51 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsâme, ona Davud b. Kays, ona İyâz b. Abdullah, ona Ebu Said el-Hudri’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bayram günü dışarı çıkar, insanlara iki rekât namaz kıldırır, sonra selam verirdi, sonra insanlar oturduğu halde kendisi ayakları üzerine dikilerek onlara döner ve: “Sadaka verin, sadaka verin” buyururdu. En çok sadaka verenler ise, küpelerini, yüzüklerini ve kendilerine ait bir şeyleri veren kadınlar oluyordu. Eğer herhangi bir ihtiyacı olup, bir tarafa bir askerî birlik göndermek istiyorsa, onu onlara söylerdi, değilse ayrılıp giderdi.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Hişam b. Hassân, ona Sîrin kızı Hafsa, ona Ümmü Atiyye rivayet ederek dedi ki: Rasulullah (sav) bizlere onları fıtr (ramazan bayramı birinci) günü ile Nahr (kurban bayramı birinci) günü çıkarmamızı emretti. (Ravi) dedi ki: Ümmü Atiyye dedi ki: Biz: -Eğer onlardan birisinin bir üst elbisesi (cilbâbı) yoksa (ne yapsın?) dedik. O: -Kız kardeşi ona giyinmek üzere kendi cilbâbından versin, buyurdu.
Bize Abdullah b. Saîd, ona Hafs b. Ğiyas, ona Haccac b. Ertât, ona Abdurrahman b. Âbis, ona İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) her iki bayramda da kızlarını da, hanımlarını da (bayram namazlarına) çıkartırdı.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Eyyüb, Yunus, Habib, Yahya b. Atîk ve Hişam –başkaları içinde- onlara da Muhammed'in anlattığına göre Ümmü Atıyye şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bize, bayram gününde evlerinde bulunan hanımları dahi çıkartmamızı emretti. Ona: Peki, ya ay hali olanlar diye sorulunca şöyle buyurdu: "Onlar da hayra ve Müslümanların duasına tanık olsunlar. " (Ravi) dedi ki: Bir kadın: Ey Allah'ın Rasulü, eğer kadınlardan birisinin elbisesi yoksa ne yapsın? dedi Rasulullah (sav): "Arkadaşı ona kendi elbise(ler)inden birisini versin," buyurdu.
Bu hadisi bana Amr en-Nâkıd, ona da İbn İdris rivayet etti; (T) ayrıca bana Ebu Bekr b. Nâfi‘ ve Muhammed b. Beşşâr, hepsine Ğunder, ikisine (İbn İdris ve Ğunder’e) de Şu‘be, bu isnâd ile hadisi buna yakın olarak rivayet etti.
Bana Muhammed b. Râfi ve Abd b. Humeyd, onlara Abdurrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Allah Rasulü (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile Ramazan Bayramı namazlarında bulundum. Hepsi de namazı hutbeden önce kılıyorlar, sonra hutbe veriyorlardı. (İbn Abbas) der ki: Allah Rasulü (sav) (hutbe sonrası) indi, -elleriyle adamları oturtmak isteyişini görüyor gibiyim.- sonra insanları yararak kadınların yanına kadar geldi, beraberinde Bilal vardı. Allah Rasulü (sav) 'Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana gelip de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinâ etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemek, dine ve akla uygun hiçbir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana bey‘at etmek istediklerinde, sen de onların bey‘atını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.' (Mümtehine, 60/12) ayetini okudu, bitirince de 'Siz hala bu (bey'atiniz) üzere misiniz?' diye sordu. Aralarından sadece bir tek kadın cevap verdi ve 'Evet ey Allah'ın Rasulü!' dedi. O zaman bu kadının kim olduğu bilinmiyordu. Rasulullah (sav) 'o halde sadaka verin' buyurdu. Bilal elbisesini açtıktan sonra 'haydi babam ve annem size feda olsun (ne verecekseniz verin)' dedi. Onlar da bilezikleri, yüzükleri Bilal'in elbisesine atmaya başladılar."
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İbn Sirin, ona da Ümmü Atiyye Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Yetişkin kadınları da örtüleri arkasında saklı olan genç kadınları da dışarı çıkartın, bayrama ve müslümanların duasına tanık olsunlar! Ancak ay hali olanlar cemaatin namaz kıldıkları yerden kenarda dursunlar.”
Bana Muhammed b. Râfi ve Abd b. Humeyd, onlara Abdurrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Allah Rasulü (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile Ramazan Bayramı namazlarında bulundum. Hepsi de namazı hutbeden önce kılıyorlar, sonra hutbe veriyorlardı. (İbn Abbas) der ki: Allah Rasulü (sav) (hutbe sonrası) indi, -elleriyle adamları oturtmak isteyişini görüyor gibiyim.- sonra insanları yararak kadınların yanına kadar geldi, beraberinde Bilal vardı. Allah Rasulü (sav) 'Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana gelip de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinâ etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemek, dine ve akla uygun hiçbir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana bey‘at etmek istediklerinde, sen de onların bey‘atını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.' (Mümtehine, 60/12) ayetini okudu, bitirince de 'Siz hala bu (bey'atiniz) üzere misiniz?' diye sordu. Aralarından sadece bir tek kadın cevap verdi ve 'Evet ey Allah'ın Rasulü!' dedi. O zaman bu kadının kim olduğu bilinmiyordu. Rasulullah (sav) 'o halde sadaka verin' buyurdu. Bilal elbisesini açtıktan sonra 'haydi babam ve annem size feda olsun (ne verecekseniz verin)' dedi. Onlar da bilezikleri, yüzükleri Bilal'in elbisesine atmaya başladılar."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu Ömer, onlara Ebu Bekr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Eyyûb, ona Ata, ona İbn Abbas, rivayetle şöyle demiştir: -Rasulullah’ın (sav) hutbeden önce (bayram) namaz kıldığına dair şahitlik ederim. (Devamla) dedi ki: Sonra hutbe verdi, kadınlara sesini işittirmediği kanaatine sahip olduğu için onların yanına gitti. Onlara öğüt verdi, vaaz etti ve sadaka vermelerini emretti. Bilal de elbisesini şöylece açmış idi. Kadın(ların her biri) küçük, büyük yüzüklerini ve her bir şeyi onun elbisesine atmaya başladı.
Bunu bana Ebu'r-Rabi‘ ez-Zehrânî, ona Hammâd; (T) Yine bana Yakub ed-Devrakî, ona İsmail b. İbrahim, ikisine Eyyûb bu isnad ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti.