حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرُّ فَأَبَى عَلَيْهِ ، فَاخْتَصَمَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلزُّبَيْرِ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاء إِلَى جَارِكَ " فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ ، فَقَالَ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ . فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ: " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ ، حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ " . فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17042, B002360
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرُّ فَأَبَى عَلَيْهِ ، فَاخْتَصَمَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلزُّبَيْرِ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاء إِلَى جَارِكَ " فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ ، فَقَالَ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ . فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ: " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ ، حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ " . فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Abdullah b. Zübeyr'in rivayet ettiğine göre; Ensardan bir adam, Harre mevkiinde bulunan hurmaları sulama meselesi ile ilgili olarak Zübeyr'i Hz. Peygamber'e (sav) şikayet etti. Ensârî, suyu bırak aksın!" demiş, Zübeyr de bunu kabul etmemişti. Bu hususu Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda tartıştılar. Hz. Peygamber (sav),
"Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, sonra suyu komşuna gönder." buyurdu. Ensârî kızdı ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Zübeyr, halanın oğlu olduğu için mi böyle diyorsun?' dedi. (Bu söz üzerine) Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi değişti ve dedi ki: "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan da suyu bırakma!"
Zübeyr (ra) şöyle demiştir: 'Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar.' (en Nisa: 4/65) mealindeki ayetin bu olayla ilgili nazil olduğunu düşünüyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 6, 1/659
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17044, B002361
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ قَالَ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم " يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ أَرْسِلْ " . فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ إِنَّهُ ابْنُ عَمَّتِكَ . فَقَالَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ يَبْلُغُ الْمَاءُ الْجَدْرَ ، ثُمَّ أَمْسِكْ " فَقَالَ الزُّبَيْرُ فَأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Urve'nin naklettiğine göre babası Zübeyr'le Ensardan bir adam davalaştı. Hz. Peygamber (sav), "Ya Zübeyr! Sen (bahçeni) sula, sonra suyu komşuna gönder." buyurdu. Ensarlı kişi (kızdı) ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Tabi Zübeyr, halanın oğlu' dedi. (Bu söz üzerine) Hz. Peygamber'in (sav) dedi ki: "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, su hurma ağaçlarının köklerine kadar ulaşsın ve suyu tut!"
Zübeyr (ra) 'Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar.' (en Nisa: 4/65) mealindeki ayetin bu olayla ilgili nazil olduğunu düşünüyorum' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 7, 1/660
Senetler:
1. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18077, B002405
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ عَامِرٍ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - قَالَ أُصِيبَ عَبْدُ اللَّهِ وَتَرَكَ عِيَالاً وَدَيْنًا ، فَطَلَبْتُ إِلَى أَصْحَابِ الدَّيْنِ أَنْ يَضَعُوا بَعْضًا مِنْ دَيْنِهِ فَأَبَوْا ، فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَاسْتَشْفَعْتُ بِهِ عَلَيْهِمْ فَأَبَوْا ، فَقَالَ « صَنِّفْ تَمْرَكَ كُلَّ شَىْءٍ مِنْهُ عَلَى حِدَتِهِ ، عِذْقَ ابْنِ زَيْدٍ عَلَى حِدَةٍ ، وَاللِّينَ عَلَى حِدَةٍ ، وَالْعَجْوَةَ عَلَى حِدَةٍ ، ثُمَّ أَحْضِرْهُمْ حَتَّى آتِيَكَ » . فَفَعَلْتُ ، ثُمَّ جَاءَ صلى الله عليه وسلم فَقَعَدَ عَلَيْهِ ، وَكَالَ لِكُلِّ رَجُلٍ حَتَّى اسْتَوْفَى ، وَبَقِىَ التَّمْرُ كَمَا هُوَ كَأَنَّهُ لَمْ يُمَسَّ .
