Öneri Formu
Hadis Id, No:
25750, N001173
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ أَبُو قُدَامَةَ السَّرْخَسِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said Ebu Kudame es-Serahsî, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre el-Eşarî dedi ki: Rasulullah (sav) bize bir hutbe verip sünnet(ler)imizi öğretti, nasıl namaz kılacağımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: “Saflarınızı doğru tutunuz. Sonra biriniz size imam olsun. O Allahu Ekber dedi mi, siz de tekbir alınız. O, “veleddâllîn” deyince, siz âmin deyiniz, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa gidiniz. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) devamla şöyle buyurdu: Böylece o buna karşılık olur. (O, sizden önce rükûa varıp, sizden önce kalkınca, sizin de ondan sonra rükûa varıp ondan sonra kalkmanız suretiyle rükû süreleriniz aynı olur.) İmam Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir, deyince, siz de: Rabbenâ leke’l-hamd:, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyiniz. Allah da sizin hamdinizi işitecektir. Şüphesiz aziz ve celil Allah, Nebi’sinin (sav) dili ile: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti, buyurmuştur. Daha sonra imam tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce (secdeden) kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) buyurdu ki: İşte bu (gecikmeniz) ona (onun sizden önce secdeye varıp secdeden kalkmasına) karşılıktır. Oturma sırasında ise, her birinizin ilk olarak söyleyeceği söz şu olsun: Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün hoş ve temiz ibadetler, övgüler, dualar Allah’a mahsustur. Selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de üzerine olsun. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 101, /2163
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25897, N001281
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ قَتَادَةَ ح وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاَةِ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde rivayet etmiştir; (T) Yine Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Yahya, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın rivayetine göre, (Ebu Musa) el-Eşarî dedi ki: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek bize sünnet(ler)imizi öğretti, namazımızı beyan buyurarak dedi ki: “Namaz için kalktığınız vakit saflarınızı düzeltiniz, sonra biriniz size imam olsun. Sonra O, Allahu Ekber diye tekbir alınca siz de tekbir alınız, “veleddâllîn” dediğinde siz de âmin deyiniz, Allah duanızı kabul buyuracaktır. O, Allahu Ekber deyip rükûa varınca, siz de Allahu Ekber deyip, rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) buyurur ki: “İşte bu (sizin gecikmeniz) ona (onun daha önce rükûa varıp rükûdan kalkmasına) bir karşılıktır. O, semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir deyince, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyiniz. Şüphesiz aziz ve celil Allah Nebisinin (sav) dili üzere Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti, buyurmuştur. Sonra O, tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. Gerçek şu ki imam sizden önce secdeye varıp, sizden önce secdeden kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) şöyle buyurdu: “İşte bu (sizin secdeye geç varışınız) ona karşılıktır. (Onun secdeye sizden önce varıp sizden önce kalkmanızı dengeler.) Oturuş esnasında da her biriniz şöyle desin: : Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün güzel dilekler ve her türlü ibadetler yalnız Allah içindir, selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de, selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, şahitlik ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasulü’dür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 44, /2170
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40029, DM001341
