur'an'dan bir sureyi öğretir gibi bize istihareyi öğreterek şöyle buyururdu” demiştir: "İçinizden biri, bir iş yapmak istediği zaman farz namazın dışında iki rekât (nafile) namaz kılsın ve şöyle dua etsin: Allah'ım! Muhakkak ki ben, (her şeyi kuşatan) ilminle senden hayırlı olanı diliyorum. Kudretinle bana güç vermeni umuyorum. O büyük kereminden istiyorum. Şüphesiz güç kudret senindir, benim değil. Sen (her şeyi) bilirsin. Ben ise bilmem. Sen, bütün gizlilikleri en iyi bilensin. Allah'ım! Eğer bu işin [(burada) yapmayı istediği işi bizzat söyler]- dinim, hayatım, ahiretim ve işimin sonucu bakımından hayırlı olduğunu biliyorsan onu benim için takdir et, onu benim için kolaylaştır ve onu benim için bereketli kıl. Allah'ım! Eğer bu işin benim için şer olduğunu biliyorsan [devamla ilk kısımda söylediklerinin aynısı tekrar ederek] beni ondan uzaklaştır, onu da benden uzaklaştır. Her nerede ise bana hayrı takdir et, sonra da onunla beni hoşnut et." [(Ravi burada tereddüt ederek)] ya da Hz. Peygamber ya da "dünyam ve ahiretim" ifadesini kullanmıştır. [(dedi)] [Ravilerden İbn Mesleme ve İbn İsa bu hadisin senedinin Muhammed b. Münkedir ile Cabir b. Abdullah (ra) kısmını, an (عن) lafzı üzerinden rivayet etmişlerdir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: للَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ
Bize Muhammed Müsennâ ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Malik'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Allah'ım! Hayat ancak ahiret hayatıdır. Şu'be Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu da aktarmıştır: Allah'ım! Hayat ancak ahiret hayatıdır. O halde, ensar ve muhacire (cennet nimetlerini) ikram eyle."
Bize Yahya b. Yahya ve Şeyban b. Ferruh, onlara Abdulvâris, ona Ebu Teyyah’ın anlattığına göre Enes b. Malik şöyle demiştir: "Ashab, Rasulullah (sav) yanlarında iken kaside okuyor, şöyle diyorlardı: Ey Allah'ım! Ahiret hayrından başka hayır yoktur. O halde Sen Ensar ve Muhacir'e yardım eyle." [Şeyban rivayetinde 'yardım eyle' lafzı yerine 'mağfiret eyle' ifadesi yer almaktadır.]
Bana Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, ona İbn Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mecze'e b. Zâhir, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ, Nebi'yi (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ım! Gökler dolusu, yer dolusu ve ondan başka dilediğin her şeyin dolusu kadar hamd sana mahsustur. Allah'ım, beni kar, dolu ve soğuk su ile temizle. Allah’ım! Beni beyaz bir elbisenin kirden temizlendiği gibi, küçük ve büyük günahlardan arındır."
Bize Ebu Tahir ve Yunus b. Abdula'lâ, o ikisine İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyûb, ona Umâre b. Gaziyye, ona Ebu Bekir'in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) secde ettiğinde şöyle dua ederdi: 'Allah'ım! Küçüğü, büyüğü; öncekileri, sonrakileri; açığı ve gizlisiyle bütün günahlarımı bana bağışla'."
