690 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Dâvud el-Haferî; (T) Bana Muhammed b. Râfi, ona Abdurrezzâk, onlara Süfyân hadisi bu isnad ile rivayet etmiştir. O ikisinin (İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Râfi'nin) rivayetlerinde "Parmaklarını yalamadıkça veya yalatmadıkça elini mendille silmesin" (ibaresi) ve devamı vardır.
Açıklama: Bu hadisin metni için M005301 numaralı hadise bakınız.
Bize Ebu Küreyb ve İshâk b. İbrahim, onlara Ebu Muâviye, ona A’meş (aynı hadisi) bu isnad ile rivayet etmiştir. Ancak bu rivayet "إِذَا سَقَطَتْ لُقْمَةُ أَحَدِكُمْ" başlayıp sonuna sonuna kadar devam etmiştir. Diğer rivayetin başında yer alan "إِنَّ الشَّيْطَانَ يَحْضُرُ أَحَدَكُمْ" cümlesi bu rivayette yoktur.
Açıklama: Diğer hadisin metni için M005303 numaralı rivayete bakınız.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona el-A’meş, ona Ebu Salih ve Ebu Süfyan, onlara da Câbir, parmakları yalama ilgili hadisi rivayet etti. Ebu Süfyan, Câbir’den, o da Hz. Peygamber'den (sav) bu iki rivayetin benzerini aktarmıştır.
Açıklama: İki rivayetin metinleri için M005303 ve M005304 numaralı hadislere bakınız.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Hişam, ona babası (Urve b. ez-Zübeyr), ona da Ayşe (r.anha) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Akşam yemeği (sofraya) konulup da (akşam) namazı kılınmak üzere olursa (önce) akşam yemeğine başlayınız."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Yahya b. Said, ona Büşeyr b. Yesar, ona da Süveyd b. Numan şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Hayber’e doğru sefere çıkmıştık. Sahba’ya vardığımızda –Yahya, Bu Sahba, Hayber'den yarım günlük mesafededir, demiştir- Rasulullah (sav) yiyecek istedi. Kendisine kavuttan başka birşey getirilmedi. Kavudu ağzımızda çevire çevire yedik. Rasul-i Ekrem (sav) daha sonra su istedi, ağzını çalkaladı, bizler de ağızlarımızı su ile çalkaladık. Akabinde abdestini tazelemeden bizlere akşam namazını kıldırdı. Süfyan: Ben bu hadisi Yahya b. Said’den evvel de, sonra da işittim, demiştir.
Bize Adem, ona Şu’be, ona da Cebele b. Sühaym şöyle dedi: Abdullah b. Zübeyr ile birlikte iken bir kıtlık yılı ile yaşadık. Abdullah, bizlere yiyecek olarak hurma verdi. Hurma yediğimiz sırada yanımızdan geçer ve bizlere: 'Hurmaları ikişer ikişer yemeyin. Çünkü Peygamber (sav) ikişer ikişer yeyeyi yasakladı' derdi. Sonra da 'İnsanın (din) kardeşinden (hurmaları çift çift yemek için) izin istemiş olması müstesna' derdi. [Şu'be buradaki izin isteme ile ilgili ifadenin İbn Ömer'e ait olduğunu söylemiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî, ona Süfyân, ona İbn Ebu Hüseyin, ona Şehr b. Havşeb, ona Esma b. Yezîd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) yemek getirildi, sonra bize de takdim edildi. Biz "Canımız istemiyor" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Açlıkla yalanı bir araya toplamayınız" buyurdu.
Bana Muhammed b. Hâtim ve Ebu Bekir b. Nâfi el-Abdî, onlara Behz, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), yemek yediği zaman üç parmağını yalardı. Enes’in nakline göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinizin lokması düştüğü zaman hemen (onu alsın ve) ona yapışanları temizleyip yesin. Lokmasını şeytana bırakmasın" buyurmuştur. Rasulullah (sav) (yemek yediğimizde) bize tabağın sıyrılmasını emreder ve "Siz yemeğin neresinde bereket olduğunu bilemezsiniz" derdi.
Bize İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona da Humeyd, ona da Enes şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) (Hayber dönüşü yolda üç gün) durup Safiyye bnt. Huyey ile evlendi. Ben de müslümanları düğün yemeği davet ettim. Peygamber (sav) sofraların serilmesini emretti. Sofralar serildi. Üstlerine hurma ve keş (kurutulmuş yoğurt), bir de tereyağı konuldu. Ve Amr b. Ebu Amr’ın nakline göre Enes, “Hz. Peygamber (sav), Safiyye ile evlendi. Sonra (emri üzerine hurma, yağ ve keş karışımı olan) hays yemeği yapıldı ve deriden sofraların üzerinde (orada bulunanlara ikram edildi.)” demiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona el-A’meş, ona Heyseme, ona da Ebu Huzeyfe Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yemek yemek üzere aynı sofrada bulunduğumuzda Rasulullah (sav) yemeğe başlamak üzere elini uzatmadıkça biz de uzatmazdık. Bir keresinde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte aynı sofrada bulunuyorduk. Küçük bir kız çocuğu arkasından itelenircesine geldi. Elini yemeğe uzattı. Rasulullah (sav) de elini tuttu. (Yemeğe başlamasına mani oldu.) Sonra aynı şekilde bir bedevi geldi. Hz. Peygamber (sav) onun da elini tuttu (yemesine mani oldu.) Sonra da şöyle buyurdu: "Şeytan Allah'ın ismi anılmamak suretiyle yemeği kendisine helal kılmaya çalışır. O, (önce) yemeği kendisine helal kılmak için şu kız çocuğu ile geldi. Ben de onun elini tutup bırakmadım. Sonra aynı yemeği helal kılmak için şu bedevi ile geldi. Onun da elini tuttum. Canım kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki kız çocuğunun eliyle birlikte şeytanın eli de elimdeydi."