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ حَدَّثَنَا أَبُو يَعْفُورٍ الْعَبْدِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى مُصْعَبُ بْنُ سَعْدٍ قَالَ : كَانَ بَنُو عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ إِذَا رَكَعُوا جَعَلُوا أَيْدِيَهُمْ بَيْنَ أَفْخَاذِهِمْ ، فَصَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِ سَعْدٍ فَصَنَعْتُهُ فَضَرَبَ يَدِى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ : يَا بُنَىَّ اضْرِبْ بِيَدَيْكَ رُكْبَتَيْكَ. ثُمَّ فَعَلْتُهُ مَرَّةً أُخْرَى بَعْدَ ذَلِكَ بِيَوْمٍ فَصَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَضَرَبَ يَدِى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ : كُنَّا نَفْعَلُ هَذَا وَأُمِرْنَا أَنْ نَضْرِبَ بِالأَكُفِّ عَلَى الرُّكَبِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu Ya’fûr el-Abdî, ona Musab b. Sa‘d’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Mesud’un oğulları rükûa vardıklarında ellerini uylukları arasına koyarlardı. Ben de Sa‘d’ın yanında namaz kılarken, o yaptıklarını yaptım, elime vurdu ve namazı bitirdiğinde: Yavrucuğum, ellerini diz kapaklarının üzerine koy, dedi. Bundan bir gün sonra yanında namaz kıldım ve aynı işi bir daha yaptım, elime vurdu, namazı bitirince de: Biz bunu yapıyorduk ama bizlere avuçlarımızı dizlerimizin üzerine koymamız emredildi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 68, 2/824
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Ya'fûr Vekdân el-Abdî (Vekdân b. Ebu Vekdân)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, rüku'da nasıl olunacağı ve ne kadar kalınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40038, DM001350
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّمَا جُعِلَ الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا ، وَإِذَا سَجَدَ فَاسْجُدُوا ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، وَإِذَا صَلَّى قَائِماً فَصَلُّوا قِيَاماً ، وَإِذَا صَلَّى جَالِساً فَصَلُّوا جُلُوساً أَجْمَعُونَ ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, o da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İmam ancak kendisine uyulsun diye (imam) yapılmıştır. Bu sebeple o, tekbir aldığı zaman siz de tekbir alın, o rükûa varınca zaman siz de rükûa varın, o secde etti mi siz de secde edin. Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir deyince, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyin. O, ayakta namaz kılarsa siz de ayakta namaz kılın, oturarak namaz kılarsa, hep birlikte oturarak namaz kılın.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 71, 2/828
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40084, DM001396
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حُمَيْدٍ السَّاعِدِىَّ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَحَدُهُمْ أَبُو قَتَادَةَ قَالَ : أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-. فَقَالُوا : لِمَ؟ فَمَا كُنْتَ أَكْثَرَنَا لَهُ تَبَعَةً وَلاَ أَقْدَمَنَا لَهُ صُحْبَةً. قَالَ : بَلَى. قَالُوا : فَاعْرِضْ. قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ثُمَّ كَبَّرَ حَتَّى يَقَرَّ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ ، ثُمَّ يَقْرَأُ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ، ثُمَّ يَرْكَعُ وَيَضَعُ رَاحَتَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ ، وَلاَ يُصُوِّبُ رَأْسَهُ وَلاَ يُقْنِعُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ». ثُمَّ يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ يَظُنُّ أَبُو عَاصِمٍ أَنَّهُ قَالَ : حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». ثُمَّ يَهْوِى إِلَى الأَرْضِ يُجَافِى يَدَيْهِ عَنْ جَنْبَيْهِ ثُمَّ يَسْجُدُ ، ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا وَيَفْتَحُ أَصَابِعَ رِجْلَيْهِ إِذَا سَجَدَ ، ثُمَّ يَعُودُ فَيَسْجُدُ ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَيَقُولُ :« اللَّهُ أَكْبَرُ ». وَيَثْنِى رِجْلَهُ الْيُسْرَى فَيَقْعُدُ عَلَيْهَا مُعْتَدِلاً حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ إِلَى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ، ثُمَّ يَقُومُ فَيَصْنَعُ فِى الرَّكْعَةِ الأُخْرَى مِثْلَ ذَلِكَ ، فَإِذَا قَامَ مِنَ السَّجْدَتَيْنِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ كَمَا فَعَلَ عِنْدَ افْتِتَاحِ الصَّلاَةِ ، ثُمَّ يَصْنَعُ مِثْلَ ذَلِكَ فِى بَقِيَّةِ صَلاَتِهِ حَتَّى إِذَا كَانَتِ السَّجْدَةُ أَوِ الْقَعْدَةُ الَّتِى يَكُونُ فِيهَا التَّسْلِيمُ أَخَّرَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَجَلَسَ مُتَوَرِّكاً عَلَى شِقِّهِ الأَيْسَرِ. قَالَ قَالُوا : صَدَقْتَ هَكَذَا كَانَتْ صَلاَةُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona Abdülhamid