8054 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Yunus, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu.(T) Bize Adem b. Ebu İyâs ona Süleyman b. Muğire, ona Humeyd b. Hilal el-Adevî, ona Ebu Salih es-Semmân şöyle söylemiştir: Ben bir Cuma gününde, Ebu Said el-Hudrî'nin kendisi ile insanlar arasındaki bir sütre olan bir şeye doğru namaz kıldığını gördüm. Ebu Muaytoğullarından bir genç onun önünden geçmek isteyince Ebu Said göğsünden onu geri itti. Genç adam etrafına bakındı fakat Ebu Said'in önünden başka geçecek bir yer bulamadı. Bunun için tekrar önünden geçmek isteyince Ebu Said birincisinden daha şiddetli bir şekilde onu itti. Genç, Ebu Said'e dil uzattı. Sonra Mervan'ın yanına giderek Ebu Said'den gördüğü muameleden dolayı onu şikayet etti. Ebu Said de onun arkasından Mervan'ın yanına girdi. Mervan: 'Ey Ebu Said, seninle kardeşinin oğlu arasında ne geçti' dedi. Bunun üzerine Ebu Said, ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden biri kendisi ile insanlar arasında sütre olarak koyduğu bir şeye doğru namaz kılarken, herhangi bir kimse onun önünden geçmek isterse onu itsin. Şayet o kişi mutlaka önünden geçmek isterse bu sefer onunla kavga etsin. Çünkü o ancak bir şeytandır."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Amr arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'la b. Abdula'la arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail -İbn Eyyûb (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ İsmail b. Ca'fer' ifadesini kullanmıştır- ona Huraka'nın azatlısı Alâ b. Abdurrahman b. Yakub, ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Büyük günahlar işlenmediği sürece beş vakit namaz ve diğer cumaya kadar cuma (namazı), aralarındakilere (işlenen günahlara) kefarettir.
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdula’lâ, ona Hişam (b. Hassan el-Ezdi), ona Muhammed (b. Sirin), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beş vakit namaz ve diğer cumaya kadar bir cuma (namazı), aralarındakilere (işlenen günahlara) kefarettir."
Bize İshak, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Hemmam, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden birinizin abdesti bozulduğunda, yeniden abdest almadığı sürece Allah o kimsenin namazını kabul etmez."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre şöyle söylemiştir: Namaz için ayakta durulup saflar düzenlenmiş iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkıp geldi. O namaz kıldıracağı yerde (mihrapta) durunca cünüp olduğunu hatırladı ve bize "Olduğunuz yerde kalın" buyurdu. Sonra (evine) döndü. Gusletti ve başından su damlayarak yanımıza tekrar çıkıp geldi. Tekbir alıp namaza başladı biz de onunla birlikte namaz kıldık. Bu rivayette Osman b. Ömer'e Abdüla'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî tarikiyle mütâbaat etti. Bu hadisi Evzâî de ez-Zührî'den rivayet etmiştir.