8053 Kayıt Bulundu.
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir cenaze namazını kıldırdığı vakit şöyle dua ederdi: 'Allah’ım! Yaşayanlarımıza da ölmüşlerimize de, burada hazır olanımıza da olmayanımıza da, küçüğümüze de büyüğümüze de, erkeğimize de kadınımıza da mağfiret et. Allah’ım! Bizden hayatta olanlarımızı İslam üzere yaşat. Ölenlerimizin canını da iman üzere al. Allah’ım! Bu cenazeye vereceğin mükafattan bizi de mahrum bırakma. Ondan sonra da bizi saptırma."
Bize, Malik, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân) ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman -veya mümin- bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle işlediği tüm günahlar, suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür gider. Elini yıkadığında eliyle işlediği bütün günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür gider. Ayaklarını yıkadığında ayaklarıyla işlediği günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür gider. Nihayet günahlarından tertemiz arınmış olur."
Bana Malik, ona da Nuaym b. Abdullah el-Medenî el-Mucmir’in rivayetine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Kim güzel bir şekilde abdest aldıktan sonra namaza gitmek için çıkarsa, namaza gitmeye devam ettiği sürece o, namazdadır. İki adımından birisi için ona bir hasene yazılırken, diğeri sebebiyle onun bir günahı silinir. Sizden birisi kamet getirildiğini işitirse koşmasın. Şüphesiz sizin aranızda ecri en büyük olanınız, evi (mescide) en uzak olanınızdır. Orada bulunanlar “Neden, ey Ebu Hureyre” diye sordular. O da “Çokça adım attığı için” dedi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Necâşî vefat etmiştir." Rasulullah (sav) ve ashâbı Bakî (mezarlığına) çıktılar. Hz. Peygamber (sav) bizleri (gıyâbî cenaze namazını kılmak için) arkasında saf tutturdu. Nebî (sav) öne geçip dört tekbir alarak (Necâşî'nin cenaze namazını kıldırdı).
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona Abdulaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona Ba‘ce b. Abdullah b. Bedr el-Cuhenî, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: -İnsanlar için geçim yollarının en hayırlısı Allah yolunda alıkoyduğu bir atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir düşman sesini yahut düşmana saldırma çağrısını işitirse derhal onun üzerinde ölümü ya da muhtemel yerlerde öldürülmeyi ümit ederek uçarcasına giden adamın yaptığı ile bu dağlardan herhangi birisinin tepesinde yahut şu vadilerden herhangi birisinin iç tarafında birkaç koyun ile birlikte yaşayan ve namazı dosdoğru kılıp, zekâtı veren, gelmesi muhakkak ölüm kendisine gelinceye kadar Rabbine ibadet eden ve kendisinden sair insanlara hayırdan başka hiçbir şey ulaşmayan kimsenin hayatıdır.”
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediği zaman siz de âmin deyiniz. Çünkü kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse, geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihab dedi ki: Rasulullah (sav) da (namaz kıldırırken) âmin derdi.]
Bana Malik, ona Ebu Bekir’in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) ayetini okuduğu vakit, siz de 'âmin' deyiniz. Çünkü âmin sözü, meleklerin âmin demesine denk düşenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bana Malik, ona ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'âmin' dediğinde, melekler de semada 'âmin' der ve bunların biri diğerine denk gelirse, 'âmin' diyen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bana Malik, ona Ebu Bekir’in azatlısı Sümeyy, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'Semiallahu limen hamideh' deyince, siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l hamd' deyiniz. Kimin sözü meleklerin sözüne denk düşerse geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said ve Ebu Seleme, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir." [İbn Şihâb, Hz Peygamber'in de (imam olduğu halde) âmin dediğini nakletmiştir.]