69 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Said b. Sahr ed-Dârimî, ona Ebu Numan Ârim b. Fadl, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona Asım el-Ahvel, ona eş-Şa'bî, ona Bera b. Azib şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) bir Kurban Bayramı günü bize hutbe vererek “namaz kılmadan sakın kimse kurban kesmesin” buyurdu. Bir adam 'bende henüz süt emen bir oğlak var, o iki et koyunundan iyidir' dedi. Rasulullah (sav) 'onu kurban kes, fakat senden sonra bir yaşını doldurmamış bir hayvan hiçbir kimse için (kurban olarak) geçerli olmaz' buyurdu."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Seleme, ona Ebu Cuhayfe, ona da Bera b. Azib şöyle demiştir: "Ebu Bürde namazdan önce kurban kesti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'onun yerine başkasını kes' buyurdu. Ebu Bürde de 'ey Allah'ın Rasulü! Benim küçük bir hayvan dışında bir hayvanım yoktur' dedi. Şube der ki: Zannederim 'Ama o yaşlı olandan daha hayırlıdır' dedi. Rasulullah da (sav) 'bunu onun yerine koy! Fakat senden sonra hiçbir kimse bunu yapmasın' buyurdular."
Bana Yahya b. Eyyûb, Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb, onların hepsine – lafz Amr’a ait olmak üzere- İbn Uleyye, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Muhammed, ona Enes rivayet edip şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kurban bayramı birinci günü 'Namazdan önce kurbanını kesmiş olan tekrar etsin' buyurdu. Bir adam ayağa kalkarak 'Ey Allah’ın Rasulü, bugün canın et çektiği bir gündür' dedi ve komşularının ihtiyacını söz konusu etti. Rasulullah (sav) da onu doğrular gibi oldu. Sonra adam 'Bir de yanımda iki et koyunundan daha çok hoşuma giden bir oğlak var onu kesebilir miyim' dedi. Rasulullah (sav) ona ruhsat verdi. Ama o ruhsat, ondan başkasını da kapsadı mı kapsamadı mı bilemiyorum. (Enes): 'Sonra Rasulullah (sav) iki koça yöneldi ve onları kesti. İnsanlar da birkaç koyuna kalkıp (kestiler) ve onları kendi aralarında dağıttılar' ya da 'kendi aralarında parçalayıp pay ettiler' dedi."
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir (b. Abdullah) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yaşını doldurmuş (kesime uygun) hayvandan başkasını kesmeyin. Bunda zorlanırsanız o zaman bir kuzu kesebilirsiniz."
Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Zübeyd, ona Şa’bi, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) 'Bu günümüzde, ilk başladığımız iş namaz kılmaktır, sonra dönüp kurbanımızı keseriz, bunu (böyle) yapan sünnetimize isabet ettirmiş olur. Namazdan önce kurban kesene gelince, onun bu yaptığı ailesine önceden sunduğu bir et olur, onun kurban kesmekle bir alakası yoktur' buyurdu. Ensar'dan Ebu Burde b. Niyâr isminde adam 'Ey Allah’ın Rasulü, ben kesmiş bulundum, yanımda da bir yaşını bitirmiş koyundan daha iyi bir oğlak var” dedi. Nebi (sav) “Onun yerine onu kes fakat senden sonra hiçbir kimse için bu, (kurbanın) yerini tutmayacaktır” ya da “yeterli gelmeyecektir' buyurdu."
Bize Yahya b. Dürüst, ona Ebu İsmail en-Nâkıd, ona Yahya, ona Ba'ce b. Abdullah, ona da Ukbe b. Âmir şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ashabına kurbanlık koyun dağıtmıştı. Bana da toklu (erkek koyun) düştü. Bunun üzerine: “Ey Allah'ın Rasulü! Bana bir toklu düştü ne yapayım?” dedim. O (sav) da “Sen de onu kurban et” buyurdu."
Bize Ebu Nu‘aym, ona Muhammed b. Talha, ona Zübeyd, ona Şa’bî, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) kurban bayramı günü Bakî‘e çıktı. İki rekât namaz kıldırdıktan sonra yüzünü bize doğru çevirdi ve “Bugünde bizim yapacağımız ilk ibadetimiz namazla başlamak olacaktır, sonra döner kurbanımızı keseriz. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun hareket etmiş olur. Kim de bundan önce kurban keserse, o ancak aile halkına acele davranarak ikram ettiği bir şey olur. Onun kurban ile hiçbir alakası olmaz” buyurdu. Bir adam kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ben kesmiş bulundum, yanımda ise bir yaşındakinden daha iyi bir oğlak var” dedi. Rasulullah (sav) “Onu kurban kes, ancak o, senden sonra hiçbir kimse için (kurban olarak) yeterli olmayacaktır” buyurdu."
Bize Harun b. Hayyan, ona Abdurrahman b. Abdullah, ona Züheyr, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir'in şöyle rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Yaşı uygun olup dişleri çıkmış hayvandan başkasını (kurban olarak) kesmeyiniz. Ancak zorda kalırsanız (da gücünüz yetmezse) 6 aylık koyunu da kurban edebilirsiniz."
Bana Yahya b. Eyyûb, Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb, onların hepsine – lafz Amr’a ait olmak üzere- İbn Uleyye, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Muhammed, ona Enes rivayet edip şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kurban bayramı birinci günü 'Namazdan önce kurbanını kesmiş olan tekrar etsin' buyurdu. Bir adam ayağa kalkarak 'Ey Allah’ın Rasulü, bugün canın et çektiği bir gündür' dedi ve komşularının ihtiyacını söz konusu etti. Rasulullah (sav) da onu doğrular gibi oldu. Sonra adam 'Bir de yanımda iki et koyunundan daha çok hoşuma giden bir oğlak var onu kesebilir miyim' dedi. Rasulullah (sav) ona ruhsat verdi. Ama o ruhsat, ondan başkasını da kapsadı mı kapsamadı mı bilemiyorum. (Enes): 'Sonra Rasulullah (sav) iki koça yöneldi ve onları kesti. İnsanlar da birkaç koyuna kalkıp (kestiler) ve onları kendi aralarında dağıttılar' ya da 'kendi aralarında parçalayıp pay ettiler' dedi."