206 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülmelik b. Amr el-Akadî, ona İbn Ebu Zi'b, ona Haris b. Abdurrahman, ona Ebu Seleme, ona da Aişe'nin (r.anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav), aya baktı ve şöyle buyurdu: "Ey Aişe! Bunun şerrinden Allah'a sığın çünkü ayın (gecenin başlangıcındaki) aydınlığı giderildiği zaman kapkaranlık olur." [Ebu İsa (et-Tirmizî), 'Bu hadis hasen sahihtir' dedi.]
Açıklama: الغسَقُ أوَّلُ اللَّيلِ: gecenin başlangıcı gâsik; "إذا وَقَب"، أي: دخَل في ظَلامِه ise aydınlıktan karanlığa geçiştir.
Bize Ahmed b. Osman b. Hakim, ona Halid b. Mahled, ona Abdullah b. Süleyman el-Eslemî, ona Muaz b. Abdullah b. Hubeyb, ona Ukbe b. Amir el-Cühenî (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana, "Oku" dedi. Ben de, 'Ne okuyayım?' dedim. Bana, "İhlas (Kul hüvellâhü ehad), Felâk (Kul eûzü bi rabbi'l-felak) ve Nâs (Kul eûzü bi rabbi'n-nâs) surelerini oku" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kendisi okudu sonra da şöyle buyurdu: "İnsanlar bu sureler gibisiyle Allah'a sığınmadı veya insanlar bu sureler gibisiyle Allah'a sığınamazlar."
Açıklama: Kölenin iki kat mükâfat alması, hadîste de ifâde edildiği üzere iki görevini de hakkıyla yerine getirmesinden dolayıdır. Hem efendisine karşı dürüst ve samimi davrandığı ve hem de Rabbine lâyıkı veçhile kullukta bulunduğundan dolayıdır. Kâ’b’ın “Ona hesap yoktur…” sözü de, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren kölenin alacağı sevabın büyüklüğünü belirtmektedir. Onun sevabı çoktur, günahı kalmaz ve hesaba da çekilmez demektir. Bu onun şahsî kanâatidir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de de kitabı sağ eline verilen insanın kolay bir hesaba çekileceği belirtilmektedir.
Açıklama: İsa b. Sinan zayıf bir ravidir. Rivayet mutabaatla hasen li-gayrihi olur.
Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Açıklama: غَيْرَ أَنَّ لَكُمْ رَحِمًا سَأَبُلُّهَا بِبَلَالِهَا ifadesinin nasıl anlaşılacağında şarihler çeşitli yorumlar yapmışlar. Bazı çevirilerde "Sadece o ateşi bu akrabalığın suyu ile ıslatabilirim" diye anlaşıldığı görülmektedir. Eğer çeviri burada aktarıldığı gibi olursa Hz. Peygamber'in (sav) akrabalarına hiç bir faydası olamayacağı ancak akrabalık bağını sayesinde sanki yine de ateşi söndürebileceği ifade edilmiştir. Ancak Nevevî, başta olmak üzere şarihler burada bir teşbihten bahseder. Ona göre, sıla-i rahimi kesmek bir hararet ve kızgınlık sebebidir. Sıla-i rahimi sürdürmek ise o harareti söndürecek vesiledir. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in ahiretteki ateşi değil, dünyada akrabalık ilişkilerini sürdürmek suretiyle aradaki beşeri münasebetin tamamen kopmasını istemediği, buna bağlı olarak ortaya çıkacak kızgınlık (ateş) dünyada iletişimi sürdürmekle giderilebilir. Zaten hadisin baş tarafındaki uslup, davetin hedefi ve ahirete karşı uyarı da hadisi bizim tercih ettiğimiz çeviri şeklinde anlamayı gerekli kılmaktadır.
Açıklama: Hadis sahih li gayrihidir. İsnad ise bir öncekinde olduğu gibi Muhammed b. Mus'ab dolayısıyla hasendir.
Açıklama: "Bedir gecesinde kendimizi şöyle görmekteyim" ifadesi aslında "Bedir gecesiyle ilgili gözümün önüne şunlar geliyor", "hatırıma şunlar geliyor" gibi çevrilmesi mümkündür.
Açıklama: İsnadı Müslim'in şartına göre sahihtir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْعَبْدَ التَّقِىَّ الْغَنِىَّ الْخَفِىَّ