Açıklama: Hz. Peygamber (sav)'in dostunun Cebrail olduğuna dair bir bilgi için bk. Tuhfetü'l-ahvezî, V, 431.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21701, T001810
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى يَزِيدَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ أُمَّ أَيُّوبَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَزَلَ عَلَيْهِمْ فَتَكَلَّفُوا لَهُ طَعَامًا فِيهِ مِنْ بَعْضِ هَذِهِ الْبُقُولِ فَكَرِهَ أَكْلَهُ فَقَالَ لأَصْحَابِهِ « كُلُوهُ فَإِنِّى لَسْتُ كَأَحَدِكُمْ إِنِّى أَخَافُ أَنْ أُوذِىَ صَاحِبِى » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَأُمُّ أَيُّوبَ هِىَ امْرَأَةُ أَبِى أَيُّوبَ الأَنْصَارِىِّ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Sabbâh el-Bezzâr, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona babası (Ebu Yezid el-Mekkî), ona da Ümmü Eyyûb şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) (evlerine) misafir olmuş, onlar da kendisine (soğan, sarımsak ve benzeri) besinlerin bulunduğu bir yemek hazırlamışlardı. (Ancak) o, (yemekten) hoşlanmayıp ashabına ''(onu) siz yiyin. Ben sizden biri gibi değilim. Zira ben, dostum (Cebrail'e) eziyet etmekten endişe ediyorum'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir. Ümmü Eyyûb, Ebu Eyyûb el-Ensârî'nin hanımıdır.
Açıklama:
Hz. Peygamber (sav)'in dostunun Cebrail olduğuna dair bir bilgi için bk. Tuhfetü'l-ahvezî, V, 431.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Et'ime 14, 4/262
Senetler:
1. Ümmü Eyyüb bt. Kays (Ümmü Eyyüb bt. Kays b. Sa'd b. Kays b. Amr)
2. Ebu Yezid el-Mekki (Ebu Yezid)
3. Ubeydullah b. Ebu Yezid el-Mekkî (Ubeydullah b. Ebu Yezid)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Ali Hasan b. Sabbah el-Vasiti (Hasan b. Sabbah b. Muhammed)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
İman, Esasları, Melekler
KTB, İMAN
Mescid, kötü kokuları gidermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17545, B005618
Hadis:
حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو النَّضْرِ عَنْ عُمَيْرٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُمِّ الْفَضْلِ بِنْتِ الْحَارِثِ أَنَّهَا أَرْسَلَتْ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِقَدَحِ لَبَنٍ ، وَهُوَ وَاقِفٌ عَشِيَّةَ عَرَفَةَ ، فَأَخَذَ بِيَدِهِ فَشَرِبَهُ . زَادَ مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَلَى بَعِيرِهِ .
Tercemesi:
Bize Malik b. İsmail, ona Abdulaziz b. Ebu Seleme, ona Ebü’n-Nadr, ona İbn Abbas’ın azadlısı Umeyr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Ümmü’l-Fadl bnt. el-Haris Hz. Peygamber’e (sav) bir kadeh süt gönderdi. Rasul-i Ekrem (sav), ikindi vaktinde Arafe'de ayakta duruyordu. Eliyle kadehi aldı ve sütü içti. İmam Mâlik’in nakline göre Ebü’n-Nadr “Hz. Peygamber (sav) devesinin üzerinde duruyordu” cümlesini eklemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eşribe 17, 2/431
Senetler:
1. Ümmü Fadl Lübabe bt. Haris (Lübabe bt. Haris b. Hazn b. Büceyr b. Hüzem)
2. Ebu Abdullah Umeyr b. Abdullah el-Hilâlî (Umeyr b. Abdullah)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Abdülaziz b. Ebu Seleme el-Macişun (Abdülaziz b. Abdullah b. Meymun)
5. Ebu Gassan Malik b. İsmail en-Nehdi (Malik b. İsmail b. Ziyad b. Dirhem)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ ، وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ شِمَالِهِ أَبُو بَكْرٍ ، فَشَرِبَ ، ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ ، وَقَالَ « الأَيْمَنَ الأَيْمَنَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17546, B005619
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ ، وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ شِمَالِهِ أَبُو بَكْرٍ ، فَشَرِبَ ، ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ ، وَقَالَ « الأَيْمَنَ الأَيْمَنَ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’a (sav) (içmesi için) su karıştırılmış süt getirildi. Rasûlullah’ın sağ tarafında bir bedevi, sol tarafında da Ebu Bekir bulunuyordu. Rasul-i Ekrem (sav) sütü içti, bedeviye verdi ve “Daima sıra ile sağa (ver)” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eşribe 18, 2/431
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18472, B002490
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ جَبَلَةَ قَالَ كُنَّا بِالْمَدِينَةِ فَأَصَابَتْنَا سَنَةٌ ، فَكَانَ ابْنُ الزُّبَيْرِ يَرْزُقُنَا التَّمْرَ ، وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ يَمُرُّ بِنَا فَيَقُولُ لاَ تَقْرُنُوا فَإِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الإِقْرَانِ ، إِلاَّ أَنْ يَسْتَأْذِنَ الرَّجُلُ مِنْكُمْ أَخَاهُ .
