Giriş

Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ b. Abdurrahman, ona Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, ona da Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim haksız yere başkasının bir karış toprağını ele geçirirse, Allah, kıyamet günü o toprağı yedi kat yerin dibine kadar o adamın boynuna dolar."


Açıklama: “Boynuna dolanır” cümlesinin; gasp ettiği mal yedi kat yerin dibine kadar boynuna sarılır, bunun günahı boynuna dolanır, yerin dibine batırılır şeklinde farklı izahları yapılmıştır.

    Öneri Formu
1035 M004132 Müslim, Müsakat, 137

Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Muhammed, ona babası, ona da Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (ra) şöyle nakletmiştir: Erva (bt. Üveys) evinin bir kısmı hakkında kendisini dava etmişti. Said şöyle dedi: İstediği payı ona bırakın. Çünkü ben Hz. Peygamber'in (sav); "kim haksız yere bir karış toprağı alırsa, kıyamet günü Allah, yedi kat yerin dibine kadar o toprağı o kişinin boynuna dolar" buyurduğunu işittim." Sonra Said; Ey Allah'ım! Eğer bu kadın yalancı ise gözlerini kör et ve evini de onun mezarı yap diye beddua etti. [Ravi şöyle devam etmiştir: Ben o kadını kör bir vaziyette, duvarlara tutunarak yolunu bulmaya çalıştığını gördüm. Kadın; beni, Said b. Zeyd'in duası çarptı diyordu. Kadın bir gün evinin civarında dolaşırken bahçesindeki kuyuya düştü. O kuyu kadının mezarı oldu.]


Açıklama: Said b. Zeyd, Hz. Ömer'in eniştesi ve cennetle müjdelenen on sahabeden biridir.

    Öneri Formu
1037 M004133 Müslim, Müsakat, 138

Bize İsmail (b. Uleyye), ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan (el-Basrî), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Bir kimse, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın. Kardeşinin (müsbet/menfi henüz sonuçlanmamış) evlilik teklifi üzerine teklifte bulunmasın."


Açıklama: Hadis sahihtir. Ancak Hasen el-Basrî, Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir. Ancak bu hadisi destekleyen başka tarikten gelen bir hadis daha vardır.

    Öneri Formu
49861 HM009514 İbn Hanbel, II, 427

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Hişam, ona babası, ona da Said b. Zeyd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim haksız yere başkasının bir karış toprak alırsa, kıyamet günü Allah o toprağı yerin yedi kat dibine kadar onun boynuna dolar."


    Öneri Formu
1040 M004135 Müslim, Müsakat, 140

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Yahya b. Habib el-Hârisî, o ikisine Abdülvehhab es-Sakafî, ona Eyyüb, ona İbn Sirin, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Muhakkak ki zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı haliyle bir senede on iki ay olarak sürüp gelmiştir. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Diğeri de Cemaziyelahir ve Şaban ayının arasında gelen ve Mudar kabilesinin ayı olan Receb'tir." Sonra Rasulullah (sav); "şu içinde bulunduğumuz ay hangi aydır" diye sordu. Biz de en doğrusunu Allah ve Rasulü bilir dedik. Hz. Peygamber bir müddet sustu, biz ona sanki başka bir isim verecek sandık. Sonra, "bu Zilhicce ayı değil midir" buyurdu. Biz de evet dedik. Sonra, "şu içinde bulunduğumuz şehir hangisidir" diye sordu. Biz de en doğrusunu Allah ve Rasulü bilir dedik. Hz. Peygamber yine bir müddet sustu ve biz ona başka bir isim verecek sandık. Sonra; "bu, şu bildiğiniz şehir değil mi" dedi. Biz de evet dedik. Sonra "bugün hangi gündür" diye sordu. Biz yine; en doğrusunu Allah ve Rasulü bilir dedik. Hz. Peygamber yine sustu ve biz yine ona başka bir isim verecek sandık. Sonra, "bugün Kurban Bayramı günü değil mi" buyurdu. Biz de evet, Ey Allah'ın Rasulü dedik. Sonra şunları söyledi: "Bu gününüz, bu şehriniz ve bu ayınız nasıl saygın ve dokunulmaz ise, canlarınız, mallarınız," -Muhammed b. Sirin, zannediyorum namuslarınız diye de söyledi dedi- "da öyle saygın ve dokunulmazdır. Sizler mutlaka Rabbinize kavuşacaksınız ve O sizi işlediğiniz amellerden sorguya çekecek. Sakın benden sonra birbirlerinizin boynunu vurarak küfre -yahut dalalete- geri dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, sözlerimi burada olmayanlara ulaştırsın! Olabilir ki, kendisine ulaştırılan kimseler burada duyanlardan daha anlayışlıdırlar." Sonra da şöyle dedi: "Dikkat edin! Tebliğ ettim mi?" [Ravilerden İbn Habib rivayetinde, "Mudar kabilesinin Receb'i" ifadesini kullandı.] [Ebu Bekir b. Ebu Şeybe rivayetinde de "benden sonra küfre dönmeyin" lafzı vardır.]


