Giriş

Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e bir kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber daha sonra yatsı namazını kıldı.


Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle, Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını yıkarken aşırıya kaçmadığı kastedilmektedir.

    Öneri Formu
22398 N000610 Nesai, Mevâkıt, 50

Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe ve Muhammed b. Ebu Harmele, onlara Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav), Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e (sav) kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber (sav) daha sonra yatsı namazını kıldı.


Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle , Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını birer kez yıkamakla yetindiği anlatılmaktadır.

    Öneri Formu
276981 N000610-2 Nesai, Mevâkıt, 50

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Fadl b. Dükeyn, ona Ebu Umeys, ona Ali b. Akmer, ona da Ebu'l-Ahvas, Abdullah'ın (b. Mesud) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Yarın Allah'a Müslüman olarak kavuşmak isteyen kimse, namazlarını ezanın okunduğu yerde (mescitte) kılmaya devam etsin. Şüphesiz ki Allah (cc), Peygamberinize (sav) hidayet sünnetleri (sünen-i hüda) vermiştir. Bunlar da (bu namazlar da) hidayet sünnetlerdendir. Eğer cemaati terk edip namazı evinde kılan bu adamların yaptığı gibi, siz de namazlarınızı evlerinizde kılarsanız, Peygamberinizin (sav) sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberinizin (sav) sünnetini terk ederseniz de doğru yoldan şaşarsınız. Bir kimse abdest alır, abdestinin güzel olmasına özen gösterirse ve sonra da namaz kılmak niyetiyle bu mescitlerden birine giderse, Allah (cc) onun attığı her bir adım için bir iyilik sevabı yazar, onun derecesini bir seviye yükseltir ve ondan bir günahı siler. Ben öyle günlerimize şahit oldum ki, sadece nifakı açıkça bilinen bir münafık cemaate katılmazdı. İnsanlar iki kişi arasında (zorlanarak) yürümeye çalışarak bile olsa mescide getirilip nihayet saftaki yerini alırdı.


    Öneri Formu
5458 M001488 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 257

Bize Harun b. Maruf ve Muhammed b. Abbad, [Her ikisinin rivayetinde lafızlar birbirine yakın olup rivayetin metni Harun’a aittir.] onlara Hatim b. İsmail, ona Yakub b. Mücahid Ebu Hazre, ona da Ubade b. Velid b. Ubade b. Samit “... Sonra yürüyüp kendi mescidinde bulunan Cabir b. Abdullah' uğradık... (O şöyle dedi:...)” diyerek şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah ile (sav) birlikte yürüdük. Akşam karanlığı çökmeye başlamıştı ki Araplara ait sulardan birine yaklaştık. Rasul-i Ekrem (sav) 'Kim öne geçip havuzu temizleyip suyunu çıkarır, kendisi içer ve bize de içirir?' diye sordu. Cabir der ki: Ben hemen kalktım ve 'Bu adam yapar ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Cabir'le beraber kim gidecek?' dedi. Hemen Cebbar b. Sahr kalktı, birlikte gittik. Kuyunun yanına vardık. Havuzdan bir iki kova su çektik, sonra havuzu düzenledik (çamurdan arındırdık). Sonra tekrar su çekerek doldurduk; nihayet havuz ağzına kadar doldu. Yanımıza ilk gelen Rasulullah (sav) oldu. 'Müsaade eder misiniz?' dedi. 'buyur, ey Allah'ın Rasulü' cevabını verdik. Devesini eğerek havuza uzattı. Deve su içti. Ona ipini çekerek daha fazla su içirdi, sonra devenin susuzluğu geçti, idrarını yaptı. Ardından deveyi kenara çekti, çöktürdü. Sonra Rasulullah (sav) havuza geldi, ondan abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan aldım, onun gibi abdest aldım. Bu sırada Cebbâr b. Sahr ihtiyacını gidermeye gitti. Rasulullah namaza durmak istedi. Benim üzerimde bir burde (örtü) vardı. Onun iki ucunu çapraz şekilde üzerime sarmaya çalıştım ama yetmedi. Üzerinde püsküller vardı. Onu ters çevirdim, iki ucunu çapraz bir şekilde bağladım ve üzerine çömeldim (örtündüm). Sonra Rasulullah’ın sol tarafında durdum. O, elimden tutarak beni sağ tarafına geçirdi. Sonra Cebbar b. Sahr geldi, abdest aldı, ardından gelerek Rasulullah’ın (sav) sol tarafına durdu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ikimizin de ellerimizden tutarak bizi arkasına durdurdu. Rasulullah (sav) ben hissetmeden beni gözetmeye başlamış. Sonra maksadını anladım. Eliyle 'kuşağını beline sıkıca bağla' diye işaret etti. Rasulullah (sav) namazı bitirince 'ey Cabir' dedi. 'Buyur ey Allah'ın Rasulü' dedim. 'Elbise genişse iki ucunu çapraz bağla, dar ise onu beline sıkıca sar' buyurdu."