b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Ata’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Humeyd es-Sâidî’yi, Nebi’nin (sav) ashabından birileri Ebu Katâde olan on kişi arasında şöyle derken dinledim: Ben aranızda Rasulullah’ın (sav) namazını en iyi bileninizim. Onlar: Neden? Sen bizden daha çok ona tabi olan da değildin, sahabiliğin bizden önce de değildi, dediler. O: Doğru söylüyorsunuz, dedi. Onlar: O halde açıkla deyince, şöyle dedi: Rasulullah (sav) namaz için kalktığında, ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırır, sonra tekbir alır, nihayet her bir kemiği yerli yerine oturup karar kıldıktan sonra kıraatini yapar, sonra tekbir alır ve omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Sonra rükû yapar, avuçlarının içini dizlerinin üzerine koyardı. Bu arada her bir kemik yerli yerine otururdu. Başını ne diker ne de aşağı eğerdi. Daha sonra başını kaldırarak: “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” der, sonra omuzlarının hizasına getirinceye kadar ellerini kaldırırdı. Ebu Âsım onun şöyle dediğini de zannetmektedir: Nihayet doğrulmuş olduğu halde her bir kemik yerli yerine gelirdi, sonra: “Allahu Ekber” deyip, arkasından yere kapanırken de kollarını yanlarından uzak tutar sonra secde ederdi. Sonra başını kaldırır, sol ayağını bükerek üzerine oturur, secdeye vardığı zaman ayak parmaklarının arasını da açardı. Sonra tekrar secde eder, sonra “Allahu Ekber” diyerek başını kaldırır. Sol ayağını bükerek onun üzerinde doğrularak her bir kemiği yerli yerine gelinceye kadar doğrulur. Sonra ayağa kalkar, diğer rekâtta da bunun gibi yapar. İki secdeden (ikinci rekâttan) kalkınca da -tıpkı namaza başladığında (iftitah tekbirinde) yaptığı gibi- ellerini omuzlarının hizasına getirinceye kadar kaldırarak tekbir alır, sonra bunun aynısını namazının geri kalan kısmında yapar. Selamın verileceği secdeyi yapınca yahut oturunca sol ayağını geri bırakır ve sol yanı üzerine teverrük yaparak oturur. (Muhammed b. Amr b. Ata) dedi ki: Onu dinleyen Ashab: Doğru söyledin, Rasulullah’ın (sav) namazı böyle idi, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/855
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40086, DM001398
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ : صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى إِحْدَى صَلاَتَىِ الْعَشِىِّ ، فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ : أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ؟ فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ قَالَ : أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ : لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا؟ قَالَ : مَا أَنَا قُلْتُهَا وَقَدْ خِفْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا. فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ : أَنَا قُلْتُهَا وَمَا أَرَدْتُ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى : أَوَمَا تَعْلَمُونَ مَا تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ؟ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ :« إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا قَالَ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ، فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، فَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ أَوْ قَالَ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ ، فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، فَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ : التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ أَوْ سَلاَمٌ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ، السَّلاَمُ أَوْ سَلاَمٌ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Âmir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah er-Rekâşî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Musa bize iki akşam namazından (akşam ve yatsı namazından) birisini kıldırdı. Cemaat arasından bir adam: Namaz iyilik (birr) ve zekât ile birlikte mi emrolundu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince: Şu şu sözü hanginiz söyledi, dedi. Cemaat susunca, Ebu Musa: Bu sözü muhtemelen sen söyledin, ey Hittân deyince, Hittân: Onu ben söylemedim ama bundan dolayı da beni azarlayacağından kokmuştum, dedi. Cemaat arasından bir adam: Onu ben söyledim ve bu sözümle hayırdan başka bir şey söyleme kastım yoktu, dedi. Ebu