    Öneri Formu
1839 M004383 Müslim, Kasame, 29

Bize Şeyban b. Ferruh ve Ebu Kâmil -buradaki lâfız Ebu Kamil'indir-, o ikisine Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona da Said b. Cübeyr şöyle demiştir: "İbn Ömer, bir tavuğu hedef yapıp ona ok atan bir guruba rastlamıştı. Onlar, İbn Ömer'i görünce hemen dağıldılar. Manzarayı gören İbn Ömer; bunu kim yaptı? Muhakkak ki Rasulullah'ın (sav) böyle bir şeyi yapan kişiyi lanetlemiştir dedi."


    Öneri Formu
3584 M005061 Müslim, Sayd ve Zebaih, 59

Bize Ebu Rabi' el-Atakî, ona Hammad b. Zeyd, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Urve bt. Üveys'in anlattığına göre; Ervâ, arazisinin bir parçasını Said b. Zeyd'in aldığını iddia ederek onu (Medine Valisi) Mervan b. Hakem'e şikâyet etmişti. Said b. Zeyd, Hz. Peygamber'in (sav) sözünü duyduktan sonra ben onun arazisinden bir şey alır mıyım deyince; Mervan, Hz. Peygamber'den (sav) ne duydun diye sordu. Bunun üzerine Said Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Kim haksız yere başkasının bir karış toprağını alırsa, Allah yedi kat yerin dibine kadar o toprağı o kişinin boynuna dolar." Bunun üzerine Mervan ona, naklettiğin bu hadisten sonra artık senden başka bir delil istemiyorum dedi. Sonra Said, şu sözlerle kadına beddua etti: Allah'ım! Eğer bu kadın yalan söylüyorsa, onun gözlerini kör et ve onu kendi arazisinde öldür. [Ravi şöyle devam etmiştir: Kadının gözleri ölmeden önce kör oldu ve bir gün kendi arazisinde gezinirken bir çukura düştü ve orada öldü.]


    Öneri Formu
1038 M004134 Müslim, Müsakat, 139

Bize Ebû’l-Hasan Muhammed b. el-Hüseyin b. Davud el-Alevî, ona Ebû Nasr Muhammed b. Hamdeveyh b. Sehl el-Mervezî, ona Mahmud b. Âdem el-Mervezî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Ebû’l-Abbas es-Sâib b. Ferrûh eş-Şair, ona da Abdullah b. Amr (ra) rivâyet etmiştir: "Rasûlullah (sav) bana; 'Senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de ibadetle geçirdiğin bana haber verimedi mi sanıyorsun?' dedi. Ben de, 'Evet, öyle yapıyorum ey Allah’ın Rasûlü' dedim. Bunun üzerine dedi ki: 'Öyle yapma! Öyle yaparsan gözlerin çöker, güçsüz düşersin. Gözlerinin sende hakkı vadır. Nefsinin sende hakkı vardır. Âileninn sende hakkı vardır. Dolayısıyla bir gün oruç tut, bir gün tutma. Geceleri de hem ibadetini yap, hem de uyu'." [ Bunu Buhârî Sahîh’inde Ali b. el-Medînî vasıtasıyla İbn Uyeyne’den rivayet etmiştir. Müslim de Ebû Bekir b. Ebî Şeybe vasıtasıyla İbn Uyeyne’den rivayet etti.]


    Öneri Formu
141567 BS004795 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 26

Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Hatim, o ikisine (Abdurrahman) b. Mehdi, ona Selim b. Hayyan, ona Said b. Mina, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey Abdullah b. Amr! Bana senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de namaz kıldığın haberi geldi. Böyle yapma. Zira bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Gözünün senin üzerinde hakkı vardır. Eşinin de senin üzerinde hakkı vardır. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tutarsan bütün ömrünü oruç tutmuş gibi olursun. Ben de 'Ey Allah'ın Resulü! Buna gücüm yetiyor' deyince şöyle buyurdu: 'O zaman Davud'un (as) orucunu tut. Yani bir gün oruç tutup bir gün tutma.' Abdullah b. Amr sonraları şöyle derdi: 'Keşke Hz. Peygamber'in verdiği ruhsatı kabul etseydim.'"


    Öneri Formu
278888 M002743-2 Müslim, Sıyâm, 193


    Öneri Formu
48181 HM005740 İbn Hanbel, II, 99