Giriş

Bize Esved b. Âmir, ona Şerîk, ona Abdullah b. İsa, ona da Abdullah b. Cebr, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) kendisine hizmet etmekte olan Yahudi bir çocuğu hastalanınca ziyarete gitmişti. Çocuğa 'Lâ ilâhe illallah de' diye hitap ettiğinde, çocuk babasının yüzüne bakmaya başladı. Babası 'Sana dediğini söyle' deyince, çocuk da söyledi. Hz. Peygamber (sav) (çok geçmeden onun ölüm haberini aldı) ve ashabına 'Kardeşinizin cenaze namazını kılınız' buyurdu." [Esved’in dışındaki râviler hadisi; çocuktan 'Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve ennî Rasulullah' demesinin istendiği ve babasının da 'Muhammed’in sana dediklerini söyle' lafızlarıyla nakletmişlerdir.]


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
63413 HM013772 İbn Hanbel, III, 261

Bize Yunus, ona Hammâd, ona da Sâbit, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Yahudilerden bir çocuk, Hz. Peygamber’e (sav) hizmet ediyordu. Bu delikanlı hastalandı. Rasulullah (sav) de hasta ve ölmek üzere olan bu çocuğu ziyarete geldi ve hemen onu İslam’a davet etti. Çocuk baş ucunda dikilmekte olan babasına baktı. Babası 'Ebu’l-Kasım ne diyorsa yap!' deyince, çocuk Müslüman oldu, sonra da canını teslim etti. Rasulullah (sav) onun evinden çıkarken 'Çocuğun cehennem ateşinden çıkmasına beni vesile kılan Allah’a hamdederim' diyordu."


    Öneri Formu
62738 HM013408 İbn Hanbel, III, 228

Bize Affân, ona Hammâd, ona da Sabit, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) ensardan birinin hasta ziyaretine gitmişti. Ona 'Dayıcığım! Lâ ilâhe illallah de' buyurdu. Hasta 'Dayı mı yoksa amca mı?' dediğinde, Hz. Peygamber (sav) 'Yok, dayı' dedi. Adam 'Böyle söylemem bana daha mı hayırlıdır?' diye sorunca, Hz. Peygamber (sav) 'Evet' cevabını verdi."


    Öneri Formu
63700 HM013862 İbn Hanbel, III, 268

Bize Hasan, ona İbn Lehîa, ona Zebbân, ona Sehl b. Muâz, ona da babası Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim oruçlu olur, bir hastayı ziyaret eder ve cenazeye iştirak ederse, ondan sonra işleyecekleri hariç, geçmiş günahları affolunur."


    Öneri Formu
63923 HM015727 İbn Hanbel, III, 440

Bize Ravh, ona Zem’a b. Salih, ona İbn Şihâb, ona da Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf, Ebu Ümâme'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Esad b. Zürâre, Akabe biatındaki temsilcilerden biri idi ve onun yüzünde ve vücudunda kızarıklık çıkmıştı. Hz. Peygamber (sav) onu ziyarete geldiğinde iki kez şöyle dedi: Ne kötü bir ölümdür bu! Şimdi Yahudiler 'Muhammed arkadaşının hastalığını tedavi etseydi ya' diyecekler. Benim ona zarar vermeye de fayda vermeye de gücüm yetmez. Ama onu elimden geldiğince tedavi etmeye çalışacağım. Sonra Esad’ın başının iki çizgi halinde dağlanmasını istedi. Ancak Esad kısa bir süre sonra vefat etti."


    Öneri Formu
64926 HM017370 İbn Hanbel, IV, 138

Bize Haccâc, ona Yunus b. Ebu İshak ve İsmail b. Ömer, onlara Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle rivayet etmiştir: "Gözümde bir rahatsızlık meydana gelmişti. Bunun için Hz. Peygamber (sav) beni ziyarete geldi. Gözüm iyileşince dışarı çıktım. Hz. Peygamber (sav) bana 'Gözünde o rahatsızlık tekrar meydana gelecek olsa ne yapardın?' diye sordu. Ben de 'Gözümde böyle bir rahatsızlık olacak olsa, sabreder ve sevabını Allah’tan (cc) beklerdim' cevabını verdim. Allah Rasülü (sav) 'Gözlerinde o rahatsızlık olur ve sen de sabredip sevabını Allah’tan beklersen, Allah’a (azze ve celle) günahsız olarak kavuşursun' buyurdu.” [İsmail’in nakline göre Hz. Peygamber (sav) 'Sonra sabreder ve sevabını Allah’tan beklersen, Allah cennete girmeyi sana farz kılar' demiştir.]


