239 Kayıt Bulundu.
Bize Hacib b. el-Velid (el-A'ver), ona Muhammed b. Harb (el-Havlani), ona Zübeydî (Muhammed b. Velid), ona ez-Zühri (İbn Şihab), ona Said b. el-Müseyyeb (el-Kuraşî) ona da Ebu Hureyre Rasul-i Ekrem'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Her doğan çocuk fıtrat (İslam) üzere dünyaya gelir. Sonra anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan ve Mecusi yapar. Tıpkı hayvanın yavrusunu kusursuz (sağlam) olarak dünyaya getirmesi gibi. Ondan herhangi bir eksiklik görür müsünüz?" [Sonra Ebu Hureyre; isterseniz "Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel! Allah'ın yaratmasında değiştirme olmaz." (Rum, 30/30) ayetini okuyun dedi.]
Bize İshak b. İbrahim, ona Abde, ona Said, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Erkeğin menisi koyu ve beyazdır, kadının menisi ise ince ve sarıdır. Hangisi üstün gelirse çocuk ona benzer."
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allah, rahimle ilgili olarak bir melek görevlendirmiştir. Bu melek (ceninin her aşamasında) 'Ey Rabbim! Bu, bir nutfedir'; 'Ey Rabbim! Bu, rahme tutunan katı bir pıhtıdır'; 'Ey Rabbim! Bu, bir çiğnem ettir' der. Nihayet Allah, o cenini yaratmayı murat ettiği vakit melek 'Ya Rabbi! Erkek mi? Ya Rabbi! Kız mı? Ya Rabbi! Bedbaht mı yoksa bahtiyar mı? Rızkı nedir? Eceli nedir?' diye sorar ve daha annesinin karnındayken belirtilen bu hususlar bu şekilde yazıya geçirilir."
Bize Ebu Bekir b. Nafi b. Abdî, ona Yahya b. Kesir, ona Ali , ona Yahya, ona Zeyd b. Sellam, ona babası (Memtur el-Esved), ona dedesi Ebu Sellam, ona Abdullah b. Ferruh, ona da Hz. Aişe, “Rasulullah (sav) "Bütün insanlar yaratılmıştır" buyurdu” diyerek hadisi Muaviye'nin Zeyd'den aktardığı bir önceki hadise benzer şeklide rivayet etti ve rivayetinde "o gün yürür" ifadesini söyledi.
Açıklama: Hadisin tam metni için M002331 numaralı rivayete bakınız.
Bize Hâlid b. Yezid el-Kâhilî, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona da Said b. Cübeyr'in rivayet ettiğine göre İbn Abbas (r.anhuma)şöyle demiştir: "Sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık." [Hucurat 49/13] ayetinde geçen “Şuûb” kelimesi, millet, halk düzeyindeki büyük toplulukları; “Kabâil” ise onların altındaki boy, kabile gibi daha küçük soy gruplarını ifade eder.
Açıklama: "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." Hucurat 49/13.
Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, -aynı manada- ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."
Açıklama: Hadisler, cenînin 40 gün sonunda insan olarak uzuvlarının yaratıldığını ifade etmektedir. Şüphesiz bu sırada cenîn canlı olmalıdır. Onun rahme konan cansız bir biblo olduğunu düşünmek makul gözükmemektedir. Onun cansız olduğu kabul edilecek olursa, cansız bir nesnenin büyümesini, gelişip tekâmül etmesini izah zordur. Çünkü canlı olmayan bir şeyin gelişmesi ve büyümesi söz konusu olamaz. Hadislerde belirtildiği üzere kırk gün sonunda cenînin gözü-kulağı, eti-kemiği teşekkül ettiğine, hatta cinsiyeti bile belirlendiğine göre, onun canlı olması gerekir. Kaldı ki nutfe de canlı hayvancıklardan ibarettir.
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Yahya b. Adem, ona Süfyn es-Sevrî, ona Hakîm b. Cübeyr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası (Abdurrahman b. Yezid), ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'İhtiyacı olmadığı halde dilenen kimse, kıyamet günü yüzü tırmalanmış veya yüzünde et kalmamış bir halde gelir' buyurdu. Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! muhtaç olmamanın ölçüsü nedir?' denildi. Hz. Peygamber (sav) 'Elli dirhem gümüş veya buna denk gelebilecek altına malik olan kimse muhtaç değildir' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Fadl b. Dükeyn, ona Süfyan, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Osman, ona da Hanzala el-Katib et-Temimî el-Üseyyidî şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) yanındaydık. Bize cennet ve cehennemden o kadar söz etti ki neredeyse cennet ve cehennemi gözlerimizin önünde canlandı. Sonra ben kalkıp eşimin ve çocuklarımın yanına gittim. Onlarla gülüp oynadım. Sonra Rasulullah'ın (sav) yanındayken, içinde bulunduğumuz ruh halini hatırlayıp evden çıktım. Yolda Ebu Bekir'le karşılaştım ve ona 'Ben münafık oldum, ben münafık oldum' dedim. Ebu Bekir bana 'Biz de aynısını yapıyoruz' dedi. Hanzala, Rasulullah'a (sav) gelip durumu arz etti. Rasulullah (sav) ona 'Ey Hanzala! Eğer (her zaman) benim yanımdayken bulunduğunuz hal üzere olsaydınız, melekler yataklarınızda -veya yollarda- sizinle tokalaşırdı. Ey Hanzala! Öyleyse zamanının bir kısmını rabbini anmak için, bir kısmını da kendin için ayır' buyurdu."
Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Bir adam cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine bir adam cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."
Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, -aynı manada- ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah (b. Mesud) rivayet ettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde toparlanır. Sonra bir o kadar sürede rahme tutunan bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bir o kadar sürede bir çiğnem ete dönüşür. Bilahare melek gönderilir ve melek, ona ruh üfler. Bu meleğe dört şeyi; yani bebeğin rızkını, ecelini, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağını yazması emredilir. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki biriniz cennetliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet cennet ile kendisi arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer ve cehennemliklerin amelini işleyerek cehenneme gider. Yine biriniz cehennemliklerin amelini işlemeye devam eder. Nihayet kendisi ile cehennem arasında bir zirâ mesafe kalır, sonra kader yazısı onun önüne geçer, cennetliklerin amelini işleyerek cennete girer."