Musa dedi ki: Sizler namazınızda neler söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? Şüphesiz Rasulullah (sav) bize hutbe verdi, bize namazımızı öğretti, bize sünnetimizi de beyan etti. (Ravi) dedi ki: Sanırım şunları da söyledi: “Namaz için kamet getirildiğinde biriniz size imam olsun. O, tekbir alınca sizde tekbir alın, o: “Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn: Gazaba uğramışların ve yolunu sapıtanlarınkine değil” dediği zaman siz de: Âmin deyiniz. Allah duanızı kabul buyurur. İmamınız tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa varınız, imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) şöyle buyurdu: “İşte bu ona mukabildir (yani imamın sizden önce rükûa varıp, sizden önce rükûdan kalkması, sizin ise rükûa varışınızın ve rükûdan kalkışınızın ondan sonraya kalması suretiyle imamın da cemaatin de rükûlarının eşit olmasını sağlar). İmam “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” dediğinde, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd yalnız Sanadır –ya da: Rabbenâ ve leke’l hamd: Rabbimiz, hamd elbette yalnız sanadır, dedi- deyiniz. Şüphesiz Allah, Nebisinin dili üzere “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” buyurmuştur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce secdeden kalkar” Allah’ın Nebi’si (sav) devamla şöyle buyurdu: “İşte bu ona karşılıktır (onun sizden önce secdeye varıp secdeden kalkması, sizin de ondan sonra secdeye varıp secdeden kalkmanız suretiyle secde sureleriniz eşitlenmiş olur). Oturuşa gelince, herhangi birinizin ilk söyleyeceği sözler şunlar olmalıdır: Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, esselamu –ya da: selâmun- aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh, es-selamu –ya da: selamun- aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedü en lâ İlâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün saygılar, selamlar, hoş ve güzel dualar, yalvarıp yakarmalar, yalnız Allah’adır. O selam –ya da: bir selam- ve Allah’ın rahmet ve bereketleri sanadır ey Nebi, o selam – ya da: bir selam- bizlere ve Allah’ın salih kullarına olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasulü'dür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/857
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40034, DM001346
Hadis:
- أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلٍ قَالَ : اجْتَمَعَ مُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَةَ وَأَبُو أُسَيْدٍ وَأَبُو حُمَيْدٍ وَسَهْلُ بْنُ سَعْدٍ فَذَكَرُوا صَلاَةَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَامَ فَكَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ ، ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حِينَ كَبَّرَ لِلرُّكُوعِ ، ثُمَّ رَكَعَ وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ كَأَنَّهُ قَابِضٌ عَلَيْهِمَا ، وَوَتَرَ يَدَيْهِ فَنَحَّاهُمَا عَنْ جَنْبَيْهِ وَلَمْ يُصَوِّبْ رَأْسَهُ وَلَمْ يُقْنِعْهُ.
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Âmir el-Akdî, ona Fuleyh b. Süleyman, ona Abbas b. Sehl’in şöyle dediğini rivayet etti: Muhammed b. Mesleme, Ebu Esîd, Ebu Humeyd ve Sehl b. Sa‘d bir araya gelmişlerdi, Rasulullah’ın (sav) namazını söz konusu ettiler. Ebu Humeyd dedi ki: Rasulullah’ın (sav) namazını aranızda en iyi bilen benim. Rasulullah (sav) namaza kalktığında ellerini kaldırarak tekbir alır, sonra rükû için tekbir aldığında da ellerini kaldırır, sonra rükûa varıp ellerini diz kapaklarının üzerine adeta onları ellerini kapatarak yakalarcasına koyardı. Ellerini (kollarını gererek) yanlarından ayırır, başını da (rükûda) ne aşağı eğer, ne de yukarı kaldırırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 70, 2/826
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Abbas b. Sehl el-Ensari (Abbas b. Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40042, DM001354
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا لَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنِ ابْنِ مُحَيْرِيزٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِنِّى قَدْ بَدَّنْتُ فَلاَ تَسْبِقُونِى بِالرُّكُوعِ وَلاَ بِالسُّجُودِ ، فَإِنِّى مَهْمَا أَسْبِقُكُمْ حِينَ أَرْكَعُ تُدْرِكُونِى حِينَ أَرْفَعُ ، وَمَهْمَا أَسْبِقُكُمْ حِينَ أَسْجُدُ تُدْرِكُونِى حِينَ أَرْفَعُ ».
