1632 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed ve ben de Abdullah b. Muhammed b. Ebu Şeybe'den bu hadisi işittim, ona Mutemir b. Süleyman, ona Abbad b. Abbad, ona Ebu Miclez (Lahik b. Humeyd), ona da Ebu Musa el-Eşarî şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'e (sav) abdest suyu getirdim. Abdest aldı ve namaz kıldıktan sonra şöyle dua etti. "Allahım dinimi ıslah et. Benim ferahlat, rızkıma da bereket ver."
Açıklama: Bu isnad Atıyye el-Avfî'nin (İbn Sa'd el-Avfî) za'fından dolayı zayıftır. Ricalin gerisi Şeyhayn'ın sikalarıdır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden yetmiş bin kişi (hesapsız) cennete girer. Onların yüzleri dolunay gibi parıldamaktadır." Bu sırada Ukkâşe b. Mıhsan el-Esedî, üzerinde kaplan derisi gibi çizgili bir elbise olduğu halde ayağa kalkarak “ey Allah'ın Rasulu, Allah'a dua et de beni onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) da "Allah'ım Ukkâşe'yi de onlardan kıl" diye dua etti. Ardından Ensâr'dan bir adam da ayağa kalktı ve “ey Allah'ın Rasulü, Allah'a dua et de beni de onlardan kılsın” dedi. Rasulullah (sav) de "Ukkâşe seni geçti" buyurdu.
Bize İbn Selâm, ona Vekî, ona Ebu Halid, ona İbn Ebu Evfâ (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) müşrik orduları aleyhine şöyle dua etti: "Ey Kitabı indiren, hesabı hızlı gören Allah'ım! Bu topluluğu hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve iradelerini sars"
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona aralarında Saîd b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyir'in bulunduğu ilim ehlinden kişiler, onlara da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) sağlıklı olduğu zamanlarda birçok defa "Hiçbir peygamberin ruhu, cennetteki durağını görüp sonra da (ölüm ile hayat arasında) muhayyer bırakılmadıkça ruhu alınmaz" buyururdu. Ölüm vakti geldiği zaman Hz. Peygamber'in başı benim dizimin üstünde bulunduğu sırada, üzerine bir müddet baygınlık geldi. Sonra ayıldı da gözünü evin tavanına doğru dikti. ve "Allah'ım beni Refîku'l-a'lâ'ya kat" diye dua etti. Bunun üzerine ben “artık Rasûlullah şimdi bizi tercih etmiyor” dedim ve sağlıklı iken söylediği bu sözü o zaman anladım. Âişe der ki: Peygamber'in (sav) söylediği en son kelime "Allahümme er-Refîku'l-a'lâ" duası oldu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım, Medinelilerin tartılarına, sâ ve müdd ölçeklerine bereket ihsan eyle."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülmelik b. Sabbâh, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebu Mûsâ el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Rabbi'ğfir lî hatîetî ve cehli ve israfı fî emri kullihî ve mâ ente alemu bihi minni. Allâhumme'ğfir lî hatâyâye ve amdi ve cehli ve hezlî ve kullu zâlike indî. Allâhumme'ğfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a'lentu. Ente'l-Mukaddim ve ente'l-Muahhır. Ve ente alâ külli şey'in kadîr. "Rabb'im, benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı bağışla. Allah'ım, benim hatalarımı, kasden ya da farkına varmadan işlediklerimi, şakalarımı, kısacası bende bulunan tüm günahlarımı bağışla. Allah'ım, önceden yaptığım ya da daha sonra yapacağım, gizlediğim ya da açığa vurduğum bütün günahlarımı Sen bağışla. Öne geçiren de Sensin, arkaya bırakan da. Sen her şeye gücü yetensin." Ubeydullah b. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Ebu İshâk, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebû Musa), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medinelileri kastederek "Allah'ım, bunların tartılarına bereket ihsan et. Onların sâ' ve müdd ölçeklerine de bereket ver" diye dua buyurmuştur.
Bize Musa b. İsmail, ona Harun b. Musa, ona Abdullah el-A'ver, ona Şuayb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Cimrilikten, tembellikten, aşırı ihtiyarlıktan, kabir azabından, deccalın fitnesinden, hayat ve ölüm fitnelerinden sana sığınırım (Allah'ım)."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülmelik b. Sabbâh, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebu Mûsâ el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Rabbi'ğfir lî hatîetî ve cehli ve israfı fî emri kullihî ve mâ ente alemu bihi minni. Allâhumme'ğfir lî hatâyâye ve amdi ve cehli ve hezlî ve kullu zâlike indî. Allâhumme'ğfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a'lentu. Ente'l-Mukaddim ve ente'l-Muahhır. Ve ente alâ külli şey'in kadîr. "Rabb'im, benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı bağışla. Allah'ım, benim hatalarımı, kasden ya da farkına varmadan işlediklerimi, şakalarımı, kısacası bende bulunan tüm günahlarımı bağışla. Allah'ım, önceden yaptığım ya da daha sonra yapacağım, gizlediğim ya da açığa vurduğum bütün günahlarımı Sen bağışla. Öne geçiren de Sensin, arkaya bırakan da. Sen her şeye gücü yetensin." Ubeydullah b. Muâz der ki: Bize Şu'be, ona Ebu İshâk, ona Ebu Burde, ona da babası (Ebû Musa), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.