Giriş

Bize Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, o ikisine İsmail b. Cafer, ona el-Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre bir gün Rasulullah (sav) şöyle sormuş: "Müflis kimdir, bilir misiniz" diye sordu. İnsanlar da bize göre müflis parası ve malı kalmayan adamdır dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şunları söyledi: "Müflis, kıyamet günü namaz, oruç ve zekâtla mahşere gelecek, ama aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira etmiş, ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, öbürünü de dövmüş olarak gelecek olan adamdır. Bu durumda onun sevapları (canını yaktığı) o adamlara dağıtılır. Eğer borcu bitmeden sevapları biterse, bu sefer onların günahları alınıp bunun sırtına vurulur ve sonra da kendisi cehenneme atılır."


    Öneri Formu
8245 M006579 Müslim, Birr ve Sıla, 59

Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail -o İbn Cafer'dir-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir malı eksiltmez. Bir kul birisini affettiğinde Allah bu yüzden ancak onun değerini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterirse Allah onun makamını yükseltir."


    Öneri Formu
9139 M006592 Müslim, Birr ve Sıla, 69


    Öneri Formu
278889 M006579-2 Müslim, Birr ve Sıla, 59

Bize Şeyban b. Ebu Şeybe, ona Süleyman b. Muğîra, ona Humeyd b. Hilal, ona da Ebu Râfi', Ebu Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Cüreyc bir manastırda ibadet ediyordu. Derken annesi geldi. Humeyd demiş ki: Rasulullah'ın (sav) (Cüreyc'in) annesi onu çağırdığı vakit, elini nasıl kaşının üstüne koyduğunu, sonra başını ona kaldırarak çağırdığını göstermesini Ebu Hureyre'nin nasıl gös­terdiğini bize Ebu Râfi' tarif etti. Annesi şöyle demiş: Ey Cüreyc! Ben senin annenim, benimle konuş. Annesi (annesinin sözleri) o namazda bulunduğu ana denk gelmişti. Cüreyc, Allah'ım! Biri annem, biri namazım demiş ve namazını tercih et­miş. Bunun üzerine annesi dönmüş. Sonra ikinci defa tekrar gelerek; ya Cüreyc! Ben senin annenim. Benimle konuş de­miş. Cüreyc; Allah'ım! Biri annem, biri namazım demiş ve (yine) namazını tercih etmiş. Annesi de Allah'ım! Şüphesiz bu Cüreyc benim oğlumdur. Kendisiyle konuştum fakat o benimle konuşmayı kabul etmedi. Allah'ım! Ona fahi­şeleri göstermedikçe canını alma demiş. Humeyd; annesi onun fahişe fitnesine düşmesi için dua etseydi, bu fitneye düşerdi demiştir. Bir ko­yun çobanı onun (Cüreyc'in) manastırına sığınırmış. Derken köyden bir kadın çıkmış ve çoban bu kadınla zina etmiş. Kadın hamile kalmış ve bir oğlan doğur­muş. Kendisine bu ne demişler. Şu manastırın sahibindendir demiş. Bunun üzerine köylüler baltalarıyla, bel kürekleriyle gelmişler ve Cüreyc'e seslenmişler. Fakat onu namaz kılarken bulmuşlar. Bu sebeple onlarla konuşmamış. (Köylüler) Manastırını yıkmağa başlamışlar. Bunu görünce yanlarına inmiş. Kendisine; şu kadına sor demişler. O da gülümsemiş. Sonra bebeğin başını sıvazlayarak; senin baban kim demiş. Bebek; benim babam koyun çobanıdır demiş. Köylüler çocuktan bunu işitince (Cüreyc'e); senin manastırından yıktığımız yeri altın ve gümüşle bina ede­lim demişler. O; hayır! Fakat siz onu eskisi gibi toprakla yapın demiş. Sonra ma­nastıra çıkmış."


    Öneri Formu
8088 M006508 Müslim, Birr ve Sıla, 7

Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Üç günden fazla küskünlük olmaz."


    Öneri Formu
8137 M006535 Müslim, Birr ve Sıla, 27

Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Ebu Râfi’, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir. "Şüphesiz Allah Teâlâ kıyamet gününde; ey ademoğlu! Ben hasta oldum da sen beni ziyaret etmedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Ben seni nasıl ziyaret edebilirim ki cevabını verecek. Cenab-ı Hak; bilmez miydin ki falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Oysa onu ziyaret etmiş olsaydın, beni onun yanında bulurdun diyecek. Sonra; ey ademoğlu! Senden yiyecek istedim de bana yiyecek vermedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Sana nasıl yiyecek verebilirim ki diyecek. Allah Teala da bilmez misin ki, falan kulum senden yiyecek istedi, sen ona yiyecek vermedin. Bilmez miydin ki, ona yiyecek vermiş olsaydın onu benim nezdimde bulacaktın diyecek. Cenâb-ı Hak; ey ademoğlu! Senden su istedim de bana su vermedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Ben sana nasıl su verebilirim ki cevabını verecek. Cenab-ı Hak; falan kulum senden su istedi, ona su vermedin! Onu su vermiş olsaydın bunun karşılığını benim nezdimde bulurdun diyecektir."


    Öneri Formu
8174 M006556 Müslim, Birr ve Sıla, 43

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail –İbn Cafer-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka malı eksiltmez. Bir kul birisini affettiğinde Allah bu yüzden onun değerini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterirse Allah onun derecesini yükseltir."


    Öneri Formu
272237 M006592-2 Müslim, Birr ve Sıla, 69


    Öneri Formu
9124 M006580 Müslim, Birr ve Sıla, 60


    Öneri Formu
279751 M006580-2 Müslim, Birr ve Sıla, 60


    Öneri Formu
279752 M006580-3 Müslim, Birr ve Sıla, 60