199 Kayıt Bulundu.
Bize Hakem b. Mübârek, ona Muhammed b. Seleme,ona İbn İshâk, ona Yakûb b. Utbe, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v) Bakî mezarlığında bir cenaze merasiminden dönüp yanıma geldi. Baş ağrısı çektiğimi ve 'Ah başım, başım!' dediğimi gördü. (Bunun üzerine) "Aişe, asıl benim başım!" buyurdu. Sonra şöyle dedi: "Benden önce ölsen, ben de seni iyice yıkayıp kefenlesem, defnetsem ne olur?". Bunun üzerine ben şöyle dedim: 'Sanki sen bunu yaparsan, Allah'a (c.c.) yemin olsun benim evime dönüp eşlerinden birisi ile beraber olurdun.' Bu sözüm üzerine Rasulullah (s.a.v.) tebessüm etti. Sonra da sonunda vefat ettiği ağrılı hastalığı başladı.
Bize Ahmed b. Menî, ona Abbâd b. Avvâm, ona Haccac, ona Simak b. Harb, ona da Cabir b. Semure şöyle demiştir: “Rasulullah’ın (sav) bacakları inceydi. Sadece tebessüm şekliyle gülerdi, kendisine baktığımda gözleri sürmeli derdim halbuki sürme çekmiş değildi.” Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasendir, bu kanaldan garibtir ve sahihtir.
Bize Abdurrahman b. Abdülvehhab ona Musa b. İsmail, ona İbn Mübarek, ona Abdülhamid b. es-Sayfî ki o Suheyb'ın soyundadır, ona babası, ona da dedesi Suhayb'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben (bir gün) Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Önünde ekmek ve hurma vardı. Hz. Peygamber (sav) bana; "Yaklaş ve ye" buyurdu. Ben de hurmadan yemeye başladım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Sende göz hastalığı bulunduğu halde hurma mı yiyorsun?" buyurdu. Ben de: '(Ağzımın) diğer tarafı ile çiğniyorum' dedim. Rasulullah (sav) (bu sözüme) gülümsedi."
Bana Yahya b. Eyyub ile Kuteybe ve İbni Hucr, onlara İsmail -O İbn Cafer'dir-, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah, (sav) Enes'in teyzesi Binti Milhan'a gelerek onun yanında iken başını yaslayıp uzandı. Sonra hadisi, İshak b. Ebu Talha ile Muhammed b. Yahya b. Habbân'ın rivayeti gibi nakletti.
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Hz. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana Yahya b. Eyyub ile Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail -Bu zat Cafer'in oğludur- o Abdullah b. Abdurrahman'dan, o da Enes b. Malik'in şöyle dediğini duymuştur: Rasulullah (sav) Enes'in teyzesi Binti Milhan'ın yanına geldi, orada başını yaslayıp uzandı. Râvi devamında İshak b. Ebî Talha ile Muhanmmed b. Yahya b. Habban'in naklettikleri hadîsin benzerini nakletmiştir.
Bana bu hadîsi Amr Nâkid ile Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Hz. Enes (ra) rivayet etti: Rasulullah'ı (sav) son görüşüm, Pazartesi günü perdeyi açtığı zamandır, diyerek Hz. Enes kıssayı anlatmıştır. Salih'in (aşağıdaki) hadisi daha noksansız ve kapsamlıdır: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)
Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd her ikisi Abdürrrezzâk'tan, ona Ma'mer, ona Zührî Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini haber vermiştir: 'Pazartesi günü olunca...' diyerek diğer ikisinin hadisinin aynısını zikretmiştir: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)