Tercemesi:
Bize Ebü’l-Velid, ona Şu’be, Cebele’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Medine’de bulunuyorduk. Derken (bir sene) kıtlığa uğradık. Abdullah b. ez-Zübeyr bizlere hurma veriyordu. İbn Ömer, (hurmaları yerken) yanımızdan geçiyor ve bize şöyle diyordu: “(Hurmaları yerken) birbirine bitiştirmeyin. Çünkü Hz. Peygamber (sav) iki hurmayı birbirine bitiştirmeyi (ve böylece) yemeyi yasak etti. Ancak biriniz yanında bulunan (din) kardeşinden bunu yapmak için izin isterse (o da verirse) bir sakıncası olmaz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şerike 4, 1/686
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Süreyra Cebele b. Sühaym eş-Şeybani (Cebele b. Sühaym)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Ticaret, Şirket kurma, ortaklık
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ - رضى الله عنه - قَالَ ذُكِرَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم امْرَأَةٌ مِنَ الْعَرَبِ ، فَأَمَرَ أَبَا أُسَيْدٍ السَّاعِدِىَّ أَنْ يُرْسِلَ إِلَيْهَا فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا ، فَقَدِمَتْ فَنَزَلَتْ فِى أُجُمِ بَنِى سَاعِدَةَ ، فَخَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى جَاءَهَا فَدَخَلَ عَلَيْهَا فَإِذَا امْرَأَةٌ مُنَكِّسَةٌ رَأْسَهَا ، فَلَمَّا كَلَّمَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْكَ . فَقَالَ « قَدْ أَعَذْتُكِ مِنِّى » . فَقَالُوا لَهَا أَتَدْرِينَ مَنْ هَذَا قَالَتْ لاَ . قَالُوا هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ لِيَخْطُبَكِ . قَالَتْ كُنْتُ أَنَا أَشْقَى مِنْ ذَلِكَ . فَأَقْبَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَئِذٍ حَتَّى جَلَسَ فِى سَقِيفَةِ بَنِى سَاعِدَةَ هُوَ وَأَصْحَابُهُ ، ثُمَّ قَالَ « اسْقِنَا يَا سَهْلُ » . فَخَرَجْتُ لَهُمْ بِهَذَا الْقَدَحِ فَأَسْقَيْتُهُمْ فِيهِ ، فَأَخْرَجَ لَنَا سَهْلٌ ذَلِكَ الْقَدَحَ فَشَرِبْنَا مِنْهُ . قَالَ ثُمَّ اسْتَوْهَبَهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بَعْدَ ذَلِكَ فَوَهَبَهُ لَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17564, B005637
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ - رضى الله عنه - قَالَ ذُكِرَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم امْرَأَةٌ مِنَ الْعَرَبِ ، فَأَمَرَ أَبَا أُسَيْدٍ السَّاعِدِىَّ أَنْ يُرْسِلَ إِلَيْهَا فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا ، فَقَدِمَتْ فَنَزَلَتْ فِى أُجُمِ بَنِى سَاعِدَةَ ، فَخَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى جَاءَهَا فَدَخَلَ عَلَيْهَا فَإِذَا امْرَأَةٌ مُنَكِّسَةٌ رَأْسَهَا ، فَلَمَّا كَلَّمَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْكَ . فَقَالَ « قَدْ أَعَذْتُكِ مِنِّى » . فَقَالُوا لَهَا أَتَدْرِينَ مَنْ هَذَا قَالَتْ لاَ . قَالُوا هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَ لِيَخْطُبَكِ . قَالَتْ كُنْتُ أَنَا أَشْقَى مِنْ ذَلِكَ . فَأَقْبَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَئِذٍ حَتَّى جَلَسَ فِى سَقِيفَةِ بَنِى سَاعِدَةَ هُوَ وَأَصْحَابُهُ ، ثُمَّ قَالَ « اسْقِنَا يَا سَهْلُ » . فَخَرَجْتُ لَهُمْ بِهَذَا الْقَدَحِ فَأَسْقَيْتُهُمْ فِيهِ ، فَأَخْرَجَ لَنَا سَهْلٌ ذَلِكَ الْقَدَحَ فَشَرِبْنَا مِنْهُ . قَالَ ثُمَّ اسْتَوْهَبَهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بَعْدَ ذَلِكَ فَوَهَبَهُ لَهُ .
Tercemesi:
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Ğassan, ona Ebu Hazim, Sehl b. Sa’d’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Arab kavminden bir kadından söz edilmişti. Rasulullah (sav) Ebu Useyd es-Sâidî’ye o kadına haber göndermesini emretti. Ebu Useyd de ona haber yolladı. Bunun üzerine kadın Medine’ye geldi ve Benu Sâide kalesine indi. Peygamber (sav) yola koyulup kadının bulunduğu yere geldi ve yanına girdi. Ansızın karşısında başını öne doğru eğmiş bir kadınla karşılaştı! Rasulullah (sav) kadınla konuşmaya başlayınca kadın “Senden Allah'a sığınırım” dedi. Peygamber (sav) de “O halde ben de seni terkettim” buyurdu. Müteakiben oradakiler kadına “Sen O'nun kim olduğunu biliyor musun?” dediler. Kadın “Hayır bilmiyorum!” dedi. Oradakiler “Bu, Allah'ın Rasulüdür; seninle evlenmek için sana talip olmaya gelmişti” dediler. Kadın “Peygamberle evlenmeyi kaçırmış olmaktan dolayı bedbaht oldum” dedi. (Sehl dedi ki:) O gün Peygamber (sav) dönüp geldi de, nihayet kendisi ve sahabileri Benu Sâide sofasında oturdular. Sonra Rasulullah (sav) “Yâ Sehl! Bize su ver!” buyurdu. Ben de onlar için bu kadehi çıkardım ve bununla onlara su içirdim. Sehl’in ravisi Ebu Hazım şöyle dedi: Sehl bu kadehi bize çıkarıp gösterdi, biz de (teberrüken) ondan su içtik. Ebu Hazm şöyle devam etti: Daha sonraları Ömer b. Abdülaziz (Medine valisi iken) Sehl’den bu kadehi kendisine hibe etmesini istedi. Sehl de ona hibe etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eşribe 30, 2/433
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebû Ğassân Muhammed b. Mutarrif el-Leysî (Muhammed b. Mutarrif b. Davud b. Mutarrif b. Abdullah)
4. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bağış, Hibe
Evlilik, Kız İsteme, evlilik talebi
Teberrük, Hz. Peygamberin abdest suyuyla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23654, İM002301
Hadis:
حَدَّثَنَا هَدِيَّةُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ وَأَيُّوبُ بْنُ حَسَّانَ الْوَاسِطِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ سَلَمَةَ قَالُوا حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ الطَّائِفِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا مَرَّ أَحَدُكُمْ بِحَائِطٍ فَلْيَأْكُلْ وَلاَ يَتَّخِذْ خُبْنَةً » .
