Giriş

Bize Müsedded, ona Abdulvâris, ona Eyyüb, ona Hafsa, ona da Ümmü Atiyye şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bizi (ölüm karşısında) yüksek sesle ağlamaktan nehyetti."


Açıklama: Bu yasağın sebebi, bu tarz feryatların kadere razı olmama manası taşımasındandır.

    Öneri Formu
19820 D003127 Ebu Davud, Cenaiz, 24, 25

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) Hayber gazvesinde şöyle buyurmuştur: "Kim şu bitkiden -yani sarımsaktan- yemiş ise sakın mescidimize yaklaşmasın!"


    Öneri Formu
5237 B000853 Buhari, Ezan, 160

Bize Muhammed b. Avf et-Tâî, ona er-Rabi' b. Huleyd, ona Muhammed b. Halid, ona el-Fadl b. Delhem el-Vâsıtî, ona Sabit el-Bünanî ona da Enes Malik, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim güzelce abdest alır da (sevabını) Allah'tan umarak (hasta olan) bir mü'min kardeşini ziyaret ederse, cehennemden yetmiş harif (sürecek bir) mesafe (kadar) uzaklaştırılır." [(Bu hadisi Enes'ten nakleden Sabit, rivayetine devam ederek şunları) söyledi: (Ben Enes'e) Ey Ebu Hamza! Harif nedir? dedim. O da yıldır cevabını verdi.] [Ebû Davud der ki: Sadece Basralıların rivayet ettikleri hadislerden biri de hasta ziyaretini abdestli olarak yapmak gerektiğinden bahseden bu hadistir.]


    Öneri Formu
19724 D003097 Ebu Davud, Cenaiz, 3

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Hz. Ayşe'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Sa'd b. Muaz, Hendek (savaşı) günü bir adamın attığı okla kolundaki can damarından yaralanınca, Rasulullah, yakından ziyaret edebilmek için mescitte onun kalacağı bir çadır kur (dur)du."


    Öneri Formu
19728 D003101 Ebu Davud, Cenaiz, 4

Bize er-Rabî' b. Yahya, ona Şube, ona Yezid Ebu Halid, ona el-Minhal b. Amr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre; Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim eceli gelmemiş olan bir hastayı ziyaret eder ve onun yanında iken yedi defa Ulu Allah'tan ve arşın yüce Rabbinden sana şifa vermesini dilerim diye dua ederse Allah o hastayı kesinlikle bu hastalıktan kurtarır."


    Öneri Formu
19733 D003106 Ebu Davud, Cenaiz, 8

Bize Yezid b. Halid er-Ramli, ona İbn Vehb, ona Huyey b. Abdullah, ona Ebu Abdurrahman el-Hubulî, ona da İbn Amr'ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam bir hastayı ziyarete geldiği zaman Ey Allah'ım (bu) kuluna şifa ver. Senin (rızan) için düşmanla savaşır ve senin için cenazeye (namazı kılmaya) gider diye dua etsin." [Ebû Davud der ki: (Şeyhim) İbnü's-Serh, "(hadisteki إِلَى جَنَازَةٍ yerine) “إِلَى صَلاَةٍ / namaza (gider)" şeklinde rivayet etti.]


    Öneri Formu
19735 D003107 Ebu Davud, Cenaiz, 8

Bize Şeyban b. Ferruh, ona Süleyman b. Muğîra, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bu gece bir oğlum oldu. Ona babam İbrahim'in adını verdim." (Daha sonra Hz. Enes) hadisin geri kalan kısmını da rivayet ederek şöyle dedi: Ben o çocuğu Rasulullah'ın (sav) huzurunda can çekişirken gördüm. (Bunun üzerine) Rasulullah'ın (sav) gözlerinden yaşlar boşandı ve şöyle buyurdu: "Göz yaşarır, kalp üzülür, fakat biz Rabbimizin razı olacağı sözlerden başkasını söylemeyiz. Ey İbrahim, biz senin (ölümün)le gerçekten üzgünüz" dedi.


