1631 Kayıt Bulundu.
Bize (Ebu Seleme) Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona (Ebu Seleme) Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona (Ebu Muhammed) Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ali b. Zeyd ve (Ebu Mesud) Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (Abdullah b. Kays) el-Eş'arî'nin, şöyle dediğini rivayet etti: Bir seferde Rasulullah'la (sav) beraberdim. Medine'ye yaklaşınca insanlar yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Ey insanlar! Siz sağıra ve gâib olan birine dua etmiyorsunuz. Şüphesiz, dua ettiğiniz Allah, sizinle develerinizin boyunları arasındadır (o kadar yakındır)" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana: "Ey Ebu Musa, sana Cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. O nedir? "O hazine Lâ havle velâ kuvvet illâ billâh'dır," buyurdu.
Bize (Ebu Seleme) Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona (Ebu Seleme) Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona (Ebu Muhammed) Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ali b. Zeyd ve (Ebu Mesud) Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (Abdullah b. Kays) el-Eş'arî'nin, şöyle dediğini rivayet etti: Bir seferde Rasulullah'la (sav) beraberdim. Medine'ye yaklaşınca insanlar yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Ey insanlar! Siz sağıra ve gâib olan birine dua etmiyorsunuz. Şüphesiz, dua ettiğiniz Allah, sizinle develerinizin boyunları arasındadır (o kadar yakındır)" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana: "Ey Ebu Musa, sana Cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. O nedir? "O hazine Lâ havle velâ kuvvet illâ billâh'dır," buyurdu.
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, onlara Hammad, ona Sabit, ona Ebu Burde, ona Eğar el-Müzeni'nin rivayet ettiğine göre -Müsedded rivayetinde, bu zatın sahabi olduğunu söylemiştir-, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bazen kalbim bulutlanır ve her gün yüz defa Allah'a istiğfar ederim."
Açıklama: "Yuğânu" kelimesi, bulutlanır demektir. Örtülür, kaplanır gibi manalara da gelir. Maksat, her an Allah'ı zikretmesi gerekirken, birtakım düşüncelerle meşgul olup zikri unutmasıdır. Hz. Peygamber'in bu hadisteki asıl amacı, ümmetini daima istiğfarda bulunmaya teşviktir.
Bize Müsedded ve Süleyman b. Davud el-Atekî -bu metin Müseddded'in rivayetidir-, ona Mu'temir, ona Davud et-Tufâvî, ona Ebu Müslim el-Beceli, ona da Zeyd b. Erkam şunu rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim: -Ravi Süleyman Rasulullah (sav) her namazın sonunda şunları söylerdi, dedi-: "Ey bizim ve her şeyin Rabbi olan Allah'ım! Ben şahidim ki, sen Rab'sın, teksin, ortağın yoktur. Ey hem bizim hem her şeyin Rabbi olan Allah'ım! Ben şahidim ki, Muhammed senin kulun ve Rasulündür. Ey bizim ve her şeyin Rabbi olan Allah'ım! Ben şâhidim ki, bütün kulların kardeştirler. Ey bizim ve her şeyin Rabbi olan Allah'ım! Beni ve ailemi, dünya ve ahirette daima sana ihlâsla bağlı kıl! Ey celâl ve ikram sahibi olan Allah'ım! Beni duy ve bana icabet eyle! Allah en büyüktür, en büyük!.. Allah, göklerin ve yerin nurudur." Süleyman b. Davud rivayetinde şu cümleleri de ekledi: "Allah göklerin ve yerin rabbidir. Allah en büyüktür, en büyük!.. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir! Allah pek büyüktür!.. Pek büyük!.."
Bize Müsedded, ona Abdulvaris; (T) Bize Ziyad b. Eyyüb, ona İsmail -aynı manada-, ona Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre; Katade, Enes'e (ra) Rasulullah çoğunlukla ne şekilde dua ettiğini sormuş, Enes de Rasulullah'ın (sav) çoğunlukla şöyle dua ettiğini söylemiştir: "Allah'ım! Bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver ve bizi cehennem azabından koru!" [Bir rivayette Ziyad şunu ilave etti: Enes, birinin kendisine dua etmesini istediğinde ve kendisi dua etmek istediğinde bu duayı yapardı.]