37 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Yezid b. Harun, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah hapşırmayı sever, esnemeden ise hoşlanmaz. Sizden biri hapşırır ve ardından Elhamdülillah derse onu duyan her Müslümanın kendisine “Yerhamukallah/Allah seni bağışlasın” demesi bir haktır. Esneme ise (şeytandandır). Birinize esneme gelecek olursa yapabildiği kadar ona mani olsun. Sakın ola "Hâh, hâh!" diye ağzınızı yayarak esnemeyin. Zira bu ancak şeytandandır ve şeytan buna (sevinerek) güler." Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu sahih bir hadistir. İbn Aclân hadisinden de daha sahihtir. Said el-Makburî’nin hadisleri konusunda İbn Ebu Zi'b'in hafızası Muhammed b. Aclân’ın hafızasına nazaran daha sağlamdır, rivayetleri de daha sağlamdır. Tirmizi dedi ki: Bize Ebu Bekir el-Attâr el-Basrî, ona Ali b. Medini, ona da Yahya b. Said’in rivayet ettiğine göre Muhammed b. Aclân şöyle demiştir: Said el-Makburî, rivayet ettiği hadislerin bir kısmını doğrudan Ebu Hureyre’den, bir kısmını ise bir adam vasıtasıyla Ebu Hureyre’den naklederdi. Ben bunları ayırt edemeyince, Said hepsini doğrudan Ebu Hureyre’den nakletmiş gibi rivayet ettim.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona babası (Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah aksırmayı sever, esnemeyi ise çirkin görür. Bir kimse aksırıp Allah'a hamd ettiğinde, onun hamd ettiğini işiten her müslümanın ona 'yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin)' demesi üzerine haktır (gereklidir). Esnemeye gelince, o Şeytan'dandır. Birinize esneme hali geldiğinde elinden geldiğince onu def etmeye çalışsın. Biriniz (ağzını yayarak) 'hâh!' diye esnediği zaman Şeytan ona güler.
Açıklama: Rivayeti Asım b. Ali vasıtası ile aynı isnadla el-Buhârî de bazı lafız farklılıkları ile nakletmektedir. İbn Hibban'ın ravilerinden Muhammed b. İshak b. Said es-Sa'dî hasenul hadistir. İbn Hibban'da yer alan وَلَا يَقُلْ: هَاوْ، فَإِنَّهُ إِذَا، قَالَ: هَاوْ، kısmı el-Buhari'de yoktur. Yine el-Buharî de كان حقا على كل مسلم سمعه أن يقول İbn Hibban'da فَحَقٌّ عَلَى مَنْ سَمِعَهُ أَنْ يَقُولَ şeklindedir. el-Buharî'de yer alan rivayetle karşılaştırıldığında metin maklub olmakla birlikte mana açısından iki rivayet aynı şeyi ifade etmektedir. Hz. Peygamber'in esnemek sıhhat alemeti olmayıp Şeytan'dan kaynaklandiğinı söylenmesinden kasıt, insanın esnemesi gaflet ve tenbelliğinin belirtisi olduğu içindir. Çünkü gaflet müslümana yakışmayan bir haldir. Esnemenin sebebi ise çok yiyip içmek, karnı tıkabasa doldurmak ve bunların etkisiyle hareket kabiliyetinin azalması, uyku ve şehvet halinin öne geçmesidir. Bunların her biri şeytanın hoşlandığı şeylerdir. Bu sebeble şeytan esneyene güler. Çünkü esneyeni şeytan esir almış ve kişi dünyalık arzularına mağlup olmuştur. Bu sebeple esnemek hoş karşılanmamış, mümkün mertebe önüne geçilmesi tavsiye edilmiştir. Her şeye rağmen engellenemediği durumlarda da, esnerken el ile ağzı kapatmak gerekir. Aksırmak bir nimet olup, sağlık ve sıhhatin alametine hamdetmek ve şükretmek gerekir. Esnemek gafletin, tenbellik ve şehvete mağlubiyetin eseridir.Bu sebeple esnemeyi önlemeye gayret etmek gerekir.