Tercemesi:
Bize Hediyye b. Abdulvehhab, Eyyub b. Hassan el-Vâsıtî ve Ali b. Seleme, onlara Yahya b. Süleym et-Tâifî, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi, ona İbn Ömer Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Sizden birisi bir bahçenin yanından geçtiği zaman (meyvalarından) yesin. Fakat ondan bir şeyi elbisesinin içine koyup götürmesin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 67, /367
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
5. Ebu Salih Hediyye b. Abdulvehhab el-Mervezi (Hediyye b. Abdulvehhab)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Mülkiyet, izinsiz birinin malını kullanmak, ürününden, malından yemek
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنْبَأَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَمْسَحْ أَحَدُكُمْ يَدَهُ حَتَّى يَلْعَقَهَا فَإِنَّهُ لاَ يَدْرِى فِى أَىِّ طَعَامِهِ الْبَرَكَةُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30652, İM003270
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنْبَأَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَمْسَحْ أَحَدُكُمْ يَدَهُ حَتَّى يَلْعَقَهَا فَإِنَّهُ لاَ يَدْرِى فِى أَىِّ طَعَامِهِ الْبَرَكَةُ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. Abdurrahman, ona Ebu Davud el- Haferî, ona Süfyan, ona Ebü’z-Zübeyr, ona Cabir Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Hiç biriniz (yemekten sonra) parmaklarını yalamadıkça elini (bir beze) sürmesin. Çünkü bereketin, yemeğinin hangi (parça) sında olduğunu bilemez.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 9, /533
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Davud Ömer b. Sa'd el-Haferî (Ömer b. Sa'd b. Ubeyd)
5. Ebu İsa Musa b. Abdurrahman el-Kindî (Musa b. Abdurrahman b. Said b. Mesruk b. Ma'dan)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Şükür, şükretmek, nimetler için minnet duymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23662, İM002303
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ بِشْرِ بْنِ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ حَجَّاجٍ عَنْ سَلِيطِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الطُّهَوِىِّ عَنْ ذُهَيْلِ بْنِ عَوْفِ بْنِ شَمَّاخٍ الطُّهَوِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ بَيْنَمَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ إِذْ رَأَيْنَا إِبِلاً مَصْرُورَةً بِعِضَاهِ الشَّجَرِ فَثُبْنَا إِلَيْهَا فَنَادَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَجَعْنَا إِلَيْهِ فَقَالَ « إِنَّ هَذِهِ الإِبِلَ لأَهْلِ بَيْتٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ هُوَ قُوتُهُمْ وَيُمْنُهُمْ بَعْدَ اللَّهِ أَيَسُرُّكُمْ لَوْ رَجَعْتُمْ إِلَى مَزَاوِدِكُمْ فَوَجَدْتُمْ مَا فِيهَا قَدْ ذُهِبَ بِهِ أَتُرَوْنَ ذَلِكَ عَدْلاً » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَإِنَّ هَذَا كَذَلِكَ » . قُلْنَا أَفَرَأَيْتَ إِنِ احْتَجْنَا إِلَى الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ فَقَالَ « كُلْ وَلاَ تَحْمِلْ وَاشْرَبْ وَلاَ تَحْمِلْ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Bişr b. Mansur, ona Ömer b. Ali, ona Haccac, ona Selît b. Abdullah et-Tuhavî, ona Züheyl b. Avf b. Şemmah et-Tuhavî, Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Biz (bir defasında) Resulullah (sav) ile birlikte yolculuk ederken, muğaylan ağaçlarının arasında otlayan memeleri sütle dopdolu bir deve sürüsü ile karşılaştık. Biz (sütlerini sağmak için) develerin olduğu yerde toplandık. Bunun üzerine Resulullah (sav) bizi çağırdı. Biz de O’nun yanına döndük. Resul-i Ekrem (sav) “Şüphesiz bu deve sürüsü müslümanlardan bir hane halkının malıdır. Sütü de onların azığı ve Allah’tan sonra (muhtaç oldukları) bereket (ve hayırlı malı) dır. İçinde yol azığınız bulunan kablarınızın yanına döndüğünüzde, içindeki azıklarınızın götürülmüş olduğu ile karşılaşmanız sizi sevindirir mi? Bunu adalet olarak görüyor musunuz?” diye sordu. Sahabîler: “Hayır” dediler. Rasulullah (sav): “Şüphesiz bu da öyledir” dedi. Biz: “Eğer yiyeceğe ve içeceğe muhtaç olursak ne emredersiniz?” diye sorduk. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (sav) “Ye de götürme ve iç de götürme!” buyurdu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 68, /367