Bana Ahmed b. Hasan, ona Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah ve İbn Abbas'ın mevlası İkrime, o ikisine de İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken birden Hz. Ali b. Ebu Talib çıkageldi ve 'Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kur'an-ı Kerim hafızamdan çıkıp gidiyor, onu hafızamda tutmaya güç yetiremiyorum' dedi. Hz. Peygamber (sav) de ona 'Ey Ebu Hasan! Allah'ın, kendisiyle sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek ve de öğrendiğin şeyi kalbinde tutacak kelimeleri sana öğreteyim mi?' deyince Hz. Ali 'evet ey Allah'ın Resulü, bana öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:" "Cuma gecesi olduğunda, gücün yetiyorsa gecenin son üçte birinde, kendisine şahit olunan ve duaların kabul olduğu vakitte kalk. Nitekim Hz. Yakub da oğullarına "Sizin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim" (Yusuf, 12/98) dediğinde Cuma gecesi geldiğinde demek istemiştir. Eğer gecenin son üçte birinde kalkmaya güç yetiremezsen ortasında kalk. Buna da güç yetiremezsen gecenin ilk vaktinde kalk ve dört rekat namaz kıl. Namazın ilk rekatında Fatiha süresi ile birlikte Yasin Süresini oku. İkinci rekatta Fatiha Süresi ile birlikte Duhan Süresini oku. Üçüncü rekatta Fatiha süresi ile birlikte Secde süresini oku. Dördüncü rekatta ise Fatiha süresi ile birlikte Tebareke (Mülk) Süresini oku. Teşehhüdü bitirdiğin zaman Allah'a hamd ve sena et, bana ve diğer peygamberlere güzelce salavat getir. Mümin erkek ve kadınlara, imanda senden önce gelen kardeşlerin için dua et. En son olarak da şu duayı yap:" "Allah'ım! hayatta tuttuğun sürece beni günahlara bulaştırmayarak bana merhamet et, İlgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge. Beni senin razı olduğun şeylere yönelmeyle rızıklandır. Ey gökleri ve yeri benzersiz yaratan, ey Celal ve ikram sahibi ve erişilmez güç sahibi olan Allah'ım! Ey Rahman olan Allah'ım! senin celalin için senden isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde kitabını kalbimde tutmanı isterim. Seni benden razı edecek şekilde kitabını okumamla beni rızıklandır. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı olan Allah'ım! celal, ikram ve izzet sahibi olan Allah'ım senin gücüne hiçbir güç erişemez. Ey Allah'ım! Ey Rahman olan, senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı, dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni, göğsümü onunla genişletmeni, bedenimin onunla amel etmesini isterim. Hak uğrunda bana, senden başkası yardım edemez. Hakkı veren sadece Sensin. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azîm olan Allah’tandır." "Ey Ebu Hasan! bunu üç, beş veya yedi gece uygula. Allah'ın izniyle duaların kabul olacaktır. Beni Hak ile gönderene yemin ederim ki, müminin duası mutlaka hedefine ulaşır." "Abdullah b. Abbas der ki: Allah'a yemin olsun ki beş veya yedi Cuma geçtikten sonra şu meclisimiz gibi bir mecliste otururken Hz. Ali, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek şöyle 'Ey Allah'ın Resulü! Önceden dört veya buna yakın miktarda ayet okuduğumda okuduğum ayetler hafızamdan çıkardı. Ancak bugün kırk veya bu miktara yakın ayet öğrendim ve okuduğum zaman sanki Allah'ın kitabı gözümün önündeymiş gibi okuyorum. Aynı şekilde hadis işittiğimde de onu insanlara aktaracağım vakit hadis hafızamdan çıkar giderdi. Şimdi ise birçok hadis işitiyorum ve onu aktaracağım vakit bir harfini bile karıştırmıyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki sen Mümin bir kişisin' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis Hasen-Garib'tir. Bu hadisi sadece Velid b. Müslim'in rivayetiyle biliyoruz.]
Bana Ahmed b. Hasan, ona Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah ve İbn Abbas'ın mevlası İkrime, o ikisine de İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken birden Hz. Ali b. Ebu Talib çıkageldi ve 'Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kur'an-ı Kerim hafızamdan çıkıp gidiyor, onu hafızamda tutmaya güç yetiremiyorum' dedi. Hz. Peygamber (sav) de ona 'Ey Ebu Hasan! Allah'ın, kendisiyle sana ve senin öğrettiklerine fayda verecek ve de öğrendiğin şeyi kalbinde tutacak kelimeleri sana öğreteyim mi?' deyince Hz. Ali 'evet ey Allah'ın Resulü, bana öğret' dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:" "Cuma gecesi olduğunda, gücün yetiyorsa gecenin son üçte birinde, kendisine şahit olunan ve duaların kabul olduğu vakitte kalk. Nitekim Hz. Yakub da oğullarına "Sizin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim" (Yusuf, 12/98) dediğinde Cuma gecesi geldiğinde demek istemiştir. Eğer gecenin son üçte birinde kalkmaya güç yetiremezsen ortasında kalk. Buna da güç yetiremezsen gecenin ilk vaktinde kalk ve dört rekat namaz kıl. Namazın