5013 Kayıt Bulundu.
Bize el-Ka'neb, ona Malik; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih Zekvân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir adamı artık insanlar helâk oldular derken işittiğinde..." Musa bu cümleyi şöyle rivayet etti: "Bir adam artık insanlar helak oldular dedi mi, insanların en çok helak olanı o adamdır." [Ebû Davud dedi ki: Malik bu konuda şöyle dedi: Bir kişi bu sözü halkın durumunu -yani dinî açıdan hâllerini- görüp de üzüldüğü için söylemişse, bunda bir sakınca görmüyorum. Kendini beğenip de başkalarını küçümseyerek sözü söylüyorsa o zaman bu yasaklanmış olan çirkin bir şeydir.]
Açıklama: "İnsanlar helak oldu" beyanı, insanın kendisini ayrıcalıklı görmesi nedeniyle hadsizliğini gösterir. Ayrıca bu hüküm, Halık-ı Mutlak olan Allah'ın yetkisini kullanmak olarak görüldüğü için çirkin ve yersiz bir davranış olarak değerlendirilmektedir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Süfyan, ona Zührî, ona Amir b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir Müslümanın diğer bir Müslüman kardeşine karşı en büyük suçu, sorduğu sorudan dolayı, Müslümanlara daha önce haram olmayan bir şeyin haram kılınmasıdır."
Bize el-Ka'neb, ona Malik; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih Zekvân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir adamı artık insanlar helâk oldular derken işittiğinde..." Musa bu cümleyi şöyle rivayet etti: "Bir adam artık insanlar helak oldular dedi mi, insanların en çok helak olanı o adamdır." [Ebû Davud dedi ki: Malik bu konuda şöyle dedi: Bir kişi bu sözü halkın durumunu -yani dinî açıdan hâllerini- görüp de üzüldüğü için söylemişse, bunda bir sakınca görmüyorum. Kendini beğenip de başkalarını küçümseyerek sözü söylüyorsa o zaman bu yasaklanmış olan çirkin bir şeydir.]
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes ve Yunus b. Yezid, onlara İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona Hz. Aişe, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ayağına batan bir diken dahi olsa, Müslümanın başına gelen hiçbir musibet yoktur ki, onun sebebiyle günahı affolunmasın."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. el-Hüseyin, ona Ali b. Hafs, ona Şube, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, (hadisinde İbn Hüseyin demiştir), ona Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir insana duyduğu her şeyi söylemesi yalan olarak yeter." [Ebû Davud şöyle demiştir: Hafs, rivayetinde Ebu Hureyre'yi zikretmemiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Sadece Ali b. Hafs el-Medaini, Ebu Hureyre'yi zikretmiştir.]
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. el-Hüseyin, ona Ali b. Hafs, ona Şube, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, (hadisinde İbn Hüseyin demiştir), ona Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir insana duyduğu her şeyi söylemesi yalan olarak yeter." [Ebû Davud şöyle demiştir: Hafs, rivayetinde Ebu Hureyre'yi zikretmemiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Sadece Ali b. Hafs el-Medaini, Ebu Hureyre'yi zikretmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Muhammed b. Amr b. Ata, Ata b. Yesar, ona Ebu Said ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: "Müminin başına bir sızı, bir meşakkat, bir hastalık veya bir hüzün gelirse, Allah bu nedenlerden dolayı onun günahlarından bazılarını affeder."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Muhammed b. Amr b. Ata, Ata b. Yesar, ona Ebu Said ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: "Müminin başına bir sızı, bir meşakkat, bir hastalık veya bir hüzün gelirse, Allah bu nedenlerden dolayı onun günahlarından bazılarını affeder."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Muhammed b. Amr b. Ata, Ata b. Yesar, ona Ebu Said ve Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: "Müminin başına bir sızı, bir meşakkat, bir hastalık veya bir hüzün gelirse, Allah bu nedenlerden dolayı onun günahlarından bazılarını affeder."
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes ve Yunus b. Yezid, onlara İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona Hz. Aişe, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ayağına batan bir diken dahi olsa, Müslümanın başına gelen hiçbir musibet yoktur ki, onun sebebiyle günahı affolunmasın."