Tercemesi:
Bize Musa, ona Ebu Avâne, ona Muğîra, ona Âmir, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir:
(Babam) Abdullah, Uhud'da şehit düştü. (Arkasında) bir aile ve borç bıraktı. Alacaklılardan borcunun bir kısmını düşürmeleri istedim (ancak), kabul etmediler. (Bunun üzerine) Nebî'nin (sav) yanına gelip onlar (ile benim aramda) ara bulucu olmasını istedim (ancak alacaklılar, yine) kabule yanaşmadılar. Hz. Peygamber (sav), ''İbn Zeyd cinsi, leyn cinsi ve acve cinsi (olmak üzere) hurma(ları)nın hepsini cinsine göre sınıflandır. Sonra, ben gelene dek alacaklıları hazır bulundur'' buyurdu. Ben de (denileni) yaptım. Ardından Hz. Peygamber (sav) gelip (hurmaların başına) oturdu. Hesap kapanana dek her alacaklı için tartıp (hurmaları verdi). Hurma(lar) ise olduğu gibi, sanki (hiç) dokunulmamışçasına kalmıştı!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kitâb fî'l-İstikrâz ve Edâi'd-Duyûn ve'l-Hacr ve't 18, 1/668
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Hz. Peygamber, bereket duası
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23369, T001939
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ (ح) قَالَ: وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ السَّرِىِّ وَأَبُو أَحْمَدَ قَالاَ :حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ يَزِيدَ قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« لاَ يَحِلُّ الْكَذِبُ إِلاَّ فِى ثَلاَثٍ: يُحَدِّثُ الرَّجُلُ امْرَأَتَهُ لِيُرْضِيَهَا وَالْكَذِبُ فِى الْحَرْبِ وَالْكَذِبُ لِيُصْلِحَ بَيْنَ النَّاسِ » . وَقَالَ مَحْمُودٌ فِى حَدِيثِهِ: « لاَ يَصْلُحُ الْكَذِبُ إِلاَّ فِى ثَلاَثٍ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ أَسْمَاءَ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ خُثَيْمٍ . وَرَوَى دَاوُدُ بْنُ أَبِى هِنْدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ أَسْمَاءَ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ مُحَمَّدُ بْنُ العَلَاءِ قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي زَائِدَةَ، عَنْ دَاوُدَ وَفِي البَابِ عَنْ أَبِي بَكْرٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed (Muhammed b. Abdullah) ez-Zübeyrî, ona Süfyan (es-Sevrî), (T) Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Bişr b. es-Seriy ve Ebu Ahmed (Muhammed b. Abdullah)ona Süfyan (es-Sevrî), ona Abdullah b. Osmân b. Huseym, ona Şehr b. Havşeb, ona da Esma bnt. Yezîd, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Üç yerde yalan konuşulabilir (helaldir/tevriye yapabilir): Adamın eşini razı etmek için ona yalan söylemesi, savaşta yalan söyleme ve insanların arasını düzeltmek için yalan söyleme.
Mahmud rivayetinde 'yalan (söylemek) üç yerde uygun olur' şeklindedir. (Tirmizî), Bu (rivayet), Esma hadisinin sadece İbn Hüseym isnadı ile (geldiğini) bildiğimiz hasen (li ğayrihi) bir hadistir.
Davud b. Ebu Hind bu hadisi Şehr b. Havşeb’ten, O da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiş olup hadisin senedinde 'Esma' yoktur (yani Mürsel bir hadistir). Bu şekilde Muhammed b. Alâ, İbn Ebu Zaide tarikiyle Davud’tan bize nakletmiştir.
Bu konuda Ebubekir’den de hadis rivayeti vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 26, 4/331
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Aile, Eşlerarası Problemlerin Giderilmesi
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Yalan, caiz olduğu yerler
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَلَغَهُ أَنَّ بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ كَانَ بَيْنَهُمْ شَىْءٌ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ فِى أُنَاسٍ مَعَهُ فَحُبِسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَانَتِ الأُولَى فَجَاءَ بِلاَلٌ إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ يَا أَبَا بَكْرٍ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ حُبِسَ وَقَدْ حَانَتِ الصَّلاَةُ فَهَلْ لَكَ أَنْ تَؤُمَّ النَّاسَ قَالَ نَعَمْ إِنْ شِئْتَ . فَأَقَامَ بِلاَلٌ وَتَقَدَّمَ أَبُو بَكْرٍ فَكَبَّرَ بِالنَّاسِ وَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْشِى فِى الصُّفُوفِ حَتَّى قَامَ فِى الصَّفِّ وَأَخَذَ النَّاسُ فِى التَّصْفِيقِ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ الْتَفَتَ فَإِذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُهُ أَنْ يُصَلِّىَ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ يَدَيْهِ فَحَمِدَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَرَجَعَ الْقَهْقَرَى وَرَاءَهُ حَتَّى قَامَ فِى الصَّفِّ فَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى بِالنَّاسِ فَلَمَّا فَرَغَ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ مَا لَكُمْ حِينَ نَابَكُمْ شَىْءٌ فِى الصَّلاَةِ أَخَذْتُمْ فِى التَّصْفِيقِ إِنَّمَا التَّصْفِيقُ لِلنِّسَاءِ مَنْ نَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيَقُلْ سُبْحَانَ اللَّهِ فَإِنَّهُ لاَ يَسْمَعُهُ أَحَدٌ حِينَ يَقُولُ سُبْحَانَ اللَّهِ إِلاَّ الْتَفَتَ إِلَيْهِ يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تُصَلِّىَ لِلنَّاسِ حِينَ أَشَرْتُ إِلَيْكَ » . قَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ يَنْبَغِى لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23469, N000785