    Öneri Formu
68264 HM019563 İbn Hanbel, IV, 375

Bize Muhammed b. Bekir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Müslim b. Yesâr, ona da Ebu’l-Eş’as es-San’ânî, Raşid b. Hubeyş’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), hastalığı sırasında Ubâde b. Sâmit’in evine ziyaret için gitmişti. Hz. Peygamber (sav) 'Ümmetimden kimler şehittir biliyor musunuz?' diye sordu. Orada bulunanlar cevap vermeyince, Ubâde 'Beni biraz doğrultun' dedi, hemen onu yatağından kaldırıp doğrulttular. Ubade 'Ey Allah’ın Rasulü! Sabredenler ve sevabını da Allah’tan bekleyenler şehittir' dedi. Hz. Peygamber 'Bu durumda ümmetimin şehitleri az olur. Allah yolunda öldürülenler şehittir. Vebadan ölenler şehittir. Suda boğularak ölenler şehittir. Karın hastalığından ölenler de şehittir. Loğusa olarak ölen kadını da çocuğu göbek bağı ile cennete çekecektir' buyurdu." [Ebu’l-Avvâm şehit hükmünde olanlara, Beytü’l-makdise hizmet edenleri, yanarak can verenleri ve sele kapılıp boğulanları da eklemiştir.]


Açıklama: Hadis metin olarak sahih li gayrihidir. İsnadı ise hem zayıflık bulunması hem de inkıtâdan dolayı zayıftır. Katâde, Müslim b. Yesâr'dan hadis işitmemiştir. Muhammed b. Bekr, Saîd b. Arûbe'den ihtilâta uğramasından sonra hadisi işitmiştir. Râşit b. Hubeyş, hakkında ihtilaf olunan bir râvidir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren değişik lafızlı kısım şöyledir: البطن والحرق والغرق شهادة

    Öneri Formu
62574 HM016094 İbn Hanbel, III, 489

Bize Abdussamed, ona Hemmâm, ona Katâde, ona bir arkadaşı, ona da Raşid b. Hubeyş, Ubâde b. Sâmit’in şöyle dediğini nakletmiştir: "Hastalığı esnasında Hz. Peygamber'in (sav) kendisini ziyarete geldiğini söylemiş ve yukarıdaki hadisi şöyle aktarmıştır. Hz. Peygamber (sav) 'Ümmetimden kimler şehittir biliyor musunuz?' diye sordu. Orada bulunanlar cevap vermeyince, Ubâde 'Beni biraz doğrultun' dedi ve hemen onu yatağından kaldırıp doğrulttular. Ubâde 'Ey Allah’ın Rasulü! Sabreden ve sevabını Allah’tan bekleyen şehittir' dedi. Hz. Peygamber 'Bu durumda ümmetimin şehitleri az olur. Allah yolunda öldürülen şehittir. Vebadan ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Karın hastalığından ölen de şehittir. Loğusa olarak ölen kadını da çocuğu göbek bağı ile cennete çekecektir' buyurdu." [Ebu’l-Avvâm hükmen şehit sayılanlara, Beytü’l-makdis'e hizmet edenleri, yanarak can verenleri ve sele kapılıp boğulanları da eklemiştir.]


Açıklama: İsnad, Katâde'nin hadis almış olduğu şeyhi yani hocasının müphem olmasından dolayı zayıftır.

    Öneri Formu
62576 HM016095 İbn Hanbel, III, 489

Bize Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona da Ebu Rabîa, Enes b. Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), ateşli bir hastalığa (hummaya) yakalanan bir bedeviyi ziyaret etmek üzere yanına varmıştı. Ona 'Bu hastalığın günahlarına kefaret ve onların temizlenmesine bir vesiledir' dedi. Bedevi 'Bilakis bu hastalık, yaşlı bir adamı alev alev yakan ve onu kabre doğru sürükleyen (ölümcül) bir sıtmadır' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) kalktı ve oradan ayrıldı."


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
63202 HM013651 İbn Hanbel, III, 250

Bize Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona da İbn Ayyâş'ın azadlı kölesi Ziyâd b. Ebu Ziyâd şöyle rivayet etmiştir: "Medine valisi Hişam b. İsmail insanlara öğle namazını kıldırdıktan sonra, Ömer'le birlikte namazdan doğruca hastalığa yakalanan Amr b. Abdullah b. Ebu Talha'yı ziyarete geçtik. Yanına varınca hiç oturmadan ayakta durumunu sorup oradan ayrıldık. Daha sonra evi, Ebu Talha'nın evinin bitişiğinde olan Enes b. Malik'in evine uğradık. Biraz oturunca Enes’in cariyesi geldi ve 'Namaz vakti geldi, ey Ebu Hamza!' dedi. Biz 'Allah sana acısın! Hangi namaz bu?' deyince, Enes 'İkindi namazı' diye cevap verdi. 'Öğleyi daha şimdi kıldık' dediğimizde, Enes 'Siz, namazı ya unuttuğunuz veya size unutturulduğu için ilk vaktinde kılmamışsınız. Ben Rasulullah'ı (sav), şehadet ve orta parmağını birleştirerek 'Ben işte şu ikisi gibi kıyametin bize (yakın) olduğu bir zamanda gönderildim' derken duymuşumdur dedi."


    Öneri Formu
62959 HM013517 İbn Hanbel, III, 237