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Züheyl b. Avf et-Temimi (Züheyl b. Avf b. Şemmah)
3. Suleyt b. Abdullah et-Temimi (Suleyt b. Abdullah)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Hafs Ömer b. Ali el-Mukaddemî (Ömer b. Ali b. Ata)
6. İsmail b. Bişr es-Süleymi (İsmail b. Bişr b. Mansur)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Mülkiyet, izinsiz birinin malını kullanmak, ürününden, malından yemek
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنْ سَوْدَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ مَاتَتْ لَنَا شَاةٌ فَدَبَغْنَا مَسْكَهَا ثُمَّ مَا زِلْنَا نَنْبِذُ فِيهِ حَتَّى صَارَتْ شَنًّا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24483, B006686
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - عَنْ سَوْدَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ مَاتَتْ لَنَا شَاةٌ فَدَبَغْنَا مَسْكَهَا ثُمَّ مَا زِلْنَا نَنْبِذُ فِيهِ حَتَّى صَارَتْ شَنًّا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Şa’bî, ona İkrime, ona İbn Abbas, Rasul-i Ekrem’in (sav) eşi Hz. Sevde’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bizim bir koyunumuz vardı öldü, biz de onun derisini tabakladık. Sonra o tabaklanmış derinin içinde eskiyinceye kadar nebîz şırası kurmakta devam ettik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 21, 2/609
Senetler:
1. Ümmü Esved Sevde bt. Zem'a el-Kuraşiyye (Sevde bt. Zem'a b. Kays b. Abdu Şems b. Abdu Ved b. Nasr)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
5. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
7. Muhammed b. Mukatil el-Mervezî (Muhammed b. Mukatil)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30650, İM003269
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ الْعَدَنِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ طَعَامًا فَلاَ يَمْسَحْ يَدَهُ حَتَّى يَلْعَقَهَا أَوْ يُلْعِقَهَا » . قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ قَيْسٍ يَسْأَلُ عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ أَرَأَيْتَ حَدِيثَ عَطَاءٍ « لاَ يَمْسَحْ أَحَدُكُمْ يَدَهُ حَتَّى يَلْعَقَهَا أَوْ يُلْعِقَهَا » . عَمَّنْ هُوَ قَالَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ فَإِنَّهُ حُدِّثْنَاهُ عَنْ جَابِرٍ . قَالَ حَفِظْنَاهُ مِنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَبْلَ أَنْ يَقْدَمَ جَابِرٌ عَلَيْنَا وَإِنَّمَا لَقِىَ عَطَاءٌ جَابِرًا فِى سَنَةٍ جَاوَرَ فِيهَا بِمَكَّةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî, ona Süfyan b. Uyuyne, ona Amr b. Dinar, ona Atâ, ona İbn Abbas, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Her hangi biriniz (yemeğini) yediği zaman elini yalamadıkça veya yalatmadıkça (bir bezle) silmesin.”
(Râvilerden) Süfyân dedi ki: Ömer b. Kays’ın Amr b. Dinar’a Atâ’nın rivayet ettiği “Her hangi biriniz (yemeğini) yediği zaman elini yalamadıkça yahutta yalatmadıkça (bezle) silmesin” hadisini kimden aldığını sorarken oradaydım. Amr bu soruya şöyle cevap verdi: “Şüphesiz bu hadis bize Câbir’den naklen rivayet edildi. Cabir henüz bizim yanımıza gelmeden önce biz bu hadisi Atâ aracılığıyla İbn Abbas’tan bellemiştik. Atâ ancak Mekke’de mücavir olarak kaldığı yıl Cabir ile mülâkatta bulundu (onunla buluştu).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 9, /532
Senetler:
0. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
0. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
0. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
0. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Şükür, şükretmek, nimetler için minnet duymak