    Öneri Formu
19819 D003126 Ebu Davud, Cenaiz, 23, 24

Bize Ka'neb, ona Malik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir b. Atîk, ona Abdullah b. Abdullah'ın anne tarafından dedesi Atik b. el-Haris b. Atik, ona da amcası Cabir b. Atik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), (bir gün) Abdullah b. Sabit’i hasta iken ziyaretine geldi. Onu kendinden geçmiş bir halde buldu. Bunun üzerine ona seslendi (fakat o kendinde olmadığı için) karşılık veremedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" dedi ve şöyle devam etti: "Ey Ebu'r-Rabi! Biz (Allah’ın kaza ve kaderine) boyun eğdik." Bunun üzerine kadınlar feryad edip ağlaşmaya başladılar. İbn Atik de onları susturmaya çalıştı. Derken Rasulullah (sav) "onları (kendi hallerine) bırak. Fakat vacib olunca hiçbir kadın ağlamasın" buyurdu. (Orada bulunanlar) Ey Allah'ın Rasulü vacib olmak nedir? dediler. Rasul-i Ekrem, "ölmektir" buyurdu. (O sırada Abdullah b. Sabit'in) kızı (babası hakkında) ben senin şehit olacağını ümid ediyordum. Çünkü sen (cihad için) gereken şeyleri hazırlamıştın diye söylenmeye başladı. Rasulullah da (sav) "Aziz ve Celil olan Allah ona niyeti ölçüsünde şehid sevabı verecektir."(buyurdu ve) "Siz neyi şehitlik sayıyorsunuz?" diye sordu. (Onlar da) Allah yolunda öldürülmeyi dediler. Rasulullah (sav) "Allah yolunda öldürülmekten başka yedi (tane daha) şehidlik vardır. Vebadan (taun) ölen şehiddir. Boğularak ölen şehiddir. Akciğer zarı iltihabından (zatülcenb) ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Göçük altında kalarak ölen şehiddir. Doğum yaparken ölen kadın şehiddir" buyurdu. [Ebû Davud hadis metninde geçen cum kelimesinin, kadının çocuğu karnında iken onunla ölmesi anlamına geldiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
19755 D003111 Ebu Davud, Cenaiz, 11

Bize İbrahim b. Musa, ona Muhammed b. Rabî'a, ona Muhammed b. Hasan b. Atiyye, ona babası (Hasan Atiyye b. Sa'd), ona dedesi (Ebu Hasan Atiyye b. Sa'd), ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ölünün iyiliklerini söyleyerek yüksek sesle ağlayan kadın (lar)a ve (onu) dinleyen kadın (lar)a lanet etmiştir."


    Öneri Formu
19821 D003128 Ebu Davud, Cenaiz, 24, 25

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona da Atâ'nın rivayet ettiğine göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Peygamber (sav) sarmısağı kast ederek: "Kim şu bitkiden yediyse mescitlerimize gelip aramıza karışmasın!" buyurdu. Ben (Atâ b. Ebu Rebah): 'Acaba bununla neyi kastetmişti?', dedim. O (Câbir): 'Kanaatimce olsa olsa çiğ sarmısağı kastetmiştir' dedi. Mahled b. Yezid'in naklettiğine göre İbn Cüreyc burada 'kanaatimce olsa olsa kötü kokusunu kastetmiştir' diye rivayet etmiştir. Ahmed b. Salih'in İbn Vehb'den yaptığı rivayette Hz. Peygamber'e (sav) (bir tencere getirildi ifadesinin yerine) bir tabak getirildi, denilmiştir. İbn Vehb: 'Yani içinde yeşillik bulunan bir tabak demek istiyor' demiştir. Leys ve Ebu Safvan ise Yunus'tan naklettikleri rivayetlerinde tencereden bahsedilen kısmı zikretmemişlerdir. Binaenaleyh bu sözler ez-Zührî'ye mi aittir yoksa hadisin parçası mıdır, bilemiyorum.


    Öneri Formu
278372 B000854-2 Buhari, Ezan, 160