Giriş

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.


    Öneri Formu
53967 KK8/61 Enfâl, 8, 61

İman edip güzel işler yapanlara gelince, imanları sebebiyle Rableri onlara kılavuz olup kendilerini altlarından ırmaklar akan nimet dolu cennetlerde ağırlar.


    Öneri Formu
54175 KK10/9 Yûnus, 10, 9

Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere ve Ahmed b. Said es-Serhasî, onlara Ebu Âmir, ona Muhammed b. Hilal, ona babası Hilal, ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir müminin mümin kardeşine üç günden fazla dargın kalması helal değildir. Eğer üç gün geçerse onunla karşılaştığında selam versin. Eğer selamını alırsa ecri paylaşırlar. Eğer selamı almazsa günahıyla kalır." Ahmed şu ilavede bulunmuştur: "Selam veren dargınlık günahından kurtulmuş olur."


    Öneri Formu
270607 D004912-2 Ebu Davud, Edeb, 47

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Eclah, ona Ebu İshak, ona Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etti: "«Birbirine rastlayıp tokalaşan iki müslüman, birbirlerinden ayrılmadan önce onların günahları affedilir."


    Öneri Formu
279575 İM003703-2 İbn Mâce, Edeb, 15

Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti. "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim. [Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.] [Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]


Açıklama: Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304. Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.

    Öneri Formu
34310 D005185 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Rahmân'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (önemsemez), "Selam!" derler (geçerler).


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا

    Öneri Formu
56202 KK25/63 Furkân, 25, 63

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! İyi ki geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin oraya, derler.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ

    Öneri Formu
57780 KK39/73 Zümer, 39, 73

Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr b. Dinar, ona da Ata b. Ebu Rabah, ona da İbn Abbas'tan (ra) söyle rivayet etmiştir: Müslümanlar küçük bir koyun sürüsüne sahip bir adama rastladılar. Adam onlara es-Selâmü aleyküm/Selam size olsun diye selam verdi. Ama onlar adamı öldürüp koyunları aldılar. Bunun üzerine "size selam veren kişiye dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek sen mümin değilsin demeyin." (Nisa, 4/94) ayet-i kerimesi indi.


    Öneri Formu
28009 D003974 Ebu Davud, Huruf ve Kıraat, 1

Orada boş değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah-akşam kendilerine ait rızıkları vardır.


    Öneri Formu
55401 KK19/62 Meryem, 19, 62