2192 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Süfyan (es-Sevrî), ona Alkame b. Mersed, ona (Süleyman) b. Büreyde ona da babası (Büreyde b. Husayb ) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı. Mekke'nin fethedildiği gün namazları tek bir abdestle kıldı ve mestleri üzerine mesh etti. Hz. Ömer, Rasulullah'a (sav) 'Seni daha önce yapmadığın bir şeyi yaparken gördüm' deyince Rasulullah (sav) 'Ey Ömer! Bunu bilerek yaptım (özellikle böyle yaptım)' buyurdu." Ebu Muhammed (Dârimî) der ki: Rasulullah'ın (sav) bu uygulaması Allah tealanın "Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve kollarınızı yıkayın, başınıza meshedin ve topuklara kadar da ayaklarınızı yıkayın." (Maide 5/6) ayetindeki emrin abdestli olanlara değil abdesti olmayanlara yönelik olduğunu göstermektedir. Yine Rasulullah'ın (sav) "Abdest yalnızca abdesti bozan bir şeyden dolayı gerekli olur" sözü de bu kapsamdadır. Allah en iyi bilendir.
Bize Zekeriyya b. Adiyy, ona Ubeydullah b. Amr, Abdullah b. Muhammed b. Akîl'den, ona da Rubeyyi bt. Muavviz b. Afra şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bizim evimize gelirdi. Ben de bizim bir müd ve bir müddün üçte biri veya dörtte biri (yaklaşık bir litre) hacme sahip su kabımızı alır, O'na su dökerdim. Hz. Peygamber (sav) de üçer üçer (yıkayarak) abdest alırdı."
Bize Ubeydullah b. Saîd, ona Ebu Amir el-Akadî, ona Kesîr b. Zeyd, ona Rubeyh b. Abdurrahman b. Ebu Saîd el-Hudrî, ona babası (Abdurrahman b. Ebu Saîd), ona da dedesi (Ebu Saîd el-Hudrî) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın ismini zikretmeyen (besmele çekmeyen) kimsenin abdesti yoktur."
Bize Mâlik b. İsmail, ona İsrail, ona Amir b. Şakîk, ona da Şakîk b. Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ben Osman'ı (ra) abdest alırken gördüm. O, (abdest esnasında) sakalını hilalledi. Ve (abdestin sonunda) 'Rasulullah'ı (sav) bu şekilde abdest alırken görmüştüm' dedi."
Bize Mâlik b. İsmail, ona İsrail (b. Yunus), ona Amir b. Şakîk, ona da Şakîk b. Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ben Osman’ı (ra) abdest alırken gördüm. O (Osman), başını ve kulaklarının dışlarını ve içlerini mesh ettikten sonra (abdestin sonunda) şöyle dedi: Rasulullah’ı (sav) benim yaptığım gibi yaparken gördüm."
Bize Muhammed b. Mübârek, ona Bakıyye b. Velîd, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Atiyye b. Kays el-Kelâî, ona da Muâviye b. Ebu Süfyân Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Gözler, dübürün (Anüsün) bağıdır. Dolayısıyla göz uyuyunca bağ çözülür." Ebu Muhammed Abdullah (ed-Dârimi'ye) “(Her uyuyan için) bu hükmü mü verirsin?” denildi. O da, “hayır, kişi ayakta uyuduğu zaman ona abdest gerekmez” karşılığını verdi.
Bize Hasan b. Ahmed el-Harrânî, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Culâh (b. Abdullah), ona Abdullah b. Saîd el-Mahzûmî, ona Muğira b. Ebu Burde, ona babası (Ebu Bürde b. Ebu Musa), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: "Müdlic oğullarından bir grup adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ya Rasulullah! Bizler (geçimini denizcilikle sağlayan veya balık tutmak için denize açılan) şu denizin ahalisiyiz. Sal üzerinde avcılık yaparız. Bu sebeple bir-iki gün, üç-dört gün denize açılırız. Yanımıza da dudaklarımız için (yani içmek için) biraz tatlı su alırız. Bu (tatlı su) ile abdest alırsak, canlarımızın (tehlikeye düşmesinden) korkuyoruz. Şayet canlarımızı tercih eder ve deniz (suyundan) abdest alırsak, bundan dolayı da gönüllerimizde (huzursuzluk) hissediyor ve onun temiz olmamasından korkuyoruz' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Deniz suyundan abdest alınız. Çünkü onun suyu temiz, ölüsü de helaldir' buyurdu."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona da Kesîr b. Şinzîr şöyle rivayet etmiştir: Hasan el-Basrî'ye “hayızlı bir kadının içmiş olduğu suyun kalan kısmıyla ile abdest alınır mı?” diye soruldu, o da bunun üzerine güldü ve 'evet (alınır)' dedi.
Bize Hakem b. Mübârek, ona Mâlik (b. Enes), ona İshâk b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Humeyde bt. Ubeyd b. Rifâa, ona da Ebu Katâde'nin oğlu ile evli olan Kebşe bt. Ka'b b. Mâlik şöyle rivayet etti: Ebu Katâde, Kebşe'nin yanına girdi, o da ona abdest suyu döktü. O sırada bir kedi su içmeye geldi. Bunun üzerine Ebu Katâde su kabını kedinin içebilmesi için eğdi, kedi de içti. Kebşe (sözüne devamla) der ki: Ebu Katâde benim baktığımı gördü ve “yeğenim, hayret mi ediyorsun?” dedi. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine Ebu Katâde “Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur” dedi: "Şüphesiz o (kedi) pis değildir. O ancak sizin etrafınızda dolaşan erkek ve dişi varlıklardandır."