    Öneri Formu
163 M007516 Müslim, Zühd ve Rekâik, 74

Bize İshak b. İbrahim, ona Abdürrezzak, ona Süfyan, ona A'meş, ona da İbrahim b. Alkame rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: İnsanlar (abdest almak içi)n su bulamadılar. Hz. Peygamber'e (sav) (içinde bir miktar su bulunan) bir su kabı getirildi. Rasulullah (sav) elini o kabın içine soktu. Parmaklarının arasından su fışkırdığını gördüm. "Haydin, tertemiz suya ve Allah'tan gelen berekete (koşun)!" buyurdu. (Hadisin ravilerinden) A'meş, Salim b. Ebu'l-Ca'd'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Cabir'e, 'o gün kaç kişiydiniz?' diye sordum. 'Bin beş yüz kişiydik' diye cevap verdi.'


    Öneri Formu
18321 N000077 Nesai, Taharet, 61

Bize İshak b. İbrahim, ona Abdürrezzak, ona Süfyan, ona A'meş, ona da İbrahim b. Alkame rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: İnsanlar (abdest almak içi)n su bulamadılar. Hz. Peygamber'e (sav) (içinde bir miktar su bulunan) bir su kabı getirildi. Rasulullah (sav) elini o kabın içine soktu. Parmaklarının arasından su fışkırdığını gördüm. "Haydin, tertemiz suya ve Allah'tan gelen berekete (koşun)!" buyurdu. (Hadisin ravilerinden) A'meş, Salim b. Ebu'l-Ca'd'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Cabir'e, 'o gün kaç kişiydiniz?' diye sordum. 'Bin beş yüz kişiydik' diye cevap verdi.'


    Öneri Formu
288695 N000077-2 Nesai, Taharet, 61


    Öneri Formu
197320 BMS000194 Beyhaki ,Ma’rifetu’s- Sunen Ve’l- Âsâr, I, 224


    Öneri Formu
288646 BMS000194-2 Beyhaki ,Ma’rifetu’s- Sunen Ve’l- Âsâr, I, 224


    Öneri Formu
288647 BMS000194-3 Beyhaki ,Ma’rifetu’s- Sunen Ve’l- Âsâr, I, 224

Bize Hennad (b. Seri), ona Şerik (b. Abdullah), ona Ebu Fezare (Raşid b. Keysan), ona da Ebu Zeyd (el-Kuraşî), Abdullah b. Mes’ud’un şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana: 'Su kabında ne var?' diye sordu. Ben de: 'Nebiz (hurma şırası) var' cevabını verdim. Hz. Peygamber bunun üzerine: "Hurma temizdir, (ondan çıkan) su da temizdir/temizleyicidir." buyurdu. Sonra da ondan (o nebiz ile) abdest aldı. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis Hz. Peygamber’den (sav) Abdullah (b. Mesud) vasıtası ile sadece Ebu Zeyd tarafından rivayet edilmiştir. Ebu Zeyd, hadisçiler nezdinde meçhul bir ravi olarak kabul edilir. Bu hadisten başka bir rivayeti bilinmemektedir. Bazı alimler nebiz (şıra) ile abdest alınabileceği kanaatindedirler. Süfyan es-Sevrî ve başkaları bunlardandır. Bazı alimler ise: 'Nebiz (şıra) ile abdest alınmaz' demişlerdir. Şafiî, Ahmed ve İshak bu görüştedir. İshak, 'Bir kimse bu duruma düşerse ve nebiz ile abdest alırsa, (ayrıca) teyemmüm yapması bana daha sevimli gelmektedir' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî): 'Şıra (nebiz) ile abdest alınmaz' diyenlerin görüşü, Kur’ân’ın hükmüne daha yakın ve daha uygundur. Çünkü Allah 'Su bulamamışsanız o zaman tertemiz bir toprağa teyemmüm edin' (en-Nisâ 4/43) buyurmuştur.]


    Öneri Formu
10223 T000088 Tirmizi, Tahare, 65