ilk rekatında Fatiha süresi ile birlikte Yasin Süresini oku. İkinci rekatta Fatiha Süresi ile birlikte Duhan Süresini oku. Üçüncü rekatta Fatiha süresi ile birlikte Secde süresini oku. Dördüncü rekatta ise Fatiha süresi ile birlikte Tebareke (Mülk) Süresini oku. Teşehhüdü bitirdiğin zaman Allah'a hamd ve sena et, bana ve diğer peygamberlere güzelce salavat getir. Mümin erkek ve kadınlara, imanda senden önce gelen kardeşlerin için dua et. En son olarak da şu duayı yap:" "Allah'ım! hayatta tuttuğun sürece beni günahlara bulaştırmayarak bana merhamet et, İlgilendirmeyen şeylere özenmekten beni esirge. Beni senin razı olduğun şeylere yönelmeyle rızıklandır. Ey gökleri ve yeri benzersiz yaratan, ey Celal ve ikram sahibi ve erişilmez güç sahibi olan Allah'ım! Ey Rahman olan Allah'ım! senin celalin için senden isterim. Yüzünün nuru için öğrettiğin şekilde kitabını kalbimde tutmanı isterim. Seni benden razı edecek şekilde kitabını okumamla beni rızıklandır. Göklerin ve yerin eşsiz ve benzersiz yaratıcısı olan Allah'ım! celal, ikram ve izzet sahibi olan Allah'ım senin gücüne hiçbir güç erişemez. Ey Allah'ım! Ey Rahman olan, senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabınla gözümü aydınlatmanı, dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sıkıntıyı onunla gidermeni, göğsümü onunla genişletmeni, bedenimin onunla amel etmesini isterim. Hak uğrunda bana, senden başkası yardım edemez. Hakkı veren sadece Sensin. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azîm olan Allah’tandır." "Ey Ebu Hasan! bunu üç, beş veya yedi gece uygula. Allah'ın izniyle duaların kabul olacaktır. Beni Hak ile gönderene yemin ederim ki, müminin duası mutlaka hedefine ulaşır." "Abdullah b. Abbas der ki: Allah'a yemin olsun ki beş veya yedi Cuma geçtikten sonra şu meclisimiz gibi bir mecliste otururken Hz. Ali, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek şöyle 'Ey Allah'ın Resulü! Önceden dört veya buna yakın miktarda ayet okuduğumda okuduğum ayetler hafızamdan çıkardı. Ancak bugün kırk veya bu miktara yakın ayet öğrendim ve okuduğum zaman sanki Allah'ın kitabı gözümün önündeymiş gibi okuyorum. Aynı şekilde hadis işittiğimde de onu insanlara aktaracağım vakit hadis hafızamdan çıkar giderdi. Şimdi ise birçok hadis işitiyorum ve onu aktaracağım vakit bir harfini bile karıştırmıyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki sen Mümin bir kişisin' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis Hasen-Garib'tir. Bu hadisi sadece Velid b. Müslim'in rivayetiyle biliyoruz.]
Bize Muhammed b. Müsennâ, Muhammed b. Hâtim, Abd b. Humeyd ve Ebu Ma'n er-Rakkâşî, onlara Ömer b. Yunus, ona İkrime b. Ammâr, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir: "Müminlerin annesi Aişe'ye 'Allah'ın Nebi'si (sav) geceleyin namaza kalktığı zaman namazına ne ile başlardı?' diye sorduğumda, şöyle cevap verdi: Geceleyin kalktığında namazına şu dua ile başlardı 'Ey Cebrail'in, Mikail'in ve İsrafil'in Rabbi olan, gökleri ve yeri yoktan var eden, gizliyi ve açığı bilen Allahım! Hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda kulların arasında hüküm veren sensin. Hakikat konusunda ihtilaf edilen konularda sen beni izninle doğruya eriştir. Şüphesiz sen dilediklerini doğru yola iletensin'."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona el-Ka'neb'in dayısı Abdurrahman b. Mukatil ve Muhammed b. İsa, onlara Abdurrahman b. Ebu Mevali, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah “Rasulullah (sav), Kur'an'dan bir sureyi öğretir gibi bize istihareyi öğreterek şöyle buyururdu” demiştir: "İçinizden biri, bir iş yapmak istediği zaman farz namazın dışında iki rekât (nafile) namaz kılsın ve şöyle dua etsin: Allah'ım! Muhakkak ki ben, (her şeyi kuşatan) ilminle senden hayırlı olanı diliyorum. Kudretinle bana güç vermeni umuyorum. O büyük kereminden istiyorum. Şüphesiz güç kudret senindir, benim değil. Sen (her şeyi) bilirsin. Ben ise bilmem. Sen, bütün gizlilikleri en iyi bilensin. Allah'ım! Eğer bu işin [(burada) yapmayı istediği işi bizzat söyler]- dinim, hayatım, ahiretim ve işimin sonucu bakımından hayırlı olduğunu biliyorsan onu benim için takdir et, onu benim için kolaylaştır ve onu benim için bereketli kıl. Allah'ım! Eğer bu işin benim için şer olduğunu biliyorsan [devamla ilk kısımda söylediklerinin aynısı tekrar ederek] beni ondan uzaklaştır, onu da benden uzaklaştır. Her nerede ise bana hayrı takdir et, sonra da onunla beni hoşnut et." [(Ravi burada tereddüt ederek)] ya da Hz. Peygamber ya da "dünyam ve ahiretim" ifadesini kullanmıştır. [(dedi)] [Ravilerden İbn Mesleme ve İbn İsa bu hadisin senedinin Muhammed b. Münkedir ile Cabir b. Abdullah (ra) kısmını, an (عن) lafzı üzerinden rivayet etmişlerdir.]