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَلَغَهُ أَنَّ بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ كَانَ بَيْنَهُمْ شَىْءٌ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ فِى أُنَاسٍ مَعَهُ فَحُبِسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَانَتِ الأُولَى فَجَاءَ بِلاَلٌ إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ يَا أَبَا بَكْرٍ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ حُبِسَ وَقَدْ حَانَتِ الصَّلاَةُ فَهَلْ لَكَ أَنْ تَؤُمَّ النَّاسَ قَالَ نَعَمْ إِنْ شِئْتَ . فَأَقَامَ بِلاَلٌ وَتَقَدَّمَ أَبُو بَكْرٍ فَكَبَّرَ بِالنَّاسِ وَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْشِى فِى الصُّفُوفِ حَتَّى قَامَ فِى الصَّفِّ وَأَخَذَ النَّاسُ فِى التَّصْفِيقِ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ الْتَفَتَ فَإِذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُهُ أَنْ يُصَلِّىَ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ يَدَيْهِ فَحَمِدَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَرَجَعَ الْقَهْقَرَى وَرَاءَهُ حَتَّى قَامَ فِى الصَّفِّ فَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى بِالنَّاسِ فَلَمَّا فَرَغَ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ مَا لَكُمْ حِينَ نَابَكُمْ شَىْءٌ فِى الصَّلاَةِ أَخَذْتُمْ فِى التَّصْفِيقِ إِنَّمَا التَّصْفِيقُ لِلنِّسَاءِ مَنْ نَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيَقُلْ سُبْحَانَ اللَّهِ فَإِنَّهُ لاَ يَسْمَعُهُ أَحَدٌ حِينَ يَقُولُ سُبْحَانَ اللَّهِ إِلاَّ الْتَفَتَ إِلَيْهِ يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تُصَلِّىَ لِلنَّاسِ حِينَ أَشَرْتُ إِلَيْكَ » . قَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ يَنْبَغِى لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hazım (Seleme b. Dinar), ona da Sehl b. Sa'd şöyle demiştir: Bir defasında Rasulullah'a (sav) Amr b. Avf oğulları arasında bir kavga meydana geldiği haberi ulaşmıştı. Rasulullah (sav) hemen beraberindekilerle birlikte, onların arasını düzeltmek üzere yola çıktı. Bu esnada namaz vakti de girmişti. Bilal, Ebu Bekir'e geldi ve: "Ey Ebu Bekir! Rasulullah (sav) gittiği yerde alıkonmuştur. Namaz vakti de girmiştir. Sen insanlara imamlık yapar mısın?" dedi. Ebu Bekir de: "Peki, istersen kılalım" dedi. Akabinde Bilal namaz için kamet getirdi. Ebu Bekir de öne geçip tekbir alarak insanlara namaz kıldırmaya başladı. Namazdayken Rasulullah (sav) çıkageldi, saflarına arasından yürüyerek geldi ve ön safa yerleşti. Bunun üzerine cemaat el çırpmaya başladı. Fakat Ebu Bekir namaz kılarken başını çevirip (sağa sola) bakmazdı. Cemaat el çırpmayı arttırınca başını çevirip baktı. Rasulullah da (sav) (yerinde durup) namazı kıldırması için kendisine işaret ediyordu. Ebu Bekir hemen Allah'a hamd etti, sonra da geri geri giderek Rasulullah'ın (sav) arkasında çekildi ve safa yerleşti. Rasulullah da (sav) öne geçip namazı kıldırdı. Ardından şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Size ne oluyor ki namazda başınıza bir şey geldiğinde el çırpıyorsunuz? El çırpmak ancak kadınlara mahsustur. Namaz kılarken başına bir şey gelen kimse 'Subhânallah' desin. Çünkü bunu işiten kimse etrafına bakacaktır. Ey Ebu Bekir! Sana (yerinde kal diye) işaret ettiğim zaman namazı niçin kıldırmadın?" diye sorunca Ebu Bekir de şöyle dedi: Ebu Kuhafe'nin oğluna, Rasulullah'ın (sav) önüne geçip de namaz kıldırması yakışmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 7, /2137
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Yakub b. Abdurrahman el-Kârî (Yakub b. Abdurrahman b. Muhammed)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Namaz, namazda iken yapılan hareketler
Namaz, namazda yanılınca alkış,
Namaz, namazda yanılınca Tesbih,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282750, M003181-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالُوا حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ الْجَزَرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ ، مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkid ve Züheyr b. Harb, onlara İbn Uyeyne, ona Abdülkerim el-Cezerî bu isnadla bu hadisin benzerini rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3181, /525
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Ebu Said Abdülkerim b. Malik el-Cezerî (Abdülkerim b. Malik el-Cezerî)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Aile, Eşlerarası Problemlerin Giderilmesi
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Yalan, yalancılık
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لِلْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ « إِنَّ ابْنِى هَذَا لَسَيِّدٌ وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يُصْلِحَ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ مِنَ الْمُسْلِمِينَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27789, Buhari, Fiten, 20(bab başlığı)
Hadis:
باب قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لِلْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ « إِنَّ ابْنِى هَذَا لَسَيِّدٌ وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يُصْلِحَ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ مِنَ الْمُسْلِمِينَ » .
Tercemesi:
Peygamber(S)'İn Alî'nin Oğlu Hasen İçin: "Benim bu oğlum elbette bir seyyiddir. Umarım kit Allah bu oğlum sebebiyle müslümânlardan iki büyük fırkanın arasını ıslâh eder" Kavli Babı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek