Giriş

Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir; (T) Bize Ümeyye b. Bistam, ona Yezid b. Zürey', ona Ravh b. el-Kasım; (T) Bize Muhammmed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, onlara hepsine Mansur, Züheyr isnadıyla rivayet etmiştir. Cerir ve Ravh'ın hadisleri Züheyr'in hadisi gibidir. Şube hadisinde ise, çocuğa isim koyma zikredilmiş, yasaklanan dört isim zikredilmemiştir.


    Öneri Formu
5534 M005602 Müslim, Âdâb,12

Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) Ya'lâ, Bereke, Eflah, Yesar, Nafi' ve buna benzer isimleri koymayı yasaklamak istedi. Sonra bu konuda sessiz kalıp, bir şey söylemediğini gördüm. Rasulullah (sav) bu isimleri yasaklamadan vefat etti. Daha sonra Ömer bunları yasaklamak istedi, o da vazgeçti."


    Öneri Formu
5536 M005603 Müslim, Âdâb,13

Bize Ahmed b. Hanbel, Züheyr b. Harb, Muhammed b. Müsenna, Ubeydullah b. Said, Muhammed b. Beşşâr, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) Asiye'nin ismini değiştirdi ve ona Cemile ismini verdi." [Ahmed; hadisi ahberanî yerine an lafzıyla rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
5537 M005604 Müslim, Âdâb,14

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hasan b. Musa, ona Hammad b. Seleme, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Ömer'in kızının adı Asiye idi. Rasulullah (sav) ona Cemile ismini verdi."


    Öneri Formu
5540 M005605 Müslim, Âdâb,15

Bize Amr en-Nakıd ve İbn Ebu Ömer -lafız Amr'a aittir-, onlara Süfyan, ona Talhaoğullarının azatlısı Muhammed b. Abdurrahman, ona Küreyb, ona İbn Abbas şöyle demiştir: "Cüveyriye'nin ismi Berre idi. Hz. Peygamber (sav) onu Cüveyriye'ye çevirdi. Birisi Berre'nin yanından çıktı denilmesinden hoşlanmıyordu." [İbn Ebu Ömer'in Küreyb'ten rivayet ettiği hadiste Küreyb, İbn Abbas'tan işittim ifadesini kullanmıştır.]


    Öneri Formu
5541 M005606 Müslim, Âdâb,16

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona Ebu Râfi', ona Ebu Hureyre; (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona Ebu Râfi', ona Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Zeyneb'in ismi Berre idi. O kendisini temize çıkarıyor denildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona Zeyneb ismini verdi." [Hadisin lafzı, İbn Beşşâr'ın dışındaki adı geçen diğer ravilere aittir. İbn Ebu Şeybe de bize Muhammed b. Cafer, ona Şube rivayet etti demiştir.]


    Öneri Formu
5544 M005607 Müslim, Âdâb,17

Bana Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysera, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Saçı başı dağınık, kapılardan kovulmuş nice kimseler vardır ki, Allah'a yemin etse Allah onun yeminini boşa çıkarmaz."


    Öneri Formu
9945 M006682 Müslim, Birr ve Sıla, 138

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, -Hadisin metni İbn Müsennâ'ya aittir.- Onlara Muâz b. Hişâm, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katâde, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Üseyr b. Câbir şöyle rivayet etmiştir: Yemenlilerin yardımları geldiği zaman Hz. Ömer onlara “Üveys b. Âmir aranızda mı?” diye sordu Sonunda onu buldu ve “sen Üveys b. Âmir misin?” diye sordu. Üveys “evet ben Üveys'im” dedi. Hz. Ömer “Merâd'dan ve Karen'densin, değil mi?” diye sorunca Üveys “evet” diye cevap verdi. Hz. Ömer “sende alaca hastalığı vardı. Geçmiş, sadece bir dirhemlik kalmış” deyince Üveys “evet” dedi. Hz. Ömer “senin annen hayatta mı?” diye sordu. Üveys “evet, hayatta” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer “ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Sonra Ömer “Haydi Üveys! Benim için istiğfar et” dedi. Üveys de Hz. Ömer için istiğfar etti. Hz. Ömer ona “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Üveys “Kufe'ye” dedi. Hz. Ömer “senin için Kufe valisine bir mektup yazayım mı?” diye sordu. Üveys “insanların fakirleri ve düşkünleri ile birlikte olmayı daha çok isterim” dedi. Ertesi yıl, Yemenlilerin eşrafından bir adam hacca geldi ve Hz. Ömer'i gördü. Hz. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam “Onu bırakıp buraya geldiğimde evi boş, malı azdı” dedi. Hz. Ömer, adama “ben Rasululah'ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Adam, hac dönüşü Üveys'in yanına geldi ve “benim için istiğfar et” dedi. Üveys ona “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” diye cevap verdi. Adam tekrar “benim için istiğfar et” deyince Üveys yine “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” dedi. En sonunda “yoksa sen Ömer'i mi gördün?” diye sordu. Adam “evet” dedi. Bunun üzerine Üveys adam için istiğfar etti. Halk onun kim olduğunu anladı, sonra dönüp gitti. Üseyr der ki: Üveys'in elbisesi çizgili bir hırkaydı. İnsanlar onu görünce “acaba Üveys bunu nereden bulmuş” derlerdi.


    Öneri Formu
8058 M006492 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 225

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, -Hadisin metni İbn Müsennâ'ya aittir.- Onlara Muâz b. Hişâm, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katâde, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Üseyr b. Câbir şöyle rivayet etmiştir: Yemenlilerin yardımları geldiği zaman Hz. Ömer onlara “Üveys b. Âmir aranızda mı?” diye sordu Sonunda onu buldu ve “sen Üveys b. Âmir misin?” diye sordu. Üveys “evet ben Üveys'im” dedi. Hz. Ömer “Merâd'dan ve Karen'densin, değil mi?” diye sorunca Üveys “evet” diye cevap verdi. Hz. Ömer “sende alaca hastalığı vardı. Geçmiş, sadece bir dirhemlik kalmış” deyince Üveys “evet” dedi. Hz. Ömer “senin annen hayatta mı?” diye sordu. Üveys “evet, hayatta” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer “ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Sonra Ömer “Haydi Üveys! Benim için istiğfar et” dedi. Üveys de Hz. Ömer için istiğfar etti. Hz. Ömer ona “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Üveys “Kufe'ye” dedi. Hz. Ömer “senin için Kufe valisine bir mektup yazayım mı?” diye sordu. Üveys “insanların fakirleri ve düşkünleri ile birlikte olmayı daha çok isterim” dedi. Ertesi yıl, Yemenlilerin eşrafından bir adam hacca geldi ve Hz. Ömer'i gördü. Hz. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam “Onu bırakıp buraya geldiğimde evi boş, malı azdı” dedi. Hz. Ömer, adama “ben Rasululah'ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Adam, hac dönüşü Üveys'in yanına geldi ve “benim için istiğfar et” dedi. Üveys ona “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” diye cevap verdi. Adam tekrar “benim için istiğfar et” deyince Üveys yine “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” dedi. En sonunda “yoksa sen Ömer'i mi gördün?” diye sordu. Adam “evet” dedi. Bunun üzerine Üveys adam için istiğfar etti. Halk onun kim olduğunu anladı, sonra dönüp gitti. Üseyr der ki: Üveys'in elbisesi çizgili bir hırkaydı. İnsanlar onu görünce “acaba Üveys bunu nereden bulmuş” derlerdi.


    Öneri Formu
275078 M006492-2 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 225

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, -Hadisin metni İbn Müsennâ'ya aittir.- Onlara Muâz b. Hişâm, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katâde, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Üseyr b. Câbir şöyle rivayet etmiştir: Yemenlilerin yardımları geldiği zaman Hz. Ömer onlara “Üveys b. Âmir aranızda mı?” diye sordu Sonunda onu buldu ve “sen Üveys b. Âmir misin?” diye sordu. Üveys “evet ben Üveys'im” dedi. Hz. Ömer “Merâd'dan ve Karen'densin, değil mi?” diye sorunca Üveys “evet” diye cevap verdi. Hz. Ömer “sende alaca hastalığı vardı. Geçmiş, sadece bir dirhemlik kalmış” deyince Üveys “evet” dedi. Hz. Ömer “senin annen hayatta mı?” diye sordu. Üveys “evet, hayatta” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer “ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Sonra Ömer “Haydi Üveys! Benim için istiğfar et” dedi. Üveys de Hz. Ömer için istiğfar etti. Hz. Ömer ona “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Üveys “Kufe'ye” dedi. Hz. Ömer “senin için Kufe valisine bir mektup yazayım mı?” diye sordu. Üveys “insanların fakirleri ve düşkünleri ile birlikte olmayı daha çok isterim” dedi. Ertesi yıl, Yemenlilerin eşrafından bir adam hacca geldi ve Hz. Ömer'i gördü. Hz. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam “Onu bırakıp buraya geldiğimde evi boş, malı azdı” dedi. Hz. Ömer, adama “ben Rasululah'ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu” dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Adam, hac dönüşü Üveys'in yanına geldi ve “benim için istiğfar et” dedi. Üveys ona “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” diye cevap verdi. Adam tekrar “benim için istiğfar et” deyince Üveys yine “sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et” dedi. En sonunda “yoksa sen Ömer'i mi gördün?” diye sordu. Adam “evet” dedi. Bunun üzerine Üveys adam için istiğfar etti. Halk onun kim olduğunu anladı, sonra dönüp gitti. Üseyr der ki: Üveys'in elbisesi çizgili bir hırkaydı. İnsanlar onu görünce “acaba Üveys bunu nereden bulmuş” derlerdi.


    Öneri Formu
275079 M006492-3 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 225