210 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İshak es-Sekafî, ona Abdüla'lâ b. Hammad, ona Abdullah b. Davud el-Hureybî, ona Asım b. Recâ b. Hayve, ona Davud b. Cemil, ona da Kesir b. Kays şöyle nakletmiştir: Ebu Derdâ ile birlikte Dımeşk Mescidinde oturuyordum. Bir adam geldi ve 'Ey Ebu'd-Derdâ! Ben, Rasulullah'tan (sav) naklettiğini duyduğum bir hadis için Medin'den kalkıp sana geldim' dedi. Ebu Derdâ, 'Bir ihtiyaç, bir ticaret için değil de sadece bu hadis için mi geldin?' diye sorunca, adam 'Evet' dedi. Bunun üzerine Ebu Derdâ 'Doğrusu ben, Rasulullah'ı (sav) şöyle derken duydum' dedi: "Kim, ilim talep öğreneceği bir yola girerse, Allah da onu cennet yollarından birine girdirir. Muhakkak melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Şüphesiz göktekiler, yerdekiler ve denizdeki balıklar alim için bağışlanma dilerler. Alimin âbide üstünlüğü, dolunay çıktığı gece, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Hiç şüphesiz, alimler, peygamberlerin mirasçılarıdırlar. Peygamberler ne dinar ne de dirhem bırakırlar. Onlar sadece ilim miras bırakır. O halde kim bu ilmi alırsa büyük bir pay almış olur." Ebu Hatim (ra) şöyle demiştir: Bu hadiste, izah ettiğimiz üstünlüğe sahip olan âlimlerin, diğer ilimleri değil de Nebi'nin (sav) ilmini öğrenen alimler olduğuna dair net bir açıklama bulunmaktadır. Hadisin, 'Alimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler ancak ilim bırakmıştır' dediğini görmez misin? Nebi'nin (sav) ilmi de onun sünnetidir. Kim sünneti bilmiyorsa peygamberlerin varislerinden değildir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَضْلَ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ عَلَى سَائِرِ الْكَوَاكِبِ
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Rabî' el-Atekî, ona Hammad yani İbn Zeyd, (T) Bize Yahya b. Yahya, ona Abbad b. Abbad ve Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî', (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, Ebu Üsame, İbn Nümeyr ve Abde, (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, (T) Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said, (T) Bize Ebu Bekir b. Nâfi', ona Ömer b. Ali, (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yezid b. Harun, ona Şube b. Haccac, onların hepsine Hişam b. Urve, ona babası, ona Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'den Cerir'in hadisine benzer bir hadis nakletti. (Ravi) Ömer b. Ali'nin hadisinde şu ziyadeyi de zikretmiştir: Abdullah b. Amr'a sene başında denk geldim. Ona sordum, bize hadisi daha önce naklettiği gibi nakletti ve 'Ben Hz. Peygamber'i şöyle söylerken işittim...' dedi.
Bize Ebu Hişâm er-Rifâ'î, ona Ebu Bekir b. Ayyâş, ona Âsım, ona Zir, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim adıma bilerek yalan söyleyen cehennemdeki yerine hazırlansın."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Hafs b. Gıyas, ona A'meş, ona İbrahim, ona Ubeyde, ona Abdullah (b. Mesud) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav), "bana Nisa suresini oku" dedi. Ben de “Kur'an sana indirildiği halde (onu) sana ben mi okuyayım?” dedim. Hz. Peygamber (sav), "ben, Kur'an'ı başkasından dinlemeyi seviyorum" buyurdu. Bunun üzerine kendisine bu sureyi "her ümmetten bir şahit getirdiğimiz zaman (halleri) nasıl olur?" ayetine kadar okudum. Başımı kaldırdığımda, Rasulullah'ın (sav) gözlerinden yaş akıyordu.