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Velid et-Tayalisî, ona Leys b. Sa‘d, ona Muhammed b, Aclân, ona Muhammed b. Yahya b. Habbân, ona İbn Muhayrîz, ona da Muaviye’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Gerçek şu ki ben (yaşım ilerlediğinden) bedenen ağırlaştım, bu sebeple benden önce ne rükûa varınız ne de secde ediniz. Çünkü benim rükûa varırken sizden önce yaptığımı, siz ben kalktığım zaman bana yetişirsiniz. Secdeye vardığımda sizden önce yaptığımı da ben kalktığımda siz yetişirsiniz (böylece rükû ve sücudumuz eşit olur).”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 72, 2/830
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40039, DM001351
Hadis:
- أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى أَنَّهُ قَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا وَسَنَّ لَنَا سُنَّتَنَا قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ :« إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا قَالَ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ، وَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، أَوْ قَالَ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Âmir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah er-Rekâşî, o da Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek namazımızı bize öğretti ve bizim için sünnetlerimizi açıkladı, zannederim o şunları da söyledi: “Namaz için kamet getirildiği vakit biriniz size imam olsun. O, Allahu Ekber diyerek tekbir aldığında siz de tekbir alınız. O: “Ğayri’l-mağdubi aleyhim veleddâllîn: Gazaba uğramışların ve doğru yoldan sapmışlarınkine değil” dediğinde siz de âmin deyin. Allah duanızı kabul buyuracaktır. İmam (rükûa varmak için) tekbir alıp sonra rükûa vardığı zaman siz de tekbir alarak rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce (rükûdan) kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) şöyle buyurdu: “İşte bu (onun önce, sizin sonra rükûa varmanız) ötekine (onun önce sizin sonra rükûdan kalkmanıza) karşılıktır. İmam Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunun hamdini işitmiştir, dediği zaman siz de: “Allahumme Rabbenâ lekel-hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd yalnız sanadır – ya da (râvi:)): Rabbnâ lek’l-hamd, Rabbimiz hamdimiz sanadır, dedi-”- deyiniz. Çünkü Allah Nebi’sinin dili üzere: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etmiştir, buyurmuştur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 71, 2/828
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40085, DM001397
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ بْنُ قُدَامَةَ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ كُلَيْبٍ أَخْبَرَنِى أَبِى أَنَّ وَائِلَ بْنَ حُجْرٍ أَخْبَرَهُ قَالَ قُلْتُ : لأَنْظُرَنَّ إِلَى صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَيْفَ يُصَلِّى؟ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ فَقَامَ فَكَبَّرَ فَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى حَاذَتَا بِأُذُنَيْهِ ، وَوَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى ظَهْرِ كَفِّهِ الْيُسْرَى - قَالَ - ثُمَّ لَمَّا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ ، ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ فَرَفَعَ يَدَيْهِ مِثْلَهَا ثُمَّ سَجَدَ فَجَعَلَ كَفَّيْهِ بِحِذَاءِ أُذُنَيْهِ ، ثُمَّ قَعَدَ فَافْتَرَشَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَوَضَعَ كَفَّهُ الْيُسْرَى عَلَى فَخِذِهِ وَرُكْبَتِهِ الْيُسْرَى ، وَجَعَلَ مِرْفَقَهُ الأَيْمَنَ عَلَى فَخِذِهِ الْيُمْنَى ، ثُمَّ قَبَضَ ثِنْتَيْنِ فَحَلَّقَ حَلْقَةً ثُمَّ رَفَعَ أُصْبُعَهُ ، فَرَأَيْتُهُ يُحَرِّكُهَا يَدْعُو بِهَا - قَالَ - ثُمَّ جِئْتُ بَعْدَ ذَلِكَ فِى زَمَانٍ فِيهِ بَرْدٌ فَرَأَيْتُ عَلَى النَّاسِ جُلَّ الثِّيَابِ يُحَرِّكُونَ أَيْدِيَهُمْ مِنْ تَحْتِ الثِّيَابِ.
Tercemesi:
Bize Muaviye b. Amr, ona Zâide b. Kudâme, ona Âsım b. Kuleyb, ona da babasının rivayet ettiğine göre Vâil b. Hucr kendisine şunu haber vermiştir: (Kendi kendime) Rasulullah’ın (sav) nasıl namaz kıldığını iyice göreceğim, dedim. Ben de onun ne yaptığına baktım. Önce kalkıp tekbir aldı ve ellerini kulaklarının hizasına getirinceye kadar kaldırdı. Sağ elini (n içini) sol elinin sırtına koydu. Daha sonra rükûa varmak isteyince önceki gibi ellerini kaldırdı ve ellerini diz kapaklarının üzerine koydu. Sonra başını kaldırıp, ellerini aynı şekilde kaldırdıktan sonra secdeye vardı ve iki elini (yere) kulaklarının hizasına koydu. Sonra oturunca sol ayağını yaydı, sol avucunu sol uyluğunun ve dizinin üzerine koydu, sağ dirseğini sağ uyluğunun üzerine koydu, sonra da iki parmağını kapatarak bir halka yaptıktan sonra (diğer) parmağını kaldırdı, onun bu parmağını (şehadet parmağını) onunla dua ederek hareket ettirdiğini gördüm. Bundan bir süre sonra, soğuk bir zamanda geldiğimde insanlar üzerinde çokça elbise olduğunu ve elbiselerinin altında ellerini hareket ettirdiklerini gördüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/856
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Amr Muaviye b. Amr el-Ezdî (Muaviye b. Amr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı